şeyden ve böylece senin olman gereken şeyden bir başka görüntüye tutan onun
görüntüsünden ayrı olmaya mecbursun.
10. Akıl çelinmesi, cehennem ve ızdırap içinde kalma dileğinden başka nedir ki?
2
Ve bu,
zavallı olabilen, cehennem ve eziyet içindeki senin kendinle ilgili bir sureti ortaya
çıkarmaktan başka ne işe yarayabilir ki?
3
Kardeşini böyle görmemeyi öğrenen kendisini
kurtarmıştır ve böylece o, geri kalanlarının da kurtarıcısıdır.
4
Tanrı herkese herkesi
emanet etmiştir çünkü kısmi bir kurtarıcı sadece kısmen kurtulmuş olandır.
5
Tanrı’nın
sana kurtarman için vermiş olduğu kutsallar, karşılaştığın veya kim olduğunu bilmeden
baktığın, bir anlığına gördüğün ve unuttuğun, çok uzun zamandır bildiğin, henüz
karşılaşacakların, hatırlanmayanlar ve henüz doğacak olan herkestir.
6
Çünkü Tanrı sana
Evladını, onu, sahip olduğu bütün kavramlardan kurtarman için verdi.
11. Ama cehennemde kalmayı dilerken nasıl Tanrı’nın Evladının kurtarıcısı olabilirsin?
2
Onu kendi kutsallığından ayrı görürken onun kutsallığını nasıl bileceksin?
3
Çünkü
kutsallık, kendi içindeki masumiyete bakan ve bu sayede onu her yerde görmeyi bekleyen
kutsal gözlerle görülür.
4
Ve bu yüzden onlar, baktıkları herkeste onu öne çıkması için
çağırır ki herkes, onların kendilerinden beklediği şey olabilsin.
5
Bu, kurtarıcı görüşüdür,
kendi masumiyetini baktığı her şeyde gören ve kendi kurtuluşunu her yerde gören görüş.
6
O, kendi sakin ve açık olan gözleriyle baktığı şey arasında kendisiyle ilgili bir kavram
barındırmaz.
7
Baktığı şeyi gerçekte olduğu gibi görebilmek için ışığı baktığı şeye getirir.
12. Akıl çelinmesi hangi biçime bürünür görünürse görünsün, her zaman, sadece,
olmadığın bir benliği olma dileğini yansıtır.
2
Ve bu dilekten, olmayı dilediğin şey
olduğunu sana öğreten bir kavram ortaya çıkar.
3
Ona babalık etmiş olan dileğe değer
verilmeyene kadar o, senin kendinle ilgili kavramın olarak kalacaktır.
4
Ama onu
yaşatırken sen, kardeşine, sureti sana sebebiyet verme dileğine sahip benliğe benzer
benlik olarak bakacaksın.
5
Çünkü görmek, ancak bir dileği temsil edebilir çünkü onun
yaratma gücü yoktur.
6
Yine de o, sırf, gördüğün şeyle birleşmeyi ya da kendini ondan
uzakta ve ayrı tutmayı isteme seçimine bağlı olarak sevgiyle veya nefretle bakabilir.
13. Kurtarıcının görüşü, kardeşinin olduğu şeyden dolayı masumken kendinle ilgili
yaptığın yargıdan da bağımsızdır.
2
O, hiç kimsede bir geçmiş görmez.
3
Ve böylece
bütünüyle açık, eski kavramlarla puslanmamış ve sırf şu anın sahip olduklarına bakmaya
hazırlanmış bir zihine hizmet eder.
4
Yargılayamaz çünkü bilmez.
5
Ve bunun farkına
vararak sadece “Gördüğüm şeyin anlamı nedir?” diye sorar.
6
O zaman cevap verilir.
7
Ve
içindeki Mesih’in görüşüne karşı çok uzun süre ve değer verilerek tutulmuş eski fikirlerin
ve çok eski kavramların örtüsünün arkasındakini görmek için masumca soru soranın
yüzünü Mesih’in yüzü aydınlatsın diye kapı açılır.
14. O zaman, akıl çelinmesinin seni sadece olmadığın bir şey yapmak için akıl dışı ve
anlamsız bir dilek olduğunu hatırlayarak ona karşı tetikte ol.
2
Ve aynı zamanda olmak
istediğin şeyi düşün.
3
Bu, delilik, acı ve ölümdür; ihanet ve kara bir ümitsizlik,
başarısızlık rüyaları ve ölümden ve korku rüyasını sonlandırmaktan başka bir ümidin
kalmamasıdır.
4
Do'stlaringiz bilan baham: