Yeşil Erik
S
onra fakirdik biz, önü patlak spor ayakkabılarımız vardı.
Ayak parmaklarımızla vururduk topa ama bir yandan da ayakkabımız var diye
sevinirdik. Mutluyduk öyle, ekmeğin arasında salça, top peşinde koşardık. Her
yerimiz kir içinde, güneş akardı terimizden. Koşarken ekmeğini düşüren salaklar
vardı. Onlar yeteneksiz topçulardı. Terlikle oynayan bir abi vardı, onun da terliği
yırtıktı. Bir gün komşunun damına çıktık erik almaya, elimde ekmek var, içinde
patates kızartması, daha yeni almışım evden. Camdan beyaz atletli bir pezevengin
‘’İnin lan damın üzerinden.’’ diye bağırmasıyla korkudan düşmesin mi ekmek
elimden... İşte o ekmeğe çok üzüldüm ben, eşek herif sanki damını yedik. O gün
erik de çalamadık, ortada kaldık, ekmek de düştü yere... O korkuyla bir daha kim-
senin damına çıkmadım. Pazardan alıyoruz eriği, zenginiz şimdi. Çok erik var
yani bizim evde. Öyle öyle...
Do'stlaringiz bilan baham: |