Eserini inceleyen bilim insanları onun bir halk bilimci yötemiyle bilinçli ya da
bilinçsiz çalışmış olabileceğini vurgulamaktadırlar. Halk inanışlarını, geleneklerini, kültür
ögelerini en küçük ayrıntısına kadar gözlemleyerek kayda geçirmiş, yararlı sular ve bitkiler
hakkında bilgiler vermiştir. Gezgimiz, yapıtında gezdiği yerler ve bu yerlerin tarihi hakkında
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
137
bilgi sunarken, sadece kendi gözlemleri ile yetinmemiştir. Kazvinî, Makrizî, Taberî, Zehebî,
Celalzade, Solakzade, Alî, Atlas Minor gibi belli başlı eserlere, kanunnamelere, eyalet tahrir
defterlerine, menakıpnamelere ve Latin, Yunan dilleri ile yazılmış çeşitli tarihi kaynaklara
başvurmuş olabileceği iddia edilmektedirGeçersiz kaynak belirtildi..
Çelebi, gittiği yerlerde yaşayan toplumların gündelik yaşam tarzlarına, geleneklerine,
özel gün ve bayramlarda yaptıkları törenlere, kılık kıyafetlerine, kullandıkları alet ve
eşyalara kadar birçok kültürel unsurdan bahsetmiştir. Yine atasözlerine, deyimlere,
manilere, efsane, fıkra vb. halk edebiyatı ürünlerine bir halkbilimci bakışı ile
değerlendirmeler yapmıştır. Çelebi gittiği yerlerde şehrin tarihi, var ise kalesi, mahalleleri,
evleri, camileri, mescitleri, ibadethaneleri, okulları, tekkeleri, çeşmeleri, kervansarayları,
hanları, eserlerdeki kitabeleri, çarşı ve pazar yerleri, şairleri, meczupları, giysileri, mahalli
dilleri, havası, iklimi, suları, ibret verici yapıları, hamamları, kiliseleri, yiyecekleri,
içecekleri, imaretleri, bağ ve bahçeleri, dağları, kırları, ovaları, ırmaklarına kadar her şeyi
yazmıştır. Bu yüzden seyahatname, birçok bilim dalının muhakkak müracaat etmesi gereken
bir başvuru eseridir.
Gittiği şehirler anlatımının ana mekânlarıdır; bu şehirlere ulaşmak için geçtiği ya da
yol üstünde konakladığı köy ve kasabalar ise ikinci derecede kalır. Seyahatname’den Evliya
Çelebi yeşilliği, piknik alanlarını yani mesiregahları çok sevdiğini anlıyoruz. Evliya Çelebi,
kendine has sözvarlığıyla bazı Türkçe kelimeleri, Arapça ya da Farsça eklerle genişletmiştir,
örneğin; ormanistān, yaylagāh, Yeniçeriyân gibi. Burada konumuz gereği dikkatimizi çeken
yaylagâh kelimesidir.
Mübalağa kullanması sebebiyle güvenilir bir kaynak olarak görülmediği zamanlar
olmuş olsa da aslında Evliya Çelebi mübalağa sanatını olayları çarpıtacak şekilde değil,
sadece tasvirlerinde kullanıyor. Seyahatname, abartılı ve hayalî taraflarına rağmen, birçok
bakımlardan önemli, ciddî incelemelerin yapılması gereken kültürümüzün temel
kaynaklarındandır. Bildiri ölçütleri dikkate alınmak suretiyle gezginimizin yaylar ile ilgili
yazdıklarını değerlendirmeye çalıştık. Bu araştırmada, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan
Seyahatname’nin 2. cildi temel alınmış, o dönemde gezip gördüğü beldelerin yaylaları
hakkındaki bilgiler taranmıştır. 4 ve bazı diğer ciltleri de taranmıştır.
Do'stlaringiz bilan baham: