Namazın Adabı Merhum İmam Humeyni (r a)



Download 387,95 Kb.
bet77/126
Sana21.01.2017
Hajmi387,95 Kb.
#772
TuriYazı
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   126

Edebi Tembih


Tefsirlerde gördüğümüz veya onlarda nakledildiği üzere din; ceza ve hesap anlamına alınmıştır. Lügat kitabında da bu anlam zikredilmiş ve Arap şairlerinin sözleri de delil olarak gösterilmiştir. Örneğin şair şöyle diyor: “Bil ki cezalandırıldığın gibi cezalandırılırsın” Sehl b. Rabia'ya isnat edilen bir sözde ise şöyle yer almıştır: “Düşmanlıktan başka bir şey baki kalmamıştır. Onları cezalandırdıkları gibi cezalandırdı.k” Söylendiği üzere ilahi isimlerden biri olan “deyyan” kelimesi de bu anlamdadır. Belki de dinden maksat, hak şeriattır. Çünkü kıyamette dinin eserleri zahir olur ve dini hakikatler, perde gerisinden ortaya çıkar. Dolayısıyla da bugün dünya günü olduğu gibi, o günü de “din günü” olarak adlandırmak gerekir. Zira bugün dünya eserlerinin zuhur ettiği gündür ve dini hakikatlerin sureti burada zahir değildir. Bu tıpkı Allah-u Teala’nın şu sözüne benzemektedir: “Onlara Allah’ın günlerini hatırlat”1

Yani Hak Teala’nın kahır ve saltanatıyla bir topluluğa davrandığı günler. Kıyamet günü hem Allah’ın günü ve hem de din günüdür. Zira o gün ilahi saltanatın zuhur ettiği ve Allah’ın dininin hakikatlerinin ortaya çıktığı gündür.


* * *
Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: “iyyake na’budu ve iyya kenestein” (Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz). Ey aziz! Bil ki sâlik kul marifet yolunda bütün övgüleri Hakk’ın zat-ı mukaddesine has bildiği, vücudun genişleyiş ve daralışını Allah’tan kabul ettiği, başta ve sonda, başlangıçta ve sonuçta bütün işlerin Allah’ın malikiyet elinde olduğunu itiraf ettiği ve kalbinde ef’al ve zat tevhidinin tecelli ettiği durumda, ibadet ve yardım dilemeyi Hakk’a özgün kılmış olur ve bütün varlık aleminin isteyerek veya istemeyerek zat-ı mukaddesin karşısında huzur gösterdiğini kabul eder, tahakkuk diyarında yardım dilemeyi kendisine isnat edebileceği birini göremez. Zahir ehlinin “ibadetin özgünlüğü gerçek, yardım dilemenin özgünlüğü ise gerçek değildir” diye söylemeleri, zahir ehlinin üslubunca söylenmiş bir sözdür. Zira onlara göre Hak’tan gayrisinden de yardım dilenmektedir ve Kur’an-ı şerifte şöyle buyurulmuştur: “İyilik ve takva üzere yardımlaşın”1 ve hakeza şöyle buyurulmuştur: “Sabır ve namazdan yardım dileyiniz”2 Hakeza kesin bir şekilde bilindiği gibi Nebi-i Ekrem’in, hidayet imamlarının, ashaplarının ve Müslümanların sireti de bir çok mübah işlerde Hakk’tan gayrisinden yardım dilediklerini göstermektedir. Tıpkı hayvandan, hizmetçiden, eşten dosttan, elçiden, işçiden ve benzeri şeylerden yardım diledikleri gibi. Ama Hak Teala’nın fiilî tevhidinden haberdar olan vücud düzenini Hak Teala’nın failiyet sureti olarak gören, vücudda burhan ile veya açıkça Allah’tan gayrisini etkin görmeyen bir kimse, basiret gözü ve nuranî kalbi ile yardım dileme özgünlüğünün de gerçek bir özgünlük olduğunu bilir. Diğer varlıklardan yardım dilemeyi de, Hakk’tan yardım dilemenin sureti olarak kabul eder. Bunların dediğine göre övgüleri Hak Teala’ya özgün kılmanın da bir anlamı yoktur. Zira kendi meslekleri üzere diğer varlıkların da övgüye değer bir takım tasarrufları, iradeleri cemal ve kemalleri vardır. Onlara göre diriltme, öldürme, rızık ve yaratma da Hak Teala ve halk arasında ortak olan işlerdendir. Ama ehlullah nazarında bu bir şirktir ve rivayetlerde de bu gizli şirk olarak ifade edilmiştir. Nitekim bir şeyi hatırında tutmak için parmağa takılan yüzük de gizli şirkten sayılmıştır.3

Özetle “iyyake na’budu ve iyyake nestein” cümlesi “elhamdulillah” cümlesinin teferruatıdır ve hakiki tevhide işarettir. Kalbinde tevhidin hakikati tecelli etmeyen ve kalbini mutlak şirkten temizlemeyen bir kimsenin “iyyake na’budu” demesi gerçek değildir. Bu kimse ibadet ve yardım dilemeyi Hakk’a has kılmış olmaz. Bu kimse Allah’ı gören ve Allah’ı dileyen bir kimse sayılmaz. Kalbinde tevhid tecelli ettiği taktirde, tecelli ölçüsünce varlıklardan yüz çevirmiş ve Hakk’ın kutsal izzetine bağlanmış olur ve sonunda “iyyake na’budu ve iyyake nestain” hakikatinin Allah’ın ismiyle baki olduğunu müşahade eder ve “sen kendini övdüğün gibisin”1 hakikatlerinden bazısı kalbinde tecelli eder.




Download 387,95 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   126




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish