APPENDIX 4
YABAN – TEXTUAL VARIANTS
358
kimbilir, beni bağrına ne vahşi bir huşunetle bastıracaksın.
•
[
M187]
Dün, uzaktan uzağa top sesleri duyuluyor ve arasıra gök yüzünün
uzak bir noktasından birkaç tayyarenin
269
geçtiği görülüyordu. Şimdi artık, barut
kokusu bütün havayı sardı. Kulaklarımız, tayyare
270
seslerini, eşek anırmalarından,
köpek havlamalarından daha sık işidir oldu.
Tayyarelerin
271
gelip geçişi, köylüleri
272
eğlendiriyor. Hepsi sırtlarını duvara
273
dayayıp ağızları bir karış açık seyrediyorlar ve bir: “Vıyy viyy viyy, anacığım!„dır
gidiyor. “Görüyon mu, bu daha büyük. “—Yok,
274
o daha büyük.,, —Bu öndeki hızlı
uçuyor, “ — öbürü daha ağır gidiyor,, derken, bazısı baş aşağı inecek gibi olunca,
gene hepsi bir ağızdan: —“Aman aman düşüyor...„ diye bağırışıyorlar.
Sanki, düşecek olan babalarının oğlu imiş gibi öyle bir kızıyorum, öyle bir
kızıyorum ki, yerimde duramıyorum. Adam akıllı bir silâhım
[A232]
olsa köyün
ortasında durup bu sırnaşık, bu palavracı pervanelere doğru çekeceğim. Fakat
benim, bir çifte ile bir Browning
275
tabancasından başka silâhım yok.
Bir gün, Bekir çavuşa verdiğim söze rağmen, kendimi tutamadım:
—
Ayıptır. Düşman böyle seyredilmez, dedim.
Kümenin içinden bir ses:
—
Nolacak, bize dokunmuyor ki, dedi.
269
uçağın C;
270
motor C;
271
uçakların C;
272
? M; only
273
duvarlara M;
274
Yok C; only
275
brovning C;
APPENDIX 4
YABAN – TEXTUAL VARIANTS
359
[M187]
Bunun üzerine, keyfleri bozulmuş insanlar
gibi homurdanarak, dağıldılar, içlerinden yalnız Salih ağa pabuçlarını sürükliyerek
benden yana geldi. Sırıtarak ve bir az da hışmımdan
276
korkarak:
—
Sen öyle diyon emme, bunların bize faydası oldu. Görmüyon mu, hiç bir
yanda kuştan
277278
eser
279
kalmadı. Harman yerinde, tahılı
280
hep yirlerdi.
Başımı çevirip yüzüne sert sert bakınca, dondu kaldı. Benden dayak yediği
gündeki gibi solumağa başladı. Yanından uzaklaştım, gittim.
Bir gün tayyareler
281
, gene
282
aşağıya kâğıt atmağa başladılar. Sanki havadan
kudret helvası
[A233]
yağıyormuş gibi kapışan kapışana... Alan, bir müddet
283
kâğıdı okumağa
çalışıyor
284
, sonra bece-remeyip katlıyor katlıyor ve bir muska gibi kuşağının içine
yerleştiriyor.
Bazısı gidip imamı buluyor.
—
Okuyuversene, bakalım, ne diyor.
imam hecelemeğe başlıyor:
“Muhterem Anadolu ahalisi. Kemal çeteleri
285
mahvolmuştur. Adım adım bütün şehirleri, kasabaları zaptettik. Şimdi, Ankara
üzerine yürüyoruz. Sakın, bize karşı düşmanca harekete kalkışmayınız. Biz, sizi
Halife tarafından kurtarmağa geliyoruz.,,
276
hışımımdan B;
277
kargalardan C;
278
kurdan M; only
279
iz C;
280
om. m ;
281
uçaklar C;
282
yine M;
283
süre M;
284
çabalıyor M;
285
tamamıyla M; only
Do'stlaringiz bilan baham: |