Gazel 10 (Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün)
Hansı gülşen gülbüni serv-i hırâmânunca var
Hansı gülbün üzre gonce la’l-i handânunca var
Hansı gülzâr içre bir gül açılur hüsnün kimi
Hansı gül bergi leb-i la’l-i dür-efşânunca var
Hansı bâğun var bir nahli kadün tek bârver
Hansı nahlün hâsılı sîb-i zenahdânunca var
Hansı hûnî sen kimi cellâda olmuşdur esîr
Hansı cellâdun kılıcı nevk-i müjgânunca var
Hansı bezm olmış münevver bir kadün tek şem’den
Hansı şem’ün şu’lesi ruhsâr-ı tâbânunca var
Hansı yerde tapılur nisbet sana bir genc-i hüsn
Hansı gencün ejderi zülf-i perîşânunca var
Hansı gülşen bülbülin derler Fuzûlî sen kimi
Hansı bülbül nâlesi feryâd ü efgânunca var
Gazel 11 (Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün)
Mende Mecnûn’dan füzûn âşıklık isti’dâdı var
Âşık-ı sâdık menem Mecnûn’un ancak adı var
N’ola kan dökmekde mâhir olsa çeşmüm merdümi
Nutfe-i Kâbildür ü gamzen kimi üstâdı var
Kıl tefâhur kim senün hem var menüm tek âşıkun
Leylî’nün Mecnûn’ı Şîrîn’ün eğer Ferhâd’ı var
Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle
Derde yoh sabrı anun her lahza min feryâdı var
Öyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur
Her kimün kim devr cevrinden dil-i nâ-şâdı var
Gezme ey gönlüm kuşı gâfil fezâ-yı ışkda
Kim bu sahrânun güzer-gâhında çok sayyâdı var
Ey Fuzûlî aşk men’in kılma nâsihden kabûl
Akl tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı var
Gazel 12 (Mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün)
Demiş her gonceye âşıklığım râzın sabâ derler
El ağzın tutmak olmaz korharam ey gül sana derler
Esîr-i derd-i ışk u mest-i câm-ı hüsn çoh ammâ
Bizüz meşhûr olan Leylî sana Mecnûn mana derler
Senün mihr ü vefâ gösterdüğün ağyâra çoh gördüm
Galatdur kim seni bî-mihr ohurlar bî-vefâ derler
Sana derler büt-i Çîn zülfüne zünnâr söylerler
Zihî îmânı yohlar küfr söylerler hatâ derler
Mana derlerdi evvel bir melekdür sevdüğün hâlâ
Görenler men fakîre gökden inmiş bir belâ derler
Marîz-i aşk akd-ı zülfün eyler arzû zîrâ
Mu’âlicler bu mühlik derde müşkildür devâ derler
Fuzûlî âşıka derler olar kim terk-i aşk eyle
Demezler mi hatâ tağyîr kıl hükm-i kazâ derler
Gazel 13 (Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün)
Âşiyân-ı murg-i dil zülf-i perîşânundadur
Kande olsam ey perî gönlüm senün yanundadır
Aşk derdiyle hôşem el çek ilâcumdan tabîb
Kılma dermân kim helâküm zehri dermânundadur
Çekme dâmen nâz edüp üftâdelerden vehm kıl
Göklere açılmasun eller ki dâmânundadur
Gözlerüm yaşın görüp şûr itme nefret kim bu hem
Ol nemekdendür ki la’l-i şekker-efşânundadur
Mest-i hâb-ı nâz ol cem’ et dil-i sad-pâremi
Kim anun her pâresi bir nevk-i müjgânundadur
Bes ki hicrânundadur hâsiyyet-i kat’-ı hayât
Ol hayât ehline hayrânem ki hicrânundadur
Ey Fuzûlî şem’ veş mutlak açılmaz yanmadan
Tâblar kim sünbülinden rişte-i cânundadur
Gazel 14 (Mef’ûlü fâ’ilâtü mefâ’îlü fâ’ilün)
Ey her tekellümün hat-i sebzin hikâyeti
Verdim hemişe mushaf-i ruhsârın âyeti
İrmiş sahîh nakl ile ervâh-i kudsden
Îsi’ye mu’ciz-i leb-i lâ’lin rivâyeti
Dil kişverini gâret ederlerdi hûblar
Men’etmeseydi şıhne-i şevkin hımâyeti
Bildim tarik-i aşk hatar-nâkdir veli
Ben dönmezem bu yoldan ölüm olsa gâyeti
Kaddin helâkiyim düşebilmen ayağına
Bir derde düşmüşüm ki bulunmaz nihâyeti
Bes kim seni görende gider benden ihtiyâr
Gelmez beyâne mihnet-i aşkın şikâyeti
Şükr et Fuzûlî etme figân yar kılsa cevr
Kim ehl-i aşkla cevrdir anun inâyeti
Gazel 15 (Mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlü fa’ûlün)
Âh eyledüğüm serv-i hırâmânun içündür
Kan ağladuğum gonce-i handânun içündür
Ser-geşteliğüm kâkül-i müşgînün ucundan
Aşüfteliğüm zülf-i perîşânın içündür
Bîmâr tenüm nerkis-i mestün eleminden
Hûnîn cigerüm la’l-i dür-efşânun içündür
Yakdum tenümi vasl güni şem’ tek ammâ
Bil kim bu tedârük şeb-i hicrânun içündür
Kurtarmağa yağma-yı gamundan dil ü cânı
Sa’yüm nazar-ı nergis-i fettânun içündür
Cân ver gönül ol gamzeye kim munca zemândur
Cân ile seni sakladuğum anun içündür
Vâ’iz bize dün dûzahı vasf itdi Fuzûlî
Ol vasf senün külbe-i ahzânun içündür
Gazel 16 (Mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün)
Gönülde min gamum vardur ki pinhân eylemek olmaz
Bu hem bir gam ki el ta’nından efgân eylemek olmaz
Ne müşkil derd olursa bulınur âlemde dermânı
Ne müşkil derd imiş aşkun ki dermân eylemek olmaz
Fenâ mülkine çok azm etme ey dil çekme zahmet kim
Bu tedbîr ile def’-i derd-i hicrân eylemek olmaz
Sahın gömlüm yıharsın pendden dem urma ey nâsîh
Hevâ-yı nefs ile bir mülki vîrân eylemek olmaz
Dehânun üzre la’lün istemiş dil def’i müşkildür
Görünmez hîç cürmi yoh yire kan eylemek olmaz
Du’âlar eylerüm menden yana bir dem güzâr itmez
Ne çâre sihr ile servi hırâmân eylemek olmaz
Fuzûlî âlem-i kayd içresin dem urma aşkundan
Kemâl-i cehl ile da’vâ-yı irfân eylemek olmaz
Gazel 17 (Mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün)
Meni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhumdan murâdum şem’i yanmaz mı
Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd eder ihsân
Niçün kılmaz mana dermân meni bîmâr sanmaz mı
Gamum pinhân dutardum men dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı
Şeb-i hicrân yanar cânum töker kan çeşm-i giryânum
Uyarur halkı efgânum kara bahtum uyanmaz mı
Gül-i ruhsâruna karşu gözümden kanlu akar su
Habîbüm fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı
Degüldüm men sana mâ’il sen etdün aklumı zâ’il
Mana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdur hemîşe halka rüsvâdur
Sorun kim bu ne sevdâdur bu sevdâdan usanmaz mı
b. Su Kasidesi – Kasîde der-Na’t-ı Hazret-i Nebevî
(Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün)
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
Zevk-i tîgünden aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ile bıragur rahneler dîvâre su
Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
İhtiyât ilen içer her kimde olsa yâre su
Suya virsün bâğbân gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gül-zâra su
Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
Hâme tek bahmahdan inse gözlerine kare su
Ârızun yâdıyla nemnâk olsa müjgânum nola
Zâyi’ olmaz gül temennâsıyla viemek hâre su
Gam güni etme dil-i bîmârdan tîgün dirîğ
Hayrdur vermek karanu gicede bîmâra su
İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin et
Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün are su
Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hôş gelür hûşyâre su
Ravza-i kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr
Âşık olmış gâlibâ ol serv-i hôş,-reftâre su
Su yolın ol kûydan toprag olup dutsam gerek
Çün rakîbümdür dahi ol kûya koyman vare su
Dest-bûsı arzûsıyla ger ölsem dôstlar
Kûze eylen toprağum sunun anunla yâre su
Serv ser-keşlük kılur kumrı niyâzından meger
Dâmenin duta ayağına düşe yalvare su
İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
Gül budağınun mizâcına gire kurtare su
Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
İktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâre su
Seyyid-i nev’-i beşer deryâ-yı dürr-i ıstıfâ
Kim sepüpdür mu’cizâtı âteş-i eşrâre su
Kılmağ üçün tâze gülzâr-ı nübüvvet revnakın
Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâre su
Mu’cizi bir bahr-i bî-pâyân imiş âlemde kim
Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâre su
Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ
Barmağından virdüği şiddet güni Ensâr’e su
Dôstı ger zehr-i mâr içse olur Âb-ı Hayât
Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâre su
Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
El sunup urgaç vuzû’ içün gül-i ruhsâre su
Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl
Başını daşdan daşa urup gezer âvâre su
Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr
Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su
Zikr-i na’tun virdini dermân bilür ehl-i hatâ
Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâre su
D- Kaynakça
Not: Fuzûlî hakkındaki en kapsamlı bibliyografya çalışmalarından biri Esma Şahin tarafından yapılmıştır. Çalışma ayrıca Genel Ağ ortamında da mevcuttur: http://www.academia.edu/1425180/A_Bio-Bibliography_in_Classical_Turkish_Literature_Fuzuli_Klasik_Turk_Edebiyatinda_Biyografi_Literaturu_Fuzuli
ACAROĞLU, M. Türker (1956), Edebî Eserler Sözlüğü: Seçme 200 Eser, c.1, İstanbul.
ALTINTAŞ, Ramazan, Fuzûlî’de (ö. 963/1556) Bilgi ve Tabiat Anlayışı, Cumhuriyet Üniversitesi.
—————————-, web: http://eskidergi.cumhuriyet.edu.tr/makale/331.pdf
AYAN, Hüseyin, web: http://www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s1/2hayan.pdf
BANARLI, Nihâd Sami (1985), Kültür Köprüsü, Kubbealtı Yayınevi: İstanbul.
—————— (2004), Türkçenin Sırları, Kubbealtı Yayınları.
ÇATBAŞ, Hasibe (1946), Fuzuli’nin Bir Mektubu, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, c. 6, S: 3.
DERDİYOK, Çetin (2002), Prof. Dr. Cem Dilçin, Fuzuli Divanı Üzerine Notlar (Studies on Fuzuli’s Divan), Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, S.2, Doğu Akdeniz Üniversitesi Yayınları.
DİLÇİN, Cem (1991), Fuzûlî’nin Bir Gazelinin Şerhi ve Yapısal Yönden İncelenmesi, Türkoloji Dergisi, c.9, S.1.
DURMUŞ, İsmail (2003), “Leylâ ve Mecnûn”, İslâm Ansiklopedisi, C. 27, TDV,
Ankara
ERDOĞAN, Ayhan (2010), Fuzûlî’nin Arapça Divanından İki Kasidenin Edebi Tahlili, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S: 29 (Bahar 2010).
ELİAÇIK, Muhittin (2010), Fuzûlî’nin Sıhhat u Maraz’ında Ahlât-ı Erbaanın İşlenişi ve Bir Tıp Eseri Terceme-i Hulâsa-i Tıb İle Mukayesesi, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S.27.
FUZÛLÎ, Muhammed b. Süleyman (1961), “Matlau’l-İ’tikâd fî Ma’rifeti’l- Mebde’i ve’l-Meâd, (tahk. Muhammed b. Tâvîtet-Tancî), çev. E. Coşan-K. Işık, Ankara.
GÜLER, Zülfi (2011), Fuzûlî Divanı’na sosyal Psikoloji Açısından Bir Bakış (Ötekileştirilmiş Fuzûlî), Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.7.
İPEKTEN, Halûk (2000), Fuzuli: Hayatı, Sanatı, Eserleri, Akçağ Basımevi, Ankara.
——————- (1973), Fuzulî Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Bazı Şiirlerinin Açıklamaları, Ankara, Atatürk Üniversitesi Yayınları.
KABAKLI, Ahmet (2006), Türk Edebiyatı, c. II, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, İstanbul, s.566.
KARAHAN, Abdülkadir (1996), TDV İslam Ansiklopedisi, Fuzûlî maddesi, c.13, TDV, İSAM Araştırma Merkezi.
——————- (1989), Fuzûlî Muhiti, Hayatı, ve Şahsiyeti, K.B. Yay, Ankara.
——————- (1953), Kırk Hadîs Tercümelerine Umumî Bir Bakış ve Ankaralı İsmail Rüsûhî’nin “Tercüme-i Hadîs-i Erbaîn”i, İÜ Türkiyat Mecmuası, c.X.
KARAYAZI, Nurgül (2007), Fuzûlî’nin “Leylâ ve Mecnûn”unda Tasavvufî Kavram ve Unsurlar, Yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Endüstrisi.
KORTANTAMER, Tunca (2007), Su Kasidesi’nin Dili Üzerine, Ege Ü. Edebiyat Fak. Yay., İzmir, 2007.
Kültür Bakanlığı e-Kitap Sistemi, Fuzûlî, web: https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:tVRLBOdwOnAJ:ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-82210/h/fuzuli.pdf+fuzulinin+arap%C3%A7a+%C5%9Fiileri&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESggEjyCk94EpKFetdqwGH-m-yJ2CYvGNz6jTp3PU8NqbQgcRA_hKlQuKm5KEHqpLyK55v3ZXp6xzz_4zGpw6JBdt59uYIGjcp1xVtk8ewa3SPxQzQeOQU2JlAEaG8eCf5yqi1co&sig=AHIEtbSgMaSZwiQNIDQanjYR-dE5LIAw0A
MAZIOĞLU, Hasibe (1997), Fuzûlî Üzerine Makaleler, TDK Yay. Ankara.
——————– (1956), Fuzûlî-Hâfız: İki Şair Arasında Bir Karşılaştırma, Ankara, Türkiye İş Bankası Yayınları.
——————– (1956), “Fuzûlî’nin Farsça Divanı ile İlgili Araştırmalar”, AÜDTCF Dergisi, c. XIV, sy. 1-2, s. 73-85.
M.,H., AÜ e-Dergi:http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1054/12739.pdf
MENGİ, Mine (2008), Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Akçağ: Ankara.
——————– (1996), Fuzûlî Kitabı, 500. Yılında Fuzûlî Sempozyumu Bildirileri , İstanbul: http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/11.php#_ftn1
NAYIR, Yaşar Nabi (1991), Fuzuli, Varlık Dergisi, S.1000-1011.
OKUYUCU, Cihan (2011), XVI. Yüzyıl Türk Edebiyatı, Açıköğretim Fakültesi Yayını.
ÖZDEMİR, Hikmet (2012), Tüm Zamanların Şairi: Fuzûlî, Türkiye Dil ve Edebiyat Dergisi, web: http://www.tded.org.tr/images/logo/x/fuzuli.pdf
SAİD, Raide (1983), “Fuzulî’nin Farsça Divanı: İnceleme-Transkripsiyonlu Metin”, Doktora Tezi, Bakü Devlet Üniversitesi.
SELÇUK, Bahir (2005), Fuzûlî’de Gözyaşı, EKEV Akademi Dergisi, S.5.
——————–(2007), Fuzûlî’de Melamet Kavramı, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, c.16, S. 2.
ŞAHİN, Esma (2007), Klasik Türk Edebiyatında Biyografi Literatürü: Fuzûlî, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, C.5., S.9.
TANCİ, M. Tavit (1962), Matlau’l-İ’tikad fi Ma’rifeti’l-Mabda’i ve’l-Ma’ad Makaddimesi, çeviri: Esat Coşan ve Kemal Işık, Türk Tarih Kurumu, Ankara, s.XII.
TİMURTAŞ, Faruk Kadri (1997), Makaleler: Dil ve Edebiyat İncelemeleri, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu.
Toronto Üniversitesi Fuzûlî Dîvânı Genel Ağ Erişimi, 2012-11-5, web: http://archive.org/details/divanfuzuli00fuzuuoft
ÜZGÖR, Tahir (1997), Fuzûlî’yi Anlamak, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S.3, Konya.
VANLIOĞLU, Mehmet (1997), Beng ü Bâde ve Muhtevası, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S.3, Konya.
YAVUZ, Kemal (2005), Leylâ ile mecnûn Hikâyesinin Edebiyattaki Yeri, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, S.4
YILDIRIM, Ali (2004), “Fuzûlî’nin Beng ü Bâde Mesnevisi ve Bâde Sembolü” F.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi C. 14, S.2, Elazığ.
YÜKSEL, Sedit (1972), Sohbetü’l-Esmâr Fuzûlî’nin Değildir, Türkoloji Dergisi, S.s, s.115-136.
Bu makale eğitim amaçlı olarak Ensar KILIÇ tarafından yazılmıştır.
http://www.frmtr.com/turk-dili-ve-edebiyati/2943364-fuzulinin-gazelleri-ve-aciklamalari.html
YAKARIŞ...
Ya Rab hemişe lutfunu kıl reh-nüma bana
Gösterme ol tariki ki yetmez sana bana
Kat' eyle aşinalığım andan ki gayrdır
Ancak öz aşinaların et aşina bana
Bir yerde sabit et kadem-i i'tibarımı
Ancak öz aşinaların et aşina bana
Yok bende bir amel sana şayeste ah eğer
A'malime göre vere adlin ceza bana
Havf ü hatada muztaribim var ümid kim
Lutfun vere beşaret-i afv-i ata bana
Ben bilmezem bana gereğin sen Hakim'sin
Men' eyle verme her ne gerekmez sana bana
Habs-i hevada koyma Fuzuli-sıfat esir
Ya Rab hidayet eyle tarik-i fena bana
GAZELİN AÇIKLAMASI
Tanrım! Lütfunu rehber kıl daima bana ve sakın sana ulaşmayan yolu bana gösterme!
Senden başka her şeyden dostluğumu kes benim; yalnızca kendi sevdiklerini sevdir bana! (Yalnız sana dost olan kişileri benim için dost kıl, sana dost olmayanlardan yolumu ayır.)
İtibar ayağımı öyle bir yerde sabitle ki, orada yalnızca dinin yol göstericisine (Hz. Muhammed'e) uyulsun, sadece onun yolundan gidilsin.
Yazık ki sana layık bir amelim yok benim. Eğer adaletin beni amelime göre cezalandıracak olursa benim vay halime!..
Hata ve buna bağlı korkular içinde kıvranıp duruyorum. Umarım, lütfun bana hatalarımın bağışlandığı müjdesini verir (yoksa halim haraptır.)
Ben bana tam olarak neyin gerektiğini bilemem.Hakim (her şeyi bilen Allah) sensin; bana gerekmeyeni bana verme!
Beni Fuzuli gibi heva (hevesler, istekler, ihtiraslar veya dünya ilgileri)
içinde hapis bırakma! Tanrım! Bana fena (Senin aşkında yok olma) yolunda kurtuluş nasip eyle (veya bu kö
Do'stlaringiz bilan baham: |