Keywords: Geography, Yayla, Culture, Music Geography, Folk Song, Trabzon
Giriş
Türkiye yayla, kom, ağıl, oba, saya, mezraa, dam, bağ-bahçe evleri gibi dönemlik
(sezonluk) kır yerleşmeleri açısından büyük bir çeşitlilik gösterir. Bunlar içerisinde hem
coğrafi dağılımları ve hem de ekonomik fonksiyonları bakımından en yaygın olanı kuşkusuz
yaylalardır (Doğanay, 2010). Türkiye’nin her bölgesinde yayla sözcüğü yazın çıkıp oturulan
serin yerler, dağların üzerindeki yazlık oturma alanları veya yazlık meralar anlamına gelir
(Emiroğlu, 1977). Alagöz’e göre ise yayla, eski Türkçede yaz mevsimi anlamına gelen yay
kökü ile hayvanları açıkta ve dağınık olarak otlatmak manasını da ifade eden yaymak
mastarından çıkmıştır (Alagöz, 1941). Doğu Karadeniz Bölümü, ülkemizdeki en önemli
yaylacılık faaliyet sahalarından birisidir. Bu alandaki yaylalar, yaz mevsiminde gündüzleri
ılıman ve sıcak, geceleri serin hava şartları ile insanlara elverişli bir yaşam ortamı sunar
(Grötsbach, 1984). Kısaca belirtmek gerekirse ülkemizdeki yaylaların temel ekonomik
uğraşılarını hayvancılık, sınırlı olsa da tarım ve son yıllarda hızla gelişen turizm oluşturur.
Fen Bilimleri ile Sosyal Bilimler arasında köprü işlevi gören (Doğanay & Doğanay,
2018) coğrafya, insan (toplum) ile doğal ortam arasındaki etkileşimleri inceleyen bir bilimdir
(Özçağlar, 2001). Beşeri (Sosyal) Coğrafya’nın bilim dalı olan kültür coğrafyası ise, sahip
oldukları kültürel değerlere göre farklılık gösteren insan topluluklarının yeryüzündeki
coğrafi dağılımını ve bu dağılımda ortaya çıkan kültürel farklılıkların ve benzerliklerin
nedenlerini coğrafi ortamla ilişkilendirerek inceler (Özçağlar, 2001). Burada geçen kültür
kavramı, insan topluluklarının uzun yıllar boyunca yaşadıkları coğrafi ortamlardan ve
birbirlerinden etkilenerek geliştirdikleri ortak davranışlar ve değerler bütünü (Özçağlar,
2001) olarak ya da kısaca bir grup insanın ortak hayat tarzı (Tümertekin & Özgüç, 1998)
olarak tanımlanmaktadır. Kültürel coğrafyanın bir alt dalı olarak gelişmeye başlayan ve
mekânı uyumlu sesler yardımıyla anlamaya çalışan alan Müzik Coğrafyası’dır (Uğur, 2015).
Disiplinler arası özelliği nedeniyle coğrafi görüş, az ya da çok hemen her bilim alanında
kendini gösterir. Coğrafi izlerin görülebildiği alanlardan birisi de sanat ve edebiyattır.
Gerçekten de sanatçılar eserlerinde ya geçmişe özlemi, ya bir kahramanlık öyküsünü, ya da
doğal güzellikleri, doğa olayları ve doğaya özlemi; bir hüzün, bir sevinç, bir heyecan
duygularıyla birleştirerek şiirlerde/şarkılarda dile getirmişlerdir (Doğanay & Doğanay,
2018).
Kültürün temel unsurlarından birisini de kuşkusuz müzik oluşturur. Müzik
türlerinden biri de geleneksel Türk halk müziği içerisinde yer alan türkülerdir. Türküler,
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
693
geleneksel yaşamı ifade eden halk kültürünün birer yansıması niteliğindedir. Türkiye,
geleneksel halk müziği yönünden oldukça zengin bir yapıya sahip olup kendi içinde bu
alanla ilgili birçok türü barındırmaktadır. Söz konusu türlerin en yaygın olanlarından biri
türkülerdir (Uğur, 2015). Türküler, insanımızın sevincini, üzüntüsünü, coşkusunu,
kızgınlığını, sitemini, özlemini ve daha birçok duygusunu dile getirmesi yanında yaşadığı
mekânın doğal ve beşeri özelliklerinden de bahseden ezgilerin tümüdür (Şahin, 2010). Halk
kültürünün bir parçasını oluşturan türküler, halk yaşamının çeşitli görünümlerini yansıtması
yanında çeşitli doğal ve beşeri olaylara halkın tepkisini ortaya koyan ürünler olarak ortaya
çıkmışlardır. Bu nedenle türkülerin başta halk bilimi, müzik, halk edebiyatı olmak üzere
coğrafya ve sosyoloji gibi bilimlerin de çalışma konusunu oluşturabilecek disiplinler arası
bir özelliği bulunmaktadır (Uğur, 2015).
Türküler coğrafi ortamın doğal ve beşeri özelliklerinden etkilenirler. Türkülerin bu
yapısı dikkate alındığında, insan ve çevresi arasındaki etkileşimi inceleyen coğrafya ile
yakın bir bağlantısının bulunduğu açıkça görülür. Bir başka anlatımla türküler, coğrafi
ortamın farklı özelliklerinden etkilenen insanların sesli düşünmelerinden başka bir şey
değildir. Sesler, mekânın anlaşılmasında ve anlamlandırılmasında önemli bir yere sahiptir.
Müzik Coğrafyası’nda ise sesler, mekânı tanımlama aracı olarak kullanılmaktadır (Uğur,
2015). Özellikle Karadeniz yöresi türkülerinde sıklıkla rastlanan kavramlardan birisi de
yayla ve yaylacılıktır. Bölgede çok sayıda yaylanın bulunması, yaylacılığın başta kısal
yerleşmelerdeki ekonomiyi tamamlayıcı bir nitelik taşıması ve geçmişten günümüze ulaşan
yayla kültürü buna zemin hazırlayan faktörlerdir.
Yöntem
Müzik Coğrafyası çalışmalarına örneklik oluşturan bu araştırmanın amacı, Trabzon
yöresi türkülerinde geçen yayla kavramının incelenmesi ve yerel halk ile coğrafi görünümler
arasındaki etkileşimleri anlamlandırmaya çalışmaktır. Müzik Coğrafyası farklı bakış
açılarıyla çalışılabilir. Bunlardan birisi de hümanistik bakış açısıdır. Hümanistik coğrafya,
yorumlayıcı bir yapıya sahiptir. Bu bakış açısı bireyler ve gruplar ile yer ve coğrafi
görünümler arasındaki derin, öznel ve karmaşık olan etkileşimleri anlamaya çalışır (Uğur,
2015). Bu bağlamda TRT repertuarında kayıtlı 5042 türküye ulaşılmış ve bunlardan Trabzon
yöresine ait 96 sözlü türkü örneklem olarak çalışılmıştır. Söz konusu örneklemin de %
15,6’sında (15 türkü) yayla kavramı geçtiği tespit edilmiştir. Nitel bir çalışma olan bu
araştırmada veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesi kullanılmıştır. Hatırlanacağı
üzere doküman incelemesi, araştırılması hedeflenen olgu veya olaylar hakkında bilgi içeren
yazılı materyallerin analizini kapsar (Yıldırım & Şimşek, 2016).
Do'stlaringiz bilan baham: |