Bir Tekamül Rehberi Steve Rother ve Grup


Partnerliğinizin çoğu planlanmış kontratla yapılır. Bir



Download 4,03 Mb.
Pdf ko'rish
bet2/3
Sana29.04.2022
Hajmi4,03 Mb.
#592976
1   2   3
Bog'liq
Steve Rother ve Grup - Hatırla


Partnerliğinizin çoğu planlanmış kontratla yapılır. Bir 
dengeleme girişimiyle, siz yaşamınıza bu dengeye erişmek 
için gereksindiğiniz niteliklere sahip kişileri çekersiniz. Ço­
ğunlukla, bu enkarne olmadan önce yaptığınız bir kontrattır. 
Bu mekanizmayla bazıları yaşamında partnerliği reddetmek 
üzere kontrat yapmıştır. Bu kontratların sizin önceden plan­
ladığınız belli bir amacı vardır. Bu kontratların birçoğu ço­
cuk yetiştirmeye dayanır. Bazen kontrat tamamlanıp sona 
erer ve kişi artık o durumu, o ilişkiyi bırakıp gitme itilimi 
duyar. Bazen kontrat tamamlanır, ama yine de ilişkinin de­
vam etmesi uygun olur. Eğer yargıyı bırakırsanız, tüm bu 
kontratların uygun olduklarını görmek kolay olur. Ancak, es­
ki enerjide yapılmış birçok kontrat yeni enerjiye geçişle bir­
likte sona erecektir. Şi�di bunu görüyoruz. Aynca, eğer her­
hangi bir zamanda siz bir kontratı yerine getirmeden bir iliş­
kiden kopmayı seçerseniz, benzer niteliklere sahip bir başka 
80 


'Bö{üm 4 
insanı alanınıza çekmeye eğilimli olacaksınızdır. İşte bu yüz­
den bazıları tekrar tekrar aynı senaryoyu yaratırlar. Çünkü 
onlar işleri bitmeden ayrılmışlardır. Her durumda onlar 
kendi içlerindeki niteliklerden kaçmaya çalışmaktadırlar. 
İlişkiler gerçekten de büyük bir aynadır. O sizin kendinize 
vermiş olduğunuz çok yüksek bir armağandır. Bu aynaya ya­
kından bakın ve oraya kendiniz için yerleştirdiğiniz dersle­
rin üzerine korkusuzca yürüyün. 
İLİŞKİLERİNİZİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMEK 
Bu, Merlia zamanı (bkz. 
18. 
Bölüm) giderek güçlenmeyi 
sürdürürken birçok kişi şimdi içinde bulunduğu ilişkiyle ilgi­
li güdüsünü inceleyecektir. Onlar, "Bu tam bir ilişki mi?" 
"Bu benim eski enerjide yaptığım bir kontrat mı, öyleyse ha­
la en yüksek hayrıma mı?" "Ben bu ilişkiyi sadece rahat ol­
duğum için mi sürdürüyorum, yoksa o benim en yüksek po­
tansiyelimi yansıtıyor mu?" gibi birçok soru soracaklardır. 
Önce tüm bu ilişkilerin uygun olduklarını ve onlara saygı 
duyulduğunu anlamalısınız. Sizin kendi yargılarınız dışında, 
güdülerle ilgili hiçbir yargı yoktur. Aynca siz insanların iliş­
kilerde ilk çocukluk yargılarınızla karmaşıklık tabakaları 
yarattığınızı da anlamalısınız. Çocukken siz "normal" olarak 
çerçevelenip etiketlenebilecek olanı ararsınız. Bu imgeyi bul­
duğunuzda onu duvara asar ve onu çevrenize giren her şeyi 
ölçen bir cetvel olarak kullanırsınız. Bu imgeleri incelemenin 
ve eğer en yüksek hayrınıza değillerse değiştirmenin size 
çok yardımı olacaktır. Bu imgeler yaşamınızın büyük bölü­
münü ve çoğu kez ilişkilerinizi yönetirler. Siz ilerlerken bu 
imgeler de buna uymalıdır. Size bir çocukken hizmet eden 
aynı gerçekleri hala barındırıyor musunuz, yoksa daha yük­
sek titreşimlere geçtiğinizde daha yüksek gerçeklere de geç­
tiniz mi? 
81 


'Jlatırfa 
İLİŞKİLERİ 
KURMAK 
VE SONA ERDİRMEK 
Gezegenin titreşimleri yükselirken, perde incelecek ve 
siz gerçek kimliğinizi hatırlayacaksınız. İnsanların kitlesel 
olarak uyanmaya başlayacakları o zamana dek, siz çevreniz­
deki insanlara değişmiş olarak görüneceksiniz. Bu değişim 
birçok değişimi başlatacak. Birden yaşamınızda Yuva'nın tit­
reşimlerini taşıyan insanlar belirecek. Bunlar sizin ilk ruh­
sal ailenizin üyeleri olacak. Uzun-sürmüş ilişkiler içinde bu­
lunan birçok insan birden uyanıp partnerleriyle iki yabancı 
gibi yaşadıklarını görecek. Ruhsal aileler tekrar-birleşirken 
birden birbirini destekleyen gruplar oluşacak. Uzun sürmüş 
dostluklar sessizce sürüklenip gidebilir ve önemsiz hale gele­
bilirler. Bu ilişkilerin değeri küçümsenmemelidir, ancak bir­
çoğu değişimden sonra varlığını aynı şekilde sürdürmeyecek­
tir. Bazıları öfke ve korkuyla sona erecektir. Bazıları içlerin­
de sevgiyi bulup ilk kez partnerlik yapacaklar. Bazıları sev­
giyle ayrılacaklar. Bazıları küllerinden yeniden doğacak, ve 
yeni ve farklı bir biçimde başlayacaklar. Bunlar sadece olası­
lıklardır ve onlar sizin yöneliminizi bekler. Çünkü ilişkileri­
nizin bir sonraki adımına karar verecek olan sizlersiniz. 
ÖNCE KENDİNİZİ SEVİN 
Şimdi sevgi hakkında ne diyebiliriz? İşte tüm ilişkilerin 
yanıtı. 
Önce kendinizi sevin. 
Sevgi tüm enerjinin anasıdır, 
dolayısıyla karşınızdaki her şeyde bulunur. Sizin romantik 
aşk dediğiniz şey, büyük ölçüde, genelde yanlış anlaşılmış 
Kundalini enerjisinin bir ifadesidir. Bu enerji ve onun cinsel 
ilişkiyle ilintisi bir başka zaman ele alınacak önemli bir ko­
nudur. Sevgiyi tüm biçimleriyle ifade ediş sizin tanrısal ifa­
denizdir, ancak birinin tüm diğerlerinden önce gelmesi gere­
kir. Bu benlik sevgisidir. Siz Oyun-Alanında bulunanlar, var 
olan her şeyin hayrı uğruna, görüşünüzü sınırlayan perdenin 
82 


'.Bö{üm 4 
ardında üç-boyutlu bedenlerde yaşamaya gönüllü oldunuz. 
Bunun için kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsunuz, 
ancak yine de kendinizi Tanrı'nın bir parçası olarak sevmeyi 
reddediyorsunuz. Birçok kişi sessizce içsel benliğine ancak 
varoluşunun dışsal bölümleri düzene girdiğinde kendisini se­
veceğini bildiriyor. "Bu kiloları verdiğimde, o işe girdiğimde, 
o aileye sahip olduğumda, o evi satın aldığımda her şey iyi 
olacak." Onların yaşamlarında boşluk hissetmelerinin nede­
ni budur. Onlar içlerindeki, her şeyin gerçek olduğu o yerde­
ki gücü alıp onu dışarıya, her şeyin illüzyon olduğu o yere 
yerleştirmişlerdir. Onlar Oyunun gerçek doğasını anlamaya­
rak güçlerinden vazgeçmişlerdir. 
Önce kendinizi sevin. Sevginin içinizdeki sevgiden daha 
büyük bir ifadesi yoktur. Sevdiğiniz insanın gözlerine baktı­
ğınızda bir hisle dolarsınız. O anda hissettiğiniz şeyden ötü­
rü kendinizi mutlu ve güçlü hissedersiniz. Bu hal içinde her 
şey erişilebilirdir. Çünkü sevgiliniz onun gözlerinin aynasın­
da kendinizi sevgiyle görmenizi sağlar ve siz bunu kabul 
edersiniz. Bu sizin kendinizi sevmenize izin verdiğiniz bir 
yoldur. Bu tanrısal bir sevgi ifadesi olduğu için uygun ve 
· saygı duyulan bir şeydir. Bu Tanrı'nın Tann'yı sevmesidir. 
Bir anne de bebeğinin gözlerine baktığında aynı gerçeği du­
yumsar ve kendisini iyi hisseder. Bazıları bunu ben-merkez­
ci ve bencil bir şey olarak görür, ama hiçbir şey gerçek'ten bu 
kadar uzak olamaz. Çünkü siz ancak bütün olmanıza izin 
verdiğinizde çevrenizdekilere de gerçek bir sevgi verebilirsi­
niz. Siz kendinizi gerçekten sevene dek başkalarına verecek 
hiçbir şeyiniz yoktur, ve dolayısıyla enerji deveran etmeye­
cektir. Kendini yalnız olarak gören, ve yaşamına bir partneri 
çekmekte zorlananlarınız var. Size önce kendinizle ilgili ger­
çek hislerinize bakmanızı söyleyeceğiz, çünkü bunlar Evrene 
tezahür etmesi için gönderdiğiniz titreşimlerdir. Bir başkası 
sizi yalnızlıktan kurtarmak için yaşamınıza girmeyecektir. 
83 


J-{atırfa 
Bunu sadece siz yapabilirsiniz. Kendinizi yalnız hissetme­
mek için dikkatinizi bir başkasına odaklama ihtiyacı sadece 
enerjiyi yalnızlıktan bağımlılığa dönüştürecektir. 
KOŞULSUZ SEVGİ 
Koşulsuz sevgi hakkında ne diyebiliriz? Bu en iyi haliy­
le doğal çekim yasasıdır. Evrendeki her yaratma eylemi bir 
güdüye sahiptir. Enerjinin gerçek akışını gözlemlemek için 
onu harekete geçiren güdüye bakın. Sevgiyi karşılıksız, açık 
ve bencil olmayan bir biçimde vermek Evrene bir mesaj yol­
lamaktır, ve Evren size otomatik olarak benzer bir titreşimle 
karşılık verecektir. Koşulsuz sevgi bu yasanın bir anlayışını 
tasvir eder. O ayrıca kutupluluk bilincinden birlik bilincine 
geçişi temsil eder. Bu insanlığın bir sonraki düzeyine doğru 
amaçlı bir adımdır. Bunu size daha önce aktarılmış bir bil­
giyle ifade edebiliriz: "Ne ekerseniz onu biçersiniz." "Kendini­
ze nasıl davranılmasını istiyorsanız, başkalarına da öyle dav­
ranın." Bunlar çekim yasasının ifadeleridir. Burada belirtil­
memiş olan şey yayınladığınız titreşimlerin size kat kat bü­
yüyerek geri döndüğüdür. İlişkilerinizde koşullu ve koşulsuz 
sevgiyi dengeleyin. Koşulsuz sevgi alanınızdan tüm yargıyı 
kaldırmanızı gerektiren bir disiplindir. Daha önce de dediği­
miz gibi, tüm yargının kökeni kendi hakkınızdaki yargıları­
nıza dayanır. Bir kez daha her şeyin kendinizle ilgili hisleri­
nizle ilişkili olduğunu görüyorsunuz. Önce kendinizi sevin, o 
zaman her şey odağa oturacaktır. Eğer önce kendinizi seve­
miyorsanız, o zaman kendinizi bizim sevgimize açın, çünkü 
biz burada siz kendinizi sevmeyi öğrenene dek sizi sevmek 
için bulunuyorı:ız .. . Bizim güdümüz basittir. 
Lütfen, Oyun-Alanında Birliği hatırlayın ve birbirinize 
saygıyla davranın, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle besleyin, 
ve birlikte iyi bir oyun çıkarın 
.
.

Grup. 
84 


'Bölüm 4 
Bu sevgi dolu varlıklar bana sık sık bunun büyük bir Sak­
lambaç Oyunu olduğunu hatırlatırlar. Bizim Tanrı'nın -görü­
şümüzü .sınırlayan bir perdenin ardında saklanan- parçaları 
olduğumuzu söylerler. Ve Oyunun amacı birbirimizi tanıyıp 
tanıyamayacağımızı görmektir. Bu Oyunun kurallarını biz 
kaleme aldık, ancak biz her zaman Özgür Seçime sahiptik. 
Biz tekamül ettikçe, geçmişte işe yarar görünen birçok kural 
şimdi hedeflerimize erişmemizi engeller görünüyor. Bu deği­
şimler gözlerimizin önünde meydana geldiğinden bunlar he­
yecan verici zamanlardır. Bu bir yeni paradigmalar çağı, ve 
Oyunun bir sonraki aşaması için yerini alma zamanıdır. 
Eğer ilişkileriniz tümüyle kendi seçtiğiniz ilişkiler de­
ğilse, o kurallara ve duvara astığınız resimlere iyice bir ba­
kın. Onlar bazı yanıtları gözler önüne serebilir. Belki onlar 
uzun bir zaman önceye dayanmaktadır ve güncellenmeleri 
gerekmektedir. Çoğumuz varoluşumuzu bu kurallar çevre­
sinde oluşturduğumuzdan, bu cesaret gerektirir. 
Yaşadığımız San Diego'da biz, sık sık, Kızılderililere ay­
rılmış bir bölgede kamp yapmaya gideriz. Orada en sevilen 
spor "içsel tüp" denen bir araçla azgın nehre girmek ve orada 
ne kadar dayanabileceğinizi görmektir. Bu bazen biraz kor­
kutucu olsa da, genelde epey rahatlatıcı ve eğlenceli bir spor­
dur. Bir gün, benim gözü pek oğlum Austin kendi içsel tüpüy­
le 
12 
kadem yüksekliğinde bir şelaleden atlamaya karar ver­
di. Ben soluğumu tutup aşağıdan izlemeye başladım. O ilk 
atlayışında biraz çalkalandı, ama hemen tekrar atlamak 
üzere patikadan yukarı tırmanmaya başladı. Omzunun üze­
rinden ağzı açık bakakalmış bana bir göz atarak, kendisine 
katılmak isteyip istemediğimi sordu. Yanımda genç bayanlar 
vardı ve o benim bu şekilde yönlendirilebilecek kadar maço 
olduğumu biliyordu. Böylece ben de içsel tüpümle o patikayı 
tırmandım ve ne yaptığımı biliyormuş gibi davranmaya ça­
lıştım. Tüpümle şelaleden aşağı atladım ve oğlumdan çok 
85 


'J{atır{a 
daha kötü bir biçimde çalkalandım. Bunun benim o sırada 
tam olarak anlamadığım, hareket halinde olan bedenlerin 
ağırlığıyla ilişkili bir fizik yasasıyla ilintisi vardı. Şimdi şunu 
gözünüzde canlandırın: Ben şimdi şelalenin dibindeyim, ma­
yomun nereye kayıp gittiğini bulmaya çalışıyorum, başımı 
kaldırıp baktığımda Austin'in bu kez tüpü olmadan şelalenin 
tepesine tırmandığını görüyorum! Daha ben onu bağırarak 
bilgece uyarma fırsatı bulamadan önce, o aşağı atlıyor, yara­
sız beresiz bir biçimde önümde belirip, "Sakin ol baba, sen de 
dene, çok kolay" diyor. O benim aptal olduğumu düşünüyor 
olmalı. (Pekala, belki de o haklıdır.) Kısa bir süre sonra, ma­
yomun büzgü ipini sıktıktan sonra, ben yine, bu kez içsel tüp 
olmadan aşağı atlıyorum. 
Beni şaşırtacak bir biçimde, şelaleden aşağı çabasız bir 
biçimde indim. Şelaleyi oluşturan kayalar bu inişi kolaylaştı­
ran kalın, kaygan, tampon görevi yapan yosunla kaplıydı. 
Bunu şelaleden, suyun kayalar arasında açtığı kanaldan biz­
zat atlamadan göremezdiniz. İçsel tüp suyun doğal akışına 
girmenize olanak vermiyordu. Öğrendiğim ders şuydu: İnanç 
sistemlerimizin "içsel tüpüne" asılmak, çoğu kez, bizim en az 
direnç akışını ve yolunu bulmamızı engeller. 
O günün geriye kalan kısmını, izleyiciler nefeslerini tu­
tup umarsızca kendi içsel tüplerine tutunmaya çalışırken, 
oğlumla birlikte şelaleden aşağı atlayarak geçirdim. Onlar 
güvenliklerinin ona bağlı olduğunu düşündükleri tüplere ası­
lıp şelaleyi "yenmeye" çalışırken oradan oraya savrulmuş, 
yara bere içinde kalmışlardı. Onlar birlikte Oyunun kural­
ları hakkındaki kendi fikirlerini getirmişlerdi. Oğlum ise 
kendininkini değiştirip doğal akışı izlemeye karar vermişti. 
Bu ders için teşekkür ederim, Austin. 
86 



Cinsef{it 
87 


Cinse({i( 
Grup'un önemli olduğunu düşündüğü konulardan biri cinsel­
likti. Onlar bana, uzun bir zaman önce, bizim cinsel ilişki 
olarak algıladığımız şeyin çoğumuzun farkında olduğundan 
çok daha derin bir anlama sahip olduğunu söylediler. Bizim 
cinsel ilişkiye bağladığımız "bağlar" onun gerçekte olduğun­
dan farklı bir şey olarak görünmesine neden oluyordu. Bizim 
için o sevgiyi en derin biçiminde ifade edebileceğimiz bir yol­
du. Bizim için, özellikle bizim toplumumuzda, cinsellik sık 
sık birbirimiz üzerinde kullandığımız bir güç biçimi haline 
gelmişti. Grup cinsel ilişkinin gerçek anlamı hakkında ne di­
yordu? Onlar onun Yuva'yı deneyimlemenin bir yolu olduğu­
nu söylüyorlar. 
Grup: 
Biz, giderek büyüyen bu topluluğa hitap etmek için bu­
rada büyük bir zevkle toplanıyoruz. Burada yaptığınız çalış­
ma bireysel benliklerinize sınırlı bir çalışma olarak görüne­
bilir. Oysa durum böyle değildir ve bu çalışma sizin anlayış 
alanınızın çok ötesine erişmektedir. Size en çok kendi içiniz­
de yaptığınız çalışmadan ötürü saygı duyuluyor. Kendine 
Işık-işçisi diyen herkesin birinci görevi budur. Bu perspektif­
ten, siz sizi kuşatan her şeyi en kolay 'şekilde değiştirebilirsi­
niz. Evreni bir arada tutan yapı taşlarını değiştirmek için siz 
ya yeni baştan başlayıp her bir taşı yerine ellerinizle taşıya­
bilir, ya da içinize tohumlar ekip birlikte-yaratımlannızın 
doğal biçimde tezahür etmesine izin verebilirsiniz. Gerçek­
ten, biz size ve bu yolda ilerleme seçiminize büyük bir saygı 
duyuyoruz. Zaman sizin için doğrudur ve bu zamanda her bi­
rinize ihtiyaç vardır. Sizin burada yaptığınız iş mevcut kav­
rayış alanınızın çok ötesine erişir ve biz size yaptığınız her 
88 


'Bö[üm 5 
şeyden ötürü çok teşekkür ediyoruz. 
Daha önce söylediğimiz gibi, Oyunun oynamakta oldu­
ğunuz ve en yüksek hayrınıza hizmet etmeyen bir yönde de­
vam eden bölümleri vardır. Bu gidişatın doğal bir biçimde 
düzeltilmesini sağlayacak tohumlan ekmenin zamanı gel­
miştir. Kendi ayırt-etme gücünüze güvenin, tüm bilgiyi en 
yüksek hayrınız için dikkatle eleme niyetinizi ifade edin, ve 
de öyle olacaktır. Ayrıca sizin onayınız olmadan hiçbir tohu­
mun ekilemeyeceğini de bilin. Sizi gücünüze sahip çıkmaya, 
ve onu, biz dahil, kimseye teslim etmemeye davet ediyoruz, 
çünkü kendi kaderinizin meşru mirasçısı sizsiniz. 
BÜYÜK 
OYUNUN 
TARİHİ 
Biz devam eden Oyuna bakarken sizin karşılaştığınız 
terslik ve sıkıntıların üstesinden gelmek için tekrar tekrar 
gösterdiğiniz beceri ve yaratıcılığa şaşırıyoruz. Oyun plan­
landığı şekliyle bu tersliklerin çoğunu içermiyordu. Sonuç 
olarak, siz zaman zaman kendinizi, onlar için tam donanımlı 
olmadığınız durumlar ve hasımlarla karşı karşıya buldunuz. 
Oyun sonra birkaç beklenmedik dönüş yaptı, ve hatta bazen 
onun kaybedileceği bile düşünüldü. İşte böyle zamanlarda 
siz en büyük gücün içinizde yattığını keşfettiniz, ve ona baş­
vurdunuz. İşte o zaman kendi tohumlarınızı ekip kendi reali­
tenizi yaratabileceğinizi keşfettiniz. Kendi içinize ekip bü­
yüttüğünüz tohumlar şimdi var etmekte olduğunuz yeni pa­
radigmanın temeli oldu. Bu size başlangıçta vaat edilen cen­
net bahçesine dönüştür. Bunu siz böyle kıldınız. Biz sizin ve 
büyüklüğünüzün karşısında huşu içinde duruyoruz. 
Artık kendi tarihinizi biraz olsun anlamanızın zamanı 
gelmiştir. Bu bilgi sizin önünüzde uzanan ve Yuva'ya giden 
yolu katetmenize yardımcı olacaktır. İlk başlarda, Oyun hala 
yeniyken, komşu bir gezegenden gelip tüm insan ırkını yö-
89 


:Jiatırfa 
netmeye kalkışan bir grup vardı. Siz o sırada onlara "tanrı­
lar" diyordunuz, çünkü onları kendinizden üstün varlıklar 
olarak algılıyordunuz. Onlar gücünüzü onlara teslim etmeni­
ze ve onları "tanrılar" olarak adlandırmanıza izin vermişler­
di. Onların planı sizin gerçek kökeninizi, dolayısıyla da ken­
di gücünüzü bilmenizi engellemeyi içeriyordu. Siz gücünüzü 
onlara teslim ettiğinizden, onlar sizi yönetebilmek için içini­
ze birçok tohum ektiler. Bugün bile bu tohumların bazıları 
hala varlığınızın derinliklerinde kök salmış haldedir ve onlar 
zaman zaman yüzeye çıkarlar. Niyetimiz sizin bu tohumların 
farkına varmanızı, ve böylece düşüncelerinizde ve eylemleri­
nizde daha fazla seçim özgürlüğüne sahip olmanızı sağla­
maktır. 
Bu esir edici varlıkların asıl niyetleri boyun eğen, körü 
körüne itaat eden bir varlık ırkı yaratmaktı. Onların içinize 
ektikleri bu tohumlar tarihinizde birkaç kez sizin direkt bil­
giniz olmadan yeniden-filizlendi. Sonuç olarak, siz bilinçsiz 
bir biçimde bu kalıbı sürdürdünüz. Tarihinizde köleliğin 
Oyununuzun bir parçası olarak kabul edilebilir bir şey olma­
sına izin verdiğiniz zamanlar vardı. Bu, ırkçılığın yanı sıra, 
bu tohumların yeniden ortaya çıkmasının direkt bir sonucu­
dur. Bu, keşfettiğiniz gibi, sizin en yüksek hayrınıza değil­
dir. Eğilimlerinizin nedenini anlamanız, gelecekteki yolunu­
zu belirlemenize yardımcı olacaktır. O zaman ekilmiş tohum­
lardan dolayı siz birkaç alanda doğal eğilimlere sahipsiniz. 
Bu varlıkların sizi kontrol etmeyi seçtiği yollardan biri 
içinize cinsel ilişkinin uygunsuz bir şey olduğunu söyleyen 
tohumlar ekmekti. Esircileriniz cinsel ilişkiye izin vermiyor­
lardı, çünkü bu size kendi yaratma gücünüzün içsel bilgisini 
sağlayacaktı. Böylece, size "tanrıların cinsel ilişkiyi onayla­
madıkları" bildirildi. Tarihinizde o zamanda, güçlerinizin ço­
ğu sizden koparılıp alındığında, bu esircilerinizin sizden tü­
müyle saklayamadığı bir güç alanınızdı. Bu sizin 
dölleme-
90 


'Bö[üm 5 
doğurma 
gücünüzdü. Sizden tamamen saklanamayacak bir 
biyolojik dürtü vardı. Onların o zaman ektikleri tohumlar si­
ze cinsel ilişkinin yanlış ve kontrol etmeyi öğrenmeniz gere­
ken bir şey olduğunu söyleyen zihinsel tohumlardı. Bu bu­
gün hala insanlığın içinde varlığını sürdüren uzak-erimli bir 
etki yapmıştır. Bu tohumlar tarih boyunca toplumsal görüş­
lerinizde ortaya çıkıp durmuştur ve cinsel ilişkinin asla ru­
hani bir yol olarak görülmemesinin esas nedeni budur. Biz 
şimdi size onun Yuva'nın direkt bir hatırlatıcısı olduğunu 
söylüyoruz. 
Bir zaman sonra, siz dölleme-doğurma yoluyla bazı güç­
lerinizi keşfetmeye başladınız. Her biriniz kendi gücünüze 
yeniden sahip çıkmaya başladığınıı;da, esircilerinizin gözün­
de "şımarıp bozulmuş" oldunuz, böylece onlar sizi araların­
dan attılar. Onlar esir ettikleri diğer varlıkları etkilemekle 
ilgilendiklerinden, size istemeden özgürlüğünüzü bahşetti­
ler. Bundan daha sonra bazı kitaplarınızda cennet bahçe­
sinden kovulmak olarak söz edildi. O çağdan kalan birçok 
öykü Eski Ahit (Tevrat) dediğiniz kitabın ilk yazılarında or­
taya çıkmıştır. Zamanla, giderek daha çoğunuz cinsel ilişki 
yoluyla güçlerinizi yeniden keşfetmeye başladınız. En sonun­
da, boyun eğen bir ırk fikri tümüyle terk edildi. Kendi güçle­
rinizi ilk kez kullanmaya başladığınızdan bu sizin için yüce 
bir zamandı. Sizi yönetmeye kalkışmış olan asi uzaylı grup­
lar da bu süreçte daha önce başkaldırdıkları büyükleriyle ye­
niden birleştiler. Bu onlar ve sizin için büyük bir şifa zama­
nıydı, ve bu evrensel dersten çok şey kazanılmıştı. Daha son­
raki yıllarda asiler ve büyükleri bu gezegenden tamamen ay­
rılmadan önce sizin kendinize yeterli hale gelmenize yardım 
etmek için çok şey yaptılar. Onlar şimdi sizi bekleyen geçişe 
yardım etmek için geri döndüler. 
Sizi yönetme çabalan içinde, bu ırk sizin DNA'nızı fizik­
sel olarak değiştirip kendi DNA'lanyla birleştirdi. Bu birleşi-
91 


!}{atufa 
min bir sonucu olarak onlar şimdi sizi tohumlayan altı kök 
ırktan biri olarak kabul ediliyor. Onlar bu zamanda burada­
lar ve şimdi sürmekte olan tekamülde büyük bir rol oynuyor­
lar. Onlann üstlendikleri çalışma DNA'nızı ilk kez onlar ta­
rafından değiştirildiğinden beri algı alanınızın dışında kalan 
sinyalleri kabul edecek şekilde yeniden-kalıplandıracak to­
humlan ekmeyi içeriyor. 
GÜCÜN YENİDEN ORTAYA Ç�KIŞI 
Çok uzun olmayan bir zaman önce, bu Oyunu başlatmış 
olan birçoğunuz Oyun-Alanına kitlesel olarak gelmeye karar 
verdiniz. Amacınız aynı zamanda hep birlikte burada olup, 
ışık ve karanlık sarkacını ışığa doğru itecek kadar büyük bir 
ışık enerjisi taşımak, böylece Oyunu ebediyen değiştirmekti. 
İlk kez o zaman kritik bir kütleye erişildi ve bu başanlı oldu. 
Işığın bu akını sizin (İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yer 
alan) "Bebek Patlaması" dönemi dediğiniz dönemde başladı. 
1960'ların ve 70'lerin bir cinsel devrim hareketi içermesinin 
nedeni budur. Bu dölleme-doğurma gücünüzü yeniden keşfe­
derek uzaylı esircilerden özgürlüğünüzü geri aldığınız zama­
nın bir yeniden-oynanışıydı. Geçmişte, o dönemde çok güçlü 
bir biçimde bir yana savrulmuş olan sarkaç şimdi dengesini 
buluyor ve ortada bir yere geliyordu. 
Bu güç tohumlan kritik kütleye (Bebek Patlaması Ku­
şağı) erişildiği çok önemli bir zamanda yeniden ortaya çıktı­
lar. Buradaki fark bu tohumlan sizin ekmenizdi. Siz böyle 
şeylerin gerçekleşmesine izin verdiğinizde, kendi kaderinizin 
Yaratıcılan olursunuz. Bu sizin gerçek kökeniniz ve mirası­
nızdır. 
Bir bahçedeki tohumlar su, ısı ve verimli toprak birle­
şimiyle aktive edilinceye kadar uykuda kalırlar. İçinizde ta­
şıdığınız birçok tohum asla aktive olmadı. Hala, onlar orada 
92 


'Bö{üm 5 
gelişimlerini başlatacak doğru koşullan bekliyorlar. Şimdi 
içinizde filizlenen güç tohumlan için durum budur. Yerküre' 
nin titreşimsel yeniden-uyumlanışı ve şimdi içinde bulundu­
ğunuz daha yüksek titreşimler bu tohumların filizleneceği 
ideal koşulları yaratıyor. Bu süreci başlatan aktive edici şey­
lerden biri de şimdi alanınıza çağırmakta olduğunuz ana-sa­
yılardır. Bu basit ama etkili aktive-ediciler tohumların filiz­
lenmesini teşvik eden fiziksel koşulları oluştururlar. 
Tarihiniz kontrol edildiğinden, yönetildiğinden, siz cin­
sel ilişki yoluyla ifade ettiğiniz kontrol ve güç meselelerinde 
birbirine-karşıt bir ikiye-bölünmeye sahipsiniz: Siz ya gücü­
nüzü başkalarına kolayca teslim edersiniz, ya da başkaları­
nın gücünü alırsınız. Cinsel ilişkiyi kontrol ve güç için kul­
landığınızda durum budur. Alanınızda bu sizin farkında ol­
duğunuzdan daha yaygın, daha hakim bir şeydir. Bunun ır­
kınızın yönetilmeye kalkışıldığı dönemde ekilmiş tohumların 
filizlenmesinden başka bir şey olmadığını anlamalısınız. Bu­
nun ne oldunu anladığınızda, onu aşacak aletleri de hızla ka­
zanacaksınız. 
Cinsel ilişkinin ruhaniliğini işaret eden birçok gerçek 
ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan özellikle birinde dini bir tari­
kattan ayrılmış bir grubun aldığı bilgi Tantra dediğiniz ş­
eyin gelişimine yol açmıştır. Bu, sarkaç bir tarafa doğru şid­
detli bir biçimde salınmaya hazırlandığı bir zamanda ortaya 
getirilmiş açık bir bilgiydi. Bu bilgi yerini bulduğunda, bu 
sarkacın o kadar uzağa salınmasını önledi ve bir tür denge 
korunup sürdürüldü. 
Sizin karşı karşıya bulunduğunuz en büyük zorluk 
mutluluk ve hazla karşılaştığınızda onu kabul etmektir. İn­
sanlığın Oyun-Alanındaki tutumu sizi yaşamınızda mutlu­
luk ve hazza layık olmadığınıza ikna eder. Birçoğunuz bu 
yüzden mutluluğu deneyimlemenizi önleyecek korunma ta­
bakaları oluşturmuşsunuzdur. Bu tutumun kökeni büyük öl-
93 


:J{atırfa 
çüde bu yaşamınızdaki olaylara dayansa da, o çok uzun za­
man önceki deneyimleriniz tarafından yaratılmış verimli top­
rak yüzünden kolayca gelişip serpilir. Tekrar tekrar kendi 
değerinizi bilmemeniz sizin birlikte-yaratımlarınızı tezahür 
ettirmenizi ve mutluluğu deneyimlemenizi engellemiştir. 
Siz Oyunu planlarken yolunuza sizin için çok önemli 
olan şeyler yerleştirdiniz. Siz bu şeylere özel bir mutluluk ve 
haz hissi bağladınız, böylece biyolojiniz onlan kolayca gerçek 
olarak kabul etmekten başka bir seçime sahip olmayacaktı. 
Onun yerine olan şu ki, siz mutluluk ve hazzı hisseder, ama 
ona layık olmadığınıza inandığınızdan deneyimi yadsırsınız. 
Bu perdenin bu yanında bulunan bizlere çok komik gelir. Bi­
zim için, perdenin sizin kendi ihtişamınızı ve kökeninizi gö­
remeyeceğiniz kadar kalın olduğunu anlamak zordur. Biz bu­
rada yaşamınızdaki bu mutluluk ve hazzın önemini anlama­
nıza yardımcı olmak üzere bulunuyoruz. Bu mutluluğun de­
neyimlenebileceği yollardan biri dürüst cinsel ilişkidir. Mut­
luluk, haz ve tutku sizin Yuva'ya giden yolu göstermeleri için 
yolunuza yerleştirdiğiniz işaretlerdir. Bu işaretlere önem ve­
rin ve onlan içinize alın. Mutluluğunuz ve tutkunuz sizi şifa­
landıracak ve sizi Yuva'ya geri götürecektir. Bunları size Yu­
va'ya giden yolu göstermeleri için kendi yolunuza yerleştirdi­
ğiniz kristaller olarak görün. 
Dünya gezegenindeki biyolojik yaşam, Oyun, her şeyde 
dengeyi bulmaya dayanır. Tüm evrendeki doğal enerji akışı 
sürekli olarak dengeyi arar. Bu dengeyi iyice öğrenip onda 
ustalaşın, o zaman tüm alanlarda üstat statüsüne sahip çı­
kabilirsiniz. Dengeye kavuşmak, doğa dediğiniz her şeyin 
ana tema'sıdır. O çevrenizdeki her şeyde hüküm sürer, an­
cak iş onu kendinize uygulamaya geldiğinde siz çoğunlukla 
onu bir kenara fırlatırsınız. Size bunun Oyunun bir anahtarı 
olduğunu söylüyoruz. Her şeyde dengeyi bulun. "Aşağı" ol­
madan "Yukan" bir yöne sahip değildir. "Yanlış" yokken, 
94 


'Bö[üm 5 
"Doğru" doğru olmaz. Eğer karanlık olmasaydı, ışık da görü­
lemezdi. Bütüne değer veren şey dengedir. İşte bu yüzden 
ırklarınızın Dünya üzerindeki karışımı bu tekamül sürecin­
de en çok saygı duyulan biyolojik adımdır. Her şeyde bu ka­
rışımı ve dengeyi arayın. 
KUNDALİNİ KENDİ ENERJİNİZDİR 
Çoğunlukla, bir insan bir başkasının gözlerine derin bir 
biçimde bakıp, orada olmaya çalıştığı tamamen güçlenmiş 
varlık olarak kendi yansımasını görür. Bu ortaya çıkan Kun­
dalini enerjisidir ve kolayca karıştırılıp yanlış yönlendirilebi­
Fr. Kundalini enerjisi bedeninizde taşıdığınız en güçlü ener­
jilerden biridir. Siz ona cinsel enerji dersiniz, çünkü o, hiç is­
tisnasız, tüm duyularınızı uyandırıp harekete geçirir. Bura­
da olan şudur: tüm çakra merkezleri açılıp bu enerjinin be­
dende akmasına izin verirler. Bu ilk kez vuku bulduğunda 
sizin için doğal olarak yabancı bir şeydir. O varlığınızdan ak­
tığında siz geçici olarak gücünüzün doruğuna çıkarsınız ve 
bu korkutucu bir şey olabilir. Birçoğunuz bu enerjiyi kendi 
enerjiniz olarak kabul etmek yerine, onu yanlışlıkla partne­
rinize atfedersiniz. Bu doğal bir uyanıştır ve siz titreşimleri­
nizi yükseltirken daha sık bir biçimde meydana gelecektir. 
Siz bir başkasının gözlerine bakıp bu enerjiyi hissettiğinizde, 
aslında görmekte olduğunuz şey kendi içinizdeki Tanrı'nın 
yansımasıdır. Bu çok güçlü bir olaydır ve siz oradan ebedi­
yen değişmiş olarak ayrılırsınız. 
Şimdi birçoğunuz bu Kundalini enerjisini deneyimle­
mektesiniz. Onu utanmadan alın ve onu size yansıtanlara, 
bu konuda size aynalık edenlere teşekkür edin. Bu mutlulu­
ğu ve hazzı deneyimleyin. Bu temasların birçoğu uzun za­
man önce yapılmış kontratlar tarafından teşvik edilir. Onlar 
size güçlerinizi ve yolunuzun yönünü hatırlatırlar. Bu dene-
95 


Jfatırfa 
yime eşlik eden coşku çoğu kez, yanlışlıkla, aşık olmayla öz­
deşleştirilir ve çoğu kez dokunduğu kişinin kafasını karıştı­
rır. Bunu olduğu gibi kabul edin, ve bu enerjiyi taşımaya 
alıştığınızda onun ikinci doğanız haline geleceğini ve size ha­
yal edebileceğinizden daha fazla mutluluk ve haz getireceği­
ni bilin. Uygulamayla, siz aynaya bakıp Tanrı'yı kendi gözle­
rinizde görebilecek ve bu mutluluğu ve hazzı kolayca kabul 
edebileceksiniz. Bu sizin güçlenişinizin yüksekliğini berrak 
bir biçimde işaret edecektir. Bu gerçek siz'dir. 
Sizden bu söylenenleri alıp kendi ayırt-etme süzgeciniz­
den geçirmenizi istiyoruz. Eğer bu mesaj kalbinize doğru ge­
lirse onu benimseyin. Eğer gelmezse onu yargısız bir biçimde 
bırakın, çünkü o zaman bu mesaj başkaları içindir. Bu me­
sajları size sunmak bizim için büyük bir onur olmuştur. 
En yüksek sevgiyle, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz ..

Grup. 
Grup'un bu mesajda (uzaylı ırklarla ilgili olarak) çeşitli isim­
ler vermek ve birilerini işaret etmek için birkaç fırsata sahip 
olduğunu fark ettim. Onun yerine, onlar bunları özellikle 
açık bırakmayı seçtiler. Onlar için açık kalmayı seçmek 
önemlidir. Bunun nedenini henüz anlamış değilim, ama on­
ların bu tutumunu daha önce de deneyimledim. Onlar bize 
gücümüzü bizden herhangi bir biçimde alabilecek bir bilgi 
vermek istemiyorlar. Biz insanlar gücümüzü teslim etmeye 
bayılıyoruz. Ben bu konuda konuşmalarının tek nedeninin 
ekilmiş tohumları, ve onlarla ilgili ne yapabileceğimizi açık­
lamak olduğunu hissettim. 
Bu mesajı yazarken tarif edilmesi zor görüntüler gör­
düm. Grup "uzaylı esircilerimiz" hakkında konuşurken, ben 
kelepçelerle yönetilmek yerine, bir lideri gönüllü olarak ta­
kip ettiğimizi ima eden görüntüler gördüm. Bu girişilen ele-
96 


'lJö[üm 5 
geçirme çok süptildi. Ben bağlılık ve sadakatimizden ötürü 
ödüllendirildiğimiz izlenimini aldım, böylece bir düzeyde bu 
"tanrıları" takip etmek bizim seçimimizdi. Grup ayrıca onlar­
dan "tanrılar" olarak söz ederken benim küçük "t" harfini 
kullanmamda ısrar etti. Adil olmayan bölüm, bu esircilerin 
yeni Özgür Seçim Oyunundan yararlanmaları ve bizi hazır­
lıksız olduğumuz biçimde yönetmeye çalışmalarıydı. Bu ken­
di başına davranan bir asi gruptu, ve onların saldırganlıkla­
rı kendi gezegenlerinde bile kabul görmemişti. Öyle görünü­
yor ki hepimiz burada bazı büyük dersler aldık. 
Bu mesajda sözünün edilmediğini fark ettiğim bir şey 
de olan bitenin uygunluğuydu. Bu asi uzaylıların eylemleri 
bir düzeyde kabul edilebilir eylemlerdi. Aslında, ben buna 
izin verildiği, bunun onaylandığı izlenimini bile aldım. Buna 
kimin izin verdiği konusunda şu anda bir fikrim yok, ama 
bunu çok güçlü bir biçimde hissettiğimi söylemeliyim. Bir ki­
tapta, Tanrı'nın bizim hangi Oyunları oynadığımızı umursa­
madığı, çünkü bizim asla gerçekten incinemeyeceğimiz yazı­
yordu. Benim aldığım da aynı histi; bu her ne olmuş olursa 
olsun bizim asla gerçek bir tehlike içinde olmadığımız hissiy­
di. Bu harikulade bir his ve bunu bu mesajı yazarken epey 
hissettiğimi söylemeliyim. Grup, Dünya üzerindeki yaşam­
dan "Büyük Saklambaç Oyunu" olarak söz ettiğinde de aynı 
hisse kapılıyorum. 
PERDENİN ÖBÜR 
TARAFINDA 
CİNSELLİK 
Cinsellik bölümünü ilk yazdığımdan bu yana, Grup be­
ni kendi varoluşlarıyla ilişkili olarak cinsellik konusunda da­
ha çok aydınlattı. Grup'un her zaman benim omzumda bu­
lunduğunu söylemiştim. Medyumluğa ilk başladığımda, eşim 
Barbara doğal olarak onların 
her 
zaman benim omzumda 
bulunup bulunmadıklarını bilmek istedi. Yanıt işitmeye ha-
97 


Jlatırfa 
yıldığım o harika kahkaha olarak geldi. Çünkü, elbette, on­
lar 
her 
zaman bizimle birlikteler. Ve dahası, onlar bizim se­
vişmemize bayılıyorlar. 
Bu doğal olarak şu soruya yol açıyor: Perdenin 
öbür 
ya­
nında cinsel ilişki var mı? Bu alanda bazı büyük isimler ba­
na öbür tarafta cinsel ilişki diye bir şeyin olmadığını söyle­
diler. Dahası, birçok dinde cinsel perhiz yüksek ruhaniliğe 
giden bir yol olarak buyurulmuştur. Ben Grup'tan bilgi alma­
ya başladığımdan beri, onların sundukları bilgiye yer açmak 
için bazı inançlarımı bırakmak zorunda kaldım. Cinsellik ko­
nusunun da bir istisna olmadığı ortaya çıktı. 
Grup bana, birçok kez, onların bana erkek ve dişi for­
munda görünmelerine karşın, bunu sadece onlarla ilişki kur­
mamı kolaylaştırmak için yaptıklarını söyledi. Grup'un üye­
leriden biri bilimcidir. Bu enerjik, neredeyse hiperaktif kişi­
lik sürekli olarak cinsiyet değiştirmekte ve kutuplar arasın­
da gidip gelmektedir. Bu varlık hakkında yazmak zor olmuş­
tur, çünkü bir cümlede ondan erkek (he) olarak söz ederken, 
bir sonraki cümlede ondan kadın (she) olarak söz ettiğimi 
gördüm. O, onların birlik bilincinin fiziksel özelliklerini gös­
termek için kutup değiştirdiklerini söylüyor. 
Grup'un sözünü ettiği şekliyle, kutupluluk Oyun-Alanı­
nın çalışma biçiminin önemli bir parçasıdır. Oyunun tüm 
amacı Tanrı'nın kendisini görmesiydi. (Hatırlayın, sonsuz bir 
varlık kendisini göremez.) Kutupluluk, Tanrı'nın parçalarını 
görebilmek için gerekli tezatı-zıtlığı sağlamak açısından ge­
rekliydi. Kutupluluğun etkileri, aynca, bazı gerekli illüzyon­
lar yaratmıştı. Bu kutupluluk alanından bakarak biz kendi­
mizi birbirimizden ayn olarak algılarız. Gerçekte, hepimiz 
bir'iz. Burada, Oyun-Alanındayken ayn biyolojik bedenlerde 
bulunmamıza rağmen, biz daima enerjisel olarak her düzey­
de birbirimize bağlıyız. Ancak, kutupluluk Oyun-Alanına gi­
rebilmek için, sonlu bir ifade üstlenmek için bütünden ayni-
98 


']Jö{üm 5 
mak gerekiyordu. Bu ancak kutuplardan (cinsiyetlerden) bi­
rini üstlenerek yapılabilirdi. 
Her bir enkarnasyonda biz oyunun o aşaması için bir 
cinsiyet seçeriz. İki cinsiyet gerçekleştirilmesi gereken ders­
leri sağlayacak farklı niteliklere sahiptir. Bazı enkarnasyon­
larda biz belli bir amaçla bir cinsiyeti seçeriz, ancak daha 
sonra kalbimizin hala önceki cinsiyetimize sıkıca bağlı oldu­
ğunu görürüz. Grup bunun eşcinsellik dediğimiz şeyin teme­
lini oluşturduğunu söyler. Bunlar Oyun başladığından beri 
var olan doğal koşullardır. Birçok kişi bu konuda yargılar ta­
şısa da, bu hepimizin içimizde taşıdığımız Tanrı kıvılcımı 
olan sevgi ifadesinin bir parçasıdır. 
Böylece soru varlığını sürdürmektedir: Perdenin öbür 
tarafında, bildiğimiz şekliyle cinsel ilişki var mıdır? Grup bi­
zim birbirimizi mahrem bir biçimde deneyimlediğimizde, as­
lında Yuva'yı kısa bir an için deneyimlediğimizi söyler. İki fi­
ziksel varlık bu şek.ilde birleştiğinde, onlar geçici olarak bir­
birinin kutbunu dengeler. Bu hemen bizi Yuva'nın titreşim­
lerine bağlar. Perdenin öbür yanında hiçbir kutupluluk ol­
madığından, doğal olarak, bu coşkun, bu esrime yaratan bağ 
perdenin öbür yanındaki yaşamın sürekli bir parçasıdır. Per­
denin öbür yanında cinsel ilişki diye bir şey yoktur. O daha 
çok, sürekli bir titreşimdir. Burada, Oyun-Alanında, biz bu 
titreşimi -eğer şanslıysak- zaman zaman bir orgazm olarak 
deneyimleriz. Perdenin öbür yanında bu süreklidir. Ruhun 
bizim bir Sevgi, bir Aşk ifadesi içinde birleşmemizi görmeye 
bayılmasının nedeni budur. Uygun biçimde kullanıldığında, 
cinsel ilişki gerçekten bizim Yuva titreşimlerini hatırlama 
yolumuzdur. 
99 




'.Yuvaya '.Yofculu(için 'E.go 'nuzu 'De.ngefemet 
101 


Üç adım ileri, bir adım geri. Biz burada insan halindeyken 
tekamülü çoğunlukla böyle algılarız. Hatta, bazen bu bir 
adım ileri, iki adım geri gibi görünür. Bu duruma bakıp bu 
süreci hızlandıracak yollar bulmak isteriz. Ruhtan yardım 
isterken, çoğunlukla, bu varlıkların bizim durumumuz hak­
kında çok farklı bir perspektife sahip olduklarını unuturuz. 
Yüksek benliğimizden bizi en yüksek hayrımıza yönlendir­
mesini istemek yerine, en yüksek çıkarımıza olduğunu dü­
şündüğümüz şeyi isteriz. Her şeyi yüksek benliğimizin süz­
gecinden geçirmek meselelerimizin çoğunu çok hızlı bir bi­
çimde halledebilir. 

zaman ortaya neden hepimizin her za­
man böyle yapmadığımız sorusu çıkar. Basit yanıt şudur: bu­
rada bizim henüz tam olarak anlamadığımız kuvvetler iş ba­
şındadır. Bu kuvvetler, çoğu durumda, bizzat yaratmış oldu­
ğumuz şeylerdir, ve onlar şimdiye kadar Oyunun büyük bö­
lümünde bize iyi hizmet etmişlerdir. Grup şimdi bu kuvvet­
ler ve onların bizi yüksek benliğimizden nasıl ayn tutmuş ol­
dukları hakkında daha fazla bilgi vermenin zamanının gel­
diğini söylemektedir. Yaşamınızın her adımını yüksek benli­
ğinizle el ele yürümeyi öğrenmek bilinçli bir yaşama süreci 
sağlar ve Grup bu sürece Hatırlama der. 
Grup: 
Bu bilgiyi büyük bir onur duyarak sunuyoruz. Bizim 
mesajlarımıza çekildiğini hissedenleriniz, bu mesajlara Yu­
va'nın aşina titreşimlerini tanıdığınız için çekiliyorsunuz. 
Bu, o titreşimlerle yeniden bağ kuracağınız bir zamandır. 
Siz ilerleme niyetinizle bu aileyi tekrar bir araya getirdiniz. 
Bu bilgiyi sizin ayırt-etme gücünüze sunuyor, ve sizden her 
şeyi yüksek benliğinizin süzgecinden geçirmenizi istiyoruz. 
1 02 


'lJö{üm 6 
Yüksek benliğiniz sizin "içimdeki Tanrı" dediğiniz parçanız­
dır. O sizin, halen gördüğünüzden çok daha büyük bir parça­
nızdır. Bu sizin gerçek kimliğiniz ve kökeninizdir. Biz bura­
da bunu hatırlamanıza ve kendi titreşiminizin gücüyle yürü­
menize yardımcı olmak üzere bulunuyoruz. Biz burada, kim 
olduğunuzu hatırlamanıza yardımcı olmak için bulunuyoruz. 
Biz burada en büyük gücün içinizde yattığını anlamanıza 
yardım etmek için bulunuyoruz. Mevcut halinizde bu gücü 
ifade etmek bir hatırlama sürecidir ve her birinizin içindeki 
Tann'nın en büyük ifadesidir. İşte biz Dünya'da Cenneti ya­
ratmak derken bunu kastediyoruz. Bu Hatırlama şimdi Öz­
gür Seçim Oyun-Alanında oynanan Oyunun nihai sonucu­
dur. 
SAF 
IŞIK BEDENLERDEN 
İnsanlık Oyuna ilk başladığında, siz çoğunlukla ışıktan 
oluşan eterik bir formda bulunuyordunuz. Bu size iyi hizmet 
etti, çünkü bu durumda siz ışık titreşimlerini Yerküre'ye ka­
nalize edecek bir donanıma sahiptiniz. Yerküre soğurken 
onun titreşimleri de yavaşladı ve bu durumda sizin ilişki ve 
etkileşimde bulunmanız ve amacınızı gerçekleştirmeniz zor­
laştı. O zaman sizin yoğunluğunuzu Yerküre'ye uyacak şe­
kilde artırmanız gerekti. İşte o zaman Toprak Ana'nın yiye­
cekleriyle beslenmeye ve daha az ışık enerjisi almaya başla­
dınız. Bu doğal bir tekamül sürecidir. O zamanlar bu değişim 
çevresinde epey heyecan yaşanmıştı, çünkü böylece oyuncu­
lar Oyunun yeni bir boyutunu başlatmışlardı. Yemek yeme 
denen köklenme işlemine büyük saygı duyulur, çünkü bu si­
zin eterik olanı elle tutulur gözle görülür bir hale - dönüştür­
menizi sağlar, ki bu sizin en yüksek amacınızdır. Bugün, bu 
sizin Dünya'ya ışık getirmek dediğiniz şeydir. Bu insanlığın 
en yüksek amacıdır. Bu yazılarda biz sık sık bundan Cenneti 
Dünya'ya getirmek olarak söz ederiz. 
1 03 


Jlatırfa 
O ayarlanma döneminde siz duygusal bedeninizin ha­
yatta kalmanıza yardımcı olan bölümlerini geliştirdiniz. Siz 
yoğunluk kazandığınızda Oyun-Alanının belli veçhelerine 
karşı savunmasız, incinmeye açık hale gelmiştiniz. O nokta­
da içsel bir hayatta-kalma odağı geliştirmek gerekli oldu. O 
zamandan beri hayatta-kalma sizin tüm düşünce süreçleri­
nizde en önde geldi. Bunun sonucunda, hayatta-kalma ge­
reksinimi duygusal bedeninize derinlemesine gömüldü ve o 
zamandan beri tüm düşünce alanlarınıza nüfuz etti. Bu o 
kadar derin bir biçimde kökleşti 
ki 
siz şimdi onu biyolojini­
zin her hücresinde taşıyorsunuz. Bu içgüdüyle o kadar derin 
bir düzeyde bütünleşt1niz ki çoğunuz onu doğal bir parçanız 
olarak görür ve onun taşıdığı etkiyi kolayca kabul edersiniz. 
İşte şimdi karşılaştığınız birçok korkunun kökeni bu 
hayatta-kalma üzerinde odaklanmadır. Bunlar alanınızda 
bulunan ve yolunuzda sık sık gereksiz, dolambaçlı yolları 
seçmenize neden olan görünmez kuvvetlerdir. Onlar çoğu 
kez sizin ilerlemenizi engeller. Bu kuvvetlerin sizin onlara 
verdiğinizden başka bir enerjiye sahip olmadıklarını anla­
manız önemlidir. Onlardan korkmayın, çünkü böyle yapmak 
onlara hak etmedikleri bir güç verir. Tüm bu enerjiler sizin 
içinizdedir, ve aslında daha uygun bir uyuma doğru yeniden 
yönlendirilebilirler. Sizin bunlardan "olumsuz enerjiler" ola­
rak söz etmeniz bize komik gelir, çünkü onları ilk aldığınız­
da onlara son derece saygı duyuluyordu. Değişmiş olan ener­
jiler değildir; tam bir daire çizip yeniden başa gelen sizsiniz. 
Siz tekrar Yuva'ya giden yolu buluyorsunuz. 
EGO 
-
BİR 
HAYATIA 
KALMA 
ARACI 
Siz tekamül sürecinizde bu enerjileri yeniden dengele­
menizin yararlı olacağı bir zamandasınız. Bu enerjinin izini 
geriye doğru sürüp kökenine baktığımızda, onun yaşamınız-
1 04 


'Bö(üm 6 
da ana korku olarak tezahür ettiğini görürüz. Bir düzeyde, 
tüm korkuların kökeni bu ilk korkuya dayanır: ölüm korku­
suna. Bu hayatta-kalma mekanizması o kadar derinlere kök 
salmıştır ki o çok sessiz bir biçimde eylemlerinizi etkiler. Bu 
ana korkuyu dengelemek için siz ego denen şeyi geliştirdiniz. 
Ego duygusal bedeninizin -yoğun biyoloji titreşimlerinde bu­
lunmanızı sağlayan- bir parçasıdır. Eğer ona çok enerji veri­
lirse, ego biyolojinin var olan tüm şey olduğu düşüncesini be­
nimseyip ruhsal yanı tümüyle yadsır. Her şeyin üzerinde, 
onun işi hayatta-kalmayı sağlamaktır, böylece hiç durmadan 
bu ana amacını gerçekleştirmeye çalışır. Bu sizin perdenin 
ardında birlikte yaşadığınız illüzyonun bir parçasıdır. Ana 
korku aslında büyük bir güdüleyicidir. Siz bu enerjiyi size 
daha tam bir benlik duygusu veren bir ego'yla dengeleyerek 
rahatlık bulmuşsunuzdur. Bu olması gerektiği gibidir. Bu­
nunla birlikte, hepimizin bir olduğumuz ve hiçbir biçimde 
ayrı olmadığımız evrensel gerçeğini anlamak da önemlidir. 
Ego bir araçtan başka bir şey değildir. Onu tasarlandığı uy­
gulama içinde kullandığınızda, çok değerli ve yararlı bir araç 
olur. O uygunsuz biçimde kullanıldığında arzulanandan 
farklı sonuçlar üretecektir. Gelişiminizin bu aşamasında ego' 
yu sürekli olarak kontrol edip yeniden dengelemenizin bü­
yük yardımı olacaktır. Ego Oyun-Alanında en önde gelen tu­
zaktır, çünkü kendinizi herhangi bir biçimde ayrı görmeniz 
hemen sizi gücünüzden ayırır. Onun yerine, enerjinizi çevre­
nizdeki her şeyle olan bağınız üzerinde odaklamanızı öneri­
riz. 
İNSAN TEKAMüLÜ MERDİVENİ 
En yıkıcı rekabet biçimlerini besleyen ve destekleyen 
şey ego'dur. Enerji için rekabet, aslında, insanın kendini gü­
dülemek için ana korkuyu yönlendirme biçimidir. Bu reka­
bet biçimi ayrıca yoksunluk kavramına olan çekirdek inancı 
105 


:Jfatırfa 
da yansıtır. Bazıları enerji rekabetini kendini daha iyiye gö­
türme arzusuyla karıştırır. Kaydettiğiniz ilerlemeyi bir baş­
kasınınkiyle ya da kendinizinkiyle kıyaslamak uygundur ve 
enerjinin doğru bir kullanımdır. Bu ölçüm çevresinde birinin 
diğerinden daha iyi olduğu yargısında bulunmanız ise enerji­
nizi yanlış yönlendirmektir. Bu rekabeti ruhani veçhelere 
yayma biçiminiz bizim için komiktir. Sizin titreşimden söz 
ediş biçiminiz yüksek bir titreşimin düşük bir titreşimden 
daha arzu edilir bir şey olduğu yargınızı gösterir. Size Özgür 
Seçim Oyun-Alanında durumun böyle olmadığını söylüyoruz. 
Koruyucu geçenlerde bizim tamamen katıldığımız bir ben­
zetme yaptı. O sizden yaşamı iki-taraflı bir merdiven olarak 
görmenizi istedi. Bu merdivendeki basamaklar insanlarla 
doludur. Bazıları yukarı çıkmakta, bazıları aşağı inmekte­
dir. Bazıları en tepeye erişme çabasıyla diğerlerini düşür­
mektedir. Bazıları merdivende bile değildir, ayaklarını sıkı 
sıkıya yerde tutmaktan hoşnuttur. Siz ancak geriye çekilip, 
merdivene daha geniş bir perspektiften baktığınızda herke­
sin o merdivende bir yeri olduğunu anlayabilirsiniz. Dahası, 
tüm merdivenin dengede olabilmesi için her birinin o yerde 
bulunması gerekmektedir. Bir kez merdiven dengelendiğin­
de, ve herkes birlikte çalışırken, ancak o zaman tüm merdi­
ven bir olarak yükselebilir. Bu, yükseliş dediğiniz şeyin iş­
leyiş biçimidir. Sizin merdivenleriniz şimdi yeniden-birleşme 
sürecinde olan ruhsal ailelerdir. Merdiveniniz üzerinde siz­
den aşağıda bulunanları kutsayın ve onları yargılamayın, 
çünkü onlar sizin hayal edebileceğinizden çok daha büyük 
bir rol oynarlar. 
IŞIGA YENİDEN-DÖNÜŞ 
Siz tekamül edip ışık bedenlerinize geri dönerken, Ru­
hun daha yüksek veçhelerini dinlemeyi de öğreniyorsunuz. 
Daha önce de belirttiğimiz gibi, şimdi bu gezegende doğal 
1 06 


'lJö[üm 6 
bilgi akışına izin vermek için bu kanalları açan birçok kişi 
var. Kanallık (medyumluk) dediğiniz bu işlem giderek daha 
da olağan hale gelecek ve ' geniş çapta uygulanacaktır. Bu 
işlemi tanımlamak için kullanılan yeni sözcükler "kanallık" 
sözcüğünün ima ettiği mistisizm eğilimini taşımayacak. Bu 
diğerlerinin bu iletişim biçimiyle kendi gerçeklerine yeniden 
sahip çıkmaları için nötr bir yer açacak. Bir kez daha size, 
tüm bu gelişmeye rağmen, bunun sadece geçici bir durum ol­
duğunu hatırlatırız. Bu sadece sizin çok daha yüksek titre­
şimli enerjilerle iletişim kuracağınız bir zamana hazırlıktır. 
Siz şimdi kendi yüksek benliğinizle iletişim kurma dersinde­
siniz. Bu iletişimi tekrar başardığınızda, biz burada şimdi 
yaptığımız gibi iletişim kurmaya hazır ve istekli olacağız, an­
cak artık bizim size kendi ihtişamınızı hatırlatmamıza ihti­
yacınız olmayacak. Yanıtlar size eri yüksek kaynaktan direkt 
olarak kendi yüksek benliğiniz kanalıyla gelecek. Siz Tanrı' 
nın içinizdeki parçasını hatırlamış olacaksınız ve bu gücü ko­
layca ifade edeceksiniz. Bu ruhsal ailelerin yeniden-birleş­
melerinin perdenin her iki yanında bizzat Tanrı'nın muhte­
şem bir biçimde yeniden-birleşmesiyle sonuçlandığı bir za­
man olacaktır. 
Siz yüksek benliğinizle yürümeyi öğrenirken önünüzde 
tamamen yeni bir yaşam biçimi açılacaktır. 

bizimkine çok 
benzer bir yaşam biçimi olacaktır; bu hayatta-kalmaya çalış­
manın yol açtığı enerji kaybının olmadığı bir yaşam biçimi 
olacaktır. Bu herhangi bir şey olmaya ya da kazanmaya ça­
lıştığınız için değil, sadece bunu yapmayı 
seçtiğiniz 
için 
Dünya'da yaşadığınız bir zaman olacaktır. Bu başlattığınız 
cennet bahçesine bir geri-dönüş olacaktır. Bu Dünya'da daha 
önce asla deneyimlemediğiniz muhteşem bir zaman olacak­
tır. Bu size binlerce yıldır vaat edilmektedir, ve biz şimdi bu­
rada bu vaadi tekrarlıyoruz. Çünkü artık bu yeni dünyaya 
kapı açmanın ve ona bilerek adım atmanın zamanı gelmiştir. 
1 07 


J{atırfa 
Birçoğunuz bunu gelecek bir zaman olarak görüyorsunuz. 
Bazıları uzak gezegenlerden kardeşlerin gelip bu tekamülü 
başlatmalarını bekliyorlar. Bazıları bir işaret olarak Yerküre 
değişikliklerini bekliyorlar. Bazılan Meshedilmiş olanın 
(İsa) geri dönüşünü bekliyorlar. Bu bilgiyi bir hesap verme 
ve yargı günü olarak yorumlamış olanlar da vardır. Diğerleri 
bunu üçüncü boyuttan beşinci boyuta geçiş zamanı olarak 
görürler. Size bunların 
hepsinin 
doğru olduğunu söyleyebi­
liriz. Ama, şimdi size daha önce söylediğimiz her şeyden da­
ha önemli bir şey söyleyeceğiz. Size bu yaşam biçiminin 
bu­
gün 
mümkün olduğunu, onu bugün gerçekleştirebileceğinizi 
söyleyeceğiz. Merdiven harekete geçmiştir. Yükseliş denen 
süreç başlamıştır. 
KALBİNİZİN 
TÜM 
ARZULARINI 
KENDİNİZE ÇEKMEK 
Yerküre şimdi birçok kapıyı açan bir titreşim düzeyine 
erişmiştir. Şimdi birçok yerde yeni şifa yöntemleri ve diğer 
fırsatlar ortaya çıkmaktadır. Birçoğunuz yön değiştirmek 
için bir itilim hissediyorsunuz. Değişime saygı duyulur ve o 
daima yararlıdır. Kaydettiğiniz ilerlemeyi modası geçmiş bir 
ölçüm aletiyle ölçerek yargılamayın. Herhangi bir anda de­
neyiminizi yöneten birlikte-yaratıcı güçleriniz yaşamınızda 
değişim olarak tezahür ederler. Bu gücünüzün tam ifadesi 
ruhun yumuşak dürtmelerini izleme, ve kalbinizin tüm arzu­
larının size sihirli bir biçimde çekildiği eşzamanlı bir yaşam 
tarzını birlikte-yaratma özgürlüğü sağlar. Bu yaşam tarzını 
uygulayın ve mucizelerin ortaya çıkışını izleyin. Bu bildiri­
min onaylanması için Yerküre'ye bakın. Değişim Yerküre' 
nin yoludur. 

aaima bir akış hali içindedir, ve her değişim 
ileri doğru bir hareketle sonuçlanır. Sizin doğal afet dediği­
niz şeyler bile sadece Yerküre'nin doğal tekamülleridir. Yer­
küre de daha yüksek bir düzeye doğru tekamül etmektedir. 
Bu tekamül süreci sadece insanlar için değildir, çünkü Yer-
1 08 


'Bö{üm 6 
küre ile aranızda kopmaz bir bağ vardır. Benzerlikleri izle­
yin ve hissettiğiniz itilime saygı gösterin. Bu yeni titreşim 
yüzünden, Yerküre şimdi bu yeni aletleri destekleyecektir, 
ve sizin değişimle bütünleşmeyi istemeniz onları size çağıra­
caktır. Yolunuza heyecan verici olaylar ve fırsatlar çıkmak 
üzeredir. Bunu mümkün kılan şey 
sizin 
yapmış olduğunuz 
seçimlerdir. 
Bu daha yüksek titreşimler aynca her birinizin her an 
bilinçli bir ruhsal halde yaşamaya başlamanız için kapıyı aç­
mıştır. Eski titreşimde buna ancak birkaç üstat erişmişti ve 
bu yıllar süren bir disiplini gerektirmişti. Şimdi, kaydettiği­
niz ilerleme kendi titreşiminizi yükseltmekte olduğundan, 
bu yüksek benliğiniile sürekli bağlantı haline kolayca erişe­
bilirsiniz. Bu hale erişmek için size birçok yöntem sunula­
caktır. Sizden hatırlamanızı istediğimiz bir nokta tüm bu bil­
giyi kendi yüksek benliğinizin süzgecinden geçirmenizdir. 
EGO'YU DENGELEMEK 
Ego sizin değerinizin dışarıdan ölçüldüğünü düşünme­
nize neden olur. Siz, bilinçli bir biçimde, gerçek kimliğiniz 
olan Ruh olarak yaşadığınızda, o zaman artık değerinizi yar­
gılamanız gerekmez. Tanrı'ya kendi idrakinizden baktığınız­
da, o genelde hakkında hiçbir yargıya sahip olmadığınız bir 
varlıktır. Aranızda kim Tanrı'yı y.argılayabilir ki? Bunun 
böyle olmasının nedeni sizin kendinizi Oyun-Alanının kutup­
luluğunu yansıtan gözlerle görmenizdir. Bu kutupluluk sizi 
Tanrı'dan ayn olduğunuza inandırır. Biz burada size sadece 
tek bir gerçeğin olduğunu, ve her birimizin bu gerçeğin özel 
bir çeşnisini taşıdığımızı söylüyoruz. Hepimiz Tanrı dediği­
niz bütünün parçalarıyız. Kendinizi her şeyin içinden akan o 
tek gerçeğin bir uzantısı olarak görün. Kendinizi gerçek kim­
liğinizi oluşturan Tanrı'nın gerçek bir parçası olarak görün. 
1 09


Hatırla 
Kendinizle ilgili yargıları bırakın, çünkü onlar enerjinin bir 
yanlış-yönlendirilişidir ve kendi gücünüze tümüyle geçme­
nizi zorlaştırırlar. İçinizdeki gücün ortaya çıkmasına izin ve­
nn. 
Bu güç ortaya çıkmaya başladığında siz Evrensel Ener­
jinin akışını hissedeceksiniz. İşte böyle zamanlarda sizden 
ego'nuzu kontrol etmenizi istiyoruz. Siz gücünüze sahip çı­
karken başkalarının da kendi güçlerini bulmalarına fırsat 
veriyor musunuz? Sizinki herkesin Yuva'ya giden kendi yo­
lunu bulmasına yardımcı olan, kişisel olarak güçlendirici bir 
mesaj mı, yoksa o bir "beni takip edin, çünkü yeni lideriniz 
benim," mesajı mı? Siz kendi gücünüze geri dönerken, ancak 
gerçeğin tüm çeşnilerinin öne çıkmasına izin verdiğinizde 
dengenizi koruyabilirsiniz. Perdenin bu tarafında olan bizle­
rin sırf bu dengesiz ego'lar yüzünden bazı iyi medyumlarla 
bağlantıyı kesmek zorunda kalışımız talihsiz bir olgudur. İl­
ginç olan şu ki, bazen ego o kadar güçlüdür ki bu medyumlar 
bağlantılarının kesildiğini fark etmeyebilirler. Siz Dünya'da­
ki herkesin kendi bireysel yaratma gücünü yeniden kazana­
cağı bir zamana hızla yaklaşıyorsunuz. Uyum ve güç içinde 
yaşamayı öğrenmek Dünya gezegeni üzerinde çok parlak bir 
geleceği mümkün kılacaktır. 
Sizden bizim burada rica eden herkese bilgi vermek için 
bulunduğumuzu hatırlamanızı istiyoruz. Lütfen, bizim 
sade­
ce 
bilgi sunduğumuzu hatırlayın. Sizden bizi herhangi bir 
biçimde takip etmenizi istemiyoruz, sırf bu kaynaktan geldi 
diye bu bilgiyi de olduğu gibi kabul etmenizi istemiyoruz. 
Her şeyi kendi ayırt-etme süzgecinizden geçirmenizi istiyo­
ruz, çünkü gerçek gücünüzün temelini bu oluşturur. Yaşam 
seçimlerinizi geçmişte kullandığınız yargı olmadan yapın. 
Bir şey alanınıza girdiğinde, onu seçin ya da seçmeyin, ama 
onu iyi ya da kötü olarak etiketlemeyin. Bu etiketler enerji­
nin yanlış-yönlendirilmesine neden olan yargılan yansıtır-
1 1 0 


']Jö[üm 6 
lar. Onu ya kendi gerçeğiniz olarak kabul edin, ya da onu 
gerçeğin o anda içinizde yankı bulmayan bir çeşnisi olarak 
görüp sevgiyle bırakın. 
GÜNLÜK YAŞAMDA IŞIK PRENSİPLERİNİ KULLANMAK 
Size sunduğumuz bilgi kağıt üzerindeki sözlerden daha 
fazla bir şey değildir. Eğer bu sözler kalbinizde yankı bulur­
sa, o zaman onlara sahip çıkın ve bilgiyi kullanarak enerjiyi 
yaşamınızda köklendirin. Bununla birlikte, insan sözleri 
okuyarak değil bu sözlerin ifade ettiği idealleri yaşayarak 
Işık yayar. İçinizde yankı bulan bilgiyi alın ve onu günlük 
yaşamınızda kullanmanın yollarını ·bulun. Bu, Oyunun sade­
ce perdenin ardında, Oyun-Alanında bulunurken oynanabile­
cek bölümüdür. Bu sizin Oyunu oynamaya karar verdiğiniz­
de yapmayı istediğiniz şeydir. Tanrı'ya atfettiğiniz idealleri 
alıp onları günlük yaşamınızda eylemlerinizle ifade edin. Siz 
bu eylemleri küçük ve önemsiz olarak görürsünüz. Size diyo­
ruz ki, perdenin bizim bufünduğumuz tarafında bunun geli­
şimini izlemek üzere pozisyon almış birçok göz vardır. Size 
bunların Oyun-Alanında kendinizi çok dikkatle yerleştirdi­
ğiniz o pozisyonda sadece 
sizin 
başarabileceğiniz eylemler 
olduğunu söylüyoruz. Gücünüzü unutmayı kabul ederek, 
kendinizi birçok zorluğa katlanacağınız bir pozisyona soktu­
nuz ve bu yüzden kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsu­
nuz. Siz algınızı değiştirip tam olarak gücünüze sahip çıkar­
ken, bırakın geçmişin korkulan şimdi en büyük kuvvetinize 
dönüşsün. 
Biz size birçok biçimde geliriz, ve temas kurmak isteyen 
herkes bu aileye ulaşabilir. Niyetinizi yüksek sesle ifade ede­
rek harekete geçirin. Bilginin nasıl geleceğiyle ilgili beklenti­
lerinizi bırakın; onun yerine, onun yüksek benliğinizin süz­
gecinden geçirilmesini ve en yüksek hayrınıza olmasını iste-
1 1 1


9latırfa 
yin. Tüm beklentileri bırakmak bir zamanlar olduğunuz o 
saf ve meraklı çocuk haline gelmektir. Her şeyi mümkün ola­
rak görün, çünkü en çok o zaman sizi talep ettiğiniz bilgiyle 
besleyebiliriz. 
Aynı bilginin farklı kimliklere sahip birçok medyum ka­
nalıyla verildiğini fark etmediniz mi? Bu, titreşim farklılığı­
nıza uymak için gereklidir. Öğretisi içinizde en çok yankı 
bulan, en çok rezonansa girdiğiniz öğretmenleri bulun. Sizin 
bizi kendi ideallerinize uyan terimlerle tanımlama ihtiyacı­
nız enerjiyi anlayışınızı ciddi bir biçimde sınırlar. Size, ayırt­
etme gücünüzü kullanıp, mesajcıları tanımlamak için kulla­
nılan sözcüklerden çok, mesajın enerjisini izlemenizi öneri­
riz. Perdenin bu yanında bulunan bizler kişilik olarak sizden 
çok daha fazla çeşitliliğe sahibiz. Dolayısıyla, insan deneyimi 
için tasarlanmış bir değerler dizisi uygulamak bilgi akışını 
ciddi bir biçimde kısıtlayabilir. Semavi Alem ile Dünya ara­
sındaki uçuruma köprü oluşturan tek bir sabite (değişmez) 
vardır. Bu sevgi sabitesidir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, 
bu tüm diğer enerji formlarından önce gelen temel enerjidir. 
Bu evrensel bir sabitedir ve sizin için o Yuva ile aranızdaki 
bağdır. Kökeni ne olursa olsun, tüm iletişimlerde sevgi içe­
riğini arayın. Eğer sevgiyi hissedemezseniz, o zaman onu 
yargılamadan bırakın, çünkü o öğretmen o anda sizin için 
uygun değildir. 
Daha yüksek titreşim sayesinde şimdi kendi birlikte­
yaratma gücünüzü idrak etmenize yardımcı olacak yeni alet­
ler vardır. Sizin tüm arzularınızı gerçekleştirmenize yardım­
cı olmak bizim için en büyük zevktir. Siz bunu yaparken, 
Dünya üzerinde kendi Cennet versiyonunuzu yaratmaya 
başlayacaksınız. Her bir kişi sırayla kendi sevinç ve mutlu­
luğunu bulduğunda, onlar alanlan içindeki herkesin kendi 
mutluluğunu bulmasını kolaylaştırırlar. Her bir insan kendi 
Yuva versiyonunu yarattığında, kritik bir kütleye erişilir ve 
1 12 


'Bö[üm 6 
Özgür Seçim Oyun-Alanı o zaman Dünya'daki Cennet haline 
gelir. Bu şimdi başlamıştır. Biz bu tekamülde küçük bir rol 
oynadığımız için derin bir şükran duyuyoruz. 
BİYOLOJİNİZDEKİ 
DEGİŞİMLER 
Bu yeni titreşimlerle birlikte biyolojiniz eski eterik hali­
ne dönmeye başladığından, "yoğunluğunu adeta damla dam­
la bırakmaya" başlıyor. Bu hareketin ego'larınızı hayatta­
kalmanızı sağlama girişimiyle eyleme geçireceğini bilin. Bu 
gelişim sırasında ego'nuz keskin biçimde duyarlı hale gelebi­
lir. Sizden bu yeni paradigma yerleşirken kendinize ve baş­
kalarına karşı sabırlı olmanızı istiyoruz. Fiziksel formdan 
eterik hale doğru gelişirken, direnCin çoğunun kendi içiniz­
den geldiğini göreceksiniz. Kendini ayrı olarak görenlere dik­
kat edin. Bunun sadece kutupluluğun bir etkisi olduğunu an­
layın ve eğer mümkünse, onların her şeyde birliği görmeleri­
ne yardım edin. Size Yuva'ya giden yolu göstereceklerini 
vaat ederek gücünüzü teslim almaya kalkışanlara karşı da 
dikkatli olun. Yuva'ya giden tek yol içinizde bulunur, ve bu 
ancak 
kendi 
gücünüzü bularak başarılır. Bu durumlar orta­
ya çıkarken bırakın anlayış, bağışlama ve sevgiyle besleme 
yargının yerini alsın. Ego'nun sizi ayn olduğunuza inandır­
mak isteyeceğini ve kendi ruhsal bağlantınızdan koparmak 
için çalışacağını hatırlayın. Dolayısıyla ego'yu dengelemek 
içinizdeki ruhla bağınıza yoğun bir odaklanmayı gerektirir. 
Siz şimdi bu alanda olağanüstü bir ilerleme gösteriyorsunuz. 
Her birinizin içinde, attığınız her adımla birlikte hare­
ket eden bir varlık bulunmaktadır. Bilinçlenmek demek bu 
ruhu onurlandırmaktır. Her an ruhunuzla olan bağınızın 
farkında olun ve o doğal güçleri kullanın. Uygulamayla, çok 
geçmeden bunların size bir kez daha dönen kendi güçleriniz 
olduğunu keşfedeceksiniz. Bu içsel varlıktan bir kez daha si-
1 1 3 


:Jlatırfa 
zinle bilinçli olarak bağ kurmasını ve birlikte hareket etme­
sini isteyin. Bu yeniden-birleşmeyi kutlamak için bir tören 
yapın. Tören bu hatırlamanın anahtarını barındırır, çünkü o 
biyolojiyi bu süreçte aktif bir rol oynamaya davet eder. Sizin 
evlilik töreniniz biyolojinizin bir insan partnerle birlikte yü­
rüme niyetinizi onurlandırmaya katılmasını sağlamak için 
tasarlanmıştır. Yüksek benliğinizle yeniden-birleşme niyeti­
niz için de aynı şeyi yapın. 
DAHA YÜKSEK TİTREŞİMLERDE 
YAŞAMAK 
İÇİN 
ALETLER 
İnsan evliliklerine çok benzer biçimde, gerçek çalışma 
törenden sonra ciddi bir biçimde başlar. Birlikte yürümek ve 
birbirini desteklemek öğrenilip uygulanması gereken şeyler­
dir. Bu ruhunuzla partnerler olarak yan yana yürümeyi öğ­
renmek için de geçerlidir. Bu doğal hale gelene dek sizin bi­
linçli çabanızı gerektirir. Size aşağıdaki töreni bir alet ola­
rak sunuyoruz: 
26 
SANİYEDE 
YAŞAMINIZI 
DEGİŞTİRMEK 
Her sabah başparmaklarınızla orta ve yüzük parmakla­
rınızı birleştirerek sessizce oturun. Bunu yaptığınız anda, 
elektriksel bağlantılar devreyi tamamladığından, başınızın 
ya da boynunuzun arkasında bir karıncalanma hissedeceksi­
niz. Tanrı'nın içinizdeki parçasını çağırın ve bu bağlantının 
güçlenmesi için kısa bir zaman tanıyın. Sonra o gün esna­
sında sizi bekleyen en büyük olanakların düşüncelerine izin 
verin yalnızca. Ruhunuz daima yanınızda bir partner olarak 
bulunurken onların geliştiğini görün. Ruhun önünüzdeki ka­
pıları sihirli bir biçimde açtığını görün. Zihninizin bu olanak­
larla oynamasına izin verin. Eğlenin ve çocukken yaptığınız 
gibi canlı düşler kurun. Bu haldeyken her şey mümkündür. 
1 1 4 


'Bölüm 6 
Eğer hiçbir kısıtlama olmasaydı ve her türlü dileğiniz ger­
çekleşseyd'i; o gün kendiniz için ne yaratırdınız? Şimdi böyle 
yapın. Bunu en az 
26 
saniye boyunca yapın. Eğer bu sırada 
aklınıza olumsuz ya da korkulu düşünceler gelirse, parmak­
larınızı açın, üç derin nefes alın ve tekrar başlayın. Gün es­
nasında, her ne zaman bir meydan okumayla, bir terslikle 
karşılaşırsanız ve enerjinizin dengesiz hale geldiğini hisse­
derseniz, bu yöntemi kullanarak bir kez daha bu hale girin. 
Sırf bu parmaklan birleştirmek anında ruhu enerjinizi den­
gelemek üzere harekete geçirecektir. Uygulamayla, her du­
rumda kullanabileceğiniz güçlü bir alet geliştirdiğinizi göre­
ceksiniz. 
26 
saniyede yaşamınızı değiştirmek 
çizen: 
Phyllis Brooks 
Daha önce de belirttiğimiz gibi, fiziksel ve duygusal 
be­
denlerinizin arasındaki bağ kopmaz bir bağdır. Bu bedenle­
rin birindeki değişim doğal olarak diğerine yansır. Bu geçiş 
zamanı esnasında fiziksel bedenlerde bir hayli değişim mey-
1 1 5 


:Hatır fa 
dana gelmekte ve bu duygusal karışıklığa yol açmaktadır. 
Bunun geçici bir durum olduğunu bilin ve bu konuda ruhsal 
ailenizden destek alın. Bu büyük ailedeki herkes bir düzey­
de benzer bir sarsıntı geçirmektedir. Şimdi burada sizin bu 
rahatsız aşamayı geçmenize yardım edebilecek birçok şifacı 
vardır. Biz bundan daha önce de söz etmiş ve bu değişimlerle 
ilişkili rahatsızlığı gidermeye yardımcı olacak köklenme yön­
temleri sunmuştuk. Fiziksel bedeniniz DNA düzeyinde de­
ğişmektedir. Bu aslında sözünü ettiğimiz eterik bedenlere 
bir dönüş olan bir uyanış sürecidir. Zamanla sizin Yerküre' 
nin besin ürünlerini yeme ihtiyacınız azalacaktır. Sizden sa­
bırlı olmanızı ve bu süreçte acele etmemenizi istiyoruz, çün­
kü birçok düzeyde yapılacak bir hayli şey vardır. Bu zaman 
esnasında bilinçli olarak beslenmenin yardımı olacaktır. 
Aşağıdaki yöntemi bilinçli olarak beslenmeyi hatırlatan bir 
alet olarak sunuyoruz: 
YENİ 
BİLİNÇLE 
YEMEK YEME 
Yemek yemeden önce bir an durup bilinçli olarak yeme­
ğinize enerji yollayın. Bunu bir başkasına şifa enerjisi yollar 
gibi yapın. Yemeğinize bu şekilde enerji yollayarak aslında 
onun titreşimini yükseltmektesinizdir. Siz bu durumda ayn­
ca biyolojinizi yemeğinizle ruhunuzun en yüksek hayrı için 
bütünleşmeye hazırlıyor olursunuz. 
Birçoğunuz yemeği duygusal bedeninizi doyuma uğrat­
mak için kullanıyordunuz. Bu sadece arzulanan sonucu üret­
mekte başarısız olmakla kalmaz, bu aynca enerjinin bir yan­
lış-yönlendirilmesidir. Şimdi sunacağımız tören sizin yeme­
ğin sadece fiziksel bedeninizin yararına kullanılması niyeti­
nizi oluşturacaktır. 
1 1 6 


'Bö[üm 6 
YE
MEGE 
O
LAN DUYGUSAL BAGLARINIZDAN 
KURTULMAK 
Yemeğe başlamadan önce, bir an durup bu yemeğin sa­
dece fiziksel bedeninizin beslenmesi için kullanılmasına ni­
yet edin, bu niyeti bilinçli olarak ifade edin. Hakim elinizin 
(solak değilseniz, sağ elinizin) parmak uçlarıyla kalbinize do­
kunun, sonra yemeğinizin üzerinde elinizi gezdirerek bir sü­
pürme hareketi yapın. Bunu yaparken, bu yemeğin sadece fi­
ziksel bedeninizin en yüksek hayrı için kullanılmasını düşü­
nün. Bu basit ama güçlü tören size yemeğin sadece fiziksel 
bedeniniz tarafından kullanılmasıı:;ıa niyet etmeyi hatırlatır. 
ZAMANLA İLGİLİ ENDİŞE 
Endişe daha yüksek titreşimin bir yan etkisidir. Bu tep­
kiye, endişeye neden olan şey sizin farklı zaman ölçütlerini 
algılamaya başlamanızdır, ve bu yeni bir algıdır. Gelecek cel­
selerden birinde bu fenomen hakkında daha çok şey açıkla­
yacağız. Tüm titreşimsel değişim zamanın Oyun-Alanından 
bir karşılık almasına (mukabele görmesine) izin veren küçük 
artışlar halinde yapılmaktadır. Bunu denizinizdeki dalgalar 
olarak görün. Kıyıya vuran her dalgaya suyun bir geri çekili­
şi eşlik eder. Sınırlı bir perspektiften baktığımızda, dalgalar 
hiçbir ilerleme kaydetmiyor gibi görünür. Ancak, daha yük­
sek bir perspektiften baktığımızda, her bir dalganın kumsal­
daki kumun bir bölümünü alıp götürdüğünü, ve her dalga­
nın karaya doğru biraz daha ilerlediğini görürüz. Benzer bi­
çimde, şimdiye kadar kaydettiğiniz ilerleme size çok azmış 
gibi görünebilir. Sizden, eğer gerilediğinizi hissediyorsanız 
kendinizi yargılamamanızı rica ediyoruz. Bu yargı sizin iler­
lemenizi fazlasıyla engelleyebilecek kendine ait bir odak ve 
enerji taşır. Evrenin doğal düzenini tanıyın ve onun sizin 
için, sizin zamanınızla değil, Ruhun zamanıyla sergilenmesi-
1 17 


J{atırfa 
ne izin verin. İnsanlığın kaydettiği ilerlemeden dolayı şimdi 
sizin kaydettiğiniz ilerlemenin büyük ve önemli olduğunu 
görmek daha kolaydır. Bu sürece güvenin, çünkü o sizi Yuva' 
ya götürecektir. 
Siz ilerlerken, size sunduğumuz aletlerin sadece sizi 
kendi gücünüze sevk ettikleri ölçüde geçerli olduklarını fark 
edeceksiniz. Siz mevcut halinizde bile sandığınızdan daha 
güçlüsünüz. Çok derin bir düzeyde bunu biliyorsunuz, ancak 
bu güçleri günlük yaşamda hatırlamak genelde zordur. Töre­
nin bu kullanımı biyolojinin Ruh ile bağını hatırlamasına 
yardımcı olabilir. Size çok yardım edebilecek törenler sun­
muş olmamıza karşın, şunu da söylüyoruz: Bunlar sadece 
size kendi ihtişamınızı ve yaratıcı yeteneklerinizi hatırlat­
mak içindir. Onlar güçlerinizi yoğunlaştırmanıza yardımcı 
olacak aletlerdir. Eğer öyle bir itilim duyarsanız, bu törenle­
ri size uyacak şekilde değiştirin, çünkü niyetimiz gücünüzü 
herhangi bir biçimde sizden almak değildir. Kendi gücünüzü 
kavramaya başlayıncaya dek, bu aletleri bir başlama noktası 
olarak kullanın. Biz buı:ada kendi gücünüzü hatırlamanıza 
ve onu daha da güçlendirmenize yardım etmek üzere bulu­
nuyoruz. Bir insanın kullanabileceği en güçlü tören onun 
kendi oluşturduğu törendir. 
Siz her an neye odaklanıyorsanız onu yaratırsınız. Bu 
basit olgu hatırlamakta olduğunuz gücün temelidir. Sizi ya­
şamınızda arzularınız üzerinde odaklanmaya teşvik ediyo­
ruz, böylece onlar gelip sizi bulacaktır. Odaklanma her şey­
dir. Sizler hayal ettiğinizden daha güçlü varlıklarsınız. Oda­
ğınız daima geleceğinizin karbon-kopyasıdır. Neden siz ana­
babanızınkilerden farklı niteliklere sahip olmak için o kadar 
uğraştıktan sonra bir gün gelir onlar gibi olursunuz? Bu bir 
odaklanma meselesidir. Neden siz daima en büyük korkula­
rınızı yaratırsınız? Bu bir odaklanma meselesidir. İçinizdeki 
ruha odaklanın ve değişikliklerin meydana gelişini izleyin. 
1 1 8 


'Bö[üm 6 
Bu içsel ruh daima dışarıdaymış gibi yürüyün. Başkalarını o 
ruh olarak selamlayın, her durumda sadece en yüksek potan­
siyeli görün. Alanınıza giren herkesin içinde o ruhu görün. 
Bizim sizlere hitap ettiğimiz gibi, onlarla içlerindeki ruhu 
onurlandırarak konuşun. Her zaman yanınızda ruhunuzun 
bulunduğunu hatırlayın. Gölgeniz bu realitenin bir hatırla­
tıcısıdır. Diğerleri ancak siz buna niyet ettiğinizde bu ruhu 
görebilirler, çünkü siz Özgür Seçim Oyun-Alanında bulunu­
yorsunuz. Bu ruh, alanınız içindeki her şeyi beklentilerinizi 
karşılayacak şekilde hareket ettirir. Beklentilerinizi daha 
yüksek bir düzeye odaklayın, o zaman daha yüksek bir reali­
te yaratırsınız. Eğer her adımı ruhunuzla birlikte atmayı öğ­
renirseniz gücünüz size geri dönecektir. Bu şimdi onu seçen 
herkesin kolayca erişebileceği üstatlıktır. Bilinçli yaşama 
şimdi erişebileceğiniz bir realitedir. O sizin bundan sonraki 
adımınızdır. 
Doğru perspektifi koruyun, ve her şeyin üzerinde, lütfen 
bunun bir Oyun olduğunu hatırlayın. Niyet eğlenmekti. Eğer 
Oyundan 
zevk almıyorsanız, 
o zaman enerji uyumunu yi­
tirmiş demektir. Odağınızı içinizdeki ruha ayarlayarak ener­
jiyi tekrar uyumlayın. Düşünceler realitenizi yaratan eterik 
enerjilerdir. Eğer realitenizden hoşnut değilseniz, o zaman 
tekrar düşünün. Odak noktanızı değiştirin, o zaman realite­
niz de değişecektir. Yaşam sevinciniz geri dönene dek bunu 
yapın. Size Yuva'ya giden yolu gösteren ve hepimizi Dünya' 
da Cenneti yaratmaya götüren bu sevinç ve mutluluktur. 
Size duyduğumuz büyük saygıyla, sizden birbirinize 
saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle bes­
lemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz .
. .
Grup. 
1 19 


:J-{atırfa 
Siz cennete nasıl gidebilirsiniz? 
Uygulamayla, Uygulamayla, Uygulamayla. 
Bu celse bana en sevdiğim sözlerden birini hatırlattı: 
"Deliliğin tanımı tekrar tekrar aynı şeyi yapıp da farklı so­
nuçlar beklemektir." Grup'un dediği gibi, "Eğer realitenizden 
hoşlanmıyorsanız, 

zaman tekrar düşünün." 
Ben bu mesajları aktarmama, onları başkalarına sun­
mama rağmen, onların daima direkt olarak bana da hitap 
ettiğini biliyorum. Yaşamımda ortaya çıkan ego sorunlarının 
şu anda büyümüş göründüğünü söylemeliyim. Kuşkusuz, in­
sanın bazı şeyleri başkalarında görmesi kendisinde görme­
sinden daima daha kolaydır. Bu kesinlikle daha az acı verici 
bir şeydir. Genelde, kendi varlığımızda gayretle düzeltmeye 
çalıştığımız şeyler onları başkalarında gördüğümüzde bizi 
hemen rahatsız eden ve kışkırtan şeylerdir; özellikle eğer o 
insanlar bu yönlerini düzeltmek için çalışmıyorlarsa! Bunun 
mükemmel bir örneği, sigarayı bırakmış tiryakilerin yanla­
rında sigara içilmesine dayanamamalarıdır. Ego için tanım­
lanmış yeni bir paradigmayla, bu hepimiz için hassas bir za­
man olabilirdi. Yıllar önce, Grup bana ilk kez geldiğinde, on­
lara mesajı en iyi şekilde taşımak için ne yapabileceğimi sor­
dum. Onların bana ilk uyarısı ego'mu izlemem, onu sık sık 
kontrol edip dengelemem olmuştu. Onlar ego'nun, geçmişte 
bazı iyi medyumları başka her şeyden daha çok mahvettiğini 
söylemişlerdi. Denge yüksek benliğimize yeniden-bağlan­
maktan ve biyoloji içindeyken ruhumuzla birlikte yürümek­
ten kaynaklanır. Öyleyse bunu nasıl yaparız? 
Uygulamayla, Uygulamayla, Uygulamayla. 
1 20 



'Birfitte.-'Yaratma 
!l{ulila 'Birfi(tt. 
'I'ualiür 
'Ettinne 
Sanatı 
1 2 1


Biz, sık sık, burada neden bulunduğumuzu, buraya ne yap­
maya geldiğimizi merak eder, bu nedeni ararız. Çoğunlukla, 
bunun -bir biçimde altın yolumuzu bulup dünyayı ebediyen 
değiştireceğimiz- belli bir kontratla ilgili olduğunu düşünü­
rüz. Grup durumun bu olmadığını söyler. Yapmış olduğumuz 
şey kendimiz için roller yazmak, Karma'yı halletmek için uy­
gun fırsatlar oluşturmaktır. Bizim kontratımızda bulunup 
bulunmamamızla ilgili bir yargı yoktur. Onlar sırf 
oldu/tu­
muz 
için bize saygı duyarlar. Bu "oluş" içinde kendimizi Tan­
n'nın parçalan olarak en etkili biçimde ifade ettiğimizi söy­
lerler, ve verdiğimiz her karara saygı duyarlar. Bizim bu ka­
rarlan "doğru" ya da "yanlış" olarak görmemiz bir fark yarat­
maz. Yollarımızı belirleme eylemi bizi Tann'nın ifadesi kılar. 
Verdiğimiz her karar bizim o anda içimizdeki Tann'yı ifade 
edişimizdir. Bizim herhangi bir şey olmamız gerekmez, sade­
ce olmamız gerekir. Kendimize sadece "olma" izni verdiği­
mizde, Yuva'yı hatırlamaya başlarız. 
TANRI'NIN 
BİR RESMİ 
Grup'a buraya nasıl geldiğimizi sorduğumda, onlar bu 
isteğimi sevgiyle karşılayıp evrenin sırlarını bu acemiye 
açıklamak için ellerinden geleni yaparlar. Bizim mevcut for­
mumuzda sonlu bir dünyada yaşadığımızdan sonsuzluk gibi 
basit kavramları anlayamayacağımızı söylerler. Sık sık, 
Grup'a bir soru sorduğumda, benim mevcut formumda her 
şeyi anlayamayacağımı kabul etmem gerektiği yanıtını alı­
nın. 
Bu beni düş kırıklığına uğratır. Onlar benim bu halimle 
epey eğlenir, ama yine de sorularımı yanıtlamaya girişirler. 
Ne de olsa, onlar gülmeye bayılırlar. Onlar ayrıca hemen bi­
zim muazzam bir hızla tekamül ettiğimizi ve çok yakında 
1 22 


'13ö[üm 7 
çok daha fazla şeyi kavrayabileceğimizi işaret ederler. 
Bizim kökenlerimizle, ve Ruh ya da Tanrı kavramımız­
la ilgili durum budur. Burada, Grup bana büyük bir daire 
imgesi sundu. Bu dairenin bir başlangıcı ya da sonu yoktur. 
Bu Ruhun ifadesi ve doğasıdır. 
Sonsuz 
Sonsuz enerjinin ifadesi 
Kendi kendisiyle kesişen sonsuz enerji sonlu kıvılcımlar 
yaratır. Kıvılcımlar fışkırdıktan sonra, aşağı düşüp tekrar 
asıl daireye katılırlar. Kısa bir süre için, kıvılcımlar sonsuz 
bütünün sonlu ifadeleri olurlar. Biz bu kıvılcımlarız. 
1 23 


:Hatırfa 
Bu dairenin enerjisi hareket halindedir, ancak, dairenin 
hiçbir durağan-sabit bölümü olmadığından bu hareket ta­
nımlanamaz. Tanımlanabilmek için onun önce sonlu hale 
gelmesi gerekir. 
Bu sonlu hale gelme arayışı içinde, Tanrı dairesi kendi 
üzerine döner ve bir sekiz rakamı oluşturacak şekilde kesi­
şir. Bu sekiz rakamı şimdi hareket halindeki sonsuzluk işa­
retini temsil eder. Öbür taraf kendini gözler önüne sererken 
o birincisine bir tezat olarak görülebilir. Örneğin, diyelim ki 
sekiz rakamının bir bölümü beyaz, diğeri siyahtır. Bu bizim 
kutupluluk dediğimiz şeyin başlangıcıdır. Dairenin enerjisi 
şimdi bu sekiz rakamı içinde hareket eder, ve ilk kez enerji­
nin kendi· kendisiyle kesiştiği bir nokta ortaya çıkmıştır. Bu 
enerji hareketini tanımlanabilir kılan ilk tezat noktasıdır. 
Sekiz rakamının ortasındaki bu kesişme noktasında, 
enerji kendi kendisiyle karşılaşıp çarpışır ve sihirli biçimde 
boşluğa fışkıran kıvılcımlara neden olur. Kıvılctmlar sadece 
saniyeler süren parlak ışık gösterileri sergiler, sonra sönüp 
tekrar dairenin enerjisinde dolanıma girerler. Bu kıvılcımla­
rın bir başlangıcı bir de sonu vardır; dolayısıyla, onlar sonsuz 
dairenin sonlu parçalarıdır. Böyle oldukları için de tanımla­
nabilirler. Eğer şimdi Tanrı ya da Ruh anlayışınızı bu sonsuz 
daire olarak, bizi de bu fışkırmış sonlu parçalar ya da kıvıl­
cımlar olarak algılarsanız, o zaman Grup'un bize kökenimiz 
olarak gösterdiği şeyi daha berrak bir biçimde görebilirsiniz. 
Bu tasvirden siz kutupluluğun bu oyunun gerekli bir 
unsuru olduğunu görebilirsiniz. Aslında, ilk önce dairenin 
sonlu hale gelmesini ve böylece oyunun başlamasını müm­
kün kılan şey kutupluluktu. 
Büyük dairenin bu küçük parçalan her birimiziz. Bü­
yük daireden ayrıldığımız için kökenimizi kolayca hatırlama­
yız. Ayrıca bu kıvılcımlardan birini incelerseniz her birinin 
biri beyaz diğeri siyah iki farklı tarafa sahip olduğunu göre-
1 24 


'Bö(üm 7 
ceksiniz. Onlar o ilk, asıl dairenin tam kopyalandır. Hatta, 
onlann onun suretinde yapıldıklan bile söylenebilir. Bu par­
çacıklann her biri, aynca, kıvılcımlar oluştuğu zaman büyük 
dairenin taşıdığı aynı manyetik özelliklerle kutuplaşmıştır. 
Bu bugün bizim astroloji dediğimiz şeyle ilişkilidir. Doğum 
anımızda Evrende bulunan süptil manyetik alanlan biyoloji­
mizde tanımlanabilir nitelikler olarak taşınz. Grup bizim 
asıl büyük dairenin tüm niteliklerine ve güçlerine sahip ol­
duğumuzu, ama büyük daireden aynldığımızdan beri bu ni­
teliklere ve güçlere nasıl erişeceğimizi hatırlamadığımızı 
söyler. 
Bu güçlere erişmemizin yollarından biri Birlikte-Yarat­
madır. Birlikte-Yaratma, Ruhun yardımıyla bilerek tezahür 
ettirme sanatıdır. Özet olarak, o yüksek ruhsal benliğimizin 
yardımıyla yaşamımızın her anını tasarlamak ve kendi ka­
derimizi yaratmaktır. O, istediğimiz geleceğe bilerek yürü­
yecek kadar cesur olmaktır. O en iyi biçimde "olmak"tır. Ço­
ğumuz kendinden-kuşku ve değersizlik tohumlarını taşıdığı­
mızdan bunu güçleştiririz. Ama Grup, Tann'nın bizim kal­
ben arzuladığımız her şeye sahip olmamızı istediğini söyler. 
Ne de olsa, bizim Dünya üzerinde Cenneti yaratmamıza yar­
dım edecek olan şey kalbimizin arzusudur. Grup Birlikte-Ya­
ratma konusunda çok cömert davranmış ve bize onun nasıl, 
neden işlediği, ve bazen neden işlemediği konusunda epey 
bilgi vermiştir. Onlar bizim Tann'nın en iyi ifadesi "olmamı­
za" yardım etmek isterler. Bizim güzelim Işık kıvılcımlan 
olarak ifademiz sırasında çok parlak bir biçimde ışıldamamı­
za yardım etmek isterler. 
Grup: 
Büyük bir onurla, bir kez daha bu güçlü üstatlar toplu­
luğuna hitap ediyoruz. Siz şimdi yaptığınız çalışmadan dola-
1 25 


:Jiatırfa 
yı kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsunuz. Tekamülü­
nüzde dönüm noktası oluşturan bu önemli zamanda size bil­
gi vermekten ötürü sevinç duyuyoruz. 
Sizin kendinizle ilgili görüşünüz kutupluluğun etkile­
riyle lekelenmiştir; dolayısıyla, çocukluğunuzdan taşıdığınız 
deneyimler varlığınıza derin bir biçimde gömülmüştür. Bu 
her zaman sizin en yüksek hayrınıza değildir ve siz yaratma 
güçlerinizi yeniden keşfetmeye başladığınızda sorunlar çıka­
rır. Bu harikulade armağanların sizi beklediğini fark ettiği­
nizde, ego'nuz devreye girip sizin böyle armağanlara ve yete­
neklere layık olmadığınızı söyler. Biz sizin gerçek kimliğini­
zi, sizin üstatlar olduğunuzu açıkça gördüğümüzden bu bize 
çok komik gelir. Sizi herhangi bir armağana layık olmayan 
varlıklar olarak görmek bizim kavrayamayacağımız bir şey­
dir. Eğer şimdi sizin Tanrı vizyonunuz önünüzde belirseydi 
ve sizden bir şey isteseydi, siz O'nun buna layık olup olmadı­
ğını düşünmeden istediği şeyi O'na vermez miydiniz? Şimdi 
size diyoruz ki, Tanrı her gün defalarca önünüzde dikilip siz­
den bir şeyler istemekte, ama siz O'nun buna layık olmadığı­
nı düşünmekte, O'nu böyle yargılamaktasınız. Bu sizin en 
yüksek hayrınıza değildir, ve sizi tezahür ettireceğiniz şey­
lerden uzak tutmaktadır. Bunlar sizin arzularınızdır, ve 
Tanrı sizin kendi aynanızdan size bakandır. Önünüzde uza­
nan armağanlar sizin doğanızdır, mirasınızdır, ve onlara sa­
hip çıkmak hakkınızdır. Biz bu güçleri hatırlamanıza yardım 
etmek için buradayız. 
TE
ZAHÜR ETTİRMEK 
... 
GÜCÜNÜZÜ 
KULLANMAK 
Güçlerinizin temelinde tezahür ettirme sanatı bulunur. 
Biz buna yaratma sanatı deriz. Kendinize bu gücü sağlamak 
henüz inanç sisteminiz içinde bulunmadığından, biz ona Bir­
likte-Yaratma yoluyla tezahür ettirme diyeceğiz. Çok uzun 
1 26 


'Bö(üm 7 
bir zaman önce sizin bu sanatı ciddi bir biçimde incelediğiniz 
dönemler ve bu çalışmaya yardımcı olması için oluşturduğu­
nuz okullar vardı. Bu bilgiyi içeren parşömenler (Ölüdeniz 
parşömenleri) bir süre önce ortaya çıkarıldı, ama önemli bö­
lümler insanlığı kontrol amacıyla açıklanmadı. Bu yüzden 
şimdi bu bilgi size bu kadar kolayca kontrol edilemeyecek 
başka kaynaklar tarafından sunulmaktadır. Bu bilgiyi alanı­
nıza siz çağırdınız. Kendi titreşiminizi yükseltme niyetinizle 
bu bilgiye yer açtınız. Bu yerin bir sonucu olarak bu zaman­
da size bu bilgiyi çeken bir vakum oluşmuştu. Bilgi akışı bir 
yönde engellendiğinden, o vakumu dengeleyecek başka yol­
lar buldu. Gerçek çok uzun bir süre kontrol edilemez ya da 
yönlendirilemez. Doğa daima dengesini bulur. 
Şimdi bu aynı okullar eskisinden farklı isimlere ve yön­
temlere sahiptir, ancak mesaj aynıdır. Kadim zamanlarda 
bu okullar resmi eğitim yerleriydi ve üstatlık yolunu seçen 
herkesin bu okullara gitmesi gerekiyordu. Daha yakın za­
manlarda bu aynı bilgi genel bilginin iki bölüme ayırıldığı 
okullarda öğretilmişti. Bunlardan biri mekanik bilimi (bilgi, 
ya da sol beyin) ve diğeri de duygusal veçhelerdir (ya da sağ 
beyin). Bu okulların yaklaşımı bu iki veçheyi ayırıp, sonra 
onları bütünleştirmeyi öğretmekti. Bu kutuplulukla çalışma 
yaklaşımıydı. Kutupluluk bilincinde, insan ayrılığı güçlendi­
ren bir görüşle görür. Bu, bu bilgiyi bilince sunup, bilginin 
başarısının bütünleşmeyi meydana getirmesini sağlamak 
için bir fırsattı. Bu deney başarılı olmuştu ve o çağın genel 
titreşimi için çok uygundu. Bu hala geçerli bir yaklaşımdır 
ve birçok kişi onu hala yararlı bulur. Siz kutupluluk bilincin­
den uzaklaşırken biz bu bilgiyi daha direkt bir biçimde suna­
cağız. O okulların geliştirildiği dönemde biz ortak bilince te­
zahür-ettirme sanatı hakkında epey bilgi yerleştirdik. İnsan­
lık, bildiğiniz gibi, şimdi tekamülün bir sonraki aşamasına 
doğru çok büyük bir adım atıyor. Bu adımlara hazırlık ola-
1 27 


J-latırfa 
rak, şimdi bir kez daha bu bilgiyi hatırlamanın zamanıdır. 
Biz bu bilgiyi onu arayanlara sunabildiğimiz için mutluyuz. 
BİRLİKTE-YARATMA NEDİR? 
Birlikte-Yaratma'nın doğası şöyledir: Birlikte-Yaratma, 
insanın bir tezahüre niyet edip Ruhtan onu gerçekleştirmesi­
ni istemesidir. Ruh bir tezahüre niyet edip insandan bunu 
gerçekleştirmesini istediğinde siz buna Rastlantı dersiniz. 
Ruh tezahürleri gerçekleştirme sürecindeyken biz sizin 
boyutunuzdaki enerjileri ayarlayıp düzenleriz. Siz çoğunluk­
la bunu uzanıp dünyanızı değiştiren bir el olarak görürsü­
nüz. Buna, onunla ilgili yargınıza bağlı olarak, "kader," "alın 
yazısı," "şans" ya da "şanssızlık" gibi birçok isim vermişsiniz­
dir. Bazen tesadüf, rastlantı gibi sözcükler de kullanırsınız, 
ve bize en komik gelen de sizin buna bazen "Tanrı'nın irade­
si" demenizdir, çünkü bu kesinlikle öyledir. "Şans" olarak 
gördüğünüz şey, çoğu kez, sizin başlattığınız bir tezahürün 
gerçekleşmesidir. Bunlar sizden yaşamınızda onlara yer aç­
manızı istediğimiz eşzamanlılıklardır. Bu, çoğunlukla, Ru­
hun sizin Birlikte-Yaratımınıza karşılık verme tarzıdır. 
Sizin Birlikte-Yaratımlarınız onları gönderdiğiniz aynı 
titreşimlerle size geri gönderilir, ve bu geri döndüklerinde 
çoğunlukla onları tanımamanıza neden olur. Siz, çoğunlukla, 
bunları rastlantılar olarak nitelendirirsiniz. Şimdi öne çıkan 
bir çalışma tarzı da yaşamınızda eşzamanlılığa yer açmaktır. 
Niyet yoluyla, dışarıdan hiçbir şeye ihtiyaç duyulmayan eş­
zamanlı bir yaşam tarzı için gerekli vakumu yaratmak müm­
kündür. İsa denen üstadın yaşamı da böyleydi. Bu saygı du­
yulan bir çalışma biçimidir, ve tezahür-ettirme aletlerinin 
üçlüsünü tamamlayacaktır. 
Her birinizin içinde sizi bir birey olarak tanımlayan bir 
bağlantı vardır. Bu sizin yüksek benliğinizle olan bağlantı-
1 28 


'lJö{üm 7 
nızdır. Zaman zaman bunu zayıf bir bağlantı olarak hissetse­
niz de, o daima her birinizin içinde mevcuttur. Bu bağlantı 
aslında bir kişinin nerede başladığını ve diğerinin nerede 
bittiğini tanımlar. Bu bağlantı olmasaydı enerji hep birlikte 
akardı. Her biriniz onu farklı bir biçimde hissettiğinizden, 
bu bağlantıyı sözcüklerle tarif etmek çok zordur. O en iyi iç­
sel bir biliş olarak tarif edilebilir. Yaşamınızda burada tam 
bir bağlantıya sahip olduğunuz zamanlar vardır. Bunlar kal­
ben gerçek olduğunu bildiğiniz deneyimler ya da anımsayış­
lardır. Bir başkasının size bunun sadece bir düş ya da hayal 
gücünüzün bir ürünü olduğunu söylemesi bir işe yaramaz, 
çünkü bu gerçek ruhunuza kök salmıştır. Bu çoğu zaman de­
neyimleyebileceğiniz bir bağlantıdır. 
Bu bağlantıyı güçlendirmenin yolu buna niyet etmek ve 
bu konuda uygulama yapmaktır. Bu bağlantı sizin içinizdeki 
güçtür. Onu kullanın, ve ona güvenmeyi öğrenin. O daima 
biyolojinizle tanımlanabilir alanlarda bağlantı kuracaktır. 
Size bu alanları bulup kullanmanıza yardımcı olacak alıştır­
malar vermiştik. Biyolojinizin bu alanlarını bulun ve orada 
ortaya çıkan hisleri izleyin. Onlar doğru barometrelerdir, ve 
ayırt-etmeye yardımcı olan fiziksel ölçüm aletleridir. Bu 
alanda uygulama yapıp pratik sahibi olun, çünkü bu alet bir­
çok biçimde kullanılabilir. Sizden bu ayırt-etme aletini kendi 
Birlikte-Yaratımlarınızda kullanmanızı istiyoruz. Enerjinizi 
sadece kalbinizde yankı bulanlara harcayın. 
Tezahür-ettirmenin birçok düzeyi vardır. Birlikte-Ya­
ratma düzeyi sizin kendinizi Evrensel Enerjinin doğal akı­
şına yerleştirip tezahürlerinizin size çekilmelerine izin ver­
diğiniz düzeydir. Birlikte-Yaratma'daki "Birlikte" insan ile 
Ruhun birleşen çabasıdır. Bu tezahür-ettirme biçimi Ruhu 
da içerdiğinden, o sadece herkesin en yüksek hayrı için kul­
lanılabilir. İnsan tezahürlerinde Özgür Seçime sahiptir, ama 
Ruh ışığa eğilimlidir. Dolayısıyla, tüm Birlikte-Yaratmaların 
1 29 


:Jfatufa 
en yüksek hayır için olması gerekir, aksi takdirde onlar teza­
hür etmeyecektir. 
TEZAHÜR-ETTİRME İŞLEMİ 
Birlikte-Yaratma ya da tezahür-ettirme sanatı çok basit 
bir işlemdir. O sadece, kendinizi enerji akışına yerleştirmeni­
zi gerektirir. Eğer bu basit işlemi temel "kurallara" ayırırsak 
bu sizin için daha anlaşılır olacaktır. Birlikte-Yaratma sana­
tına uygulanan birçok kural vardır. Burada, temel kuralları 
anlatıp, bu alanda başarılı olmanızı engelleyen şeylerden söz 
edeceğiz. Koruyucu'nun size sunduğu büyük daire tasviri ge­
çerlidir. Biz ona bu bilgiyi sizlere kolayca aktarabilmesi için 
görsel olarak sunduk. Hepiniz bu büyük deneyin kıvılcımla­
rısınız, farklı bir düzeyde bulunan bizler de. Siz her zaman 
bütünün güçlerine sahipsiniz. Bizim bu zamanda burada bu­
lunmamızın nedeni sizin bu güçlere eriştirecek vasıtayı ha­
tırlamanıza yardımcı olmaktır. Size diyoruz ki, bu başarılı ya 
da başarısız olmakla değil, sadece 
olmakla 
ilgili bir şeydir. 
Sizin herhangi bir biçimde Tanrı'nın tam bir ifadesi olmanızı 
sağlayan şey bu bilerek tezahür-ettirme eylemidir. Saygı du­
yulan, onurlandırılan şey sizin kalkıp geleceğinizi yarattığı­
nız andır. Tezahürleriniz, yaratımlarınız asla onları yarattı­
ğınız andaki sihirle boy ölçüşemezler. İşte bu yüzden sonun-
. da sahip olduğunuz şeyler size çoğu kez boş gelebilir. Sizin 
gücünüzün en büyük ifadesi o yaratma anıdır. Oyunu kazan­
mak için yapmanız gereken tek şey "olmak"tır. Herhangi bir 
şey olmak değil, sadece "olmak." 
KABUL ETMEK 
Kabul edilmedikçe hiçbir Birlikte-Yaratım tezahür ede­
mez. Genelde tezahürlerinizi engelleyen şey kendinizle ilgili 
yargılarınızdır. Siz "olmanıza" izin verdiğinizde, herhangi bir 
1 30 


'Bö[üm 7 
anda ne olduğunuz hakkında -kendi yargılannız hariç- hiç­
bir yargıda bulunulmaz. Sizin tüm yargılarınızın kökeni 
kendinizle ilgili yargılarınıza dayanır. Bu temel yargılan ta­
nımladığınızda enerji değişmeye başlayacaktır. Bu, Birlikte­
Yaratma'nın kabul etme ya da duygusal bölümüdür. Bu yar­
gılar, ya da inanç sistemleri sizin bu noktaya kadar güçleri­
nizi tam olarak hatırlayamamanızın en önemli nedenidir. 
İçinizdeki bu inanç sistemlerini değiştirmek içinizdeki Ru­
hun en güçlü ifade edilişidir. Bu, üstatlann Birlikte-Yaratı­
mıdır. 
Bir durumu ya da bir insanı yargıladığınızı gördüğü­
nüzde, bir an durup içinizde bu enerjiye uyan yargıyı arayın. 
Onu bulduğunuzda, onun içinize gömülü olan, kendinizle il­
gili bir yargı olduğunu göreceksiniz. Onu inceleyin, ve eğer 
artık en yüksek hayrınıza hizmet etmiyorsa, onu bırakın. 
Onu kendi tasarladığınız bir törenle bırakın. Bu olumsuz 
hisler üzerinde dikkatli ve kararlı bir biçimde odaklanın. 
Onlan görüş alanınıza getirin ve sonra izlerini kökenlerine 
dek sürün. Hazır olduğunuzda onları Ruha sunun. Sizden 
alınmalarını isteyin ve onları şükranla bırakın. 
Bu ailedeki birçok kişi bolluk sorunu dediğiniz sorun 
yüzünden zorlanır. Size diyoruz 
ki, 
çoğunuz bolluğu yarat- · 
makta hiçbir zorluğa sahip değilsiniz. Bu durumda çoğu kişi 
için zorluk bu bolluğu, zenginliği kabul etmektir. Çoğu kez 
siz Evrene armağanlarınız ya da çalışmanız şeklinde enerji 
yollarsınız. Bu enerji parasal bolluk şeklinde geri döndüğün­
de, siz ondan kaçınır ya da onu geri çevirirsiniz. Eğer siz 
enerjiyi geri çevirirseniz o gidecek bir başka yol bulacaktır. 
Bunun sonucunda başkaları görünüşte hak etmedikleri şey­
leri alırken siz bolluktan yoksun bir halde yaşarsınız. 
Evrensel Enerjinin doğal akışı enerjinin dengeyi bul­
masını içerir. Eğer o size geri döndüğünde enerjiyi kabul et­
mezseniz, o bir başka yol bulacaktır. Siz komşunuza bakıp 
1 3 1


!Hatırla 
onu şanslı olarak görürsünüz. Siz zenginin daha da zengin­
leştiğini, paranın parayı çektiğini söylersiniz. Size diyoruz ki 
kabul-etme tutumu sizin para dediğiniz enerji yansımasını 
çeker. 
Oyun-Alanını oluşturmuş ve Oyunun oynanma tarzına 
karar vermiş olan sizlersiniz. Para denen şey sizin Oyun­
Alanında enerjiyi temsil ediş biçiminizdir. Para hakkındaki 
yargılarınızın aslında kendi hakkınızdaki yargılarınızın bu 
alana bir yansıması olduğunu görün. Tezahürlerinizin gelip 
sizi bulmalarına izin vererek, onları şükranla kabul ederek 
Evrende bir vakum, bir boşluk yaratın. Oyunun amacı perde­
nin sizin bulunduğunuz tarafında Yuva'yı yaratmaktır. Bu, 
bolluğu kabullenerek daha kolayca başarılamaz mı? 
Her şeye içinizden erişebilirsiniz. Bu son derece saygı 
duyulan bir çalışmadır. Siz inanç sisteminizi gücünüzü daha 
çok kabul edecek şekilde değiştirdiğinizde, o sihirli bir biçim­
de size gelir. Vakumu yaratın ve Evren onu dolduracaktır. 
Bu önceden-mukadder-kılınmış bir enerji uyuşmasıdır, ve 
Birlikte-Yaratma dediğimiz şeyin kalbini oluşturur. Dolayı­
sıyla, bir sonraki adım bu vakumu yaratmayı öğrenmek ve 
sonra onun doldurulduğunu tam olarak bilerek yaşamak ola­
caktır. 
ZAMAN ARALIÖI 
Özgür Seçim Oyun-Alanı, onu tasarladığınız şekliyle, si­
zin bu gezegende varlığınızı sürdürmenizi sağlamış olan ko­
ruyucu bir niteliğe sahiptir. Bu siz geçmişte -şimdi içinde bu­
lunduğunuz- yoğun bedenlere geçtiğinizde eklenmiş olan ge­
rekli bir unsurdu. Bu koruyucu niteliğe Zaman Aralığı denir. 
Beşinci-boyutta sizin bir şeyi düşünmenizle onun dün­
yanızda tezahür etmesi arasında bir zaman geçmez. Bu tüm 
yüksek boyutların tipik özelliğidir, çünkü lineer zaman sade-
1 32 


'Bö{üm 7 
ce daha düşük düzeylerde bulunur. Zorluk üçüncü-boyutta 
ortaya çıkar, çünkü burada siz henüz düşüncelerinize hakim 
değilsiniz. Eğer düşündüğünüz her şey anında tezahür ede­
bilseydi, o zaman çok geçmeden en büyük korkularınızı teza­
hür ettirip yaşamınızı vaktinden önce sona erdirirdiniz. Za­
man Aralığını (bir şeyi düşünmekle onun tezahür etmesi 
arasında geçen zaman süresini) üçüncü-boyutla etkili bir bi­
çimde buluşup etkileşme yolu olarak yürürlüğe koymak ge­
rekiyordu. Halen Oyun-Alanında bir tezahürün başlatılma­
sıyla onun gerçekleşmesi arasında bir süre vardır. Bu sanki 
Evrenin size, "Bunu istediğinden emin misin?" diye sorması­
dır. Birlikte-Yaratma bu zaman arı:ılığından geçer, ve sadece 
eğer onu başlattığınız zamanki aynı titreşime sahipseniz 
gerçekleşir. Eğer siz bu zaman aralığında herhangi bir za­
manda titreşiminizi ya da birlikte-yaratımınızı değiştirirse­
niz, o geçersiz hale gelir, ve işlemin yeni baştan başlatılması 
gerekir. Bu zaman aralığının her anında Evren bunun sizin 
için doğru titreşimsel karşılık olup olmadığından emin ol­
maktadır. Bu zaman aralığı esnasında birçok Birlikte-Yara­
tım dağılıp gider. Bu zamanda, dünyadaki çoğu kişi için bu 
olması gerektiği gibidir, çünkü bu sizi kendinizden korumak 
için etkili bir yoldur. 
Bu zaman aralığının uzunluğu birkaç değişkene bağlı­
dır. Güçlü bir duyguyla başlatılan Birlikte-Yaratımlar bu za­
man aralığından daha hızlı geçecektir. Eğer siz bir Birlikte­

aratımı bu zaman aralığına tutkuyla koyarsanız, o hızla te­
zahür edecektir. Sizin hep en büyük korkularınızı yaratma­
nızın nedeni de budur, çünkü korku güçlü bir duygudur. Di­
ğer değişkenler Ruhun şeyleri ya da olayları yerleştirmesi 
için gereken zamanı içerir. Biz, Ruh olarak, zamanı lineer 
bir biçimde deneyimlemesek de, Oyun-Alanına müdahale et­
memiz gerektiğinde bunu Oyun-Alanının zaman çerçevesin­
de yapanz. Zaman aralığında bir başka belirleyici etken si-
1 33 


1latırfa 
zin kendi inanç sisteminizdir. Eğer siz bir tezahürün zaman 
alacağına inanıyorsanız, ya da onu kabul etmeye hazır değil­
seniz, o buna uygun olarak ertelenecektir. 
Zaman aralığı hakkında bilmenizi istediğimiz bir başka 
şey var. Siz kendi titreşimlerinizi ve Yerküre'nin titreşimle­
rini yükseltirken tüm zaman aralıklan azalmaktadır. 
Birlikte-Yaratma işlemine bakarken, Evrenin ricaları­
nıza tam karşılık gelen, onlara denk olan titreşimleri geri 
yolladığını hatırlamak yararlı olur. Evren bu konuda bir yo­
rumda bulunmaz. Siz ne istiyorsanız tam olarak onu alırsı­
nız. Sizi sözlerinizi dikkatle incelemeniz için uyanyoruz, 
çünkü ne istiyorsanız tam olarak onu alacaksınız. Ağzınız­
dan çıkan her sözcüğü dikkatle seçin ve bu sözcüklerin kendi 
kulaklannıza girdiklerinin farkında olun. İşte siz Birlikte­

aratma işlemini orada başlatırsınız. 
Şimdi sizinle Birlikte-Yaratma hakkında en değerli bil­
giyi paylaştık. Evrenin tüm ricalannıza vereceği tek bir ya­
nıt vardır. Tüm Birlikte-Yaratımlar şu ibareyle yanıtlanır: 
''Ve de öyledir 
••• " 
ZAMAN ARALIGINDAN GEÇMEK 
Zaman aralığından geçerken temelde üç unsur vardır. 
Bunlar 
Düşünmek, Söylemek 
ve 
Eylemde Bulunmak'tır. 
Birlikte-Yaratmanın temeli bu üç sözcüğe dayanır. Şimdi 
bunlan aynntısıyla ele alacağız. 
DÜŞÜNMEK: DÜŞÜNCELERİNİZE 
HAKİM 
OLMAK 
Düşünceler her Birlikte-Yaratımın başlangıcını oluştu­
rurlar. Sizden zihninizde yer verdiğiniz her düşüncenin bilin­
cinde olmanızı rica ediyoruz. Düşüncelerinize hakim olaca­
ğınız zamana dek, zihninize hangi düşüncelerin girmesine 
1 34 


'lJö{üm 7 
izin verdiğinizi diğer duyularınızla kontrol etmenizi istiyo­
ruz. Zihninize hangi düşüncelerin girmesine izin verdiğinizi 
kulaklarınızla ve gözlerinizle fark ederek, zihninize giren 
tüm düşünceleri bilinçli olarak seçin. Temas kurduğunuz her 
kişi ya da düşünce sizin titreşiminizi geçici olarak paylaşa­
cak ve bu titreşimi hafifçe değiştirecektir. Alanınıza girmesi­
ne izin verdiğiniz titreşimlerin bilincinde olun. Duyularınız 
vasıtasıyla, kiminle zaman geçireceğinizi ve zihninize hangi 
düşüncelerin girmesine izin vereceğinizi dikkatle seçin. Oku­
yacağınız ve televizyonda izleyeceğiniz şeyleri dikkatle seçin. 
Eğer bunlar sizi güçlendiriyorsa, o zaman onları alıp kabul 
edin. Eğer zihninize giren düşünceler sizi rahatsız ediyorsa, 
o zaman gözlerinizi bir başka yere çevirin. Odağınızın yönü 
her an tamamen sizin seçiminizdir. Birçok kişinin duyuları­
nıza hitap ederek kendi tezahürlerini Birlikte-Yaratmanızı 
isteyeceğinin farkında olun. Bu yöntemlerden biri reklamcı­
lıktır. Bu Birlikte-Yaratmanın işleyiş biçimini iyi bilen bir 
alandır. Bu korkulması ya da yargılanması gereken bir şey 
değildir. Her zaman sadece işlemin-sürecin farkında olarak 
kendi Birlikte-Yaratımlarınızı kontrol altında tutabilirsiniz. 
Enerjinin izini geriye, kökenine dek sürmek daima gerçek 
güdüyü gözler önüne serecektir. Seçimlerinizi güdünüzü tam 
olarak bilerek yapın; bu denge sağlayacaktır. Ayrıca, kendi 
gerçeğiniz olarak kabul ettiğiniz tüm fikirlerin Birlikte-Ya­
ratma sürecinin başlangıcını oluşturduklarını da bilin. Sizin 
gelişim aşamanızda zihninize giren düşünceleri tam olarak 
kontrol etmeniz mümkün değildir. Bununla birlikte, zihni­
nizde kalacak düşüncelerin tam kontrolüne sahipsiniz. Bu 
düşünceleri iyi seçin, çünkü onlar bir sonraki realitenizi içe­
rirler. 
SÖYLEMEK 
Oyun-Alanını tasarladığınızda, sizin görevinizi tamam-
1 35 


:J-{atırfa 
layabilmek için Yerküre'de köklenmeniz gerekli oldu. Bu ol­
duğunda, sizin başka iletişim vasıtaları bulmanız gerekti. 
Geliştirdiğiniz diller çok sınırlayıcıdır ve bunlar ruhun kul­
landığı "sözcüklere" yer vermez. Bu yüzden, her zaman ağzı­
nızdan çıkan sözcüklere dikkat etmeniz akıllıca olur. Kullan­
dığınız sözcükleri şu ibareyle bağdaştırarak dinleyin: Ve de 
öyledir ... 
Evren sizin enerjinizin bir aynasıdır sadece ve niyetiniz 
yoluyla gönderdiğiniz her şeyi size tam aynı şekilde geri yol­
lar. Perdenin bizim bulunduğumuz tarafında sizin kullandı­
ğınız sözcükler işitilmez, ama sizin sözcük seçiminiz enerjiyi 
doğru biçimde yansıtır. Bu Evrenin işittiği her ricaya daima 
verdiği yanıtın enerjisidir. Dolayısıyla, ifade edilen sözcükle­
ri dikkatle seçmeniz gerekir, çünkü onlar yanıtla bağdaşır­
lar. 
Örneğin, bazı şeylerin size verilmesini istemek ortak bir 
uygulamadır, çoğunuz sık sık Evrenden bir şeyler istersiniz. 
Ancak size hatırlatırız ki Evrenden bir şey istemek aslında 
ona o şeyden yoksun olduğunuzu bildirmektir. Evrenin işitti­
ği şey sizin size o şey verilene dek tamam olmadığınızdır, ek­
sik olduğunuzdur. Siz Evrenin bu isteğinizi size bahşetmesi­
ni gerçekten istiyor musunuz? Bu senaryo farkında olabilece­
ğinizden çok daha fazla sergilenir. İşte size hayal ettiğiniz­
den çok daha güçlü olduğunuzu söylediğimizde kastettiğimiz 
şey budur. Siz bunu ya da şunu istediğinizi söylediğinizde 
Evren "ve de öyledir ... " diye karşılık verir ... ve böylece siz 
onu daha uzun bir zaman boyunca "istersiniz." Onları ifade 
etmeden önce bildirimlerinizin enerjisini inceleyin. 
Size burada Birlikte-Yaratma amacıyla söylenebilecek 
en güçlü sözcükleri hatırlatacağız: 
Bunlar Şükran'ınızı ifade eden sözcüklerdir. 
Bir şey için teşekkür etmek tezahür-ettirme sürecini 
yapma halinden olma haline geçirir. 
1 36 


'Bölüm 7 
Bu sadece algınızı hafifçe değiştirmektir, ancak bu ha­
tırlamanıza yardımcı olmak için size verebileceğimiz en güç­
lü alettir. Herhangi bir şey için teşekkür etmek, şükretmek, 
Evrene ona 
zaten 
sahip olduğunuzu bildirmektir. Evren bu­
na doğal olarak, "Ve de öyledir" diye karşılık verir. 
EYLEMDE 
BULUNMAK 
Tüm tezahürleri gerçekleştirmek için eylemde bulun­
manız gerekir. Bazı durumlarda, bulunduğunuz boyutta ger­
çekten eylemde bulunmanız gerekir. Ruh istediğiniz şeyin 
tezahür etmesi için enerjiyi düzenleyecektir, ancak perdenin 
sizin bulunduğunuz tarafında gereken tüm eylemlerde bu­
lunmak size düşmektedir. Ancak siz elinizden gelen her şeyi 
yaptığınızda Ruh devreye girecektir. Tüm Birlikte-Yaratım­
larda tüm gerekli unsurlar yerlerini aldığında onu Ruha 
sunmanın zamanı gelir. Bu kendi içinde çok güçlü bir eylem­
dir, ve olayı Tanrı'ya teslim edecek güven ve imanı gerekti­
rir. Bu bazen sizin için çok zor olan bir eylemdir. Çok sık ola­
rak, biz sizin niyetli ve kararlı bir biçimde kapıda durup 
onun açılmasını beklediğinizi görürüz. Anlamadığınız şey 
kapının size doğru açıldığıdır. Siz beklentiniz içinde çoğu kez 
onun yolunu keser, kapının açılmasını engellersiniz. Olayı 
Tanrı'ya bırakacak kuvvet ve cesarete sahip olun. Her şey 
yapıldığında, ve her şey yerini aldığında, onu Ruha teslim 
edin. Onun tam olarak, tamamlanarak geri döneceğini bile­
rek onu Evrene salıverin. Bu tüm tezahürleri gerçekleştiren 
son eylemi uygulamaktır. Bu iman eylemidir. İstediğiniz şe­
yin zaten sizin olduğunu bilerek yaşamaya devam edin. Bu 
biliş tezahürün geriye kalan kısmını yerine çeken vakumun 
başlangıcıdır. 
1 37 


9latırfa 
YÜKSEK BENLİGİNİZLE BİRLİKTE-YARATMAK 
Bu ince sanatın bir diğer önemli bölümü bir başkası için 
Birlikte-Yaratmanın mümkün olmadığını anlamaktır. Birlik­
te-Yaratma yüksek benlikle bağlantı kurarak gerçekleştiri­
lir. Henüz bir başkasının yüksek benliğiyle bağlantı kurma­
nız mümkün olmadığından, bir başkası için Birlikte-Yarat­
manız da aynı şekilde mümkün değildir. Her bir kişi kendisi 
için Birlikte-Yarattığı sürece, hep birlikte Birlikte-Yaratmak 
mümkündür. Bir başkasının kendi vizyonlarını gerçekleştir­
mesi ya da şifa alması için yer yaratmak mümkündür. An­
cak, tüm durumlarda bu yere girmek o insanın kendi seçimi 
olmalıdır. "Önce ben" sözü eğilimli bir anlama sahiptir, an­
cak eğer yargıyı bırakırsanız bunun Evrendeki doğal enerji 
akışını yansıttığını görebilirsiniz. Her şey önce içinizden gel­
melidir. Bir başkası için Birlikte-Yaratmak başkasını kendi­
nizin önüne koymaktır. Bu Evrensel Enerjinin yanlış yönlen­
dirilmesidir ve arzulanan sonuçları üretmeyecektir. Gelecek 
celselerde bu konuda daha çok şey anlatacağız. Tüm mesele­
lerde kendinize öncelik tanıyacak cesarete sahip olun ve ken­
di-değerinizi bilin. Ancak kendi enerjinizi merkezlendirerek 
kendinizden tam olarak verebilirsiniz. 
Şimdi bu konuda size bir hayli bilgi sunulmaktadır. Siz­
den eğer bu bilgi içinizde yankı buluyorsa, onu aramanızı ve 
onu alanınıza getirecek vakumu yaratmanızı istiyoruz. Bir­
çoğunuz bunu başkalarına da öğreteceksiniz, çünkü artık bu 
bilginin gezegene sunulmasının zamanı gelmiştir. 
Tarihinizde bu an'a ulaşmak için çok uzun bir yol katet­
tiniz. Sizi bekleyen şeyi şu anda kavrayamazsınız. Birlikte­
Yaratma sizi Yuva'ya ulaştıracak kapılan açan bir alettir. 
Sizi birçok armağan beklemektedir, ve biz burada sizin yolu­
nuzu bulmanıza yardım etmek için bulunuyoruz. Her fırsat­
ta ayırt-etme gücünüzü kullanın, ve size ait olan mesajları 
bulun. Korkmayın, çünkü korku kendi enerjisini yaratır ve 
1 38 


'Bölüm 7 
odağınızı başka yöne saptırabilir. Yoldaki her adımınızda ga­
yet iyi korunduğunuzu ve size rehberlik yapıldığını bilin. İçi­
nizden gelen o rehberliğe kulak verin ve yüksek benliğinizle 
bağlantı kurun. Siz Özgür Seçim Oyun-Alanının tarihinde 
çok heyecan verici bir zamanda burada bulunma hakkını ka­
zandınız. Siz oyunu kazanmanın eşiğindesiniz. 
Bu hatırlatma mesajını ilham eden bizim size duyduğu­
muz derin sevgidir. Sizden birbirinize saygıyla davranmanı­
zı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi, ve birlikte 
iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz ..

Grup 
Bunun benim için ilginç bir celse olduğunu söylemeliyim. 
Grup şimdiye dek bana Birlikte-Yaratma konusunda o kadar 
çok bilgi vermişti ki bu kez en önemli olarak seçtikleri bö­
lümleri görmek çok ilginçti. 
Ben bu mesajları yazmak için oturduğumda, Grup'un 
birçok üyesi gelir. Bu mesajın açılış paragrafları sadece bana 
aittir. Ancak ben yazarken o noktayı geçtiğimde Grup'un bi­
limci dediğim bir üyesinin de benimle birlikte olduğunu fark 
ettim. Beni tanıyanlarınız aradaki enerji farkını kolayca 
ayırt edebilirsiniz. Bu bilgi benim kanalımla, sanki o om­
zumda oturmuş ben yazarken kulağıma fısıldıyormuş gibi 
geldi. Ben bunları "yumuşak dürtmeler" olarak adlandırırım. 
Kişiye özel "hatırlama" celselerinde de yaptığımız şey budur. 
Onlar benimle birlikte bulunup beni ara sıra dürter, bana 
rehberlik yaparak konuşmayı yönlendirir, ama direkt olarak 
konuşmazlar. Bu zaman zaman hepimize olur, ama çoğu kez 
bunu kendi hayal gücümüz olarak nitelendiririz. Bu, perde­
nin öbür tarafındaki varlıklara komik gelir. 
Sizinle bunu paylaşmam gerektiğini düşündüm, çünkü 
Grup şimdi giderek daha çok insanın kanallık yapmaya baş­
ladığını söylüyor. Bilgiyi paylaşırken, bunu birbirimiz için 
daha kolay hale getirebiliriz. Grup'un perspektifinden Ruhu 
1 39 


:Jiatırfa 
dinleme sanatı hiç de gizemli bir şey değildir. Onlar bizim 
bir hayli değerli bilgiye kanallık edebileceğimizi, ve eğer ken­
dimizi çok ciddiye almazsak bir hayli eğlenebileceğimizi söy­
lüyorlar. 
Bazen benim burada sırf onların eğlenmeleri için bulun­
duğumu düşünüyorum. Eğer öyleyse de bu önemli değil, çün­
kü onların kahkahalarını duymaya gerçekten bayılıyorum. 
1 40



1 41 


'F,şzamanlılıf( 
Dünyanın her yanındaki Işık-işçileri titreşimlerini giderek 
artan bir hızla yükseltiyorlar. Her şey öncekinden daha hızlı 
bir biçimde gelişiyor, ve değişim normal durum haline geli­
yor. Ben sık sık bunun nasıl vuku bulduğunu merak etmi­
şimdir. Eğer biz bu olayın işleyiş biçiminin farkında olsay­
dık, bu değişimi daha yumuşak bir biçimde gerçekleştirebilir 
miydik? Grup bu soruya güçlü bir biçimde "EVET" diye kar­
şılık vermekte. 
Grup: 
Biz burada bu toplulukla birlikte olmaktan ötürü ger­
çekten onur duyuyoruz. Şimdi bu titreşime çekilen birçok ki­
şi Dünya gezegeninin değişiminde anahtar roller oynayacak­
tır. Bu çekimi hissedip onun peşinden gittiğiniz için size bü­
yük bir saygı duyulmaktadır. Bırakın sizi Yuva'ya tekrar bu­
yur edecek ilk varlıklar biz olalım. Bu bir yerini-alma ve 
oyuncu kadrosunu Hatırlama zamanıdır. Şimdi gezegensel 
şifacıların üçüncü dalgası yerini almıştır. Bu önceden görü­
lüp bildirilen bir durum değildir. Bu yerini-alma en yüksek 
onurla gerçekleşmektedir, çünkü siz kendinizi bu realiteye 
gerçekten beklenmeyen bir biçimde soktunuz. Sizin bu Oyun­
daki rolünüz sonsuz Ruhun sonlu bir ifadesi olmaktı. Şimdi 
sizin sonsuz güçlerinizi hatırlamakta ve bunu kendi sonlu re­
alitenize çekmekte olduğunuzu evrensel bir heyecanla görü­
yoruz. Özgür Seçim Oyun-Alanına sonradan eklenen bu dö­
nüş Büyük Saklambaç Oyununun sonucuna yeni bir yansıma 
getirmiştir. Bu, anlayışınızın çok ötesinde etkilere sahiptir. 
Biz sizin perdenin o tarafında yaptığınız çalışmaya gerçekten 
büyük saygı duyuyoruz. Bu başka hiçbir yolla başarılamaz­
dı. Sizler kendinizi derste görüyor, ilerlemek için mücadele 
1 42 


'Bölüm 8 
ediyorsunuz. Ancak şunu bilmelisiniz ki biz sizi Oyunu şim­
diden kazanmış olarak görüyoruz. Bu kazanımdan dolayı 
taşıyacağınız renkler harikuladedir ve onlar daima sizinle 
birlikte olacaktır. 
Yerküre de şimdi kendi yerini alıyor, pozisyon alıyor, ve 
o bir süre sessiz kalabilecek olsa da, hala içindeki enerjiyi 
değiştirmek için epey çalışma yapılması gerekiyor. Oyun­
Alanının, ilk başta tasarlandığı şekliyle, gezegende biyolojik 
yaşamı sona erdirecek çarpıcı bir değişim geçirmesi bekleni­
yordu. Sizin kendi titreşiminizi yükseltme konusundaki ça­
lışmanızla bu durum artık değişti. Bu zamanda yapmakta 
olduğunuz çalışma daha yüksek düzeylere geçişin yumuşa­
tılmasıyla ilgilidir. Farkında olduğunuz gibi, siz kendi reali­
tenizde maddeyi etkilemeye muktedirsiniz, ki buna gelecek 
değişiklikler de dahildir. 
Siz çoğunlukla yanıtlan kendi dışınızda ararsınız. Bir 
kez daha size her şeyin içinizde olduğunu söylüyoruz. Eğer 
dünyayı değiştirmek istiyorsanız, bunu kendi içinizde, her 
seferinde bir kalple başarabilirsiniz. Siz kalplerinizi ve elle­
rinizi aynı niyetle birleştirdiğinizde gücünüz hızla katlana­
rak büyür. Bu celselerin aylık mesajlara dönüşmesine yol 
açan da bu gerçekti. Sizin titreşimlerinizdeki yükselişten 
ötürü beklenen enerji değişimi şimdi büyük ölçüde yumuşa­
tılabilir. Bu bilgi aktarımı Yerküre'deki bu değişiklikleri yu­
muşatmanın bir yolu olarak başlatılmıştı. Sizin Birlikte-Ya­
ratımınız Yerküre'yi şifalandırmaktı. Bu Birlikte-Yaratım si­
zin niyetiniz yoluyla başlatıldığında, siz Ruhun onu dünya­
nıza en etkili biçimde getirmesine olanak vermiş oldunuz. 
Dolayısıyla, siz Dünya Ana ile ayrılmaz bir bağa sahip oldu­
ğunuzdan, bu Birlikte-Yaratımın tezahürü sizin kendinizi şi­
falandırmanızdı. Siz kendi duygusal bedeninizdeki tıkanık­
lıkları temizlediğinizde, Yerküre'ye de daha fazla şifa enerji­
si aktarabilirsiniz. Birçok kişi bunu bir yön ya da odak deği-
1 43 


:Jiatırfa 
şimi olarak görecektir. Size diyoruz ki bu sadece Ruhun ya­
şamınızda çalışması için ona olanak vermektir, yer açmaktır. 
Siz bir soru sorduğunuzda, çoğunlukla, yanıtın hangi tarzda 
gelmesi gerektiğini de tanımlarsınız, ve bu onun size en yük­
sek biçimde dönüşünü sınırlar. Bu büyük değişim zamanın­
da, sonuca olan bağlılığını bırakabilenler kendilerini en ra­
hat hissedenler olacaktır. Bu gelecek zamanlarda mutlu ya­
şamanın bir anahtarıdır. Değişim konusunda rahat olun, o 
zaman dünyanızı bir üstadın gözleriyle göreceksiniz. 
Değişim şimdi giderek artan bir hızla meydana gelmek­
tedir. Eğer bunu realitenizdeki bir şeyle özdeşleştirmek ister­
seniz bilgisayar teknolojinize bakın. O bu zamanda doğru bir 
aynadır. Bu değişim varlığınızın dışsal bedenleriyle başla­
mış, ve şimdi içsel düzeylere doğru yol almaktadır. Geçen al­
tı yıl esnasında siz, insan ırkı olarak, dışsal eterik bedenleri­
nizi yeniden şekillendiriyordunuz. Bu bedenlerinizde henüz 
göremediğiniz birçok değişim meydana geldi. Zamanı geldi­
ğinde bu değişimlerden ötürü çok sevineceksiniz, çünkü on­
lar sizin burada varlığınızı sürdürmenizi sağlayacak. Bu be­
denler varlığınızın fiziksel bedenden uzakta olan dış bölü­
münde bulunduğundan, onlar çok fazla rahatsızlığa neden 
olmamıştır. Onun yerine, bu değişimler realitenizde ruhsal 
benliğin yoğunlaşması olarak ortaya çıkmıştır. Onlar küre­
sel çapta bir spiritüel uyanış olarak tezahür etmiştir. Bir 
başka zaman boyutu şimdi kendisini size -eterik bedenleri­
nizdeki değişimin direkt bir sonucu olarak- göstermektedir. 
Bu titreşim değişiminin başını çeken sizler sizi kuşatan di­
ğer realitelerin keskin bir biçimde farkına varıyorsunuz. İlk 
kez aynı anda diğer birkaç boyuta uzanan bölümlerinizin ol­
duğunu anlıyorsunuz. Tekamülünüzdeki bir sonraki adım bu 
boyutlardaki hareketinizi kontrol etmeyi öğrenmek olacak. 
Bu konuda daha sonra daha fazla bilgi vereceğiz. 
1 44 


'Bö{üm 8 
DEGİŞİMİN KESKİN KENARI 
Bedenlerinizde meydana gelen değişim şimdi duygusal 
ve fiziksel düzeylere geçiyor. Bu değişim bu katmanlara ge­
çip çekirdek özünüze doğru yaklaşırken siz sık sık rahatsız­
lık hissediyorsunuz. Duygusal ve fiziksel bedenleriniz birbi­
rine çok yakından bağlıdır. Bu durum yüzünden 
her ikisini 
de ancak aynı anda değiştirebilirsiniz. Ne yazık ki, bu onlar­
la ilişkili rahatsızlığı artırır. Bu, daha yüksek titreşimde bu­
lunanlannız ve Işık-işçileri adını verdiğiniz varlıklar için en 
büyük zorluktur. Yerküre hala daha düşük titreşim düzeyle­
rinde bulunduğundan, yüksek titreşimlere doğru başı çeken­
ler yaşamlarında çoğunlukla zorluklar olarak algıladıkları 
şeyler deneyimlemekteler. Burada daha yüksek bir görüş, bu 
ruhların birçok kişinin gelecekte daha büyük bir rahatlıkla 
bu geçişi yapabilmesi için yolu temizledikleridir. Işık-işçisi­
nin gerçek işi budur. Siz karşılaştığınız her zorluğu aşarak 
bir ışık yolu açıyorsunuz. Şunu bilin ki, içinizde yaptığınız 
çalışma, büyük tabloda önemsizmiş gibi görünse de, aslında 
sahneyi yükseliş denen şeye hazırlamaktadır. Siz kendi 
kalplerinizde gerçekten dünyayı değiştiriyorsunuz. 
Fiziksel düzeyde biyolojiniz giderek artan bir hızla de­
ğişmeye başlamıştır. Yeni biyolojinin tohumlan artık sağ­
lam bir biçimde ekilmiş ve filiz vermeye başlamıştır. Bu za� 
manda bazı önemli biyolojik değişimler meydana gelmekte­
dir. Enerji daha yüksek bir veçheden sizin alanınıza salıve­
rilmiştir ve değişim şimdi ciddi bir biçimde başlamıştır. Bu 
değişimlerde duygusal rahatsızlık potansiyeli vardır, çünkü 
duygusal yapınız da fiziksel bedenle birlikte değişmektedir. 
Biyolojileri bu değişime tepki gösterdiğinden, birçok Işık-iş­
çisi bu değişim sırasında kendini incinmeye açık hissetmek­
tedir. 
Siz insanlar genelde kendinizi yavaş, tedrici bir özüm­
seme süreciyle onurlandırmazsınız. Yüksek titreşimli hallere 
1 45 


:Jlatırfa 
çıkmak için bir yürüyen merdivene binmek yerine, hızlı bir 
asansöre atlar, bir anda yüzlerce katı aşmaya çalışırsınız. Ve 
sonra asansörden çıkıp normal bir biçimde yürümeyi bekler­
siniz. Asansör durup da kapılar açıldığında, bu yeni çevrede 
işlev yapmakta zorlanırsınız. Bu zamanlar esnasında enerji­
ye karşı çok duyarlısınız. Bilmeden başkalarının enerjisini 
alıp onu kendinizin sanmak burada çok sık görülen bir şey­
dir. Bu duyarlılığı gezegenin artan titreşim hızıyla birleştir­
diğinizde, büyük bir dengesizlik potansiyeliyle karşılaşırsı­
nız. Bu dengesizlik çoğu kez şiddetlenen duygularla ifade bu­
lur. Duygusal sallantılar yaşamak da sık görülen bir şeydir. 
Lütfen, bunların sizin hızla ilerleme isteğinizin direkt bir so­
nucu olduğunu bilin. 
ENERJİYE 
KARŞI DUYARLILIGIN ARTMASI 
Biyolojiniz değişmeye devam ederken, bu gezegensel 
ayarlamaların neden olduğu süptil manyetik alanlardan da­
ha kolay etkilendiğinizi, onlara karşı daha duyarlı hale gel­
diğinizi göreceksiniz. Bu durumu olduğu gibi kabul etmeni­
zi, buna biyolojinizin fiziksel sınırlılığının neden olduğunu 
anlamanızı istiyoruz. Bu, duygusal dengeye kavuşmak için 
birbirinize yaslanmanız gereken bir zamandır. Sizler ilerle­
mek istediniz ve şimdi bu küresel bir düzeyde tezahür et­
mektedir. İnsanlık tekamülünün bir sonraki aşamasına geç­
mektedir, ve siz ifade ettiğiniz niyetinizle bunun başını çeki­
yorsunuz. Tarihi bir görüş noktasından, bu göz açıp kapayın­
caya kadar gerçekleşecektir. Bu sizin içinizde şimdiden baş­
lamıştır. 
İdeallerine sıkı sıkıya bağlı olanlar akışa karşı koyduk­
larını görebilirler, aslında akışın tam bu şekilde yön değiştir­
mesini istemiş olanlar kendileridir. Realite değiştirme konu­
sunda rahat olanlar her an'ı en iyi biçimde idare edip görü-
1 46


'13ö{üm 8 
nüşte zorlanmadan yaşayacaklardır. Şimdi bu yaşam biçimi­
ne açılmanın zamanıdır. Bu değişime ve Tanrı'nın eline yer 
veren bir yaşam biçimidir. Bu gerçekten Ruhu onurlandırışı 
yansıtan bir yaşam biçimidir. 
Bu zamanda ilerlemeye niyet eden ve sonra bunu Bir­
likte-Yaratma sürecinin bir parçası olarak Ruha bırakanları­
nız vardır. Ruh o zaman bu niyetinizin sizin için en verimli 
biçimde tezahür etmesini sağlayacak düzenlemeyi yapmaya 
başlar. O oluşmaya başladığında, siz çoğu kez buna direnir­
siniz, çünkü bu sizin için değişimi ve aşina olmadığınız bir 
şeyi temsil eder. Bu ilk Birlikte-Y aratımınızın tersine bir et­
ki yapar ve çoğu kez bir acı kaynağı olur. Zaµıan zaman, bu 
Birlikte-Yaratımlarınızı geçersiz bile kılar. 
Perdenin bu tarafından, bu siz Ruhun Birlikte-Yaratı­
mınızı tezahür ettireceğine güvenmiyormuşsunuz gibi görü­
nür. Bu durumu yargılamıyoruz, ancak o sizin çabalarınızı 
etkin bir biçimde sınırlar. Siz yolunuzu bulmak için rehber­
lik istersiniz ve o yolun kapısı önünüzde açıldığında, bu kez 
de yaşamınızın niye dağılıp gittiğini sorarsınız. Perdenin bu 
tarafından müdahaleye izin verilebilmesi için Ruhun yaşa­
mınıza davet edilmesi gerekir. Bu Özgür Seçim yasasının 
emridir. Çoğu kez, Ruh her şeyi sizin seçimlerinize göre dü­
zenlemeye başlar, ancak sonra sizin ortaya çıkan değişiklik­
lerden korktuğunuzu ifade ettiğinizi duyar. Bu sizin Ruha 
bu işi yapması için verdiğiniz izni iptal eden bir etki yapar. 
Sonra siz bu işin çok uzun sürdüğünü söyler ve bu konuda 
sabırsızlığınızı ifade edersiniz. Değişim insanların iyi yaptık­
ları bir şey değildir; ancak, o size istediğiniz şeyleri getirme­
nin tek yoludur. Bu süreçte gevşeyin ve tüm değişimin sade­
ce en yüksek hayrınız yönünde olacağını bilin. Her durumda, 
değişim daha iyi bir şeye götürecektir. 
Bunlar bizim size sarılıp, sizi sevmek ve size kaydettiği­
niz her küçük ilerlemenin bütünün en yüksek hayrı için ne 
1 47 


:Jlatırfa 
kadar önemli olduğunu bildirmek istediğimiz zamanlardır. 
Bir zaman gelecek siz tüm bunları görebileceksiniz. 

za­
man, ancak o zaman şimdi yaptığınız işin büyüklüğünü anla­
yacaksınız. Siz var olan her şeyin en yüksek hayrı için bu bü­
yük deneye katılmayı kabul ettiniz, bundan dolayı size duy­
duğumuz saygı ve sevgiyi sözlerle ifade edemeyiz. Sadece siz 
istediğiniz için biz size tüm bu bilgileri veriyoruz. 
ENERJİ 
ALANINIZI 
TANIMLAMAK 
İçinizde merkezlenmenizi sağlayacak ilk nitelik kendi 
enerji alanınızı berrak bir biçimde tanımlamaktır. Sizin ne­
rede başlayıp diğer kişinin nerede sona erdiğini bilmeniz size 
ait olmayan her şeyi bırakmanıza yardımcı olacaktır. Enerji­
nizin çevrenizdeki kişilerin enerjileriyle birbirine dolanması 
daha düşük titreşimlerde daha kolaydı ve bu birçok kişi için 
bir yaşam biçimi haline gelmişti. Siz çoğu kez bunu bir feda­
karlık olarak yapardınız, bununla birlikte kendi enerjinizin 
sınırlarını tanımlamak zorunda olmamakta belli bir rahatlık 
da bulurdunuz. Daha yüksek titreşimlerde, gerçek gücün sa­
dece kendi enerji alanınızdan geldiğini göreceksiniz. Eğer 
enerjinizin başkalarına yatırım yapmasına izin verirseniz, 
odağınız dağılacak, ve başkalarına verecek çok az şeyiniz ola­
caktır. Kendilerini berrak bir biçimde tanımlayanlar başka­
larının rehberlik için aradıkları kişiler olacaktır. Bu ego de­
nen şeyin yüksek amacıdır. Ego kişisel enerji dengesini sağ­
layan bir araçtır. Tıpkı bir balon gibi, ego'yu şişirmek ve sön­
dürmek mümkündür, ve böyle yaparak enerji dengesi sürdü­
rülebilfr. Ego'nun aşın-şişmesine izin verdiğinizde, o sizin 
tüm varlığınızı gölgede bırakır, sizin sadece onu görmenize 
yol açar. Benzer şekilde, eğer ego'dan yoksunsanız, genelde 
bunu telafi etmek, yerini doldurmak için başkalarının enerji 
alanlarına yatırım yaparsınız. Aranızda şimdi bu dengeyi öğ­
retenler vardır. Bunlar kendi güçleri içinde ilerlerken başka-
1 48


'Bö{üm 8 
lannın da kendi güçlerini bulmalarına olanak verenlerdir. 
Bunlar bir sonraki öğretmenler ve şifacılar dalgasını oluştu­
rurlar. Bu yeni öğretmenler ve şifacılar, kendi gerçekleri 
içinde sağlam bir biçimde yürürken, bu kendi gerçeklerine 
aykın görünse bile öğrencilerinin kendi gerçeklerini kendi 
içlerinde bulmalanna olanak verenlerdir. Onlar daha yük­
sek bir titreşim olarak öne çıkacak, ve herkes onların enerji 
alanlanna çekilecektir. 
Bir kez kendi enerji alanınızı berrak bir biçimde tanım­
ladığınızda, tüm bağlılıklarınızı bırakıp sadece "olmanıza" 
izin vermeniz daha kolaylaşır. Çoğunlukla, ilerlemenizi en­
gelleyen şey sizin sonuca olan bağlılığınızdır. Benzer biçim­
de, Ruhun Birlikte-Yaratımlarınızı nasıl tezahür ettirmesi 
gerektiğini ayrıntılı bir biçimde tanımladığınızda, yine sonu­
ca olan bağlılığınızı göstermektesinizdir. Burada birçok Bir­
likte-Y aratımınızı geriye bıraktıran ve sizin için tezahür etti­
rebileceğimiz şeyleri ciddi bir biçimde sınırlayan birbirine 
karşıt bir ikiye-bölünme vardır. Sizden en büyük eylemin 
İman Eylemi olduğunu hatırlamanızı istiyoruz. Bir kez Bir­
likte-Yaratımınızı başlattığınızda, onu tümüyle Ruha teslim 
edin ve Ruha güvenmeyi sürdürün. Bu tutum en üretken 
Birlikte-Yaratımların anahtarıdır, çünkü o Ruhun yaşamı­
nızda iş görmesine olanak verir. Uygulama sonucunda bu 
her şeyin doğru anda, görünüşte sihirli bir biçimde yerini al­
dığı eşzamanlı bir yaşam biçimi yaratır. Bu yaşamınızda Ru­
ha yer açmaktır ve sizi sevinç dolu bir varoluşa götürür. 
Eğer şimdiye dek yaşamınızı şekillendirmiş olaylara dö­
nüp bir bakarsanız, ilk başta onların birçoğunu engeller, ye­
nilgiler, başansızlıklar olarak görüp yargıladığınızı fark ede­
bilirsiniz. Biz şimdi size diyoruz ki, eğer bunları böyle görüp 
yargılamasaydınız, değişimle daha çabuk bütünleşebilir ve 
daha hızlı ilerleyebilirdiniz. Yaşamınızda olaylar gelişirken 
sizin ilk doğal tepkiniz onları iyi ya da kötü olarak yargıla-
1 49 


'J{atırfa 
maktır. Bu Oyun-Alanındaki kutupluluğun bir etkisidir ve 
doğal bir insan tepkisidir. Bu yargılama sizin hislerinizi ta­
nımlamanızı ve o olayda ona göre bir tavır almanızı sağlar. 
Size diyoruz ki, bu çoğu kez kaçmanızın zor olduğu bir kısır­
döngü yaratır. İşte size tipik bir senaryo: Bir olay gözleriniz 
ve kulaklarınız yoluyla alanınıza girer. O bir engel ya da ye­
nilgi olarak yargılanır. Bunun nasıl vuku bulmuş olabileceği­
ni anlama çabası içinde, siz bunu tekrar tekrar dile getirir, 
yüksek sesle ifade edersiniz. Böylece kısırdöngü başlar. Siz 
konuşurken, sözlerinizin titreşimleri olayı bir engel olarak 
yargıladığınızı yansıtır. Bu sözcükler ağzınızdan çıkıp kulak­
larınıza girer. Bu titreşim içinize girdiğinde, o büyür ve Ev­
rene bir Birlikte-Yaratım olarak gönderilir. Daha önce de 
söylediğimiz gibi, Evren kendisinden istenen her şeye aynı 
şekilde karşılık verir: "Ve de öyledir." Öylesine bir yanlış-al­
gılama olarak başlamış olan şey siz onu Birlikte-Yarattığınız 
için şimdi bir realiteye dönüşmüştür. 
BİR ŞÜKRAN 
TUTUMU 
Sizden her olay alanınıza girdiğinde onu hemen "İyi" ya 
da "Kötü" olarak yargılamak yerine, onun için şükretme tu­
tumunu benimsemenizi rica ediyoruz. Kendinizi bir Oyun oy­
nuyor olarak görün. Kart çekip oyununuzu oynama sırası si­
ze geldiğinde bunun heyecanlı beklentisini hissedin. Eğer 
çektiğiniz kart bir engel ya da yenilgi olarak görünürse, ilk 
düşünceniz oyun sırası size geldiği için şükretmek olsun. Siz 
mutlu olmaya niyet ettiğinizde, dış etkenlerin bu mutluluğu 
getirmesini mi beklersiniz? Belki bu, şimdiden alanınızda 
bulunan şeylerde mutluluğu bulmak için, en az direnç yolu­
nu benimsemek olabilir. İşte algınızdaki bu hafif değişiklik 
daha yüksek bir titreşimin anahtarını banndınr. Bu Oyun­
Alanında hiçbir "yanlış" hamlenin bulunmadığını bilin. Lüt­
fen, bunun zevk alınacak bir Oyun olduğunu hatırlayın. Siz 
1 50 


'13ö{üm 8 
kavrayamayacağınız ölçüde korunuyorsunuz, ve bu direkt 
seçiminiz olmadıkça, kendinizi gerçekten incitmeniz çok zor­
dur. Oyunu tutku ve beklentiyle oynayın, karşınıza çıkan 
her karede, bu kare ilk başta bir engel gibi görünse bile, giz­
li armağanları gözleyin. 
Koruyucu'nun en sevdiği sözlerden biri şudur: "Teka­
müle çoğu kez acı eşlik eder, ama mutsuzluk seçime bağlı­
dır." Bu olayları bir "İyi" ya da "Kötü" ifadesiyle filtreleyen 
şey Oyun-Alanındaki kutupluluktur. Bunun sizi yanıltması­
na izin vermeyin. Alanınıza giren her olay "Armağanı" içerir. 
Bu olayların her birinde sizi Ruhun en yüksek ifadesine 
ulaştıracak tekamül tohumları vardır. Bu "Armağanı" bulun, 
o zaman gerçek gücünüzü de bulursunuz. Gücünüzü bulun, o 
zaman mutluluğu da bulursunuz. Mutluluğu bulduğunuzda, 
Oyunu da kazanmış olursunuz, çünkü o zaman siz Ruhun 
tam bir ifadesi olursunuz. Bu Oyunun kurallarını iyi öğre­
nin. Bu bilgi bu zamanda birçok öğretmen tarafından birçok 
biçimde sunulmaktadır. Şimdi burada size bu büyük Oyu­
nun kurallarını kabul edeceğiniz bir ışıkta gösteren yeni öğ­
retmenler ve yöntemler vardır. Onları arayın ve içinizde en 
kolay yankı bulanları ortaya çıkarmak için ayırt-etme gücü­
nüzü kullanın. Bu şifacıları ve öğretmenleri ilk arayacak ki­
şiler aranızdaki üstat şifacılardır, çünkü onlar bu kişileri, 
onlara güçlerini vermeden, bir yansıma olarak kullanmayı 
bilirler. 
EN 
AZ 
DİRENÇ 
YOLU 
Tarihinizde bu zamanda, en az dirençle ilerlemenizin 
size yardımı olacaktır. Burada sizden en az direnç yolunu 
bulacak şekilde düşünmenizi rica ediyoruz. Oyunun her aşa­
masından (her enkarnasyondan) önce siz yolunuza birçok 
kristal yerleştirdiniz. Bu kristaller Yuva'nın titreşimlerini 
1 5 1


:Jlatırfa 
taşır, ve sizinle o kadar derin bir biçimde rezonansa girerler 
ki sizin mantıklı bir kılıf bulup onları yok saymanız zor ola­
caktır. Bu kristalleri bulduğunuzda onlar size mutluluk vere­
cektir, ve siz o zaman kalp tellerinizin çekildiğini hissedecek­
siniz. Bu çekilişleri takip edin, onlar sizi kontratınızın ortası­
na götürecektir. Onlar sizin buraya kendiniz için yerleştirdi­
ğiniz hatırlatıcılardır. Günlük yaşamınızda Ruhun sizinle eş­
zamanlılık yoluyla konuşmasına fırsat verin. En az direnç 
yolunu seçmeniz Oyun-Alanında özgürce hareket etmenizi 
sağlayacaktır. Bu sizin hepimizin içindeki Ruhu gerçek ifade 
edişinizdir. 
Siz kendinizi bir çekirdek öze sahip biyolojik bir varlık 
olarak görürsünüz. Biz ise sizi geçici olarak biyolojik bir be­
dende oynayan yüce bir üstat ruh olarak görürüz. Eğer bu 
vizyona siz de sahip olmak ister, ama onu göremezseniz bizi 
çağırın, istediğiniz her an bize ulaşabilirsiniz. Eğer bunu de­
nemek isterseniz, bir an durup kendinize bizim gözlerimizle 
bakın. Biz burada sadece sizin ihtişamınızı hatırlamanıza 
yardımcı olmak için bulunuyoruz. 
Size duyduğumuz büyük sevgiyle, sizden birbirinize 
saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle bes­
lemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz ... 
Grup. 
Ben bu mesajı yazmaya başladığımda Barbara ile birlikte 
Tucson'a giden bir uçaktaydık. Dikkatim her nedense dağı­
lıp durduğundan bu kısa uçuşta sadece birkaç sayfa yazabil­
miştim. Sanki Grup bu mesajın önümüzdeki birkaç saat için­
de benim yaşamıma hatırlayacağım bir biçimde süzülmesini 
istemişti. 
Tucson'a vardıktan sonra haftasonu için bir otomobil ki­
raladık. İki-saatlik bir araba yolculuğu yaparak Scottsdale'e 
varacak, ertesi sabah orada bir seminer düzenleyecek, sonra 
1 52 


'1Jö{üm 8 
Pazar günü yapacağımız seminer için tekrar Tucson'a döne­
cektik. Bu biraz sıkı bir programdı, ama her şey yolunda gi­
derse en azından bu gece iyi bir uyku çekip dinlenebilirdik. 
Scottsdale'e vardığımızda geceyansı olmuştu ve o anda iste­
diğimiz tek şey uyumaktı, ama beklenmedik bir pürüzle kar­
şılaştık. Resepsiyondaki görevli bize ayırttığımız odayı az ön­
ce bir başkasına verdiklerini bildirdi. Sonra küçük bir oda­
ları daha olduğunu söyleyerek bu odanın ihtiyacımızı karşı­
layacağı konusunda güvence verdi. Ayrıca bunun sigara içi­
len bir oda olduğunu, ama endişelenmememizi, çünkü bu 
odaları gayet iyi dezenfekte ettiklerini bildirdi. Bu duruma 
ilk tepkim öfkelenmek oldu, ama tam hislerimi bu gülümse­
yen beyle paylaşmak üzereyken, Grup omzuma dokunup 
uçakta eşzamanlılık hakkında yazmış olduğumuz şeyi hatır­
lattı. "Pekala, belki bu sadece bir oyun," diye düşündüm, 
"Sanırım bu oyunu oynayıp neler olduğunu göreceğim, Ru­
hun eşzamanlılıklar yoluyla çalışmasına olanak vereceğim. 
Hatta, daha da ileri gidip bu durumu kutsayacağım." Ama 
sonra kendi kendime, bunu sırf yorgun olduğumuz ve vakit 
geç olduğu için kabul ettiğimi mırıldandım. Kesinlikle bir in­
san gibi düşünüyordum, öyle değil mi? 
Sigarayı bırakmış tiryakiler sigara kokusuna karşı en 
titiz davrananlardır; Barbara ve ben de bu konuda bir istis­
na değildik. Böylece asansörle yukarı çıkarken karşılaşaca­
ğımız şeyin beklentisiyle nefesimizi tuttuk. Katları geçerken 
birbirimize gülümsedik, ama her ikimiz de birbirimizin tep­
kisinin ne olacağını tahmin etmeye çalışıyorduk. Odaya gi­
den koridor sigara kokuyordu, bu bizi biraz rahatsız etti, 
ama yine de karşılaşacağımız şeye hazırlamadı. Odamızın 
kapısı açıldığında dayanılmaz bir kokuyla karşılaştık. Biz 
gelmeden az önce burada bir poker partisinin verildiği, ve 
hemen sonra içerisinin dört galonluk bir "dezenfektanla" te­
mizlenmeye çalışıldığı belliydi. 
153 


:Jfatırfa 
Ah 
evet, bu bir sınamaydı, ama ben gerçekten yorgun­
dum. "Pekala Grup, bu bir tür şaka mı?" (Omzumun üstün­
den bir yerden bir kahkaha geldi.) Asansörle tekrar lobiye 
inerken hoşnutsuzluk sözlerinin oluştuğunu hissedebiliyor­
dum. Barbara sessizdi, bu kez gülümsemiyordu, ve ben onun 
ne düşündüğünü tahmin edebiliyordum. Resepsiyondaki gö­
revli her nedense bizim hoşnut kalmayacağımızı bekliyordu 
ve hemen bana bir başka anahtar uzattı. Bu oda daha iyiydi, 
ama biz hala mutsuzduk. Vaktin geç olduğuna, bu yüzden o 
kokuya dayanıp orada kalmaya, sabah seminerden önce çı­
kıp temiz hava almaya karar verdik. 
Bavullarımızı almak için yine asansörle aşağıya inerken 
birden aklım başıma geldi. Uçakta yazdığım şeyi hatırlaya­
rak, bir an için kendi dışıma çıkabildim. O zaman bu Oyunu 
nasıl oynamayı istediğim konusunda bir seçime sahip oldu­
ğumu gördüm. Öfkelenip hoşnutsuzluğumu dile getirebilir, 
ya da akışa uyup Oyunu oynayabilir, enerjimi önemli bölüm­
lere odaklayabilirdim. Akışa uymaya karar verdiğim anda 
içimde bir rahatlama oldu. Artık sonuca bağlı değildim. Ba­
vullarımızı almak için resepsiyonun önünden geçerken, gö­
revli bizim için bir sürprizi olduğunu söyledi. Ertesi gün için 
konferans salonunu kiraladığımızdan otel bizi mükemmel bir 
biçimde ağırlayacaktı. Otelden beş dakika uzaklıktaki bir 
başka konaklama yerinde bize ikili bir oda ayrılmıştı. Ben 
gülümsedim ve Grup bir göz kırptı. 
Öykü burada sona ermiyor. 
Ertesi sabah, konferans salonunu gözden geçirmek için 
seminerden bir saat önce otele geri döndüm. Kendimi tanıttı­
ğımda resepsiyondaki gündüz görevlisi benden bir şeyler giz­
lediğini gösterircesine zoraki bir gülümsemeyle baktı. Konfe­
rans salonu seminer için hazırlanmamıştı. Ağzımda yine o 
tanıdık hoşnutsuzluk sözlerinin oluşmaya başladığını hisset­
tim, ancak kendimi tutup bir şey söylemedim. Bu kez mü-
1 54 


'Bö[üm 8 
dürle görüşmek istedim. Müdürün bizim kaybolan yazışma­
mızı bulması için yirmi dakika bekledikten sonra, en sonun­
da onu bir kenara çekip insanların az sonra oraya gelecekle­
rini söyledim ve onları nereye oturtacağımızı sordum. Bu, 
"Gerçek Kılıcı" seminerini lobide yapmayı hayal ettim, ama 
hemen sonra bunu yapamayacağımızı fark ettim. 
İşte o sırada müdür gülümsedi, ve beni mükemmel bir 
salona götürdü. Salonu Barbara ve benim düzenlememiz ge­
rekiyordu, ama bu yine de mükemmel bir yerdi. Biz her şeyi 
yerleştirip düzenlemeyi bitirdiğimiz sırada insanlar gelmeye 
başladılar. O gün boyunca daha birçok küçük "rastlantı" ol­
du, ve Grup epey kahkaha attı. Salonun kirası müdür tara­
fından ilk görüşmemizde bildirilenin yansına indirildiğinde 
de yine o kahkahayı duydum. 
Bu Grup'un bu bölümde verdiği bilgiyi kullanmanın iyi 
bir örneğiydi. Bu olayda eğer herhangi bir anda bozulup ters 
bir tepki verseydim tüm durumun başka türlü gelişeceğinin 
gayet iyi farkındayım. O zaman otelin giriş kapısında durup 
gelen insanlara paralarını iade ediyor olabilirdim. Onun ye­
rine, sadece oyunu oynadım. 
Düşünceler realiteyi yaratırlar. Eğer realitenizden hoş­
lanmıyorsanız ... tekrar düşünün. 
1 55 




qcorK.Jı ve qcötülü{İ {{ü.zyonu 
1'a tla, Onu ?{f,reye 1'öndttifiinize 
'lJitR.g.t 
'Et!inl 
1 57 


9(.orfOı 
ve. 
9(.ötülü{İ{(üyonu 
IŞIK TAVERNASINA GİDİŞ 
Grup'a kanallık etmeye başladığım ilk günlerde bir deneyim 
yaşadım ve şimdi size bunu anlatmak istiyorum. Bir medi­
tasyon sırasında Grup beni ilk kez özel yerime götürdü. Bu 
bir tür tavernaya benziyordu. Bu gerçekten komik bir du­
rumdu, çünkü ben içki içtiğim dönemde bile barların ya da 
tavernaların müdavimi olmamıştım. Ancak, bu gerçekten 
çok özel bir yerdi. Orada tahta masalar ve iskemleler vardı 
ve insana ev gibi rahat bir his veriyordu. Grup beni sık sık 
oraya götürür. O bir "Işık Barı"dır, orada sunulan içki daima 
"Işık"tır. Grup gülerek biz insanların üç-boyutlu dünyamızda 
Işık sözcüğüne çok çekildiğimizi açıklar. Onlar yüksek ben­
liklerimizin Işık sözcüğüyle tohumlar ektiklerini söylerler. 
Bizler kullandığımız sözcüklerle tohumlar ekerek gezegenin 
bilincini amaçlı bir biçimde yükseltiyorduk. Sonra çocukları­
mız en sonunda arkasında Işık bulunan spor ayakkabılar bi­
le giymeye başladılar. Işık sözcüğünü kullanmak daha moda 
haline gelirken, biz aslında kendimizi gelecek önemli mesaj­
lara hazırlayacak tohumlan ekiyorduk. Şimdi kitlesel bir 
uyanış yaşandığından, "Işık-beden" gibi sözcükler de daha 
kabul edilir olmuştur. Bu yüksek benliklerimizin başlattıkla­
rı koşullandırmanın direkt bir sonucudur. Grup'un beni Işık 
Tavernası olarak bildiğim bu yere götürmesine hiç şaşırma­
mak gerek. 
Onların beni bu Işık Tavernasına götürdükleri her sefe­
rinde bana bir ikramda bulunacaklarını bilirim, çünkü Grup 
çoğu kez orada bana Evrenin sırlarını açıklar. Bu ziyaretler­
den birinde onlar bana o sırada boğuştuğum bazı durumları 
açıklamama yardımcı olan birçok şey gösterdiler. Kendi ken­
dime, "Bu çok basit" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Evre-
1 58 


'Bö{üm 9 
nin gerçekte ne kadar basit olduğunu aklımda tutmaya ça­
lıştım. Eğer o karmaşık hale geliyorsa, o zaman biz yolun dı­
şına çıkıyoruz demektir. Bu, bu deneyimden sonra yaşamım­
da kullandığım büyük bir ilkeye dönüştü. 
Grup beni bu özel yere birçok kez götürdü, ve onlar şim­
di size bu ziyaretlerden birinden söz etmemi istiyorlar. Işık 
Tavernasına yaptığım ziyaretlerin garip yanı onların benim 
buraya orada verdikleri direkt bilgiyle dönmeme izin verme­
meleri. Çoğu zaman oradaki deneyimlerimin anılarının silin­
diğini fark ederim. Öyle görünüyor ki benim buraya, sadece, 
o olaylara ilişkin hislerle ve tohumlarla dönmem gerekiyor. 
Bu beni üzmüyor, çünkü onların tohumlar ektiklerini biliyor, 
ve verimli bir toprakta bu tohumların fılizleneceklerinden 
kuşku duymuyorum. Onların şimdi bana verdikleri görev 
başkalarında bu verimli toprağı bulup bu tohumları onlara 
aktarmaktır. Enerjiyi bu şekilde aktarıp köklendirmek be­
nim kontratım ve mutluluğumdur. 
Bu yere yaptığım ziyaretlerden biri özellikle öne çıkı­
yor, çünkü ilk kez o zaman orada ilişki ve etkileşimde bulu­
nabileceğimi fark ettim. Daha önce, kendimi daha çok bir se­
yirci gibi hissediyordum. Grup beni bu olağanüstü yolculuğa 
çıkardı, ve bu yolculuk birçok kıtayı kapsamasına rağmen 
biz o tavernadan hiç ayrılmadık. Onlar orada bana yaşamın 
huşu verici sırlarını anlattılar. Orada kendi kendime, en 
azından, her şeyin ne kadar karmaşıklıktan uzak, ne kadar 
basit olduğu hissiyle dönmeye söz verdim. Sonra geri dönme 
zamanının geldiğini fark ettim. Tam tavernanın önündeki 
sokakta durmuş birbirimizle vedalaşırken birden kafamda 
bir fikir çaktı. Onlardan uzaklaşırken döndüm ve dedim ki, 
"Bunların hiçbirini hatırlamama izin vermeyeceğinizi biliyo­
rum, öyleyse bana götürüp diğerleriyle paylaşabileceğim bir 
şey verebilir misiniz?" Hemen o anda onlar bana ancak bir 
ağaç-oyması olarak tanımlayabileceğim bir şey verdiler. Bu 
1 59 


:Jfatırfa 
üç kadem uzunluğunda bir ağaç-oymasıydı ve üzerine şu söz­
ler oyulmuştu: 
"SEVGİNİN ZIDDI NEFRET DEGİL, KORKUDUR." 
Hemen ardından hepsi farklı sözcüklerle bu aynı gerçe­
ği söyleyen bir ses salvosu duydum. Bu müthiş bir şeydi, 
ama içlerinde tanıdık bir sesi fark ettiğimi çok iyi hatırlıyo­
rum; bu Roosvelt'in sesiydi ve o, "Korkulacak tek şey Korku­
nun kendisidir," diyordu. Diğer birçok insana da bu aynı me­
sajın verilmiş olduğunu anlamaya başladım. Şimdi o bana 
verilmişti. Bu kez tek fark onların bu gerçeği farklı bir "çeş­
niyle" sarmalamış olmalarıydı. 
Buna gösterdiğim ilk tepki İngilizce'nin hantal kullanı­
mını sorgulamak oldu. Ne de olsa, Roosevelt'e verilmiş olan 
söz çok daha zarifti. Elbette, ne düşündüğümü "işittiklerin­
den" Grup'takiler hemen kahkahalarla güldüler. Sonra, "Bu­
rada komik olan şey şu ki, Grup'un İngilizce'nin uygun kul­
lanımından sorumlu olan üyesi 
sensin" 
dediler. Bu benim 
işimdi ve bu konuda çalışırsam iyi olacaktı, böylece onlar bu 
sorunlarla karşılaşmak zorunda kalmayacaklardı. Mesajı iyi 
anladım ve ben de onların kahkahalarına katıldım. 
Bu benim Grup'la "tartışıp anlaşma" konusunda ilk de­
neyimimdi. O sırada onlarla böyle tartışmamın saygısızlık 
olduğunu düşünmüştüm. Aslında, biz çok daha yakın olan, 
farklı bir iletişim düzeyine eriştiğimizden onlar şimdi beni is­
teklerde bulunmaya teşvik ediyorlar. Onların sundukları 
aletlerle ve teşvikleriyle, ben en sonunda bu özel ama isimsiz 
Grup'un bir üyesi olarak yerimi almaya başlıyorum. 
Ben bu aynı deneyimi önceki yazılarda tarif ettim, ve 
onların Karanlık Taraf dedikleri şeyi tasvir etmekte kul­
landım. Grup o zamandan beri birçok tohum ekti, ve onlar 
şimdi bizim "kötülük" dediğimiz bu yanlış anlaşılmış muam­
mayı tekrar ele almak istiyorlar. 
1 60 


'13ö{üm 9 
1945 
-
B Pı..ANı1NIN BAŞLANGICI 
Grup'un mesajım aktarmaya başlamadan önce, onlar 
benim bir başka noktadan söz etmemi istiyorlar. Bir seferin­
de, ben bir mesajı yazarken, Grup olağan bir şeyden söz eder 
gibi, insanlığın bu büyük değişiminin 
53 
yıl önce başladığım 
söyledi. Ben onların neden söz ettiklerini anlamadım, ama 
mesajı olduğu gibi yazdım. Sonra düzeltme yaparken, 
"53 
yıl" sözünü 
"50 
yıl kadar önce" diye değiştirmek istedim. 
Grup hep omzumda bulunduğundan, hemen devreye girip, 
"Hayır, onu olduğu gibi bırak" dedi. Geçmişte de böyle oldu­
ğunda, onlar benim anlamadığım düzeylerde mesajlar ver­
mek için bazen kodları ve belirli titreşimleri kullandıklarını 
açıklamışlardı. Ben bunun da böyle bir durum olduğunu dü­
şünüp oluruna bıraktım. 
Mesaj yayınlandıktan bir hafta sonra, dünyanın farklı 
bölgelerinde bulunan üç kişiden bir haber aldım. Bunlardan 
biri Avusturyalı, biri Afrikalı, biri de A.B.D.'nin Washington 
eyaletindendi. Üçü de 
53 
yılı tasdik ediyor ve bunun onlar 
için önemli bir tarih olduğunu söyleyip, onu olduğu gibi bı­
raktığım için bana teşekkür ediyordu. (Teşekkürler, Grup) 
Üçü de aynı şeyi söylüyordu. Onlar (ben bunu yazdığım ta­
rihte) Adolf Hitler'in ölümünün üzerinden 
53 
yıl geçtiğini 
bildiriyorlardı. Bunun ilginç olduğunu düşündüm, ama yine 
de Grup'a sorana dek bunun gerçek önemini göremedim. 
Onlar Hitler'in dünyadan ayrılışının insanlık için muazzam 
bir dönüm noktası olduğunu söylediler. Bunun bir sonucu 
olarak, o an ebediyen yaşayacaktı, çünkü o insanlığın birey­
sel gücünü son kez böylesine kitlesel bir ölçekte teslim edişi­
ni işaret ediyordu. Bu tarih büyük bir spiritüel öneme sahip­
tir, çünkü o uyanış sürecimizin başlangıcını işaret eder. Şim­
di, yeni liderler öne çıkıp en yüksek güç konumunu elde et­
meye kalkıştıklarında, bu dünyada artık bu eski titreşim 
desteklenmeyecektir. Bu insanlar hala öne çıkacak olsalar 
1 6 1


:J{atırfa 
da, artık biz gücümüzü bu şekilde teslim etmeye gönüllü ol­
madığımızdan, onlar uzun süre yerlerinde kalamayacaklar­
dır. Bunu onlar için yapacak bir lider aramak yerine, her in­
sanın kendi çevresinin kontrolünü üstlenmesinin zamanı 
gelmiştir. O anda bu, Oyunu izleyenlerde büyük bir sevinç 
yaratmıştı. Daha yüksek bir perspektiften, 1945'deki o olay 
biz insaı;ıların 
kendi 
gücümüzü taşıma konusunda ilk kez bi­
linçli bir karar verişimizdi. Bu bizim için yolumuzu 
"A 
Plii­
nı"ndan "B Pliinı"na döndürme olasılığını yarattı. 
Hitler sarkacı bir tarafa çok fazla çekerek insanlık için 
çok önemli bir rol oynadı, böylece sarkacın bir daha asla o yö­
ne gitmesi gerekmeyecekti. Dahası, soykırımın sonucunda 
ölen altı milyon Musevi insanlığa gerçekten olağanüstü bir 
armağan verdi. Onlar insanlığın uyanıp yolunu ebediyen de­
ğiştirebilmesi için her şeylerini verme konusunda kontrat 
yapmışlardı. Bunu ve onları asla unutmayalım. 
Grup, daima, bizim kendi dünyalarımızı tanımlayan ka­
rarlar verdiğimizde bize duydukları saygıdan söz eder. Onlar 
bunun her birimizin içindeki Tanrı'nın en büyük ifadesi ol­
duğunu söylerler. Biz 1945'de yaptığımız gibi güç bildirimle­
rinde bulunduğumuzda, perdenin bu tarafında Yuva'yı yarat­
maya başlarız. Grup bu konuda ne der? Sadece iki sözcük: 
"Yuvaya hoşgeldiniz." 
Grup: 
Bu Işık-işçileri topluluğuna saygı ve sevinçle hitap edi­
yoruz. Sizin bir sonraki varoluş düzeyine geçme niyetiniz bi­
ze bu bilgiyi sunma fırsatını vermiştir. Siz yeni bir titreşime 
geçtiniz, ve bu tüm varlıkların kendileri için yeni paradigma­
ları yeniden-tanımlamalarına kapı açtığından Evrenin her 
yanında alkışlandı. Her biriniz rolünüzü yeniden-tanımladı­
ğınızda, Tanrı'nın muhteşem yeniden-birleşmesine doğal ola-
1 62 


'Böfüm 9 
rak yaklaşırsınız. Bu meydana gelirken siz Dünya gezege­
ninde Yuva'nın gerçek titreşimini hissetmeye başlayacaksı­
nız. Her bir insan amaçlı bir biçimde kendi kalbinin tonunu 
ayarladığında, onlar gerçek uyumu bulacak, ve sonra, her se­
ferinde bir kalple, Dünya'da Cenneti gerçekten yaratacaklar. 
GELECEK TÜM ZAMANLARIN SEVİLEN ÖYKÜSÜ 
Şimdi iki-bölümlü bir mesajın ikinci bölümünü anlata­
cağız. Bir süre önce birinci bölümü sunmuştuk, ama ikinci 
bölümü vermeden önce o tohumların kök salması önemliydi. 
Şimdi bu gerçekleşmiştir. Koruyucu'nun dediği gibi, sizin bu 
gücünüzü üstlenme eyleminiz B Planı'nı başlatmıştı. Bu ka­
rar-verici et1rnndi. Oyun-Alanı ancak yıllar sonra ölçüleceği 
halde, bu sizin tarihinizdeki dönüm noktasıydı. Aranızda 
Öykünün Koruyucusu olan birçok kişi vardır. Siz Dünya de­
nen bu büyük kütüphanenin Kütüphanecileri'siniz. Bu saygı 
duyulan bir iştir, ve yakın gelecekte sizin başaracağınız çok 
şey olacaktır. Şimdilik, 1945'de başlatılan olayın tüm zaman­
ların sevilen öyküsü olacağını söylemekle yetinelim. 
Bu zamanda kitleler arasında hala, sizin bu olaylara 
başka türlü bakmanıza yol açan bir enerji geri-tepmesi (ileri 
bir hareketten sonra ters yöndeki ani ve sert hareket) vardır. 
Bu olayların asla olmadığını, az sayıda kişinin kazancı için 
uydurulduğunu idda eden kişiler bile vardır. Size hiç merak 
etmemenizi, Oyun-Alanındaki o zamanların, Akaşik kayıtlar 
salonunda asla kaybolmayacak biçimde yazilı olduğunu söy­
lüyoruz. Ayrıca, bir gün gelecek, insanlar bu kayıtlara bizzat 
girip gücün uyanışının, bu güçlenişin öyküsünü izleyebile­
cekler. Birçok varlık ortaya çıkan gücü tasvir etmek için Öz­
gür Seçim Oyun-Alanının öyküsünü kullanacak. 
İşte bu yüzden biz, dokuzlar ailesi olarak, bu zamanda 
burada bulunuyoruz. Biz size kendi gücünüzü hatırlatmak 
1 63 


J-fatırfa 
üzere buradayız. Her birinizin içindeki üstatlığa uyanmanıza. 
yardımcı olmak, böylece bir sonraki tekamül adımınızı müm­
kün kılmak için buradayız. Siz bu dünyada ilk kez, biyoloji 
içinde, ama yüksek benliğiniz de dahil tüm varlığınızla yaşa­
yabileceksiniz. Şimdi biyolojinizde sizi buna hazırlayan deği­
şimler meydana gelmektedir. Bu dışarıdan size bir katkıda 
bulunulmasını beklemek yerine, kendi gücünüzü üstlenip 
ona sahip çıktığınız bir zamandır. Bütünlüğünüzü anlayın. 
YERKÜRE DEGİŞİKLİKLERİNİ YUMUŞATMAK 
Yerküre de bu zamana hazırlık olarak titreşim değişim­
leri geçirmektedir. Bu değişimler sizin alanınızda Yerküre 
değişiklikleri (depremler, yanardağ patlamaları, firtınalar, 
seller vs) olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ayarlamalar giderek 
artan bir hızla devam edecektir, ancak onların insanlık üze­
rindeki zararlı etkilerini büyük ölçüde yumuşatan iki kuvvet 
vardır. Bunlardan biri, sizin şimdi gücünüzü üstlenmeye ve 
onu kendi dünyanızı tanımlamak için kullanmaya başlamış 
olmanızdır. Size, birçok kez, her düşüncenizle yarattığınızı 
söyledik. Siz düşüncelerinize hakim ölma sürecini başlattınız 
ve böylece, bu aletleri bu değişimi yumuşatıp kolaylaştırmak 
için kullanmaya başladınız. Sizin tüm realiteniz varlığınızda 
bulunmalarına izin verdiğiniz düşüncelerinizin bir toplamı­
dır. Bunun bilincine varıp, içinize kabul edeceğiniz düşün­
celeri seçmeye başladığınızda, bir sonraki realitenizi berrak 
bir biçimde tanımlayan seçimler yapıyor olursunuz. Siz şim­
di bu sürecin, ve onunla dünyanızı nasıl yönetebileceğinizin 
daha çok farkına varıyorsunuz. 
Size sabahlan uygulamanız için bir alıştırma vermiştik, 
ve birçoğunuz şimdi bunu tüm gününüzün tonunu berrak bir 
biçimde oluşturmak için kullanıyorsunuz. Bu alıştırma her 
sabah iki elinizin baş, orta ve yüzük parmaklarını birleştire-
1 64 


'Bölüm 9 
rek, bu sırada o gün için en yüksek düşünceleri düşünmenizi 
içerir. Bunu 
26 
saniye boyunca sürdürün, bu tüm gününü­
zün akışını çabasız bir biçimde yönetecektir. Şimdi anladığı­
nız gibi, bu alıştırma işe yarar, çünkü o kendi yaratma gücü­
nüzü deneyimlemenizi sağlar. Sizin sadece, bu alıştırmayı 
kullanmayı hatırlamanız gerekir. Siz kendi güçlerinizi kul­
landığınızda, ve kendi realitenizi bilerek yarattığınızda, Yer­
küre'nin içinde yükselmekte olan gerilimi azaltırsınız. İşte 
bu yüzden sizden içinize yönelip Işık-işçilerinin gerçek çalış­
masını yapmanızı istiyoruz. Kendi alanınızı böyle temizle­
meniz Yerküre için olumlu değişikliklere yol açar. Yerküre 
ile sandığınızdan çok daha derin bir bağla sahipsiniz. Kendi 
içinizdeki enerji tıkanıklıklarını temizlemenizin direkt ola­
rak tüm gezegene yaran olur. Bu çalışma ancak biyoloji için­
de mümkündür, ve Oyunun doğası budur. 
İş başındaki ikinci ana kuvvet insanlığın bir bütün ola­
rak değişim konusunda daha rahat hale gelmesidir. Değişim 
zor bir şeydir. Oyun-Alanındaki kutupluluk yüzünden, tüm 
değişime karşı doğal bir direniş hissedilir. Hala, siz kendini­
zi değişimin meydan okumalarını kabul edecek şekilde esne­
tip genişletirken, sandığınızdan çok daha geniş olduğunuzu 
görüyorsunuz. Siz harika insanlar sandığınızdan çok daha 
esneksiniz. Size diyoruz ki, tüm değişim en sonunda olumlu 
bir sonuç yaratacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Ev­
ren dengeyle ilgilidir. Evrenin dokusunda bir çekiş olduğun­
da, o doğal olarak karşılık verir ve oluşan boşluğu-vakumu 
doldurur. Evrenin dokusunda bir itiş olduğunda ise, o ona 
yer açmak için bir boşluk yaratır. Bu sizin günlük yaşamla­
rınızda birçok şekilde yansıtılır. Eğer sadece birkaç yıl önce­
sine dönüp bakarsanız, insanlığın o günden bu güne büyük 
bir ilerleme kaydettiğini görebilirsiniz. Bu ilerleme illüzyoni 
ırk ayrımları ve idealler karşısında insanlığın tekamülünün 
bir sonraki adımını mümkün kılmıştır. Bu Hitler'in yenilgisi-
1 65 


:J-fatır{a 
ni belirleyen etkendi, çünkü onun savunduğu idealler Evre­
nin doğal akışına aykırıydı. İnsanlık bu gerçeğe uyandı ve 
gücünü geri aldı. Bugün bile belli insan gruplarının saflığını 
(ırkın saflığını) korumaya çalışan hükümetler vardır. Bunla­
rın hepsi başarısızlığa mahkumdur, çünkü onlar Evrendeki 
enerji-dengesinin doğal akışına karşı koymaktadırlar. Evren­
sel Enerji akışı daima dengeyi arar, ve her türlü ırk ayrımı, 
ve toplumsal ayrım girişimi bu doğal akışa karşı koyar. 
ORTAK SEÇİM 
Hitler'in zamanında siz Evrensel Enerji akışıyla uyum 
içinde olan seçimler yaptınız. Eğer ortak seçimleriniz başka 
yönde olsaydı, karşılaşmak üzere olduğunuz temas ve gerçe­
ği almanız mümkün olmazdı. Karşılaşmak üzeı;e olduğunuz 
temas size şu anda hayal edemeyeceğiniz biçimlerde yardım­
cı olacaktır. Siz bunu hak ·ederek kazandınız. Eğer tüm bu 
zaman boyunca idealleriniz Evrenin dokusuyla sürtüşseydi, 
bu yakında Oyun-Alanınıza gelecek olan aydınlanmış varlık­
larla deneyimleyeceğiniz teması değiştirirdi. Siz birçok dü­
zeydeki eylemlerinizle bu yüce zamanı yarattınız. 
Şimdi sizden bir adım daha ;;ı.tıp kendi güçlenişinizi tam 
olarak kabul etmenizi istiyoruz. Yaşamınızın her anından si­
zin sorumlu olduğunuzu, ve çevrenizde gördüğünüz olayların 
kabul ettiğiniz düşüncelerin yansımaları olduklarını anlama­
lısınız. Bu düşünceleri bir satranç tahtasındaki taşlar gibi 
yönetip yönlendirin. Artık gücünüzü her düzeyde barındır­
maya başlamalısınız. İşte bu yüzden, yaşamınızın her ala­
nında ayırt-etme gücünüzü kullanmalı, ve içinizden gelen 
yanıtları dinlemelisiniz. Bizden gelen mesajları bile kendi 
kalbinizin süzgecinden geçirip sadece içinizde yankı bulanla­
rı kabul etmenizi istiyoruz, çünkü sizi gücünüze bağlayacak 
olan bu dinleme biçimidir. 
166 


'Bö[üm 9 
Şifacılar ve öğretmenler olarak çalışmanızda da buna 
göre davranmanızı rica ediyoruz, çünkü onlar size bunu öz­
gürce verseler bile, bir başka insanın gücünü almak artık 
uygun değildir. Size gelenlerin kendi güçlerini bulmalarına 
ve kendi kanatlarıyla rahatça uçmalarına yardım edin. Ken­
di şifacılarınızı ve öğretmenlerinizi zaten bildiğiniz şeyi 
onaylamaları ve hatırlamanıza yardımcı olmaları için kul­
lanın. Yanıtlardan çok rehberlik ve onaylama arayın. Başka­
ları sizin alanınıza girdiklerinde, sadece, yansımalarıyla sizi 
daha da güçlendirenleri seçin. Bu üstatlığın işaretidir. Tüm 
yaşamla aralarındaki bağı gerçekten anlayanlar, başkalarını 
güçlendirmenin bütünü güçlendirmek olduğunu bilirler. Ta­
mamen güçlenmiş bir bütün Dünya üzerinde Cenneti, ya da 
perdenin o tarafında Yuva'yı yaratır. 
IŞIGIN ZIDDI 
Çoğu kez bu güç yanlış yönlendirilir. Bu gücü yöneten 
yasalar onun hangi yönde odaklanacağını buyurmazlar. Bu 
Özgür Seçim Oyun-Alanıdır, böylece siz gücünüzü nerede ve 
nasıl kullanacağınız konusunda Özgür Seçime sahipsiniz. 
Daha önce bu gücün kullanımından söz etmiştik. Birçoğunuz 
ışığın yokluğunu görür ve sonra onu karanlık olarak adlan­
dırarak ona yaşam ve güç verirsiniz. Bu karanlık, bir ismi 
bile })ak etmez, çünkü o tarif edilecek bir şey değildir. O bir 
şeyin 
yokluğudur. 
O Oyun-Alanında kutupluluk tarafından 
yaratılmış bir illüzyondur, ama gerekli bir unsurdur. Zıddı 
olmadan ışık dediğiniz şeyi tanımlamak mümkün olmazdı. 
Bizim için ilginç olan yanı şu 
ki, 
siz 
o kadar 
güçlüsünüz 
ki, 
kötülük dediğiniz şeyi kolayca yaratabilirsiniz. Size diyoruz 
ki, 
o sadece sizin kendi korkunuzun bir yansımasıdır. Bu 
gerçekten sizin yaratma gücünüzü kanıtlayan bir şeydir. 
Dalgaların kıyıya büyük bir kuvvetle hücum edişini 
1 67 


Jfatufa 
gözlemleyin. Bu kuvvet kıyıda dağılır, sonra dalgalar bir kez 
daha doğal bir dengeye kavuşmak üzere okyanusa doğru geri 
çekilir, çünkü bu Evrenin yoludur. Siz bu gelgit olayını iyi ya 
da kötü bir şey olarak görmezsiniz, ama birçok kişinin yap­
mış olduğu şey budur. Bu doğal bir süreçtir, ve üç-boyutlu 
dünyanızın gerekli bir unsurudur. Onlar bütünün parçaları­
dır. Enerjinin akışını, ve evrensel akışı izleyin, ve karanlık 
denen şeyle ilgili kendi gerçeğinizi keşfedin. Karanlık Işığın 
karşıtı değildir, o sadece Işığın 
yokluğudur. 
Biz çoğu kez sizi ilerlemekten alıkoyan şeyin kendi yar­
gılarınız olduğunu görürüz. Size nasıl yargısızca seçimlerde 
bulunabileceğinizi daha kolayca görebilmeniz için ayırt-etme 
aletini sunduk. Eğer siz herhangi bir şeyi işaret edip onun 
kötü olduğunu söylerseniz, onun çevresinde ona yaşam veren 
bir enerji oluşturmuş olursunuz. Siz ondan uzaklaşmaya ve 
kendinizi ayırmaya çalışsanız bile o sizi takip eder, çünkü 
onunla ona yaşam kazandıran sizin enerjiniz arasında bir 
bağ oluşmuştur. Bu enerjiler o zaman çok gerçek hale gelir­
ler, çünkü şimdi sahip oldukları güç her bakımdan sizinkine 
eşittir. Onlar aslında sizin kendi düşüncelerinizin dölüdür. 
Siz daima korkularınızı yaratırsınız. 
Onu nereye yönelttiğinize dikkat edin! 
çizen: 
Eve Meng 
1 68 


'Bö[üm 9 
Şunu gözlemleyin: sizin gözleriniz bir yöne bakar ve sa­
dece o yönden titreşimsel girdi alır. Aynı şekilde, kulakları­
nız, burnunuz, ağzınız da aynı yöne odaklanır. Bunlar çok 
güçlü titreşim alıcılarıdır. Sizden Özgür Seçim Oyun-Alanı 
dediğimiz üç-boyutla dünyayla bu yolla iletişim kurduğunu­
zu aklınızda tutmanızı istiyoruz. Bu alıcılar yoluyla siz sade­
ce bilgi almaz, ama ayrıca Evrene birlikte-yaratma işleminin 
bir parçası olarak titreşimler yollarsınız. Sizden bu alıcıları 
nereye yönelttiğiniz konusunda çok seçici olmanızı istiyoruz, 
çünkü onların odaklandıkları yön bir sonraki realitenizin yö­
nüdür. 
Birlikte-Yaratma sanatıyla ilgili aletleri sunarken, di­
ğerlerine kıyasla, duygunun eşlik ettiği tezahürlerin zaman 
aralığını daha hızlı katettiklerini açıklamıştık. Kalbinizde 
tutkuyla yaratın, o zaman asla reddedilmezsiniz. Birçok te­
zahürü başlatan bir duygu güçlü korku duygusudur. Bu en 
yanlış anlaşılan duygu çoğunlukla en güçlü duygudur. Geze­
gendeki birçok kişi için bu günlük yaşamın akışını belirleyen 
tek direktiftir. Bunu yargılamak için değil, korkunun eriş­
meye çalıştığınız hedefleri engellediğini belirtmek için söylü­
yoruz. Eğer korku duygusunu okyanusun doğal geri dalgası­
na benzetirseniz bu daha doğal bir yansıma olur; o sadece 
bütünün bir parçasıdır. Birçok bakımdan korku duygusu ge­
rekli ve yararlı bir alet olmuştur. Karanlığın sadece ışığın 
yokluğu olduğu gibi, aynı şekilde, korku da sadece bilginin 
yokluğundan, bilgisizlikten kaynaklanır. 
Harika insan doğanız sizi tüm sorularınıza yanıt bul­
mak için varoluşunuzun her köşesini araştırmaya sevkeder. 
Siz doğal olarak, eğer tüm sorularınıza yanıtlar bulursanız 
her şeyi elde edebileceğinize inanırsınız. Size diyoruz ki, her­
kesten parçalı bulmacanın sadece küçük bir parçasını taşı­
ması istenmiştir, ve birlikte biz yaratılışın bütününü oluştu­
ruruz. Bununla birlikte, her biriniz kendi içinizde tamam ve 
1 69 


!}{atır{a 
bütünsünüz ve birbirinizle olan bağlantınız sayesinde tüm 
diğer parçalara ulaşabilirsiniz. Bizim her biri kendi uzman­
lık alanını sunan dokuz kişilik bir Grup olmamızın nedeni 
budur. Size bireysel olarak ayırt-etmeniz için sunduğumuz 
bu bilgi bir karışım ve denge içermektedir. O sizin kalbinizde 
yankı bulmaktadır, çünkü o Yuva'nın -ilk ruhsal ailenizin 
çeşnisini ve çekimini de içeren- bir gerçeğidir. Bilgi boşluğu­
nu doldurmak için çevrenizdeki varlıklara yaslanın ve korku­
nun dağılışını izleyin. 

KORKU SADECE BİLGİSİZLİKTİR 
Öncelikle derin bir anlayış ve bilgiye sahip kişilerin çok 
spiritüel (ruhani) bir doğaya sahip olduklarını belirtmek iste­
riz. Onlar var olan her şeyle bağlantı kurmaya yarayan içsel 
bilgiye sahiptirler. Anlayış her şeyle bağlantı kurmaya, ve 
dolayısıyla da daha fazla bilgiye götürür. Spiritüel bağlantı­
ya götüren de bu bilgidir. İkisini birbirinden ayn tutmak ola­
naksızdır. Gerçek bilgi eninde sonunda spiritualiteye götür­
düğünden, anlayışın bilgiye götürdüğünü söylemek müm­
kündür. Biz burada Korkunun Sevginin zıddı olduğunu gös­
terecek bir bağlantı kuruyoruz, çünkü Korku anlayıştan yok­
sunluktur, Sevgi ise anlayışın bolluğudur. 
Korkuyu bir alet olarak kullanmayı öğrenirken, sizden 
onu bilgi eksikliğini gösteren duygusal bir işaret olarak gör­
menizi istiyoruz. Birincisi, ko_rkuyu hissedin ve onu bir ilerle­
me fırsatı olarak görün. Sonra o kendisini sunduğunda bu 
fırsata sessiz bir kararlılıkla adım atın. Bir kez korkuyu his­
sedip onun üzerine yürüdüğünüzde, o artık sizin mutluluğu­
nuzu engeleyecek güce sahip olamaz. Bunu vakit yitirmeden 
sık sık yapın, o zaman her zamanki gibi korku hissetmek ye­
rine, gelişmekte olan fırsatların heyecanını hissedeceksiniz. 
Aradaki farkı görmek için bu hissi sevgi hissiyle kıyaslayın. 
1 70 


'Bölüm 9 
Koruyucu'ya da göstermiş olduğumuz gibi, korku sevgi duy­
gusunun direkt titreşimsel zıddıdır. Siz Sevgi hali içindey­
ken, her şeye ulaşabilirsiniz ve ortada bir anlayış eksikliği 
yoktur. Bunu okyanusun, her ikisi de meşru bir yere ve kul­
lanıma sahip gel-giti olarak görün. 
Size gerçekten büyük bir saygı ve sevgi duyuyoruz. Ara­
mızdaki aile bağı çok güçlü olmasına karşın, bu sevgi sadece 
bu aile bağından kaynaklanmamaktadır. Mevcut haliniz 
içinde, size yürüdüğünüz yoldan ötürü ne kadar büyük bir 
saygı duyulduğunu anlayamazsınız. Taşıdığınız perdeler ka­
lındır ve çoğu kez sizin gerçek güçlerinizi engeller. Biz size 
aletler veriyor, hatırlamanıza yardım ediyor, ve istediğinizde 
size yol gösteriyoruz. Ancak nihai olarak, hangi yolda yürü­
yeceğinize, hatta hangi aletleri kullanacağınıza karar verme­
si gereken sizlersiniz. 
Korkularınızın üzerine yürüyüp onların içinden geçmek 
size bağlıdır. Sizin, her biri tek doğru yanıt olduğunu iddia 
eden birçok karışık işaret aldığınızı görüyoruz. Size büyük 
bir şefkat duyuyoruz. Sizin 
şey bu zamanın 
tüm Evren için büyük bir önem taşıdığıdır, sizinki kendi tü­
ründeki tek Oyun-Alanıdır. Bu gerçekten büyük boyutlarda 
bir deneydi. Tann'nın Kendisinden saklanıp Kendisini ara­
masını içeren bu eğlenceli Oyun bizim var olan her şeyle ilgi­
li bazı çok derin gerçekleri ortaya çıkarmamıza yol açtı. Şu­
nu bilmenizin yardımı olabilir: en karanlık saatleriniz ola­
rak algıladığınız o zamanlar, genelde, başka türlü gelemeye­
cek yanıtlan sağlar. Asla yalnız olmadığınızı bilin. Çevreniz­
de bulunan bizleri hissedin. Eğer rehberliğimizi isterseniz, 
biz daima oradayız, hazır bekliyoruz. Bize yaslanın, biz da­
ima size destek olmak üzere orada olacağız. Yapmanız gere­
ken tek şey istemek ve hatırlamaktır. Eğer bilgiden yoksun 
olduğunuzu hissederseniz, isteyin, biz korkunuzun boşluğu­
nu yanıtlarla doldurmak üzere orada olacağız. Siz kavraya-
1 7 1


!Hatırfa 
mayacağınız kadar çok seviliyorsunuz. Siz muhteşem bir Işık 
ailesinin bir parçasısınız. Biz sizinle çok gurur duyuyoruz. 
Şimdi taşıdığınız ışık sonsuza dek görülecektir. 
Sizden birbirinize saygıyla davranmanızı, birbirinizi ko­
şulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkar­
manızı rica ediyoruz 
. .

Grup. 
Bu mesajı Batı Virginia'ya giden bir uçakta yazdım. Barbara 
böyle zamanlarda benim dikkatimi dağıtmamak için elinden 
geleni yapar. 

bu kez de ne yaptığımı gördü, ve beni ra­
hatsız etmemek için bir kitap açıp okumaya başladı. Ancak, 
yazarken, onun içinde bir şeylerin yükselmekte olduğunu 
hissettim. En sonunda, daha fazla bekleyemedi ve dönüp ba­
na elindeki kitaptaki bir şeyi gösterdi. Bolluk üzerine ya­
zılmış bu kitapta bizim kötülük dediğimiz illüzyonla ilgili bir 
bölüm vardı. Her ikimiz de bunun eşzamanlılığına şaşırdık, 
çünkü onun okuduğu ve benim yazmakta olduğum şey biraz 
farklı bir çeşniyle tam aynı şeyi söylüyordu. Size bu kitaptan 
bir satır aktarmak istiyorum: 
Kadim İbranice'de kötülüğü ifade etmek için kullanılan 
A VEN 
sözcüğü gerçekte "Hiçbir şey" anlamına gelir. 

sırada omzumun üzerinde yine o harika kahkahayı 
duydum ... 
1 72 


/(} 
1(ristal 'lltreşlnıa ( 
... 
ocul(.(ar 


l'anfı l'tf.rt, SudbUl"!Jı 
CJnıarlo 
J73 


İki-günlük 
se
m
i
n
er
l
eri
m
i

sırasında 
Grup 
daima bir canlı 
celse 
y
apa
r. 
Bu celseler seminere 
katılan aile 
ile Grup 
ara­
sında 
çok 
yakın 
bağlar 
kurulmasını 
s
a
ğ
l
a
m
ış

r

Celseden 
sonra insanlarla konuştuğumuzda, 
çoğu kez, birçoğunun 
b
i
­
zim 
celse 
sırasında fark 
etmediğimiz 
ş
e
y
l
er 
aldığını 
göıiirüz. 
Sanki Grup 
aynı 
sözcükleri 
kullanarak 
birçok mesaj s
u
n
­
maktadır. Bu kitapta bu canlı celselerin bazılanna yer veri­
y
o
ru
m

çünkü Grup 
bu celselerin sonunda direkt sorulan da 
yanıtlamıştır. Bunların bazılan 
çok 
ilginç yanıtlardır. 
Bu 
bölümde 
yer 
alan 
celse 
birkaç 
nedenden 
ö
t
ü
rü 
çok 
özeldi. 
Sudbury'ye 
ilk 
gidişimde bu bölgedeki saf 
kayalık 
ni­
celiği ve onlardan yaytlan ürkütücü enerji 
karşısında 
adeta 
çarpılmıştım. 
Daha önce başka yerlerdeki kayalarda böyle 
bir 
enerji 
hissetmediğimden, 
bu 
bölgedekilerin neden bu 
ka­
dar 
farklı o
l
duğunu 
anlayamadım. 
Sanki 
bizzat 

kayaların 
i
çind

bir şeyler 
oluyordu. Bu seminere 
Claire 
Gibb 
adlı bir 
Üstat Şifacı evsahibeliği yapıyordu. 
Claire'in 
b
a
n

açıkladı­
ğına 
göre, 
burada 
bu kadar 
çok kayanın 
bulunmasının nede­
ni 
Sudbury'nin d
ü
n
ya
n
ı

en 
b
ü
yük 
nikel madeni olmasıydı. 
Onun 
dediğine göre, binlerce 
yıl önce 
bir göktaşı 
bu 
bölgeye 
çarpıp 
bir 
krater 
açmıştı 
ve 
bu 
kraterde daha sonra S
u
d
b
u
ry 
kenti kurulmuştu. 
Bir 
b
içi
m
d
e

bu göktaşının ısısı 
yeraltın­
dak.i tüm 
n
ik
el

yüzeye çı
k
arm
ı
ştı

Grup'tan 
bu 
konuda 
bir 
açıklama 
i
s
te
d
i
m

ama 
bir 
kar­
ş
ı
l
ık 
alamadım. Eve çok 
az yanıtla 
ve ürkütücü bir hisle 
d
ön
­
düm. 
Bi
r
k
a
ç 
ay sonra Sudbury'ye 
tekrar 
gittiğimizde, Claire 
b
i
z
i havaalanından aldı. Otomobille 
otelimize 
giderken, yine 
aynı ürkütücü hissi 
d
u
ydu
m

Sanki 
kayalann y
o
ğu
n
l
u

de­
ğiştirmekte 
o
l
du
ğu
n

ve 
b
en
i

bi

bi
ç
i
md

b
u
n

u
yuml
a
n
d
ı
­
ğımı 
hissettim. 
Bir 
kez 
daha, 
G
ru.
p
'
t
a

bu konuda bir 
a
ç
ı
kl
a
-
174 


'Bö[üm 1 0
m a istedim. Bu kez karşılık verdiler. Büyük Zamanlama Üs­
tadı'nın parmağını indirdiğini gördüm. Seminer sırasında 
bana bu konuda bilgi verileceğini anladım. Seminerin ikinci 
günü yapılan celse sırasında her şey açıklandı. 
Grup: 
Burada bulunmaktan ötürü onur duyuyoruz. Bu hari­
kulade bir Işık-işçileri topluluğu. Fenerlerinizin ışığının ne 
kadar uzağa yayıldığını hiç bilmiyorsunuz. Siz çevrenize ba­
kıp birbirinizi görüyor, ve hepsinin bu kadar olduğunu düşü­
nüyorsunuz. Size diyoruz ki, burada yaptığınız şey gözleri­
nizle görebildiklerinizin çok ötesine gider. Siz burada yaptı­
ğınız şeyden ötürü Evrenin her yanında seviliyorsunuz. Ya­
ratmakta olduğunuz yeni paradigmalar büyüktür ve anla­
yışınızın çok ötesine uzanacaktır. Bir an durup salondaki 
enerjinin yerleşmesine izin verelim. Burada bazıları bizim 
enerjimize daha yeni yeni alışıyorlar. Sizden bu enerjiyi içi­
nize çekip gevşemenizi istiyoruz. O onu seçenler için burada 
olacak. Biz sizin seçimlerinize saygı duyuyoruz, çünkü onlar 
-bireysel ayırt-edişiniz gibi- içinizdeki Tanrı'nın en büyük 
ifadesidir. Bugünkü mesajımızı da size ayırt-etme süzgeci­
nizden geçirmeniz için sunuyoruz. Bir kez daha, size ait ola­
nı alıp gerisini bırakmanızı istiyoruz. 
Size bu çok özel yer (Sudbury) hakkında bir şey söyle­
mek istiyoruz. Birçoğunuz bunu bir süredir biliyordunuz. Bu 
yer Yerküre soğurken oluşmuştu. O planı kolaylaştırması 
için bir göktaşını çekmişti. Göktaşı buraya gelip çarptığında, 
bu çarpma erimiş kayalığı yüzeye çıkardı. Bu çarpmanın 
amacı Yerküre'nin dönüşünü dengelemekti, çünkü Dünya' 
nın belli bir biçimde dönmesi gerekiyordu. Bu bölgeye çar­
pan göktaşı bunu sağladı. Çağlar boyunca belli insanlar bu 
bölgeye çekilip evlerini burada kurdular. Onlar burada titre-
1 75 


Jiatırfa 
şimleriyle gezegenin dengelenmesine yardımcı oldular. Siz 
birçok yolla Yerküre'nin enerjisini değiştirdiniz. 
ÖLÜM 
YILDIZININ 
HEDEFİ 
Sizin bir gezegen olarak A Planı'ndan B Planı'na geçme 
kararınız bu bölge üzerinde önemli bir etki yaptı. Bakın, bu­
rada bir manyetik rezonans vardı. Uzaydan bakıldığında, bu 
bir hedef merkezi (nişan tahtasının ortası) gibi görülüyordu. 
Çünkü programa göre, bu Mirva'nın* çarpacağı yerdi. Mirva 
en başta bu krateri oluşturan göktaşının kardeşi sayılabilir­
di. Mirva'nın amacı Oyun-Alanını A Planı'nda yazıldığı gibi 
sona erdirmekti. Bu çarpma gezegendeki tüm yaşamı sona 
erdirecekti. Bu senaryo daha önce, Oyun-Alanının tarihi bo­
yunca beş kez sergilenmişti. Bu kez bu çarpma Özgür Seçim 
Oyun-Alanındaki Büyük Saklambaç Oyununu son kez ve ni­
hai olarak bitirecekti. Bu senaryo bu bölgede başlayacaktı. 
Ve şimdi siz bunu değiştirmiş bulunuyorsunuz. Bunun bir 
sonucu olarak, bu bölgedeki kayalar yoğunluk değiştiriyor­
lar, çünkü onların artık bu yeri aynı şekilde (hedef merkezi 
olarak) işaret etmelerine gerek kalmadı. Enerji yumuşamayı 
sürdürürken o buraya başka Işık-işçilerini de çekecektir. Bu 
bölge harikulade bir enerji feneri olmuştur ve bunu böyle ya­
pan sizlerdiniz. Bu yüzden size ne kadar büyük bir sevgi ve 
saygı duyduğumuzu sözlerle anlatamayız. Şimdi, tüm Oyun­
Alanı ve Evren bir sonraki düzeye tekamül edip yeni para­
digmalara girebilir. 
Burada yaptığınız şeyin büyüklüğü gördüğünüz şeyin 
çok ötesindedir. Biz sizi bir üçgenin tepesinde, eski paradig­
malardan geçip onları yeniden-düzenlerken görüyoruz. Siz 
bir okun ucundaki atomlar 

Mirva (Myrva) hakkında daha geniş bilgi için Kryon'un "Bir Insan Gibi 
Düşünmeyin" adlı kitabının 
203. 
sayfasına ve "İnsan Ruhunun Simyası" adlı 
kitabının 
265. 
sayfasına bakınız. {Ç.N.) 
1 76 


'Bö[üm 1 0
ve paradigmayı ta başından değiştireceksiniz. Size bunu içi­
nizde meydana gelen değişimleri anlayabilmeniz için söylü­
yoruz, çünkü çevrenizdeki dünyayı değiştirmenizi mümkün 
kılan şey içinizdeki bu değişimlerdir. Siz bu yolculuğa başla­
dığınızda en büyük direnci hissedersiniz. Bir kez eski enerji­
yi değiştirmeye başladığınızda, çevrenizdeki dünya ve para­
digmalar da değişmeye başlayacaktır. Siz yaşamınızda bu 
değişimleri hissediyor ve bunun sizinle ilgili olduğunu düşü­
nüyorsunuz. Çevrenize bakıp her şeyin bu kadar olup olma­
dığını merak ediyorsunuz. Sizin neden farklı olduğunuzu 
merak ediyor, ama yine de devam etme cesaretini gösteriyor­
sunuz. Sizin görmediğiniz şey şu ki, o ok-başının ardında 
tüm Evren değişiyor ve yaratılmasına yardımcı olduğunuz 
yeni bir düzeye geçiyor. Sizler öncülersiniz. Bu enerjiyi yeni­
den-düzenleyen üçgenin en tepesindesiniz. Ve bu karardan 
ötürü şimdiden kazandığınız ve taşıdığınız renkler sizin kav­
rayabileceğinizden çok daha parlaktır. 
Birçoğunuz üstatlığınızı sizden saklayan bir perdenin 
ardında çalışan üstatlar olduğunuzu anlamaya başlıyorsu­
nuz. Bunu kısa anlar için görmeye başlamanıza rağmen, ha­
la, ego'nuz sizin bu gerçeği tümüyle kabul etmenize izin ver­
meyecektir. Birçok bakımdan bu olması gerektiği gibidir, 
çünkü dengenin sürdürülmesi gerekmektedir. Ama, sizi üs­
tatlığınızı hissetmeye davet ediyoruz, çünkü o sizin hem kö­
keniniz hem de gerçek gücünüzdür. O sizin gerçek kimliği­
nizdir. 
Birçoğunuz bir yerden bir yere taşınma, bir işten bir işe 
geçme, yaşamınızı -bazılarınız süptil bazılarınız ise kesin bir 
biçimde- yeniden tanımlama dürtüsü hissediyorsunuz. Siz­
den yüksek benliğinizden gelen bu dürtüleri onurlandırırken 
yavaş hareket etmenizi rica ediyoruz. 
Yeni enerji, Oyun-Alanına hakim olmaya başlamakta­
dır. Bu şimdi size birçok seçimin sunulacağı anlamına gelir. 
1 77 


Jfatırfa 
Sizden hangi seçimleri yapacağınız konusunda ayırt-etme 
sanatını incelikle uygulamanızı istiyoruz, çünkü o en büyük 
aletinizdir. Bundan böyle size yeni bilgi sunulacaktır. Yerkü­
re titreşimini yükseltirken, genel ortak bilinç şifa ve öğretim­
de kullanılacak yeni yöntemleri desteklemeye başlamakta­
dır. 
Bunun için size teşekkür ediyoruz, çünkü bunu siz 
mümkün kıldınız. Siz Dünya'da, perdenin ardında, gerçek 
kimliğinizin farkında olmadan yaşıyorsunuz. Biz bu taraftan 
bakıp sizin yolda birbirinizin yanından birbirinizi tanımadan 
geçtiğinizi gördüğümüzde bu bize çok komik geliyor. Oysa siz 
birçok kez birlikte büyük işler başardınız. Bunun için sizi 
sevmemek elimizde değildir. Siz bizim bir parçamızsınız. Ve 
şimdi bizim de sizin bir parçanız olmamıza izin vermeye baş­
lıyorsunuz. Bunun için de size teşekkür ediyoruz. 
Bugün burada bulunan kişiler arasında şifa isteyen ba­
zıları, özellikle üç kişi var. Siz bu şifayı hep bizden bekledi­
niz, oysa buna en çok muktedir olan sizlersiniz. Size kendi 
gücünüzü az da olsa görebilmek için kullanabileceğiniz kü­
çük bir alıştırma vereceğiz. Sizden bu daire içinde otururken 
enerjiyi saat-yönünde aktarmanızı, birinizden diğerine doğru 
deveran ettirmenizi istiyoruz. Birbirinize dokunmanız gerek­
mez, sadece enerjinin aranızdaki hareketini hissedin. Şifa is­
teyenlerinizden, bu enerji onlara geldiğinde onu içlerine çek­
melerini ve bedenlerinde akmasına izin vermelerini istiyo­
ruz, çünkü eğer isterseniz o anda o enerji sizindir. 
İKİNCİ ENERJİ DALGASI 
Gezegene gelmekte olan birçok şey var; bugün bunlar­
dan özellikle birini getirmenize yardımcı olmak istiyoruz. Siz 
ikinci dalganın eşiğinde duruyorsunuz. Biz Koruyucu'ya bu 
konuda parça parça bilgi veriyorduk. Ancak, ikinci güçlenme 
1 78 


'Bö[üm 1 0
dalgası dediğimiz şey birkaç yıl daha tam olarak bilinmeye­
cektir, çünkü ancak o zaman geriye bakıp değerlendirdiği­
nizde vuku bulan şeyi tam olarak algılayabileceksiniz. Bu­
nunla birlikte, size, onun şimdi vuku bulmakta olduğunu, 
onun aslında şimdiden başlamış olduğunu söylüyoruz. Ara­
nacak bazı işaretler kendi bireysel güçlenişinizi bulmakla il­
gilidir. Bir liderin takipçisi olmak yerine, şimdi siz kendini­
zin takipçisi olma Oyununu oynayacaksınız. Siz üstatlığını­
za yeniden sahip çıkmak üzereyken bile ne kadar güçlü oldu­
ğunuzu hiç bilmiyorsunuz. Siz bir kez daha üstatlığınızı üst­
lenip ona sahip çıkmak üzeresiniz. Bu şimdi kendi biyolojini­
zi ya da Yerküre'yi rahatsız etmeden, güvenli bir biçimde 
yapılabilir. Çevrenizdeki insanlara bakın. Onların orada bir 
nedenden ötürü bulunduklarını görün. Siz burada enerjiyi 
birbiriniz için tutmak üzere bulunuyorsunuz. 
Şimdi burada bulunan birçoğunuz Atlantis ve Lemuiya 
döneminde de buradaydınız. Bu geçmiş enkarnasyonlara iliş­
kin travma yüzünden, siz bu enerjiye yaklaşırken bir tohum 
korku da ortaya çıkmaktadır. Siz bu enerjiyi zaptetmeniz, 
onun hareketini önlemeniz gerektiğini düşündüğünüzden, 
onu içinize çekme ve kendi üzerinize yönlendirme eğilimin­
desiniz. Çünkü bu gücü tam olarak kullandığınız son seferin­
de dünyayı altüst etmiştiniz. Ama size diyoruz ki, bu tohum 
korku orada kendi enerjinizi dengelemeniz için bulunmakta­
dır. Bu korkuya karşı güdülerinizi kontrol edin ve sonra onu 
aşın. Tüm korkular bilgisizlikten başka bir şey olmadığın­
dan, sizden bu bilgiyi sağlamanızı istiyoruz. 
A
YNI KANALD
AKİ 
DİGERLERİ 
Bu salonda Koruyucu'ya verdiğimiz aynı bilgiyi alanlar 
var. Bu bize komik gelir, çünkü sanki kendi yankımızı işiti­
yor gibi oluruz. Size diyoruz ki, bu salonda bu enerjiye erişe-
1 79 


9latırfa 
bilecek daha birçok kişi vardır, ve biz bunu isteyen herkese 
sunuyoruz. O belirgin sevgi hisleriyle işaretlenmiştir. O kal­
binizde titreşirken sevgiyi hissedebilirsiniz. Biz bu büyük 
Işık ailesinin rezonans yaratan titreşimiyiz ve bu bilgiyi sun­
ma fırsatından ötürü minnettarız, çünkü bu bizim sizin far­
kında olmadığınız biçimde ilerlememizi sağlıyor. Bizim için 
size bilgi sunma konusunda küçük bir rol oynamak sahip ola­
bileceğimiz en büyük onurdur. Ve yukarıda nasılsa aşağıda 
da öyledir. Sizin Oyun-Alanındaki hareketinizden ve teka­
mülünüzden ötürü, biz de daha yüksek düzeylere geçiyoruz. 
Bizler birbirimize bağlıyız, bizler bir'iz, ve biz perdenin bu 
yanında enerjiyi sizin için tutuyoruz. 
Kendi çevrenizin yansımasında görebileceğiniz gibi, çev­
renizde çok şey değişmektedir. İnsanlar size farklı biçimde 
tepki göstermekteler. Çünkü bir zamanlar korkulan şey, 
şimdi bilinmektedir. İnsanlar artık korkularını aşıp sizin 
gözlerinizdeki ışığı görmeye başlıyorlar. Sizden bu enerjiyi 
taşımanızı, ve verdiğimiz bilgiyi başkalarına da sunmanızı 
istiyoruz. Çünkü sizin gözlerinizin ardındaki ışığı gördükle­
rinde, onlar da bu ışığa sahip olmak isteyeceklerdir. Şimdi 
yeni enerjinin tohumlannı ekmenizin zamanıdır. Bu, Oyun­
Alanında bulunmak için muhteşem bir zamandır! 
Birçoğunuz yaşamınıza bakıp karışıklık içinde olduğu­
nuza inanıyorsunuz. Burada neden bulunduğunuzu merak 
ediyorsunuz. Amacınızın ne olduğunu merak ediyorsunuz. 
Ve biz size diyoruz ki, birçoğunuz şimdiden buraya yapmak 
üzere geldiğiniz şeyi başardınız. Çünkü birçoğunuz sadece 
şimdiden yaptığınız seçimleri yapmayı hatırlayıp hatırlaya­
mayacağınızı görmek için geldiniz. Ve biz diyoruz ki, Oyun­
Alanındaki yeni titreşim yüzünden, ve ikinci paradigmalar 
dalgasının getirilişinden ötürü bu sizin için zor olmayı sür­
dürmeyecektir. Şimdi çevrenizi kuşatan enerjiyi hissedin. 
Çünkü siz birinci dalgadan ikinci dalgaya geçerken biz size 
1 80 


'Bö(üm 1 0
daha fazla rahatlık sunabiliriz. Kendinizi iyi hissetmeyi bek­
leyin, çünkü bu böyle olacaktır. Geçirdiğiniz rahatsızlık ve 
duygusal karışıklık kesinlikle gerekliydi, çünkü bu yapmış 
olduğunuz şeyi sağlamanın tek yoluydu. Ve bunun için de si­
ze teşekkür ediyoruz. Çünkü herkes hepimiz için Oyun-Ala­
nında olup bu enerjinin keskin kenarında bulunmayı seçmiş 
sizler kadar cesur değildi. Bizim Işık-işçileri dediğimiz sizler 
gelecek herkes için titreşimi değiştiriyorsunuz. Bürüneceği­
niz renkler bunu hep yansıtacaktır. Ve biz bu yüzden size 
şükranlarımızı sunuyoruz. 
KRİSTAL TİTREŞİMLİ 
ÇOCUKLAR 
Koruyucu'nun düşünmüş olduğunun tersine, biz bu za­
manda sunulmasının uygun olduğu bir bilgi vereceğiz. Size 
çabalarınızın ödüllerinin kendi çocuklarınızın yansımaların­
da kolayca görüleceğini söylemiştik. O zor zamanları geçir­
meniz gerekliydi, çünkü siz paradigmaları değiştirirken 
Oyun-Alanını da sizden sonra gelecekler için güvenli bir yer 
haline getirdiniz. Bu birçok kişi için, özellikle duygusal dü­
zeylerde zor bir değişim oldu. Siz kalbinizin sesine kulak 
verip onun peşinden gittiniz ve biz bu yüzden size saygı du­
yuyoruz. Siz tüm zor çalışmanızın sonucunda burasını gele­
cek Kristal Titreşimliler için güvenli bir yer yaptınız. Onlar 
şimdi hazırlanıyorlar ve yakında kitlesel olarak gelmeye 
başlayacaklar. Bunun olmasını sizin çalışmanız sağladı. Ve 
siz B Planı'na geçmeyi seçerken, ve kendi yükseliş sürecinizi 
seçerken, birçoğunuz biyolojinizde kendi kristalimsi bedenle­
rinizi ve kristalimsi yapılarınızı oluşturacaksınız. Size baktı­
ğımızda içinde bulunduğunuz karışıklığı, bunu yapabilmek 
için geçmek zorunda olduğunuz zorlukları görüyoruz. Biz ay­
rıca kendi dünyanızı nasıl değiştirdiğinizi ve içinizdeki Tan­
rı'yı nasıl ifade ettiğinizi, üstatlığınıza nasıl sahip çıktığınızı 
da görüyor, ve Oyunu kazandığınızı anlıyoruz. Bu yüzden 
1 8 1


Jiatırfa 
sizi alkışlıyoruz, çünkü sizler bu harika biyolojik bedenlerde 
yaşayıp ruhunuzu onlarda gizlemeyi kabul etmiş üstatlarsı­
nız. 
Bundan sonra size kristalimsi yapılar ve yakında gele­
cek Kristal Titreşimli Çocuklar hakkında epey bilgi verile­
cektir. Bu çocuklar gezegenin yeni titreşimini taşımaktadır­
lar. Onlar sizin "ışık beden" dediğiniz şeye giden bir sonraki 
önemli adımı içermekteler. Bu başlangıçta sahip olduğunuz 
aynı biyolojiye, aynı eterik bedenlere bir dönüştür. Siz Özgür 
Seçim Oyununu bu Oyun-Alanında yoğun biyolojik bedenler­
de oynamayı, ve Tanrı'nın Kendisini Kendisinde bulup bula­
mayacağını görmek için üstatlığınızı kendinizden saklamayı 
seçmiştiniz. Siz başarılı bir oyun çıkardınız. Sizden kendinizi 
Tanrı'nın sonsuz bir parçası olarak görmenizi istiyoruz, çün­
kü siz gerçekte busunuz. Siz biyolojinize bakıp sonlu olan 
parçanızı görüyorsunuz. Biz size diyoruz ki, siz aslında son­
suz Yaradan'ın sonlu ifadesisiniz. 
PERDE İNCELİYOR 
Perde kalkmaya ve saydamlaşmaya başlarken, siz bir 
kez daha o herşeye-kadir parçanızla bilinçli olarak bağlantı 
kurma fırsatına sahipsiniz. Size bu konuda bilgi ve alıştır­
malar vermiştik, ve siz istediğiniz sürece de bunu yapmayı 
sürdüreceğiz, çünkü bunu yapmak bizim için en büyük onur­
dur. Bu bizim "yüksek" amacımızdır. Siz çevrenize bakıp ya­
şamınızın karıştığını, ya da ilişkilerinizin olmalarını istediği­
niz gibi olmadıklarını görebilirsiniz. İşinizle de aranızda tit­
reşimsel bir uyumsuzluk hissedebilir ve alanınızdaki her şe­
yi değiştirmek isteyebilirsiniz. Size diyoruz ki, kalbinizin se­
sini dinleyip onu izlediğiniz sürece herşeye-kadir o parçanız­
la bağlantıda olursunuz. Ona güvenin, onun bir parçanız ol­
masına izin verin, o zaman aranızdaki bağlantı güçlenecek-
1 82 


'Bö[üm 1 0
tir. Kaslarınızı idmanla geliştirip güçlendirmenize benzer bir 
biçimde, sizden alıştırma yaparak bilinçli kanalınızı açmanı­
zı istiyoruz. Her gün Ruhla birlikte yürüyün, birbirinize bağ­
lı olduğunuzun, ve önünüzde gördüğünüz şeyin var olan tüm 
şey olmadığının bilincinde olun. Böylece çok geçmeden yaşa­
mınızı diğer bilinçten yaşamayı öğreneceksiniz. Yaşamınızı 
yüksek benliğinizin bilinciyle yönetmeyi öğreneceksiniz. İşte 
sizin gittiğiniz yer budur! Ve o noktada biyolojiniz yeni ener­
jiye uyum sağlamak için tekrar değişmeye başlayacaktır. 
KRİSTAL ÇOCUKLARA GÜVENLİ BİR YER YARATMAK 
Kristal Titreşimli Çocuklar yeni insanlığın tohumlarını 
getirebilecekleri çok güvenli bir yere sahip olmalıdırlar. Ce­
sur Işık-savaşçıları, sizlerden bu çocukları korumanızı, onla­
rı aziz tutmanızı, ve bu gezegeni onlar için güvenli kılmanızı 
istiyoruz. Çünkü bu sizin kontratınızdır. Bunu yaparken, 
kendi biyolojinizi kristalimsi yapıya dönüştürme, ve sizi her 
şeye bağlayacak enerji-ağına bağlanma sürecini başlatırsı­
nız. Kristalimsi yapı, ve Kristal Titreşimli Çocuklar hakkın­
da birçok soru olacaktır. Biz tüm bu bilgiyi vermeyeceğiz, 
çünkü başkaları bu önemli bilgiyi dengelemek için gerçeğin 
daha birçok çeşnisiyle öne çıkacaktır. 
Kristal Titreşimli Çocuklar yerlerini almaya başladıkla­
rında, sizler göreceğiniz şeyle ilişkili bir endişe yaşayabilirsi­
niz. Bu yeni soya bakıp bir biçimde geride bırakıldığınızı dü­
şünebilirsiniz. Size durumun böyle olmadığını söylüyoruz. 
Çünkü eğer isterseniz siz de bu yaşamınızda bu alete sahip 
olabilirsiniz. Bu salonda bulunanların çoğu bunu şimdiden 
seçmiştir. Biz buna bakıp, bu değişim-dönüşüm için muaz­
zam miktarda bir enerjinin gerekli olduğunu görüyor ve size 
bunun için teşekkür ediyoruz. Siz yaptığınız seçimlerle bu 
çocukların insanlığın yeni tohumlarıyla girebilecekleri kapı-
1 83 


:Jlatırfa 
yı açtınız. 
Sizler kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsunuz. 
Oynadığınız Oyun ve onu oynayış biçiminizden ötürü size 
büyük bir saygı duyuyoruz. Bu salondaki enerji huşu verici­
dir. O sizin enerjinizin bir yansımasıdır. Bizim burada olma­
mıza izin veren sizlerin. Ve kalbinizde hissettiğiniz şey sade­
ce bizim sevgimiz değil, sizin sevginizin de bir yansımasıdır. 
Yüzünüzde bir gülümseme belirirken, bizim de 
sizi 
böyle 
hissettiğimizi anlayın. Hepinizi, her birinizi kucaklıyoruz. 
Siz birbirinizi kucaklarken, bizim de burada sizi kucakladığı­
mızı bilin. Şimdi bir zaman ayırıp bireysel soruları yanıtla­
yacağız. Zihinlerinizde başkalarının da duymalarının yararlı 
olacağı sorular oluşuyor. Eğer içinizde bu soruları sorma 
dürtüsü duyarsanız, lütfen çekinmeyin. 
GRUP'A SORULAN SORULAR 

Grup, tüm seminerlerde celseden sonra direkt soruları 
yanıtlamaktan hoşlanır. Aşağıda bu seminerde sorulan soru­
ların birkaçı yer almaktadır: 
KUTUPLARIN KAYMASI 
Soru: 
Tüm bu gelişmelerden gezegenin kutuplarının 
kaymasının artık gerekli olmadığı sonucunu mu çıkarmalı­
yız? 
Yanıt: 
Açıklayalım. A Pliinı, yazdığınız şekliyle, felaket­
ler sonucunda Yerküre'nin kutuplarının kaymasını içeriyor­
du. Eğer gerçekleşseydi, Oyun-Alanındaki parçalar, adeta 
dört bir yana saçılıp, sonra yeni yuvalar bulmak üzere bütü­
ne massolunacaktı. Bu bölge Ölüm Yıldızı (Mirva) denen as­
teroid için iniş yeriydi, o Dünya'ya çarpıp bu kutup kayması­
nın gerçekleşmesine yardımcı olacaktı. Bu rezonans çekimiy-
1 84 


'Bö[üm lO 
di ve bu bölgede kayaların oluşumunun asıl nedeniydi. Ku­
tuplar artık kaymayacak, ve buradaki kayaların şimdi yo­
ğunluk değiştirmelerinin nedeni budur. 
İNDİGOLARA KARŞI KRİSTAL ÇOCUKLAR 
Soru: 
Kristal Çocuklar ile İndigo Çocuklar arasındaki 
fark nedir? 
Yanıt: 
İndigolar daha çok sizin gibidir, siz bu büyük ok­
başını oluşturarak paradigmayı değiştiriyor ve ikinci dalgayı 
buraya getiriyordunuz. İndigo Çocukların gelip harika inat­
ları ve dirençleriyle ve her şeyi yeniden-değerlendirme ter­
cihleriyle eski yolları tamamen silkip atmaları gerekiyordu. 
Onlar önemli tohumların ekilebilmesi için toprağı altüst et­
meye geldiler. Onlar harikulade bir iş yapıyorlar, ama hala 
yapılması gereken çok şey var. İndigolar kapıyı yeni paradig­
maları mümkün kılacak bir biçimde açacaklar. Yine, tüm bu 
bilgiyi açıklamak bize düşmüyor, ama size bunun neye ben­
zediği konusunda bazı göstergeler sunacağız. İndigo Çocuk­
lar kim olduklarını bilirler. Kristal Titreşimli Çocuklar çok 
daha yüksek ve daha süptil bir enerjiyle gelmektedirler. On­
lar yeni paradigmalar yaratma ya da eski yolları silkip at­
ma, veya çevrelerindeki yapıyı yeniden-düzenleme ihtiyacına 
ya da yönelimine sahip değildirler. Onlarınki daha dingin ve 
barışçıl bir yoldur. Bu varlıklar Evrendeki doğal enerji akışı­
nı bilir ve her eylemleriyle bu akışa öykünürler. Onlar yük­
sek benliklerine tümüyle bağlıdır, ve her adımlarını ruhla­
rıyla birlikte atarlar. Onların getirmekte oldukları şey yeni 
tekamülün tohumlarıdır. Mevcut biyolojik formunuz içinde, 
sizin insan tekamülünün bir sonraki düzeyine erişmek için 
bir yenilenme sürecinden, ve DNA'nızın tekrar aktive edil­
mesi sürecinden geçmeniz gerekecek. Bu çocuklar ise bu 
yüksek titreşim düzeyiyle doğacaklar. İndigolar'ın yapacak-
1 85 


!}{atırfa 
lan çalışma bunun gerçekleşmesini mümkün kılıp kolaylaş­
tıracak. 
NÖTRİNOLAR ÜZERİNE ARAŞTIRMA 
Soru: 
(Bu noktada ben bir soru sorulmamış olmasına 
rağmen kendimi salonun bir kiişesini işaret ederken buldum.) 
· Yanıt: 
Henüz sorulmamış olmasına rağmen, orada ya­
nıtlamak istediğimiz bir soru oluşuyor. Bu soru kaya olu­
şumlarının değişimiyle ilgili. Bu bölgenin yapısından ötürü, 
burada çok özel bir araştırma sürdürülüyor. Sizden bundan 
korkmamanızı istiyoruz, çünkü bir tehlike yok. Bu araştırma 
bazı büyük keşiflere yol açabilir. Bilim adamlarınız, en kü­
çük parçacıkların içine bakarak daha da küçük parçacıkları 
keşfedecekler. Bu bilim alanında bir kapı açıp sizin çok daha 
büyük parçacıkları anlamanıza yardımcı olacak. Çok büyü­
ğün ve çok küçüğün incelenmesi sizi Evren hakkında henüz 
bilmediğiniz temel bir gerçeğe götürecek. Bundan korkma­
manızı istiyoruz, çünkü korku enerjisi yapılan deneylerin 
önünü tıkayıp onları bozabilir. Bu yerler bu inceleme için 
sağlanmıştır. 
(Burada Grup nötrino inceleme laboratuvarlarından söz 
ediyordu. Nötrinolar insanoğlunun bildiği en küçük parçacık­
lardır. Sudbury'deki nikel madenlerinin terk edilmiş geçitle­
rinin bu parçacıkların incelenebileceği ideal ortş.mlar olduğu 
ortaya çıkmıştı.) 
AÇIKLANAMAYAN YİYECEK AÇLIKLARI 
Soru: 
Geçenlerde daha iince asla yemediğim bazı yiye­
ceklerin açlığını çektiğimi fark ettim. Bu biyolojimin değişme­
sinden mi kaynaklanıyor? 
Yanıt: 
Biyolojiniz değişirken bu fiziksel bedeninizde 
1 86 


'Bö{üm lO 
birçok değişime neden olur. Bu değişim kristal çocukların to­
humlarının filizlenebileceği güvenli bir çevre yaratmak için 
gereklidir. Bunlar -sizin ona doğru bir değişim geçirdiğiniz­
yeni biyolojinin tohumlarıdır. Siz bu daha hafif eterik beden­
lere geçerken, bedeniniz bu değişimi gerçekleştirmek için ih­
tiyaç duyduğu şeyi isteyecektir. Sözünü ettiğiniz yiyecek aç­
lıkları aslında bedeninizin kendisini dengelemesidir. Sizden 
bedeninize kulak vermenizi istiyoruz, çünkü o bu değişimleri 
yapabilmek için neye ihtiyaç duyduğunu bilir. Buna diren­
meniz sadece gereksiz enerji sorunlarına ve sürtüşmeye yol 
açacaktır. Sizden bu geçiş sürecinde yiyecekler hakkında sa­
hip olduğunuz bazı yargılan yeniden değerlendirmenizi rica 
ediyoruz. Et yemesi gerektiğini düşünen birçok kişi vardır. 
Bazıları da et yememeleri gerektiğini düşünürler. Sizden dü­
şünmenizi değil, dinlemenizi rica ediyoruz. 

argılannızı be­
deninizin dengeleneceği kadar ·yeterince uzun bir süre bıra­
kın ve bedeniniz bunu yapacaktır. 
BEDENİ GENÇLEŞTİRECEK ALETLER 
Soru: 
Bize verebileceğiniz, bedenimizi yenileyip gençleş-
tirmemize yardımcı olacak aletler var mı ? 
Yanıt: 
Evet. 
(Grup burada susar.) 
Koruyucu'dan gevşemesini istiyoruz. 
(Bu noktada heyecanlandığımı hissettim ve sakinleş­
mek için kısa bir süre sessizce bekledim. Grup bana bu deği­
şimlerden bazılarını gösteriyordu, ama ben onların anlamını 
anlamamıştım. Bunun ortaya getirileceğinden ve benim onu 
aktaramayacağımdan korkmuştum. Sorulan soru beni biraz 
merkezimden kaydırmıştı. Grup o sessizlik anında bana ra­
hatlayıp onların doğru sözcükleri bulacaklarına güvenmemi 
istedi. İstedikleri gibi yaptım ve onlar şu yanitı verdiler.) 
1 87 


1-{atırla 
Zaman bu bilginin açıklanması için tam doğru değil. 
Bununla birlikte, bakmaya başlayacağınız bazı genel yönleri 
söyleyeceğiz. Sizin DNA'nız düşündüğünüz gibi değildir. 
Mikroskoplarınız ve ölçüm aletlerinizle gördüğünüz DNA 
birbirine karışan iki ipliğe sahiptir. Siz buna çifte sarmal 
dersiniz. Oysa şu anda on-iki iplik vardır. Görünmeyen iplik­
ler manyetik yapıdadır. İşte bu yüzden siz onları ölçüm alet­
lerinizle algılayamazsınız. Antenlere çok benzer bir biçimde, 
bu manyetik iplikler bedeninize nasıl gelişeceğini bildiren, 
bu gelişimi yöneten titreşimleri alırlar. Bu antenlere sinyal­
ler yollayan da sizin düşüncelerinizdir. Bu sinyaller sisteme 
girdiklerinde, yeni oluşan yapının neye benzeyeceğini gör­
mek için DNA'nın mevcut yol haritasını kontrol ederler. Bi­
yolojinizde birbirinin yerini alan her yeni hücreyle birlikte 
aslında yeni bir kişi doğar. Sonuçta sizin her an 
kim 
olduğu­
nuzu varlığınızda yer almasına izin verdiğiniz düşünceler be­
lirler. Geçmişte, düşünce süreçleriniz bu antenler tarafından 
alınan tüm kalıpları üretmiştir. İşte bu yüzden kendinizle il­
gili düşünceleriniz kim olacağınızı belirler. Çünkü siz ne dü­
şünüyorsanız o olursunuz. Daha önce, bedeninizdeki her bir 
hücre yedi yılda bir yenilenirdi. Şimdi bu süreç hızlanmakta­
dır ve gelişmeye devam edecektir. 
Büyük Zamanlama Üstadı şu anda parmağını kaldıra­
rak bu bilginin tümüyle ifşa edilmesinin zamanının henüz 
gelmediğini işaret ediyor. Ama size ipuçları, yollar ve baka­
cağınız yönleri vermiştik. Bu bilgi tohumlarının filizlenecek 
bir zamana sahip olması önemlidir. 
KANSER MİYASMASI 
Soru: 
Bu b0lgede çok sayıda kanser vakası g0rülüyor. 
Biz hep bunun b0lgedeki madenden kaynaklandığını düşün­
dük. Bundan s0z edip, buradan taşınmaktan başka yapabile-
1 88 


'13ö[üm 1 0
ceğimiz bir şey olup olmadığını s0yleyebilir misiniz? 
Yanıt: 
Burada bulunan enerji çok olumsuz bir yapıday­
dı. Bu 

Planı senaryosunun hedefini yaratmak için gerek­
liydi. Bu enerji çok uzun bir zaman boyunca sizin üzerinizde 
ağır bir biçimde asılı durdu. Çoğunuz ona alıştınız, ancak o 
hala bedelini ödetiyor. Buna ek olarak, ilk göktaşının çarp­
ması sonucunda yaratılan Nikel madeni endüstrisi atmosfe­
re birçok kirletici madde salmıştır. Bu, olumsuz enerjinin fi­
ziksel bir ifadesi olan bir miyasma yaratmıştır. Hedef bölge­
nin çevresindeki miyasma aslında olumsuz enerjiden besle­
nen bazılarını beslemiştir. Diğerleri ise ters biçimde etkile­
nip fiziksel hastalıklara yakalanmıştır. Geri itildiklerini his­
setmiş ama hemen buradan taşınmamış olanlar fiziksel has­
talıklar tezahür ettirmiştir, ki bunların birçoğu kanser dedi­
ğiniz hastalıktır. 
Eğer kalbinizin sesini dinler ve enerjiyi takip ederseniz, 
kendinizi Evrensel akışın içinde bulursunuz ve her şey kolay 
gelir. Bu size birlikte-yaratma hakkında verdiğimiz bilginin 
temelini oluşturur. Bu, eşzamanlı yaşam-tarzının temelini 
oluşturur. Ancak, yargılarınız bazen sizin bunu yapmanızı 
engeller. Siz çok seviliyor ve sayılıyorsunuz. Ama, eğer sü­
rekli olarak enerjiyi görmezden gelir ve yargılarınızın sizi iyi 
bir his vermeyen bir yere götürmesine izin verirseniz, bu 
kendini fiziksel bedeninizde gösterecektir. 
ŞİFA ALETLERİ 
OLARAK 
MIKNATISLAR 
Soru: 
Bize şifa aletleri olarak mıknatısları kullanmak­
tan s0z edebilir misiniz? 
Yanıt: 
Bu alanda bazı zorluklar ortaya çıkmaktadır, 
çünkü manyetizm tam olarak anlaşılmamıştır. Siz bu nokta­
da çizgilerdeki tüm noktalan birleştirmediniz ve bu bazı de­
neylerinizin sonuçlarını izlemeyi zorlaştırıyor. Örneğin, siz 
1 89 


Jfatırfa 
yerçekimi dediğiniz şeyin etkilerini biliyorsunuz. Ancak, 
onun manyetik etkilerini anlamıyorsunuz. Anladığınızda, 
çok daha fazla şey gözler önüne serilecek. Bu yüzden sizden 
bilim adamlarının elde edecekleri karışık sonuçlar karşısın­
da sabırlı olmanızı istiyoruz. Şu anda ihtiyatlı ve dikkatli bir 
biçimde ilerlemelisiniz. Yapılabilecek çok şey var, ve kazana­
cağınız şey, kısmen, mıknatıslarla ve şifayla bir esenlik duy­
gusudur. Siz şu anda hastalığı değil, onun belirtilerini tedavi 
ediyorsunuz. Bu da genelde gerçek bir tedaviye değil, bir ila­
ca bağlılığa götürüyor. Çoğu kez beden dengesini bulacak ka­
dar yeterince uzun bir süre acının stresinden kurtulmaya ih­
tiyaç duyar. Kronik acıdan kurtulmak konusunda mıknatıs­
lar çok yararlı ol�bilir. Manyetik alanın konumu ve yönü ha­
len anlaşıldığından çok daha önemli bir rol oynar. Ayrıca, siz 
henüz manyetik alanların duygusal bedeninizi etkiledikleri­
nin de farkında değilsiniz. 
GELECEKTEKİ YERKÜRE DEGİŞİKLİKLERİ 
Soru: 
Yakın gelecekte Yerküre fJeğişiklikleri olacak mı, 
olacaksa bize siiyleyebilir misiniz? 
Yanıt: 
Birincisi, biz dahil, hiç kimse size geleceği önce­
den bildiremez. Siz geleceğinizi sürekli olarak değiştiriyorsu­
nuz, dolayısıyla geleceğinizin -farkında olduğunuzdan daha 
fazla- kontrolüne sahipsiniz. Oyun-Alanınızda tek bir kural 
vardır: "Her konuda Özgür Seçim olacaktır." Geleceğinizi be­
lirleyecek olan sizin seçimlerinizdir. Bizim yapabileceğimiz 
tek şey sizin şu anda yöneldiğiniz yönü söylemektir. 
Özgür Seçim Oyun-Alanına değişiklikler gelmektedir. 
Yerküre değişmektedir. Fiziksel bedeni değişen sadece siz 
değilsiniz. Dünya Ana da değişiyor. Sizin enerjileri yumuşat­
mış olmanıza rağmen, hala bir dengelemenin vuku bulması 
gerekiyor. Şimdiden Yerküre değişiklikleri olmuştur ve süre-
1 90 


'Bö[üm lO 
cin büyük bölümü başlamıştır. Siz kendi titreşiminizi yük­
selterek Ana'nın da yoğun bedeninden eterik bedenine geç­
mesine yardımcı oluyorsunuz. Size ayrıca diyoruz ki, Oyun­
Alanında ruh-ağırlığının kritik kütlesine erişildiğinde birçok 
kişi bu dünyadan ayrılacaktır. Bunun olması gerekmektedir, 
çünkü bu varlıkların birçoğu yükseliş konusunda perdenin 
öbür tarafından önemli roller oynayacaktır. Diğerleri bir 
başkalaşım (metamorfoz) geçirip, Dünya'ya Kristal Titreşim­
li Çocuklar olarak dönerek yeni biyolojinin doğumuna yar­
dımcı olacaklardır. 
Oynadığınız Oyundan ötürü size büyük bir saygı duyu­
yoruz. Siz iyi bir iş çıkardınız. Sizden sık sık birbirinizin göz­
lt:orine bakıp gerçek kökeninizi hatırlamanızı istiyoruz. Çün­
kü birbirinizin gözlerinde daima bizim yansımamızı bulacak­
sınız. Her biriniz Işık ailesindensiniz. Lütfen, bizim her biri­
niz tarafından çağnlabileceğimizi bilin. Bizimle olan bağınız 
kalbinizde bulunmaktadır. Eğer yolunuzu kaybeder ya da 
hatırlayamazsanız, lütfen kendinize bizim gözlerimizle ba­
kın. Sizi çok seviyoruz. Bu sevgiyle, sizden birbirinize say­
gıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle besle­
menizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz. 
Biz bir'iz .
.

Grup. 
1 9 1



\..,. 


'E'IJrensef 'Eneıjinin .J1l.R!şı 
'lJirfeşmiş 9rlilfe.tfer'tk Canlı Celse. 
'Viyana, 
Jt'llUStu.rja 
1 93 


'E'llrensel 'Enaji 
Bir gün Viyana, Avusturya'da bulunan bir Işık-işçisinden 
İnternet kanalıyla bir mesaj aldık; kendisi eğer Avrupa'ya gi­
dersek Viyana'da bizim için bir seminer düzenlemek istediği­
ni bildiriyordu. Ona yanıt yazıp, "Teşekkürler, ama şu sırada 
Avrupa'ya gitmek için bir planımız yok," dedim. Bir hafta 
sonra o tekrar yazarak oraya gitmemizin parasal olarak neye 
mal olacağını sordu. Aynı sırada, bir başka kişi de bize yaza­
rak Hollanda'ya gitmeyi düşünüp düşünmeyeceğimizi sordu. 
Grup'un burada iş başında olduğunu, ve bu iş gerçekleşene 
dek onun peşini bırakmayacağını söyleyebilirdim. Çok geç­
meden üç-haftalık bir Avrupa turnesi yapmaya karar verdik; 
turumuza Avusturya'dan başlayıp, oradan Hollanda'ya geçe­
cek ve Danimarka'da bitirecektik. Viyana'daki evsahibemiz 
Lourdes Resperger idi. 
Bu turu düzenlemek için yaptığımız bir telefon konuş­
ması sırasında, Lourdes sıradan bir şeyden söz eder gibi, ba­
na Birleşmiş Milletler'de bir gruba bir konuşma yapıp yapa­
mayacağımı sordu. Neredeyse ahizeyi elimden düşürüyor­
dum. (Şimdi Grup'un burada 
iş başında olduğunu 
anlamıştım!) Sonunda Lourdes'in Birleşmiş Milletler'de VIC 
Ezoterik Topluluğu denen grubun bir üyesi olduğu ortaya 
çıktı. Bu Topluluk 70'lerin başlarında bir Astrolog tarafından 
kurulmuştu ve şimdi B.M.'nin farklı alanlarında çalışan in­
sanlara benzer anlayıştaki kişilerle bağlantı kurmaları için 
fırsatlar sunuyordu. Zaman zaman da konuşmacıları davet 
ediyorlardı. Lourdes bana ilk mesajı yolladığı andan itibaren 
b�le bir toplantı düzenlemeyi düşünüyordu, ve daha önce 
hiç böyle bir şey yapmamıştı. 
Bir süre önce Barbara ve ben Lee Carroll'a New York' 
daki Birleşmiş Milletler'e giderken eşlik etmiştik. Hep, Lee' 
1 94 


'Bölüm 11 
nin izinden gidip Birleşmiş Milletler'de bir konuşma yapma­
yı düşlemiştim. Lourdes'le yaptığımız ilk konuşmadan kısa 
bir süre sonra, o bana VIC Ezoterik Topluluğu'nun yeni baş­
kanı olarak atandığını bildirdi. Yine o kozmik göz-kırpışı his­
settim! 
Barbara ve ben birkaç gümrük memuruyla başa çıktık­
tan sonra Viyana'ya vardık. Bir Excalibur kılıcıyla birlikte 
uluslararası bir yolculuk yapmak kolay değildir. Hep birlikte 
Metro'ya binip Viyana illuslararası Merkezi'ne ulaştık. Bu 
aslında Viyana kenti içinde uluslararası bir kenttir. Bu Vi­
yana illuslararası Merkezi birkaç binadan oluşuyordu. Bu­
rası Birleşmiş Milletler'in, UNIDO'nun (Birleşmiş Milletler 
Eııdüstri Örgütü), illuslararası Atomik Enerji Temsilciliği' 
nin, UNOV'un ve CTBTO'nun yeridir. Ana lobi alanına girdi­
ğinizde tavana asılı tüm uluslararası bayrakları görebilirdi­
niz. Bu görülmeye değer bir manzaraydı. Sonra birkaç kat 
yukarı çıkarak celsenin yapılacağı salona girdik. 
Saat 17.30'da çalışma-günü sona erdikten sonra çeşitli 
örgütlerin üyeleri konuşmayı dinlemeye geldiler. Birleşmiş 
Milletler'den, UNIDO'dan ve Atomik Enerji Temsilciliği'n­
den birçok kişi gelmişti. Tanıtım yapıldıktan sonra ben ko­
nuşmaya başladığımda salonda aşağı yukarı yetmiş kişi var­
dı. 
Dinleyicilere tüm bu olayın nasıl başladığını ve Grup'un 
bana ilk kez nasıl geldiğini anlattım. Grup'un mesajlarından 
ve yapmakta olduğumuz çalışmanın esasından söz ettim. Sa­
londaki kişilerin çoğunun bir süredir, İnternet'te yayınla­
nan Işık Fenerleri Meditasyonlarını okuduğunu öğrenince 
şaşırdım. Öyle görünüyordu ki Grup'un Mesajları birkaç ay­
dır B.M.'nin içsel elektronik-posta sisteminde oradan oraya 
aktarılıyordu. Dinleyiciler bilgiyi almaya hazırlardı ve bizi 
görmek için sabırsızlanıyorlardı. Biz farklı ülkelerden Işık 
işçileri ile karşılaşacağımız için biraz tedirgindik, ama beş 
1 95 


1latırfa 
dakika konuştuktan, dinleyicilerin gülümseyen, heyecan do­
lu gözlerine baktıktan sonra Yuva'da ailemizle birlikte oldu­
ğumuzu anladım. Herkese Kılıcı, Asayı ve Tüy-Kalemi gös­
terdim ve bu aletleri seminerlerimizde -Grup'un bize vermiş 
olduğu bilgiyi tasvir etmek için- nasıl kullandığımızı açıkla­
dım. Bu Işık-savaşçılarının bazılarının Kılıcı tutuşlannı gör­
mek çok hoştu. 
Ben jet lag'in etkisinden, ve uçaktan indikten sadece 
birkaç saat sonra benim için bu kadar önemli bir şeyi sun­
mak zorunda olmaktan ötürü biraz tedirgindim. Beni şaşır­
tacak bir biçimde, dinleyicilerin karşısına çıktığım anda 
Grun geldi ve ben o tanıdık enerjinin varlığımı doldurduğu­
nu hissettim. Jet lag bununla rekabet edemezdi. 
Kısa bir aradan sonra Grup'a kanallık yapmaya başla­
dım. Onlar ne hakkında konuşacağımızı bana önceden bildir­
memeye karar vermişlerdi. Normalde celsenin konusunu bil­
mediğimde çok tedirgin olurum, ama bu kez bu konuda endi­
şelenmeye vakit bulamayacak kadar çok meşguldüm. 
Yolculuğumuzun zamanlaması bizi Viyana'ya Kosova 
krizi sırasında getirmişti; Kosova bulunduğumuz yerden sa­
dece birkaç yüz mil uzaklıktaydı. Birkaç kişi bu olayın neden 
meydana geldiğini sordu. Onlar aynca sığınmacıların rolü 
hakkında da bilgi istiyorlardı. Havada bu durumun yarattığı 
gerçek bir üzüntü vardı. Grup çok sabırsız görünüyordu ve 
benim celseyi başlatmamı bekleyememişti. 
Celseye başladığımızda, Grup "Yuvadan merhaba" dedi­
ği anda ön sıradaki bir hanımın gözlerinde yaşlar belirdi. O 
İngilizce bilmediği için yanında ona çevirmenlik yapacak bir 
arkadaşını da getirmişti, ama celse başladıktan kısa bir süre 
sonra arkadaşı ona çeviri yapmayı bıraktı. Celseden sonra, 
her ikisi de yanıma geldi. Bu Üstat Şifacının tek kelime bile 
İngilizce bilmediği ortaya çıktı. Her ikimizin de gözleri yaş­
larla dolarken o elini kalbinin üzerine koydu. Çevirmen ar-
1 96 


'13ö[üm 
1 1
kadaşı o zaman bana bu şifacı hanımın her sözcüğü çok daha 
yüksek bir düzeyde anladığını söyledi. 
Grup: 
Yuvadan merhaba. 
Bunu söyleyebilmek için uzun bir süre bekledik. Sizi zi­
yaret edebilmek için uzun bir süre bekledik. Sizin birbirinizi 
bulmanızı ve yeniden-birleşmenizi uzun bir süre bekledik. 
Birbirinize ulaştığınız için teşekkür ederiz. Olduğıınuz kişi 
olduğıınuz için teşekkür ederiz. Gücünüze adım attığınız ve 
her biriniz içinizde Tanrı'nın ifad,esini bulduğıınuz için te­
şekkür ederiz. B Planı'na ve Yükseliş sürecine sağlam bir bi: 
çimde girmeyi seçtiğiniz için çok mutluyuz. 
Bizim perspektifimizden baktığımızda karışıklığı görü­
yoruz, sizin zor zamanlar olarak algıladığınız zamanları gö­
rüyoruz. Sizden neye odaklandığınız konusunda çok dikkatli 
olmanızı istiyoruz, çünkü bu zamanları yeterince uzun bir 
süre zor zamanlar olarak görürseniz, sonunda gördüğünüz 
şeyi yaratırsınız. Bu zamanda Oyun-Alanında sizi böyle 
üzen olaylar kadar dikkatinizi çekmeyen birçok olay vardır. 
Ama, karanlığı Işıkla kovmak için insanın önce karanlığa 
Işık yayması gerekir. Bu şimdi yapılmakta ve Oyun-Alanın­
da gelişen olaylarda görülmektedir. Birçoğunuz Işığı kendi­
nize özgü bir yolla tutuyordunuz. Şimdi kurban rolünü oyna­
yanlara da derin şükranlarımızı ifade etmek istiyoruz, çün­
kü onlar bunu var olan her şeyin hayrı için mümkün olan en 
yüksek biçimde yapıyorlar. Bunlar onların seçmiş ve oyna­
mayı kabul etmiş oldukları kontratlardır. Bunlar çok uzun 
bir zaman önce yazılmış kontratlardır. Bunlar zor kontrat­
lardır ve biz onları yerine getirenlere saygılarımızı sunuyo­
ruz. 
1 97 


9latırfa 
KONTRATLARIN DOGASI 
Sizin Oyun-Alanında gelişen olaylan anlamanıza yar­
dımcı olmak istiyoruz. Bunu yapmak için önce size kontrat­
ların doğasını hatırlatacağız. Kontratlar sizin oyuna girme­
den önce yaptığınız anlaşmalardır. Siz şu kişiden gelip Anne 
rolünü oynamasını, ve bu kişiden de gelip Baba rolünü oyna­
masını, ve şu kişiden de Harry Amca rolünü oynamasını iste­
diniz. Siz sevgili bir kardeşinize iş ortağınız rolünü oynayıp 
oynayamayacağını sordunuz. Sonra ona, kötü adam rolünü 
oynayacak kadar sizi sevip sevmediğini sordunuz. Ona, dersi 
öğrenmenize ve deneyiminiz için seçtiğiniz Karma'yı oluştur­
manıza yardım edecek kadar sizi sevip sevmediğini sordu­
nuz. Daha geniş bir perspektiften, bu kontratlar kitlesel ola­
rak uygulandığında, insanlık sarkacını kolayca bir yöne çe­
kebilir ve bütün için ilerleme olanakları yaratabilirler. Böy­
leyken bile, bu kontratlar sadece, kendiniz için yazmış oldu­
ğunuz potansiyel metinlerdir. Tüm kontratlar kabule bağlı­
dır, hiçbiri kesin değildir, sizin kabulünüze bağlıdır. Siz bu 
kontratla yüz yüze geldiğinizde hfila Özgür Seçim gezegenin­
desinizdir ve o kontratı yerine getirip getirmemeyi seçebilir­
siniz. Size diyoruz ki, bu gezegende bazı çok önemli kontrat­
ları yerine getirmeyi seçmiş birçok kişi var. Bu yolu seçmiş 
olan hepinize çok derin bir sevgi duyuyoruz. Bunun sonuçlan 
üç-boyutlu varoluşunuzda görebileceğinizin çok ötesine uza­
nır. Kendi tekamüli gelişiminizle yaratmakta olduğunuz ye­
ni paradigmalar gelecekte Evrende uzun bir zaman boyunca 
görülecektir. Oyun-Alanında bir oyuncu olmaktan ötürü ka­
zanacağınız renkler sizi en yüksek varlıklar arasına soka­
caktır, ve siz o renkleri gururla taşıyacaksınız. Siz bu aile­
densiniz ve biz burada sizinle birlikte olmaktan onur duyu­
yoruz. 
1 98 


'Bö[üm ll 
EVRENSEL ENERJİNİN AKIŞI 
Şimdi, yaşamınıza, ve yaratmaya başladığınız yeni 
Dünya'nın daha yüksek titreşimlerine daha rahat bir biçim­
de geçmenize yardımcı olacak bir bilgi sunacağız. Size sun­
duğumuz şeyin sadece bilgi olduğunu ve onu gücünüze duy­
duğumuz derin saygıyla sunduğumuzu hatırlatırız. Sizden 
sadece kalbinizde yankı bulanı alıp gerisini bırakmanızı isti­
yoruz, çünkü bu sizin gücünüzün temelinde yatar. Oyun-Ala­
nında birçok kalıplaşmış alt-düzen sergilenmektedir. Siz zor­
lukları görüyorsunuz. Siz, Işık belki onların üzerine ilk kez 
vurduğu için, karanlık noktalan görüyorsunuz. Teknolojik 
gelişmeler daha önce asla sahip olmadığınız biçimde bir ile­
tişim sağlıyor. Bu gelişmelerin yardımıyla, siz Işığı daha ön­
ce asla olmadığı bir biçimde yayabilirsiniz. Perspektifiniz 
gördüğünüz trajedi ve ıstırapla sınırlı olduğundan, bunun si­
zin için zor olduğunu biliyoruz. Size bu kontratlara girdiği­
niz için teşekkür ederiz. Lütfen, deneyimlerinizde ve kont­
ratlarınızda yalnız olmadığınızı anlayın. Sizinle aramızdaki 
bağ sizi tüm diğer şeylere de bağlar. Bu enerji bağlarını güç­
lendirmek, yolunuzda ilerlerken size denge ve fırsatlar geti­
recektir. 
Size bu akşam Evrensel Enerjinin yansımasından söz 
edeceğiz. Çünkü Özgür Seçim gezegeninde siz sadece hangi 
kontratları yerine getireceğiniz konusunda seçime sahip de­
ğilsiniz, siz aynı zamanda Evrensel Enerji akışı içinde olma 
ya da ona karşı koyma seçimine de sahipsiniz. Daha yüksek 
bir perspektiften, sizin seçimleriniz yargılanmaz. Onlar sa­
dece seçimlerdir ve tüm seçimlere saygı duyulur. İyi ya da 
kötü seçim yoktur. Siz yapmaya giriştiğiniz şeyi ya başarırsı­
nız ya da başaramazsınız. Eğer Dünya üzerinde kendi Cen­
net versiyonunuzu gerçekleştirip, kendi tutkunuzu yaşaya­
mıyorsanız, o zaman bu temelde sadece enerjinin bir yanlış­
yönlendirilişidir. Enerji sadece enerjidir, ve iyi ya da kötü 
1 99 


:J-{atııfa 
enerji yoktur. Ancak, enerjiyi yanlış-yönlendirip onun doğal 
devresini tamamlamasını engellemek mümkündür. Bu ço­
ğunlukla zor olarak algıladığınız olaylara yol açar. Biz ise 
onları sadece, Evrensel Enerjinin doğal akışına öykünmeyen 
yanlış-yönlendirilmiş enerji olarak görürüz. 
HAYALİ SINIRLARI SİLMEK 
Bu olaylar bireysel bir çapta meydana gelirler. Onlar 
ayrıca toplum-çapında, ülke-çapında ve hatta dünya-çapında 
da meydana gelirler. Siz tüm ülkelerin enerjiyi yanlış-yön­
lendirdiklerini de görmüşsünüzdür. Bunun sonucu şimdi 
meydana geldiğini gördüğünüz olaylardır. Size bu sürecin 
Evrensel Enerji akışıyla ilişkisini kendi perspektifimizden 
anlatacağız. Bunun kavrayamayacağınız kadar basit olmadı­
ğını umuyoruz (insan bazen çok basit gerçekleri kavraya­
maz). Evrensel Enerjiyi açıklamak için size denizlerinizdeki 
gelgit hareketini kullanarak bir benzetme yapacağız. Oyun­
Alanındaki yaşamınızın çoğunun bu gelgit hareketi tarafın­
dan yansıtıldığını görebilirsiniz. Kıyılara vuran dalgaların 
gelgit hareketini gözlemleyin. Su yükselip alçalırken Yerkü­
re'nin dönüşünü dengeler. Bu gelgit dalgalarının yükselişini 
ve alçalışını sadece bir dengeleme faaliyeti olarak görün, 
çünkü su Yerküre'nin dönüşünü dengelemektedir. Evrensel 
Enerjinin akışı da suyun bu yükselip alçalışına, dalgaların 
kıyıya vurup sonra geri çekilişine çok benzer. Özgür Seçim 
Oyun-Alanında siz ya kendinizi bu akışın içine yerleştirebilir 
ve rahat bir biçimde o dalgaların üzerinde gidebilirsiniz, ya 
da o akışa karşı koyup dalgalara ve gelgite karşı yüzebilirsi­
niz. Bir kez daha söyleyelim, sizin seçimlerinize saygı duyu­
lur ve bu seçimler asla yargılanmaz. Onlar sadece farklı so­
nuçlar verirler. Bu süreci anlamanız bilgili seçimler yapma­
nıza yardımcı olabilir. 
Bireysel bir temelde, eğer enerji Evrensel· Enerjiye uy-
200 


'Bö{ü:m 11 
gun olarak yönlendirilirse, o gelişir ve yaratıcı devreyi ta­
mamlar. Eğer enerji yanlış-yönlendirilirse, o düzeltilene dek 
artar. Eğer düzeltilmezse, o zaman artmayı sürdürür ve ben­
zer enerjileri çekerek toplum-çapında benzer bir yanlış-yön­
lendirme oluşturur. Eğer bu enerji böyle çoğalmaya devam 
ederse, çok geçmeden ülke-çapında ifade bulur. Bu enerjinin 
yanlış-yönlendirilmeleri o ülkede çok sayıda insan tarafın­
dan bireysel bir temelde düzeltilene dek benzer sonuçlar 
meydana gelmeye ve yayılmaya devam eder. Bu tarzda tam 
bir küresel ifade ise Dünya'nın yıkımıyla sonuçlanır. İşte siz 
böyle bir sona yönelmiştiniz. Enerjinin kendisi çok temel ol­
duğundan, enerjinin yanlış-yönlendirilmeleri de çok temel 
yanlış-yönlendirmelerdir. Evrensel Enerji daima dengeyi 
arar. Bu karışım yoluyla yapılır. Birlikte-yaratımlarınızda 
enerjilerin bir karışımına yer verin, o zaman kendinizi Ev­
rensel Enerjinin doğal akışına yerleştirmiş olursunuz. Ener­
jilerin karışıp harmanlanmasını engellemeye ya da kısıtla­
maya çalıştığınızda bu enerjiyi yanlış-yönlendiriyor olursu­
nuz. 
(Bu noktada Grup sustu. Kısa bir süre sonra bu sessiz­
liğin nedenini ş0yle açıkladı:) 
Salonda bulunan biri şifa istedi. Biz şimdi durup sizden 
de enerjinizi bu kişiye yöneltmenizi ve bu şifanın gerçekleş­
mesine izin vermenizi rica ediyoruz. 
(Sessizlik) 
Ve de öyledir. 
Evrensel akış çoğunlukla doğanın birçok şeyinde yansı­
tılır. Kendinizi Evrensel akışın içine sokmanız dengenizi hız­
la kazanmanızı sağlar. 0Ama, birçok kişi bu dengeye direnir. 
Sözünü ettiğimiz dalgalara çok benzer bir biçimde, eğer siz 
bir damla boya alıp onu deniz kıyısında suya karıştırırsanız, 
suda bir an için o boyanın rengini görebilir ve o rengin titre­
şimini en saf anlamda hissedebilirsiniz. Ancak, çok geçme­
den dalgalar kıyıya vurup bu boyayı denizdeki diğer renkle-
201 


j-{atırfa 
re karıştırır. Sizin perspektifinizden, o güzel renk şimdi deni­
zin enginliğinde ebediyen kaybolmuştur. Daha yüksek bir 
perspektiften bakıldığında, biz diyoruz ki, deniz zengin, güç­
lü ve coşkun bir renk tonuna sahiptir. Bu güzelliği bütünü 
oluşturan birçok damla yaratmaktadır. Size diyoruz ki, bu 
karışım uygundur, çünkü o aslında Evrenin denge arayışıdır. 
Perspektifinizin realiteyi belirlediğini anlamalısınız. 
KAruŞIM EVRENSEL ENERJİYE ÖYKÜNÜR 
Enerjilerin karışımı Evrenin doğal düzenidir. Bu neden­
le, siz bu karışım sürecine karşı koyan insanların, hükümet­
lerin, örgütlerin ve ticaretlerin enerjinin yanlış-yönlendiriliş­
lerini deneyimlemeye mahkum olduklarım görüyorsunuz. Bu 
enerjinin yanlış-yönlendirilişleri bu zamanda Oyun-Alanınız­
da bir hayli karışıklığa neden olmaktadır. Şu anda Oyun­
Alanında bu boyayı ayırıp onu sınırlı bir alanda tutmayı se­
çen liderler vardır. Renkli suyun karışımım engellemek Ev­
rensel Enerjinin doğal akışına karşı koymaktır. Aslında, he­
pinizin birbirinize bağlı olmanız gibi, tüm su enerjisel olarak 
kendisine bağlıdır. Bu sulan ayrı tutmak çok büyük bir çaba­
ya mal olur ve Oyun-Alanında büyük bir çekişmeye neden 
olur. 
Oyunun şu anda devam etmekte olan bölümü ancak 
oyuncuların yapmış oldukları seçimlerle mümkündür. Metin­
lerin yazılmış olmalarına karşın, oyuncular hangi rolleri ka­
bul edecekleri konusunda bir seçime sahiptirler. İnsanlığın 
bu dersini küresel bir ölçekte gerçekleştirmek için birçok kişi 
kurban rolünü kabul etmeyi seçmiştir. Size diyoruz ki, onlar 
bu rolleri kabul etmekten dolayı kazanacakları onur renkle­
rini ebediyen taşıyacaklar. Onlar daima Işık Habercileri ola­
rak bilinecekler. Çünkü onlar Işığı çok az kişinin yapabilece­
ği şekilde yayabiliyorlar. Ve bunun için biz onlara şükranla-
202 


'Bö[üm 11 
nmızı sunuyoruz. 
Gücünüz içinde yaşamak kendinizi Evrensel akışın do­
ğal gelgiti içine yerleştirmektir. Siz gerçek kimliğinizi ve bu 
gücü nasıl kullanacağınızı kısa anlar için görmeye başlıyor­
sunuz. Siz buraya gelip oyunu gerçek ihtişamınızı bilmenizi 
engelleyen perdenin ardında oynamayı kabul ettiniz, ve bu 
yüzden ne kadar güçlü olduğunuzu görmeniz zordur. Biz bu 
yüzden size derin bir saygı duyuyoruz. Çünkü kendi içinize 
yönelerek ve kendi içinizde Işığa giden yollan temizleyerek, 
siz aynı zamanda enerjiyi çok daha büyük bir ölçekte oluş­
turdunuz. Sizden ilerlediğinizi bilmenizi ve hatırlamanızı is­
tiyoruz. Son birkaç ayda bile büyük bir ilerleme kaydedilmiş­
tir. Gazetelerin manşetleri karışıklıktan söz etse bile, lütfen 
bu tezatlar-zıtlar alanında ışığı gerçekten görebilmek için 
karanlık zamanlar geçirmenin gerekli olduğunu anlayın. 
Çünkü ancak böyle bir zamanda en büyük Işık çalışması ya­
pılabilir. 
DEGİŞİMİN KESKİN KENARI 
Bu fırsatlar şimdi kapınızın eşiğinde bulunmaktadır. 
Siz iyi bir iş çıkardınız, seçimde bulundunuz, o başlamıştır. 
Bu akşam yeniden-birleşen bu aile daha önce de birçok kez 
burada bulundu. Size diyoruz ki bu salonda bulunan birçok 
kişi çok zor kontratlar seçmişti. Keskin kenarda bulunanlar, 
başı çekenler daima en yoğun sürtüşmeyi deneyimler. Ve bu 
rolü kabul ettiğiniz için size teşekkür ederiz. Bu bölgedeki 
seçimleriniz gelecek her şeyin paradigmasını değiştirme fır­
satlarını yaratmıştır. Siz kendinizi bir bölgenin, bir toplu­
mun, bir ülkenin yurttaşları olarak görürsünüz. Size diyoruz 
ki çok geçmeden kendinizi Büyük Dünya Gezegeni'nin yurt­
taşları olarak göreceksiniz. Bunun ötesinde, bir gün gelecek 
kendinizi, bizim sizi gördüğümüz gibi, Evrensel yurttaşlar 
203 


:J-{atu{a 
olarak göreceksiniz. Şu anda, siz komşularınıza bakıp ara­
nızdaki farklılıkları savaş nedeni olarak görüyorsunuz. An­
cak, biz diyoruz ki, Evrende yalnız olmadığınızı gördüğü­
nüzde perspektifiniz değişecek. Daha çok şey bilindikçe, kö­
keniniz gözler önüne serildikçe kendi doğanız hakkında daha 
çok şey anlayacaksınız. Siz gerçekten yeni Dünya gezegeni­
nin yurttaşları olacaksınız. 
KÜRESEL SAV AŞ NEDEN OLAMAZ 
Bu birbirine-karışma, bu birleşme şimdiden birçok bi­
çimde başlamıştır. Bunlardan bazılarını işaret etmek istiyor, 
ve size küresel bir savaşın mümkün olmadığını söylüyoruz. 
Siz birbirinize birçok bağla bağlısınız, adeta iç içe örülü hal­
desiniz, bu yüzden eğer savaşırsanız birçok bakımdan kendi­
nizi bombalıyor olursunuz. Bu Oyun-Alanınıza, kısmen, eko­
nomik yapılarınız olarak yansır; siz ekonomik yapılarınızı 
"euro-money" dediğiniz para birimiyle birleştirmeyi bile seç­
tiniz. Böyle değişikliklere tipik bir direnç gösterilmesine rağ­
men, bunların Evrensel Enerjiyle açıkça uyumlu birlikte-ya­
ratımlar olduklarını söyleyebiliriz. Onlar- birleşmeyi, kutup­
luluk ya da ayrımcılık alanından birlik alanına geçişi teşvik 
ederler. Celselerde birçok kez sizden kendi enerjinizi nasıl 
merkezlendireceğinizi öğrenmenizi rica ettik, çünkü her biri­
nizin kendi evreninizin merkezi olduğunuzu anlamanız 
önemlidir. Kendi güdülerinizi kontrol etmeniz, başkalarının 
değil kendi kalbinizde yankı bulanı ayırt etmeniz, bunun için 
ayırt-etme gücünüzü kullanmanız önemlidir. Bunlar, ve ken­
di gerçeğinizi söylemeyi öğrenmeniz giderek daha çok kulla­
nacağınız önemli aletlerdir. Ancak bu bazılarınızın kafasını 
karıştırabilir, çünkü bunun bencilce olduğunu düşünebilirsi­
niz. Size bencillik ile önce-ben arasındaki farkı açıklayalım. 
Enerji akışının önüne önce kendinizi yerleştirdiğinizde, o za­
man tüm diğer şeylerle bağlantı kurmanız mümkün olur. Bu 
204 


'Bö{üm ll 
diğer şeylerle kendi alanınız içinde bağlantı kurduğunuzda 
denge kazanırsınız. O zaman hepinizin bir olduğunuzu gö­
rürsünüz. Gezegendeki bölgelerinizi, devletlerinizi, dinlerini­
zi ve inanç sistemlerinizi hayali sınırlarla tanımlayıp birbi­
rinden ayırmanıza benzer bir biçimde, bunlar da var olma­
yan hayali sınırlardır. Gerçekten var olan şey kıyıya vuran 
dalgalara öykünen tedrici enerji akışıdır. Sizden bu hayali 
sınırlar arasındaki bariyerleri kaldırmanızı·istiyoruz. Enerji­
nin akmasına ve kendi dengesini aramasına izin verin. 
Var olan her şeyle olan bağınızı güçlendirmek, o içiniz­
den geçerken Evrensel Enerjiyle beslenmenizi sağlar. Bunu 
ancak bu akışı almak için kendinizi sıranın başına koyarak 
başarabilirsiniz. Bu cesaret gerektirir, çünkü size daima baş­
kalarını kendi önünüze koymanız söylenmiş, böyle öğretil­
miştir. Biz burada önemli bir ayrım yapmak istiyoruz. Enerji 
akışına önce kendinizi koyup · diğerlerini bu akıştan yoksun 
bırakmanız sizin bencillik dediğiniz şeydir. Enerji akışına 
önce kendinizi koyup sonra bu enerjiyi başkalarını beslemek 
için kullanmanız "önce-ben" denen Yaklaşımdır. Siz boş bir 
kaptan kimseye bir şey veremezsiniz. Evrensel Akışa önce 
kendiT'izi yerleştirdiğinizde önce kendi kabınızı dolduracağı­
nızdan başka insanlara verecek çok daha fazla şeyiniz olur. 
Oyun-Alanı üzerindeki tüm eylemlerde olduğu gibi, eğer 
kendinizi Evrensel Enerjinin doğal akışına yerleştirebilirse­
niz, yaşam yolculuğunuz pürüzsüz ve çabasız olacaktır. Bu 
enerjinin akışına karşı koymak ise her hareketinizin direnç­
le karşılaşmasına neden olur. 
Bu, farkında olduğunuzdan daha fazla düzeyde geçerli­
dir. Sizin doğanızda devletleriniz ve örgütleriniz olarak teza­
hür eden kalıplaşmiş alt-düzenler yaratmak da vardır. Bu 
alt-düzenler o örgütü oluşturan bireylerin genel titreşiminin 
bir toplamıdır. Bu örgütlerin amacını kendi niyetinizle yö­
netmeye ve böylece bu niyeti Evrensel Enerji Akışına uyum-
205 


:Jfatırfa 
lamaya çalışın. Kendi çevrenizi yaratma sorumluluğunu üst­
lenin, ve eğer çevrenizden hoşlanmıyorsanız yeniden seçme 
cesaretini gösterin. Bunun zor olduğunu biliyoruz. Perdenin 
katı bir biçimde yerinde olduğunu biliyoruz. Gerçek kimliği­
nizi göremedığinizi biliyoruz. Sizden birbirinizin gözlerine 
bakmanızı istiyoruz, çünkü bizi orada görebilirsiniz. Gerçek 
kimliğinizi en kolay böyle hatırlarsınız. Kendi gerçeğinize 
kararlı bir biçimde sahip çıkma cesaretini gösterin. 
Biz daima sizinle birlikteyiz. Siz asla yalnız değilsiniz. 
Algılayabileceğinizden daha fazla rehberliğe sahipsiniz. Her 
hareketinizi izleyen gözler kavrayamayacağınız kadar güçlü­
dür. Önünüzde zorluklar yaşayacağınız zamanların olduğu­
nu biliyoruz. Eğer dengeyi yitirdiğinizi görürseniz, lütfen bir­
birinize el uzatmayı hatırlayın, çünkü böyle yaparak Tüm­
Varolan ile olan bağınızı güçlendirirsiniz. Bunu sık sık ya­
pın. 
Yaptığınız seçimlerden ötürü Oyununuz şimdi tümüyle 
B Planı'na geçti. Bu seçimlerden ötürü size büyük bir saygı 
duyuyor ve sizi kavrayamayacağınız kadar çok seviyoruz. 
Gelecekte binlerce yıl boyunca birçok varlık Özgür Seçim 
Oyun-Alanının nasıl en yüksek sonucuna ulaştığını görmek 
için bu gezegeni ziyaret edecektir. Bizi bu şekilde temsil et­
menizden ötürü onur duyuyoruz. Ektiğiniz tohumlar iyi to­
humlardır. Siz iyi bir iş çıkardınız. Siz her zaman bu tohum­
ların meyvelerini görmezsiniz, çünkü onlar nadiren gazete 
manşetlerinde yer alır. Ama, diyoruz ki, siz bu Oyunu oyna­
ma kontratınızı kabul etmeseydiniz bunların hiçbiri müm­
kün olmazdı. Eğer çevrenize bakarsanız, bunun kanıtını gö­
rebilirsiniz. Küresel olarak, suç oranlarınız azalıyor. Sizler 
daha nazik, daha yumuşak insanlar haline geliyorsunuz. Ha­
yatta-kalma güdüsünden birlik güdüsüne geçiyorsunuz. Siz 
bu Birliğe doğru ilerlerken en yüksek amacınız aşikar hale 
gelecektir. Lütfen önünüzdeki adımlar cesaretinizi kırmasın. 
206 


'Bö{üm 11 
Sizi sevdiğimizi ve daima yanınızda olduğumuzu bilin. Sizin 
seçimlerinize ve Oyununuza büyük bir saygı duyuyoruz. 
Ve şimdi sorularınızı bekliyoruz. 
GRUP'A SORULAN SORULAR 
il 
Tüm seminerlerde, Grup celseden sonra direkt soruları 
yanıtlamaktan hoşlanır. İşte bu seminerde sorulan sorular­
dan birkaçı: 
HATIRLAMAMIZ NE 
KAD
AR 
ZAMAN ALACAK? 
Soru: 
Kim olduğumuzu keşfetmemiz ne kadar zaman 
alacak ? 
Yanıt: 
Siz şimdi bunu kısa anlar için görmeye başlıyor­
sunuz. Yakın bir gelecekte gerçek kökeninizi daha çok anla­
maya başlayacaksınız. Size bir zaman vermemiz bi�im için 
çok zor, çünkü siz bu zamanı sürekli olarak değiştiriyorsu­
nuz. Kişisel olarak kaydettiğiniz ilerlemeler geleceği sürekli 
değişen, hareketli bir hedef yapıyor. Şu anda görüldüğü ka­
darıyla, size önümüzdeki altı ay içinde daha rahat hale gele­
ceğinizi söyleyebiliriz. Ruh tarafından kişisel olarak ziyaret 
edileceksiniz. Bu ziyaret sorularınıza birçok yanıt getirecek. 
Siz onları kazanmak için çok şey yaptınız. 
KONTRATLARIMIZ NE 
ZAMAN 
SONA ERECEK? 
Soru: 
Kontratlarımızı yerine getirip getirmediğimizi 
nasıl bilebiliriz? 
Yanıt: 
Bu çok iyi bir soru, çünkü siz kontratlarınızı ye­
rine getirip getirmediğinizi her zaman bilmezsiniz. Kontrat­
lar seçimlerdir. Tüm kontratlar onları kabul etmeyi seçmeni­
ze bağlıdır. Bazen bu kontrat çok basittir ve sadece yerinde 
207 


:}{atırfa 
söylenmiş bir sözü içerir. Bazen o sadece bir insanın sırtını 
dostça okşamayı ya da ona cesaretlendirici bir biçimde gü­
lümsemeyi içerir. Bazen de o yaşam-boyu süren bir desteği 
içerir. 
DNA'nızdaki değişimler sizi Evrensel Enerjiye son dere­
ce duyarlı hale getirdi. Bu duyarlılığı kontratınızın tamamla­
nıp tamamlanmadığını ayırt-etmek için kullanın. Eğer yapa­
cak daha fazla şey varsa, onu yapın. Ayrıca, enerjinizi Evren­
sel akışa uyumlama cesaretini de gösterin, çünkü siz bu şe­
kilde merkezlendiğinizde kontratınız yaşamınıza katkıda bu­
lunmayı sürdürecektir. Eğer yaptığınız şey sürekli olarak 
dengenizi bozuyorsa, o zaman büyük bir olasılıkla 

kontrat 
sona erdiği halde siz hfila ona asılmaktasınızdır. Kendinizi 
dönerken dengesini bulmaya çalışan bir topaç olarak hayal 
edin. Eğer kontratlannızın ağırlığı eşit bir biçimde dağılmış­
sa, o zaman topacınız yumuşak ve dengeli bir biçimde döne­
cektir. Ancak, çoğunlukla, kontratlannız tamamlandıktan 
çok sonra bile siz onlan bırakmayı reddeder, onlara asılır, 
böylece topacınızın kontrolden çıkmasına neden olursunuz. 
Eğer dengenizi sık sık kontrol ederseniz, bu neyi ne zaman 
bırakacağınız konusunda en iyi göstergeniz olabilir. 
KOSOVA İÇİN NE DİYECEKSİNİZ? 
Soru: 
Kosova 'da halen vuku bulan olaylarla ilgili ola­
rak, siz onların bir oyun oynadıklarını s0ylediniz. Bu bizim 
bir kenarda durup oyunun sergilenmesine seyirci kalmamız 
gerektiği anlamına mı geliyor? 
Yanıt: 
Hayır, bu anlama gelmez. Sizin cesaretiniz orta­
ya çıktı, çünkü sarkacın öbür yöne daha fazla çekilmesine 
izin vermediniz. Bir kenarda durup oyunun sergilenmesine 
izin vermek, oyunu hiç oynamayıp onun yanlış bir biçimde 
gelişmesine izin vermek olur. Sizin amacınız kendi realiteni-
208 


'1Jö[üm 11 
zi yaratmaktır ve tüm eylemlerin bunu yansıtması gerekir. 
Siz hızla "savaş" sözcüğünün artık kullanılmayacağı bir 
ortama geçiyorsunuz. O artık gerekli olmayacak. Ancak, bu 
noktada bunu anlamanız çok zordur. Siz yüksek benliğinize 
tamamen bağlandığınızda, birbirinize de bağlanacaksınız. 
Her biriniz hepinizin aynı olduğunu anladığınızda, o zaman 
komşular gibi davranıp birbirinizi desteklemeniz, hatta ara­
nızdaki farklılıklara izin vermeniz daha kolay olacaktır. 
Kontratlannızdan söz etmişken, en büyük kontratınız 
kendi enerjinizi merkezlendirmek ve kendi realitenizi yarat­
mayı öğrenmektir. Üç-boyutlu dünyada gerçeğinizi güçlü ve 
etkili bir biçimde söylemeniz gereken zamanlar olabilir. Bu 
hareket halinde olan sarkacın bir parçasıdır. Eğer siz onun 
sadece bir yanda tutulmasına izin verirseniz, o hareket ede­
mez. Sizden kendi realitenizi seyirci kalarak değil, seçimde 
bulunarak yaratmanızı istiyoruz. Enerjinizi kendi içinizde 
merkezlendirin, çünkü ancak o zaman en etkili seçimleri ya­
pabilirsiniz. Yanlış seçimde bulunmaktan korkmayın, çünkü 
bu mümkün değildir. Tüm geri-beslemeyi (feedback) dikkate 
alın, ve eğer realitenizden hoşlanmıyorsanız tekrar seçimde 
bulunabileceğinizi unutmayın. Bu sizin sorunuzu yanıtladı 
mı? 
Evet, bu konuda bizi aydınlattığınız için teşekkür ede-
riz. 
ÖDEMEM GEREKEN FATURALAR VARKEN KALBİMİN 
ARZUSUNUN PEŞİNDEN NASIL GİDEBİLİRİM? 
Soru: 
Eğer benim gerçek işim kalbimin arzusunu ger­
çekleştirmekse, hala faturalarımı iidemek zorundayken bunu 
nasıl yapabilirim ? 
Yanıt: 
Zorluklar çoğunlukla iş alanınızda ortaya çıkar. 
Bizim işinizle ilgili perspektifimiz sizinkinden oldukça farklı 
209 


Jlatırfa 
olabilir. İş dediğiniz şey hayatınızı kazanmak için yaptığınız 
bir şeydir. Çoğunlukla, sizin gibi bir şifacı denge kazanmak 
ve başka alanlarda ifade bulmak için bir iş ya da meslek edi­
necektir. Bu, o iş enerjinizi sürekli olarak tüketmedikçe, ço­
ğunlukla işe yarar. Oyun-Alanında, siz oyunu oynama kural­
larını kendiniz yazdınız. Daha yüksek titreşimlerde, biz şim­
di sizden bu kuralları yeniden-yazacak cesareti göstermenizi 
istiyoruz. Birçok insan hayatını kazanmak için yaptığı işin 
artık kendisine uygun olmadığını görüyor. Ve burada değiş­
miş olan iş değil, onlardır. 
Siz daha yüksek titreşimlere geçerken işiniz de ilerleme 
kaydetmelidir. Eğer kontratınızı yerine getirmek için yaptı­
ğınız işi değiştirmeniz mümkünse, o zaman siz rolünüzü iyi 
yazmışsınızdır. Eğer artık işinizin size uygun olmadığını an­
larsanız, bu konuda seçeneklere sahipsiniz. Seçeneklerden 
biri, benzer titreşimdeki insanların oluşturduğu bir grubu 
bularak ve ruhsal ailenizle birleşerek dengeye kavuşmaktır. 
Bu alanlarda dengelenmek yüksek titreşimli insanın denge­
lenmesine ve iş dışındaki saatlerde ifade bulmasına yardımcı 
olur. Eğer işiniz size uygun değilse, çok geçmeden onu bırak­
manız gerekecektir. Geçmekte olduğunuz daha, yüksek titre­
şimlerde başarınız günbegün deneyimlediğiniz tutku, haz ve 
mutluluğun büyüklüğüyle doğru orantılı olacaktır. Eğer işi­
niz size tutku ve sevinç vermiyorsa, o zaman bunları veren 
bir işe geçmeniz akıllıca olacaktır. Yolunuzu asla sırf fatura­
larınızı ödeyebilmek için katlandığınız bir işte bulamazsınız. 
Tutkunuzu bulun ve onun peşine korkusuzca düşün, çünkü 
ancak o zaman gerçek yolunuzu bulabilirsiniz. 
Şimdilik, sizden dengenizi elinizden gelen en iyi biçim­
de korumanızı rica ediyoruz. Eğer hayatınızı kazanmak için 
yaptığınız �ş enerjinizi sürekli olarak tüketiyorsa, o zaman 
sadece iki seçime sahipsinizdir. İşinizi değiştirebilirsiniz, 
yoksa o sizi değiştirecektir. Çoğu kez bu biyolojinizin isyan 
2 1 0


'Bö(üm 11 
etmesine, enerjinizi böyle tüketmeyi bırakıp harekete geçme­
nizi sağlamak için bir hastalık yaratmasına neden olur. Bu­
nunla birlikte, eğer yaptığınız iş size hfila bir biçimde uygun­
sa, ya da onun bazı bölümleri sizi hala besliyorsa, o zaman 
orada hfila tamamlanması gereken bir kontrat var demektir, 
ki bu durumda dengeye yaşamınızın diğer alanlarında erişe­
bilirsiniz. Orada hala başarılması gereken önemli şeyler ola­
bilir. Bunların size gösterilmesini isteyin. O ortamdaki en 
önemli kişinin siz olduğunuzu ve bu durumu telafi edecek 
bir şey alınanız gerektiğini, içinizdeki Tanrı'yı her zaman, 
tüm ilişkilerde ifade etme fırsatı bulmanız gerektiğini bilin. 
Eğer bunu işinizde yapamıyorsanız, çalışacak başka bir yer 
bulana dek, bunu ifade edecek başka yerler bulun. 
ENERJİ DUYARLILIGI KONUSUNDA 
RAHATLAMAK 
Soru: 
Ben Reiki ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Ba­
zen, belli zamanlarda enerji kanalımı açmakta ya da kapat­
makta zorlanıyorum. 
Yanıt: 
Kişisel olarak hissettiğiniz enerji hareketleri 
kendi DNA'nızın değişmesiyle ilgilidir. Siz enerjiye karşı son 
derece duyarlısınız ve empatik-duyarlı dediğimiz türde bir 
kişisiniz. Siz başkalarının duygusal enerjisini alıyor ve ba­
zen onun kendi enerjiniz olmadığını fark etmiyorsunuz. Bu, 
titreşiminiz yükselirken, siz bir sonraki tekamül aşamasına 
geçerken görülebilecek olağan bir durumdur. 
Aklınızda tutmanızı istediğimiz bir başka şey de birço­
ğunuzun şu anda hatırlama sürecinde olduğıınuzdur. Bu sa­
londa birçok üstat şifacı var. Bir üstat şifacı bu ya da önceki 
bir yaşamında şifa sanatında ustalaşmış olan bir kişidir. Şi­
fa sanatı, insanlara, onların kendilerini iyileştirecek kadar 
rahat hissedebilecekleri bir alan yaratmakla ilgilidir. Bu Ev­
rensel olarak sunulan tek şifa tipidir. Sizin bu şifayı ifade 
2 1 1 


Hatırfa 
edişiniz tek bir yöntemle sınırlı olmamalıdır. Burada kozmik 
mizah şu ki, siz geçmişte bizzat yaratmış olduğunuz, kendi­
nize ait şifa yöntemlerini henüz tam olarak hatırlamıyorsu­
nuz. Bu konuda esnekleşip genişlemenize izin verin. Öğret­
menleriniz size ellerinizi bedenin belli bölümlerine koyup 
enerjiyi onların arasında akıtmanızı söylediklerinde, eğer 
kalbiniz "hayır, eğer ben ellerimden birini şuraya koyarsam 
bu daha çok işe yarayacak" diyorsa, kendinize kendi gerçe­
ğinizi söyleme özgürlüğünü verin . .Doğru olduğunu bildiğiniz 
şeyi bulmanıza izin verin, o zaman dengeyi de bulursunuz. 
Duyarlı bir kişi olarak, sizden kontrol-edilmez görünen 
enerjiden korkmamanızı istiyoruz. Hepsi aynı anda hareket 
eden birçok titreşim alanı vardır. Kendi titreşiminizin yükse­
lişi, gezegenin titreşiminin yükselişi, toplumunuzun titreşi­
minin yükselişi, hepsi hangi sorunun size hangisinin onlara 
ait olduğunu ayırt etmenizi zorlaştırmaktadır. Her birinizin 
yüz yüze olduğu sorunlar-zorluklar diğerlerinin karşılaştık­
ları sorunlar tarafından bulanıklaştınlmaktadır; bunlar si­
zin kendi sorununuzu, zorluğunuzu berrak bir biçimde gör­
menizi güçleştirmektedir. Kendinize karşı sabırlı olun. Size 
yol gösterilmesini isteyin. Aslında kalben tüm soruların ya­
nıtlarına sahipsiniz. Kalbinizin sesini izleyin. Kalbiniz yolu 
bilir. Sorunuzu yanıtlayabildik mi? 
Evet, çok teşekkür ederim, ve burada bizimle birlikte ol­
duğunuz için de teşekkür ederim. 
EŞZAMANLILIK AÇIKLAMASI 
Soru: 
Eşzamanlılığı açıklayabilir misiniz? 
Yanıt: 
Eşzamanlılık birçok düzeyde açıklanabilir. Birin­
cisi, biz ondan sık sık, giderek daha çok alıştığınız bir yaşam­
tarzı olarak söz ederiz. Onu lineer zaman koridorunda yürü­
mek olarak tarif etmiştik. Siz lineer bir .koridordan dairesel 
2 1 2


'13ö{üm 11 
bir koridora, ya da "şimdi" zaman çerçevesine doğru ilerliyor­
sunuz. Bu da eşzamanlı bir yaşam-tarzını teşvik etmektedir, 
çünkü geçmişte işinize yarayan tipte bir yaşam-tarzı yarat­
mak artık eskisi gibi işe yaramayacaktır. O artık desteklen­
mem�ktedir. Değişmiş olan sizsiniz, titreşimini yükseltmiş 
olan sizsiniz. Eşzamanlı bir yaşam-tarzı yolunu izlemek, ka­
pıları yumuşak bir biçimde itip hangisinin açıldığını görmek, 
ve korkuları aşıp o kapılardan girecek cesarete sahip olmak­
la ilgilidir. Eşzamanlı yaşam-tarzı hakkında size söyleyebile­
ceğimiz en iyi şey onun uygulama gerektirdiğidir. Önce kü­
çük, rahat düzeylerde başlayın. Her şeyi birden değiştirme­
ye çalışmak yerine, küçük kolay şeylerle başlayın. Her şeyi 
bir anda değiştirmenizi söyleyen o insani dürtüye direnin. 
Sizinle birlikte çalışmamıza izin verin. 
Sözünü etmek istediğimiz bir anomali var, çünkü bu 
birçoğunuzu etkileyecektir. Bu bizim yan kapılar dediğimiz 
şeydir. Oldukça sık bir biçimde, siz koridor boyunca yürüyü

kapılan itersiniz ve kapılar açılmaz. Siz bir süre o kapılan 
çaldıktan sonra düş kırıklığına uğrar ve bazen gidip başka 
kapılar bulursunuz. Bu kapılardan birini ittiğinizde, o ardı­
na dek açılır, siz içeri bakar ve "ben buraya girmeyeceğim, 
bu benim seçtiğim bir kapı değil" dersiniz. Sonra koridorda 
ilerleyip başka kapılan itmeyi düşünürsünüz. Sizden, eşza­
manlılıklar karşınızda sıralandığında bunu yüksek benliği­
nizden gelen bir işaret olarak almanızı istiyoruz. Bir odanın 
kapısını açtığınızda, ve "ben buraya girmeyeceğim" dediği­
nizde, en azından içeri bir adım atacak cesareti gösterin, 
çünkü o odaya bir adım atıp da sağınıza ya da solunuza bak­
tığınızda, çoğu kez orada başka odalara açılan kapılar göre­
bilirsiniz, 
ki 
eğer o kapıdan içeri bir adım atacak cesareti 
göstermeseydiniz o kapıları da göremeyecektiniz. 
Biz genelde rastlantı ve eşzamanlılıktan aynı şey ola­
rak söz ederiz. Bir birlikte-yaratıma giriştiğinizde, Ruhtan 
2 1 3


:Jfatırfa 
(ki o aslında sizin ruhunuzdur) size en yüksek ve en iyi olanı 
getirmesini, sizi kontratınıza sokmasını isteyin, ve sonra bu 
birlikte-yaratımı Ruha teslim edin, onun yaşamınızda çalış­
masına izin verin. Bizim birlikte-yaratma dediğimiz şey bu­
dur, çünkü siz kendi çevrenizi ve Dünya'da kendi Cennet 
versiyonunuzu yaratmak için Ruhla birlikte çalışıyorsunuz. 
Bir kez birlikte-yaratımınızı Ruha teslim ettiğinizde, Ruh 
her şeyi sizin için sıralamaya başlar. 

karşınıza gerekli ki­
şileri, işleri ve fırsatları çıkarır. 

sizin üç-boyutlu dünyanı­
za bir el uzatarak her şeyi düzenler. Bu size çoğunlukla bir 
rastlantı olarak görünür. Lütfen, rastlantı diye bir şeyin ol­
madığını aklınızda tutun. Eşzamanlılık yüksek benliğinizin 
günlük yaşamınızda sizinle doğrudan konuşma yollarından 
biridir. Sorunuzu yanıtlayabildik mi? 
Evet, ve düşüncelerimi onayladığınız için çok teşekkür 
ederim. 
BİLİMİ BASİTLEŞTİRMEK 
(Bu soru Atomik Enerji Temsilciliği'nden bir bilim ada­
mı 
tarafından soruldu. Salondaki kişilerin çoğu soruyu ve 
yanıtı bilinçli bir düzeyde anlamadı, ama Grup anlayabilecek 
bazı kişiler olduğunu düşündüğünden yine de burada ona 
yer verdim. Soruda sözü edilen tasvir Birlikte-Yaratma ko­
nusunu ele alan 7. Bölümde bulunmaktadır.) 
Soru: 
Eğer az 0nce bize g0sterdiğiniz Tanrı tasvirini 
alıp onu üç-boyutlu hale getirirseniz, o zaman eşzamanlılığın 
bu üç-boyutlu tasvirle ilişkisini açıklayabilir misiniz? 
Yanıt: 
Sorunuzun direkt bir yanıtı yoktur, çünkü o so­
runuzun onu gösterdiği kadar karmaşık değildir. Sizin biyo­
lojik bedeninizin içerebileceğinden çok daha fazla bir şey ol­
duğunuzu anlamalısınız. Geriye kalan o şey yüksek benliği­
nizdir, ve eşzamanlılık da yüksek benliğinizin şimdi sizinle 
2 1 4


'Bö{üm ll 
konuşma yoludur. Bunu sizin anlayacağınız terimlerle açık­
layabiliriz, ama bunu yapmak en yüksek hayrınıza olmaz. 
Bunu açıklamanın en kolay yolu eşzamanlı bir yaşam tarzı 
benimseyerek ve Ruhun yaşamınızda çalışmasına olanak ve­
rerek en yüksek hayrınızı en kolay şekilde yaratacağınızı 
tekrarlamaktır. Bunun yolu budur. Size büyük bir saygı du­
yuluyor, biz sizi herhangi bir biçimde küçümsemiyoruz, çün­
kü bilim adamları çok önemlidir. Sadece, sorunuzun temelin­
de bazı temel yanlış-anlamalar olduğunu söyleyeceğiz. Soru­
nuzu yanıtlamak için, sadece, sizin kaos dediğiniz şeyde dü­
zen olduğunu söyleyelim. Yakında, sizin uzaylılar dediğiniz 
enerjinin mimarları bu gezegeni ziyaret etmek üzere döne­
cekler. Onlar Oyun-Alanında daha yüksek titreşimleri des­
teklemek için enerjinin yeniden-tasarlanmasında çok önemli 
bir rol oynayacaklar. Bu gelişirken siz bizim yanıtımızı daha 
iyi anlayacaksınız. 
Bilim Adamı: 
Bu g0sterdiğiniz tasvirin üç-boyutlu ol­
madığı anlamına mı geliyor? 
Yanıt: 
Doğru. Bu basit bir tasvirdir, ancak bu bile tem­
sil ettiği kavramdan daha karmaşıktır. Bizim sizin titreşimi­
nize girebilmek için zihinleriniz tarafından kolayca anlaşılan 
bir şey üretmek zorunda olduğumuzu anlamalısınız. Ancak, 
bunu yapabilmek için kavramı sizin anlayabileceğiniz kadar 
karmaşıklaştırmamız gerekir. Bizim bir kağıda üç-boyutu 
çizmemiz mümkün değildir. Ayrıca üç-boyuttan çok daha 
fazla boyutun bulunduğunu da unutmayın. 
DÖRDÜNCÜ BOYUT 
HAKKINDA 
NE 
DİYECEKSİNİZ? 
Soru: 
Bize d0rdüncü boyut hakkında biraz bilgi verebi­
lir misiniz ? 
Yanıt: 
Bizim için size beşinci boyutu açıklamak dör­
düncü boyutu açıklamaktan daha kolaydır. Çünkü dördüncü 
2 1 5


Jlatırfa 
boyut sizin realitenizde net bir biçimde tanımlanamaz. Bunu 
şöyle açıklayalım: Halen içinde bulunduğunuz üçüncü boyut 
sizin Oyununuzu oynadığınız bir dinlenme yeridir. Dördüncü 
boyut içinden geçilen bir yerdir; o üçüncü ve beşinci boyut 
arasındaki bir geçiş-boyutudur. Altıncı ve sekizinci boyutlar 
benzer niteliklere sahiptir. Bunlar birinden diğerine geçme­
nize izin veren boyutsal düzeylerdir. Siz bu boyutlardan ge­
çerken onlar sizi bir sonraki dinlenme boyutuna taşıyacağı­
nız izlenimler ya da niteliklerle doldururlar. Sekizinci boyu­
tun ötesinde bu kalıp değişir. 
Nasıl bir yüksek okul dersini bir anaokulda öğretmek 
çok zorsa, bizim de kolayca anlayabileceğiniz terimler kul­
lanmamız çok zordur. Bunu şöyle açıklayalım: Sizin duyula­
rınız diğer boyutlara uyumlanmaya başlıyor. Siz üçüncü-bo­
yutla gözleriniz, kulaklarınız, burnunuz, ağzınız ve dokunma 
duyunuz yoluyla ilişki ve etkileşime girersiniz. Sizler enerjiyi 
daha önce hiç yapmadığınız biçimlerde özümsemeye başlıyor­
sunuz. Bu gelişme şu anda giderek artan bir hızla meydana 
geliyor. Bu değişimler duygusal bedeninizde biraz gerilime 
neden oluyor. Şu anda olan şey kısmen şu ki, siz daha önce 
algılayabildiğiniz titreşim alanlarının ötesini anlamaya ve 
görmeye başlıyorsunuz. Böylece, bir köpeğin sizin kokusunu 
alamadığınız şeylerin kokusunu alabilmesine ve sizin göre­
mediğiniz titreşim alanlarını görebilmesine çok benzer bir bi­
çimde, sizin duyularınız da genişlemeye başlıyor. 
Siz bunu kabul ettiğinizde, dördüncü-boyutu sadece 
içinden geçilecek bir yer olarak görebileceksiniz. Daha önce 
bir köprü benzetmesi yapmıştık. Dördüncü boyut sizin üçün­
cü ve beşinci boyutlar arasında kendi titreşimlerinizle kur­
makta olduğunuz bir köprüdür. Bunun ilginç kısmı şu ki, 
aranızda bazıları bu boyutu atlayacaktır. Çok yakında bu ge­
zegene aynı anda birçok boyutta çalışacak birçok varlık gele­
cektir. Bunun mümkün olmasına rağmen, şu anda çok az ki-
2 1 6


'Bö{üm 11 
şi bunu yapmaktadır. Kristal titreşimli çocuklar yeni bir in­
sanlığın tohumlarını getirecektir, ve bu her adımı atmayı 
mümkün kılacaktır. Şimdi bile, siz sık sık birinci boyutta bu­
lunur, ama o boyutta üçüncü boyutu etkilemek için kullana­
bileceğiniz aletler bulunduğunu fark etmezsiniz. Lütfen, 
kendinize karşı sabırlı davranın, ve yanıtlan çok uzakta ara­
mayın, çünkü onlar sandığınızdan daha yakındadır. Onlar 
düşündüğünüzden daha· basittir. Onların sizi doğal bir bi­
çimde bulmalarına izin verin ve onlan deneyimleyin, ve uza­
nıp bu diğer boyutları araştırmaktan korkmayın. Oyunun 
kuralları her birinde farklı görünecektir, ama siz hızla onlan 
benimseyeceksiniz. Bu sizin sorunuzu yanıtlıyor mu? 
Evet, tüm bu konuşma için teşekkür ederim, kafamdaki 
birçok soruyu yanıtladınız. 
HATIRLAMA SÜRECİNİ HIZLANDIRMAK 
Soru: 
Gücümüzü sahiplenmek ve hatırlama sürecini 
hızlandırmak için ne yapabiliriz ? 
Yanıt: 
Hatırlama sürecini hızlandırmanın en iyi yolu­
ruhsal ailenizle bağlantı kurmaktır. Benzer titreşimdeki in­
sanlarla bağlantı kurun. Onların gözlerine bakın. Onların 
gerçek kimliklerini hissedin ve kendi parçalarınızı hatırla­
yın. Böyle yaptığınızda, onlar bunu sizin kendi kökeninizi 
hatırlayıp kabul etmenize yardımcı olacak biçimde geri yan­
sıtacaklardır. Ego biyolojik sürecin önemli bir parçası olmuş­
tur. Başlangıçta Yerküre soğurken ve yoğunluk kazanırken 
siz de Dünya Ana ile ilişki ve etkileşime girebilmek için daha 
yoğun bedenler almak zorunda kaldınız. O noktada, hayatta 
kalabilmenizi sağlayan bir mekanizma olarak ego ile bütün­
leşmeniz gerekiyordu. Siz şimdi ego'ya olan gereksinimi bı­
rakma noktasındasınız. Ve henüz kesinlikle orada olmasanız 
da, ilk kez o yönde ilerliyorsunuz. Ego daha çok şeyi serbest 
2 1 7


'J{atırfa 
bırakırken, siz de daha çok şey göreceksiniz, kendinizin daha 
çok bölümünü göreceksiniz. Eğer size gerçek kimliğinizi, da­
ha önceki zamanlarda bu kontratları oluşturmak için ne yap­
tığınızı, ve kaç yaşamınızda Işığa doğru ilerlediğinizi göste­
recek olsaydık, ego'nuz bu bilgiyi kabul etmenize izin ver­
mezdi. Biz ego'nun serbest bırakmaya başladığı bir alanda 
çalışıyoruz. Sizin için kendi ihtişamınızı kabul etmek zordur, 
ama eğer ruhsal ailenizin gözlerine bakarsanız başka bir se­
çeneğiniz kalmaz, çünkü gerçeği orada kolayca bulabilirsiniz. 
Ve siz ruhsal ailenizin gözlerine baktığınızda kendi ihtişamı­
nızı göreceksiniz; bunu kendi içinizde tekil bir olay olarak 
değil, bütünün bir parçası, ve herkesi birbirine bağlayan ba­
ğın bir parçası olarak göreceksiniz. Böylece şimdilik, onları 
arayın. Benzer titreşime ve benzer inanca sahip grupları bu­
lun, onlarla ilişkiye girin. O insanlarla birlikte olun. Bu şe­
kilde kendi duygusal kısıtlamalarınızı temizleyerek biyoloji­
nizden daha fazla ışık geçirebilirsiniz. Bizim Işık-çalışması 
dediğimiz şey budur. 
Oyun-Alanındaki sürecinize büyük bir saygı duyuyoruz. 
Siz onun bizim perspektifimizden nasıl göründüğünü hiç bil­
miyorsunuz. Eğer bir an için kendinizi bizim sizi gördüğü­
müz gibi görebilseydiniz, bir daha asla kendinizden kuşku 
duymazdınız. Mutluluğa adım atar ve orada kalırdınız. Tü­
müyle tutkunuza adım atar ve Oyunun her anından zevk 
alırdınız. Size diyoruz ki bu tutku bizim perdenin bu yanında 
her zaman hissettiğimiz aynı tutkudur. Tutkunuzu bulup 
onun günlük yaşamınızın bir parçası olmasına izin verdiği­
nizde, aslında, perdenin o yanında Yuva'yı yaratıyor olursu­
nuz. Perdenin o yanında Yuva'yı yarattığınızda, benzer titre­
şimler birbirini çeker ve dünyalar arasındaki ayrılık azalır. 
Dünyalar arasındaki ilişki ve etkileşim sizin düşündü­
ğünüzden daha fazla yolla mümkün olmaya başlamaktadır. 
Sınırlarınızı genişletin. Gücünüzü bulun. Kendi kanallarını-
21 8 


'13ö{ünı 11 
zı açın. İsteyin, o size verilecektir. Gerçeğinizi söyleyin. On­
lara nasıl dayanacağınızı bilemediğiniz bazı zamanlar var­
dır. Günbegün karşılaştığınız birbirine karşıt ikiye-bölünme­
leri, görmek zorunda kaldığınız şeyleri, dayanmak zorunda 
kaldığınız acımasızlığı görüyoruz. Ancak, size diyoruz ki, 
enerjiyi ancak bu konumdan hareket ettirmek mümkündür, 
ve siz bu biyolojik bedenlerde yaşama cesaretini gösterdiği­
niz için hayal edemeyeceğiniz kadar çok seviliyorsunuz. Siz­
den uzanıp çevrenizdeki insanların gözlerine bakmanızı, 
ruhsal ailenizi bir araya getirmenizi, ve gerçek kimliğinizi 
hatırlamanızı istiyoruz. Çünkü hepimizi birbirimize bağla­
yan şey budur. Size hatırlamanıza yardımcı olacak bilgi ver­
mek bizim en büyük ifademizdir. En büyük onurla, sizden 
birbirinize saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir 
sevgiyle beslemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica 
ediyoruz. 
Biz bir'iz 
.
.

Grup. 
2 1 9



12 
qcrista( 'Enaji-!Ağı 
İ 
nsanltjın 'Ye.rf&re. 
ile. 
'Bağlantısı 
Canlı Ce.fse.1 'Elıpe.e.t, �ollantla 
22 1 


'l(ristal 
'Ene.ıji-� 
Hollanda'daki evsahibemiz Ingrid Kramer idi. Barbara ve 
ben onunla telefonda tanışmış ve aramızda büyük bir aile 
bağı hissetmiştik, ve kişisel olarak karşılaştığımızda bu bağ 
daha da güçlenmişti. Hollanda'daki seminer aile ile gerçek 
bir buluşma idi ve orada bazı çok özel insanlarla yakın bağ­
lar kurduk. Sonunda Ingrid o ilk Avrupa turnemizde gitti­
ğimiz her yerde, düzenlediğimiz her olayda bize eşlik etti. 
Elspeet'teki Işık-işçilerinin Yeniden-Birleşmesi unutul­
maz bir olaydı. Orada sevinç, gözyaşları, kahkahalar ve mü­
zik vardı ve o iki günde birçok yaşam değişti. Barbara ve be­
nim için, bu tekrar Yuvaya dönüş gibiydi. Aşağıda bu "Yuva­
dan uzak Yuvamızda" gerçekleşen canlı celse yer almakta­
dır. 
Grup: 
Yuvadan merhaba. Sizler bir kez daha tam bu yerde bu­
luşmak için yaşamlarınızda çok uzun bir yol katettiniz. Bir­
çoğunuz daha önce de buradaydınız. Bu yeniden-birleşmeyi 
görmek ve birbirinizin yüzüne bakıp kendinizi birbirinizin 
gözlerinde görmenize tanık olmak bize büyük bir sevinç veri­
yor. İlk başta, siz yabancıları gördüğünüzü düşünürsünüz. 
Size diyoruz ki, birbirinizin gözlerine baktığınızda kendi 
yansımanızı çok berrak bir biçimde görürsünüz. Size buraya 
gelmenizi söyleyen yumuşak dürtülere kulak verdiğiniz için 
teşekkür ederiz, çünkü birçoğunuz gücünüzü fark etmeye ve 
aktive etmeye doğru hamlelerde bulundunuz. Biz size derin 
bir saygı duyuyoruz. 
İnsanlığın kaydettiği ilerlemenin çoğu insan formu için­
de yapılmalıdır, çünkü oyunun doğası buydu. Size bunu yap-
222 


'13ö{üm 12 
tığınız için teşekkür ederiz, çünkü kutupluluğun birbirine­
karşıt ikiye-bölünüşünü ve ona eşlik eden karmaşayı biliyo­
ruz. Sizin birçok karışık işaret, ve yaşamın birçok kafa karış­
tırıcı tasvirini aldığınızı biliyoruz. Sizden sadece kendi kalbi­
nizi bulmanızı istiyoruz, çünkü bunu yaptığınızda, bizi de 
bulur ve Yuva'ya dönersiniz. Yuva'yı perdenin o tarafına ge­
tirmek oyunun doğasıdır, ve siz bunu başlattınız. Birçoğunuz 
yaşamınızda bu noktaya erişmek için çok zor yollardan geçti­
niz. Birçoğunuz şu anda burada bulunmayı istediniz, ancak 
şimdi neden burada olduğunuzu sorguluyorsunuz. Geçirdiği­
niz, ve şimdi burada olmanızı sağlayan zorlukları biliyoruz, 
ve kalbinizin sesini dinlediğiniz, korkularınızı aştığınız ve o 
boşluğu bilgiyle doldurduğunuz için teşekkür ederiz. Ayrıca 
Oyun-Alanında bu ailenin enerjisini bu kadar güçlü bir bi­
çimde taşıdığınız için de teşekkür ederiz. 
(Bu noktada o an 'a 
dek yumuşak bir biçimde süzülen gözyaşlarım sel gibi akma­
ya başladı.) 
Koruyucu'nun dengesini bulması için kısa bir süre bek­
leyeceğiz. 
(Sessizlik) 
Bazen size yönelttiğimiz enerji Koruyu­
cu'yu sel gibi kaplayıp etkiler. Sizin mesajı almanızı ve di­
rekt olarak Yuva'dan gelen hisleri hissetmenizi diliyoruz. 
Bunu yaparken Koruyucu'yu elimizde olmadan biraz sıkı ku­
caklarız. 
(Bu noktada herkes ağlamamak için burnunu çeki­
yordu.) 
Döktüğünüz gözyaşlarına biz yaşamın yağlayıcı-madde­
si deriz, çünkü onlar hislerin daha kolayca akmasını sağlar. 
Kendi içinizde temizlediğiniz kısıtlamalar gezegeninizde bin­
lerce yıldır görmediğimiz değişiklikler yaratmıştır. Birçok 
kez gelecek olasılıklar kısa bir an için görülmüştür, ancak 
sonra insanlığın bunların gerçekleşmesine hazır olmadığını 
görmüşüzdür. Ve Büyük Zamanlama Üstadı bilginin aktarıl­
ması uygun olana dek parmağını kesin bir biçimde havada 
tutmuştur. Size diyoruz ki, bunu siz uygun kıldınız. Kendini-
223 


Jlatır{a 
zi temizleyerek, gezegeni temizleyerek ve ona yeni tohumlar 
ekerek asla bilemeyeceğiniz bir şeyi başlattınız. Perdenin ar­
dındaki inanç sisteminiz sizin bu salonda çevrenize bakıp 
birçok şeyi görüp realitenin bundan ibaret olduğunu düşün­
menize neden olabilirdi. Birçoğunuz realitenizin anlayışının 
çok ötesindesiniz. Çünkü biliyorsunuz 
ki 
şey 
bazen gördüğünüz şeyden daha gerçektir. Sizin titreşi�leri­
niz değişmeye başlarken ve insan biyolojisinin tekamülü sü­
rerken, çevrenizde daima orada bulunan şeyleri çok berrak 
bir biçimde görmeyi bekleyebilirsiniz. Mantıklı akıl biyoloji­
nizin çok önemli bir parçasıydı ve ego hayatta kalmanızı sağ­
layan önemli bir mekanizmaydı. Ancak, siz gelişerek hayat­
ta-kalma hedefini aştınız. Siz geliştiniz ve kendi titreşimleri­
nizi ana güdü olan hayatta-kalmayı aşacak şekilde yükseltti­
niz. Şimdi güdüleyici olgu ışığı taşımak ve birliği aramaktır. 
Birçoğunuz birbirinize bakar ve kendinizi birbirinizin 
gözlerinde görürsünüz. Beyninizin bunu kavramasının zor 
olduğunu biliyoruz, ancak sizden sadece bakıp hislerinizdeki 
değişiklikleri fark etmenizi istiyoruz, çünkü bunlar kaydet­
tiğiniz ilerlemeyi düşüncelerinizden daha berrek bir biçimde 
tasvir ederler. Düşüncelerinizle hislerinizi uyumlamak üs­
tatlığınızın başlangıcı olacaktır. İşte bizim Merlia'dan söz 
ederken kastettiğimiz şey budur. Çünkü bu sizin kendiniz­
den uzun bir süredir sakladığınız yanınızdır ve biz onu ha­
tırlamanıza yardım edebildiğimiz için şükran duyuyoruz. 
Sizler daha önce ayrı olan bu yanlarınızı -erkek ile dişiyi, ko­
şullu sevgi ile koşulşuz sevgiyi- yeniden bütünleştirmeye 
başladığınızda, birlik bilincine geçmeye başlayacaksınız. O 
zaman asla ayrı olmadığınızı, daima bir olduğunuzu idrak 
edeceksiniz. O noktada en sonunda bizimle de bir olduğunu­
zu 
kavrayacaksınız. Mikail ailesinin Oyun-Alanındaki ifade­
si tinde 
ge
l
i
r, çünkü siz bu ailenin sevgisini öne çıkarmak 
için çok 
çalıştınız. Bu enerji akışının kökeni çok özel bir den-
224 


'Bö{üm 12 
geye dayanır, hayatta-kalma yolundan ışığı-taşıma yoluna 
geçebilmek için dengeyi bulmak gerekiyordu. Ve siz bunu ba­
şardınız. Bize bakıp söylediğimiz her sözü yakından irdeledi­
ğinizin farkındayız, ve hala sizden 
saygı duyduğu­
muzu anlamanızı istiyoruz. Çünkü sizinki Özgür Seçim 
Oyun-Alanıdır. Her konuda seçime sahip olmanıza karşın, 
siz hala Işığı seçiyorsunuz. Ve biz bu yüzden size teşekkür 
ediyoruz. 
Şimdi fiziksel realitenizin ötesindeki bağlantılardan söz 
etmek istiyoruz, çünkü bunlar birçok düzeyde meydana gelir. 
Size aynı anda, yan yana bulunan birçok farklı boyut ve rea­
lite hakkında bilgi vermiş olmamıza karşın, onların sizin ge­
zegeninizle sınırlı olmadıklarını da söylemek istiyoruz. 
Tüm­
varolanın 
yaşamı ve ifadesi sadece Özgür Seçim Gezegeni' 
nde bulunmaz. Birçok Oyun-Alanı ve sürmekte olan birçok 
oyun vardır, ancak sizinki özeldi. Çünkü sizinki Tanrı'nın 
Tanrı'yı görmesi için en büyük olanağa sahiptir. Sizinki böy­
le bir ayna olagelmiştir, çünkü bu tek Özgür Seçim Gezegeni' 
dir. 
EVRENSEL 
KARMA 
'YI 
GERİ ÖDEMEK 
Bu Oyunun en başında bu deney devam edebilir gibi gö­
rünmemişti. En başında, gezegen sizin elinizden alınmıştı, 
ve burada Özgür Seçim yasası hüküm sürdüğünden buna 
Oyunun bir parçası olarak izin verilmişti. Özgür Seçim Geze­
geni'ni kendi çıkarları için ele geçirmeye kalkışmış olanlar 
bunu kendi yüksek hayırları için yaptıklarını düşünmüşler­
di. Size, sonuçta onların çok daha büyük bir tabloda önemli 
bir rol oynadıklarını söylüyoruz. Çünkü bu onların tekamül 
edebilmek için deneyimlemeleri gereken bir kısıtlamaydı. 
Onların birçoğu şimdi dürüst bir niyetle, yardım etmek için 
buraya dönmüştür, çünkü onlar aslında sizi tohumlayan ır-
225 


!J-{atırfa 
kın bir parçasıdır. Şimdi onlar sizin bir düzeyden bir sonraki 
düzeye acısız bir biçimde geçmenize yardım etme konusun­
daki dürüst niyetleriyle karmik bir borcu ödemektedirler. 
Evrende ona benzer bir sistem olsa da, sizin Karma olarak 
bildiğiniz şey aslında sadece Özgür Seçim Oyun-Alanında 
hüküm sürer. Size diyoruz ki, yakın gelecekte komşularınız 
size bir hayli yardım sunacaklar. Çünkü, enerjiler kaynama­
ya başlarken, Özgür Seçim Oyun-Alanında çok şey oluşup 
gelişmeye başlamaktadır. 
DÜNYA ANA DA DEGİŞİYOR 
Yerküre her birinize tam olarak bağlıdır. Siz kendi içi­
nizde değişimler geçirirken, gezegende de değişim meydana 
gelir. Duygusal enerjiniz varlığından habersiz olduğunuz kı­
sıtlamalar ve enerji sürtüşmeleriyle karşılaşırken, siz karan­
lık yerlere Işık yaymaya başlarsınız. Siz kendi içinizdeki bu 
kısıtlamaları temizlemeye giriştiğinizde, Dünya Ana'daki kı­
sıtlamaları da temizlemekte olursunuz. Burada direkt bir 
enerji bağlantısı vardır, ve birçok bakımdan Yerküre enerjisi 
Oyun-Alanındaki ortak insan enerjisinin bir yansımasıdır 
sadece. İşte sizin A Planı'nın sonu olarak tasarladığınız fela­
ketlerin çoğunun meydana gelmesini önlemiş olmanızın ne­
deni budur. 
Bu enerji bağlantısı her iki yönde çalışır. Şunu bilin ki, 
eğer insanlık karanlığa doğru genel bir dönüş yapsaydı, çok 
geçmeden Yerküre bu titreşimi alır ve yok-edici Yerküre de­
ğişiklikleri tekrar başlardı. 
ZİYARETÇİLER - SİZİ TOHUMLAYAN IRKLAR 
Çok geçmeden siz bir kez daha ziyaret edileceksiniz, ve 
bu ziyaretçiler sizi tohumlayan ırklardan, ana-baba ırkları­
nızdan biri olacak. Siz şimdi kendi gücünüzü bilmenin sağla-
226 


'Bö{üm 12 
dığı ayırt-etme yetisiyle onları daha berrak bir biçimde kabul 
edebileceksiniz. Bu gücün bir bölümü Yerküre ile duygusal 
bir bağ kurarak elde edilir. Dengelenmeyi ve Gaia enerjisiyle 
birlikte çalışmayı öğrenin, o zaman çok dengeli bir hale gelir­
siniz, ki bu zamanda bunun size çok yaran olacaktır. 
Bu ziyaretçiler kendilerini tanıtmaya başladıklarında, 
sizden onları oldukları gibi görmenizi istiyoruz. Çünkü bir­
çok bakımdan onların sizden daha gelişkin olduklarını düşü­
nebilirsiniz. Belli bakımlardan öyle görünebilirler. Size onla­
rın ana-babanız olmaktan çok, kardeşleriniz olduklarını söy­
lüyoruz. Ilginç olan şu ki, onlar burada sizin 
öğretece­
ğiniz dersler için bulunmaktadırlar. Gücünüzü tutun ve her 
şeyi kendi ayırt-etme süzgecinizdeıi geçirin. 9üçlendirme et­
kenini iyi bilin ve önce kendi gücünüzü tutun. Onlar tarihini­
zin birçok bölümünü açıklayacağından, bu zamanlar büyük 
bir sevinçle dolu olabilir. 
B
ÜYÜK KÜTÜ
P
HANE 
Yerküre değişip Yuva'nın tam bir yansımasına dönüş­
tükten sonra aradan günler geçecektir. Enerji rahat bir dü­
zeye döndükten ve insanlar iyice güçlenmeye başladıktan 
sonra, Dünya Oyun-Alanı, niyet edildiği gibi, büyük bir kü­
tüphane haline gelecektir. Evrenin her yanından her tipte, 
her yapıda varlık bu işin nasıl yapıldığını görmek için Özgür 
Seçim Gezegeni'ne gelecektir. Çünkü sizin tam gerektiği gibi 
değiştirdiğiniz bu büyük deney, bir sonraki düzeye çıkarma­
nın eşiğinde bulunduğunuz bu büyük oyun Evrenin geriye 
kalan bölümünün gelecekteki paradigmalarını oluşturacak­
tır. Biz Tanrı'nın bütününün böyle yüce bir vizyonuna asla 
sahip olmamıştık. Birbirinizin gözlerine baktığınızda, sizden 
orada içinizdeki Tanrı'yı aramanızı rica ediyoruz. Siz başka­
larının içinde o küçük kıvılcımı bulduğunuzda, onu kendi içi-
227 


:.Hatırfa 
nizde de tutuşturursunuz. Yargısız olarak yaşamayı öğren­
mek çok zordur, çünkü yargı size iyi hizmet etmiştir. Yolu­
nuzda ilerlerken epey zorluk yaşamış olduğunuzun farkında­
yız. Diyoruz ki, size bu zorluklardan dolayı da büyük bir say­
gı duyulmaktadır, çünkü incinmeye açık olmak gücünüzün 
temelini oluşturur. Ve gücünüze bu şekilde adım atma cesa­
retine sahip olduğunuz için size teşekkür ediyoruz. 
KRİSTAL ENERJİ-AGININ AKTİVE EDİLİŞİ 
Bu coğrafi bölge (Hollanda) çok önemlidir, çünkü o yeni 
manyetik ağın merkezi noktalarından biridir. Geçtiğimiz ay­
larda gezegende yaşanan zorluklar sadece sizin titreşimini­
zin yükselmesinden değil, aynı zamanda Yerküre'nin titreşi­
minin yükselmesinden de kaynaklanıyordu. Çünkü Yer küre 
bütünün bir parçasıdır. Her birey kendi titreşimini yüksel­
tirken bu bütünü etkiler ve bütün de genel titreşime uyabil­
mek için kendi titreşimini yükseltir. Meseleyi daha da kar­
maşık hale getiren şu ki, biz bu zamanda gezegenin manye­
tik enerji-ağım yeniden-ayarlıyoruz ve buna Kristalimsi 
Enerji-Ağının aktive edilmesi deniyor. Henüz bundan söz et­
medik. Artık sizin kristal dediğiniz şey ile Mesih (Christ) 
arasında bir ilişki olduğunu doğrulamamızın zamanıdır. Da­
hası, şimdi bulunduğunuz bu yerde bu enerji direkt olarak 
köklenmektedir. Manyetik kutuplar kayarken ve gezegenin 
manyetik uyumlanışı değişirken, kristalimsi enerji-ağı bir 
kez daha aktive olmaktadır. Bu sizin perdenin o yanında Yu­
va'yı ifade edişinizdir. Birçoğunuz onun gelmekte olduğunu 
görmüştünüz. Birçoğunuz tohumlar ekiyordunuz. Size, bu to­
humların etkilerinin göremeyeceğiniz kadar çok ötelere 
uzandığını söyleyebiliriz. 
Eğer kendinizi bir an için bizim sizi gördüğümüz gibi 
görebilseydiniz, kendinizi bir daha asla sorgulamazdınız. 
228 


'1Jö(üm 12 
Kendinizden bir daha asla kuşkulanmazdınız. Bir daha asla, 
"Ben değerli miyim?" diye sormazdınız. Çünkü Mikail'in tit­
reşimini taşıdığınızı bilirdiniz. Ve sizden bu titreşimle birlik­
te 
Mikail'in kılıcını da taşımanızı istiyoruz, çünkü o sizin 
güçlenmenize hizmet edecektir. Daha sonra kristalimsi ağın 
aktive edilişi konusunda daha çok şey açıklanacaktır. Bu 
sözcüklere (kristal-kristalimsi) dikkat etmenizi istiyoruz, 
çünkü onlarda çok derin bir anlam vardır. Bu sözleri dinle­
menizin ve Oyun-Alanındaki yaşamın eşzamanlılıklarına 
dikkat etmeyi öğrenmenizin sonucunda birçok kozmik göz­
kırpışı fark edeceksiniz. Bunu yaparken, kristal ve kristalim­
si sözcüklerinin yeni bir anlama sahip olduklarını göreceksi­
niz. Siz buraya bu toplantıya katılmak, birbirinizle bağ kur­
mak, ve coşkuyla kucaklaşmak için geldiniz. Birçoğunuzun 
bugüne dek ne kadar zorlandığınızı biliyoruz. Bu noktaya 
erişmek için geçirdiğiniz zorlukları biliyoruz, birçoğunuz ya­
şamınızda bir hayli karışıklık yaşatrıak zorunda kaldınız. 
Birçoğunuz taşınması zor kontratlar seçtiniz. Birçoğunuz ya­
şamınız boyunca taşıyacağınız ağırlıklar ve yükler seçtiniz, 
ve size diyoruz 
ki 
bu iş ancak sizin o yükleri taşımaya gönül­
lü olmanız sayesinde gerçekleşebildi. Bu iş ancak siz ışığı ta­
şımayı seçtiğiniz için gerçekleşti. Siz bir nedenden ötürü bu­
radasınız, ve biz bu salonda sizinle birlikte olmaktan ötürü 
onur duyuyoruz. 
SEÇİLMİŞ 
ROLLER 
Bu salonda bulunan birçoğunuz ışığı taşıma konusunda 
çok özel roller seçtiniz. Birçoğunuz daha da fazla karışıklık 
yaşamayı seçtiniz. Sizden yalnız olmadığınızı, bizim daima 
burada yanınızda olduğumuzu, sizin bir parçanız olduğumu­
zu hatırlamanızı istiyoruz. Birçoğunuzun bizimle direkt bağ­
lantısı var ve biz bu bağlantıdan ötüi"ü size teşekkür ederiz. 
Biz sizin kalbinize bilgi sunuyoruz. Biz kendi bağlantılarını-
229 


Jlatırfa 
zı bulmanıza yardımcı olacak bir bilgi sunuyor, ve bizden bu­
nu istediğiniz için teşekkür ediyoruz. 
Şu anda kafanızda birçok soru bulunuyor, lütfen şimdi 
onları sormaktan çekinmeyin. 
GRUP'A SORULAN SORULAR 
111 
Tüm seminerlerde, celseden sonra Grup direkt soruları 
yanıtlamaktan hoşlanır. Aşağıda bu seminerde sorulan soru­
lardan birkaçı yer alıyor: 
KOSOVA'DAKİ ENERJİYİ YENİDEN-BİRLEŞTİRMEK 
Soru: 
Kosova 'daki durumla ilgili olarak ne yapabiliriz ? 
Oradaki enerjileri en etkili biçimde yeniden-birleştirmek için 
ne yapabiliriz ? 
Yanıt: 
Parçalanmış enerjinin tek bir çözümü vardır: 
onu yeniden-birleştirmek. Orada birçok insan kendini bir 
çıkmazda hissediyor, onlar bir köşeye sıkıştırıldıklarını ve 
bu durumdan kurtulamadıklarını hissediyorlar. Onlara sev­
gi ve anlayışla dengelenme fırsatı verdiğinizde, durum çabu­
cak çözülecektir. Onlara bir kazanma yolu sağladığınızda, 
hepsi kazanacaktır. Sizden şunu anlamanızı istiyoruz: du­
rum ne kadar ağır olursa olsun, o aynı zamanda harikulade 
bir amaca hizmet etmiştir. Bunlar Evrendeki doğal enerjiye 
direnişin son kalıntılarıdır. Evrensel Enerji denge ararken, 
ve Evren tüm ırkların, tüm enerjilerin karışıp birleşmesine 
yardımcı o!urken, işte o zaman siz Tann'nın gerçek yüzünü 
göreceksiniz. Siz kendinizi bütünün bireysel kıvılcımları ola­
rak görür ve bu bireysel kıvılcımı kendi içinizde tutmanızın 
çözüm olduğunu düşünürsünüz. Oysa sizi gücünüzle tekrar 
temasa geçiren şey bu karışıp-birleşme sürecidir. Ancak, bu 
sürece direnenler vardır. Korkuya düşenleı vardır. Onlar bi-
230 


'Bö[üm 12 
lip tanıdıkları şeye sımsıkı yapışırlar. Onlar her zamanki 
davranış biçimlerine, alıştıkları yola sımsıkı tutunurlar. Bu 
gezegenin daha düşük titreşimlerinde onlar için iyi işlemiş­
tir, &ma daha yüksek titreşimlerde bunu sürdüremezler, 
çünkü sizler birbirinize bağlısınız ve insanlığa herhangi bir 
biçimde yanlış davranılmasına izin vermek uygun değildir. 
Eğer siz komşularınızı Tanrı'nın bir parçası olarak göre­
bilseydiniz, bir daha asla onlara kötü davranamazdınız. Siz 
birbirinizi sevgiyle beslerken, kendinizi de sevgiyle beslemiş 
olursunuz. Bu senaryoda kurban rolünü oynamış olanlar ha­
rikulade bir iş yapmışlardır. Ve onlar "Dünya halim olanlara 
kalacaktır" sözüyle kastedilen kişilerdir, çünkü onlar incin­
meye açık oluşlarıyla ve çektikleri ıstırapla bu ışığı alıp tüm 
Evrene yayma rolünü oynamaktadırlar. Sarkaç bir yöne doğ­
ru o kadar fazla çekilmiştir ki, bir daha asla o kadar uzağa 
salınmak zorunda kalmayacaktır. Sizden bu insanlara yer 
açmanızı istiyoruz. Onlara sevgi yollayın. Onlara enerji yol­
layın. Hükümetin durumu düzeltirken itibarını, saygınlığını 
korumasına izin verin. Çünkü savaşı savaşla sona erdirmek 
sadece daha fazla savaşa yol açar. Bununla birlikte, aynı za­
manda gerçeği ve insan haklarını kararlı bir biçimde savun­
mak da gerekmektedir. Bunlara büyük bir saygı duyulmak­
tadır. Bu, perdenin bu yanından, Tanrı'nın Tanrı'yı koruma­
sı olarak görülmektedir. Birbirinize kendinize gösterdiğiniz 
saygıyı göstermek, içinizdeki Tanrı'ya saygı göstermektir. 
Size verecek bir mesajımız daha var. Sizler etkilediğiniz 
birçok yaşamın hiç farkında değilsiniz. Bu yaşamınızda kişi­
sel olarak ektiğiniz tohumların hiç farkında değilsiniz. Size 
bunu gösterebilmeyi isterdik, bu adeta bir örümcek ağına 
benzer: siz insanların yaşamlarını etkilersiniz, onlar gidip 
başka birçok insanın yaşamını etkilerler. Bunun için size te­
şekkür etmek isteriz. Siz iyi bir iş çıkardınız ve biz sizinle 
birlikte olmaktan ötürü büyük bir onur duyuyoruz. 
23 1 


Jlatırfa 
HAARP PROJESİNİN TEHLİKELERİNİ ANLAMAK 
Soru: 
Bize HAARP projesinden sitjz edebilir misiniz? 
Yanıt: 
Sizin kendinizle bu tarzda oynamanızda büyük 
bir mizah buluyoruz. Çünkü yapmaya çalıştığınız şey bilim­
sel bilgiyi alıp amacından saptırarak, onu daha güçlü hale 
gelmek için kullanmaktır. Bu durumun içerdiği mizah ve çe­
lişki şu ki, birçok durumda yaptığınız tüm şey kendinizi sa­
katlamaktır. Kendi dalgalarınızı iyonosferden geri yansıt­
mak çok uzun bir süre devam edecek dalgacıklar yaratır. 
Yapmış olduğunuz ve şu anda sürdürdüğünüz deneyin bü­
yük bölümü iyonosferi bu dalgaları Yerküre'ye geri yansıta­
cak eğri bir ayna olarak kullanmakla ilgilidir. Sizin "yönsüz­
dalgalar" dediğiniz şey yoluyla gezegene önemli gerçekler ge­
tirilmiştir. Bunlar birbiriyle birleşen, ve normal tekil ya da 
ikili-dalgaların nüfuz edemediği unsurlardan geçebilen bir­
çok-dalgadır. Lütfen sabırlı olun, çünkü biz tohumlar ekiyo­
ruz. Bu salonda bu bilgiyi dinleyen iki kişi, ve daha sonra 
işitecek olan bir kişi için bu bilgi özellikle önem taşımakta­
dır. 
İyonosferiniz eğri bir aynaya benzer bir doğal kavise sa­
hiptir. Bu dalgalar iyonosferden geri yansıyıp Yerküre'nin 
derinliklerindeki bir noktaya yoğun bir biçimde odaklanır­
lar. Bu Yerküre'nin titreşimini ölçülebilir biçimlerde değişti­
rir. Bu eylem titreşimsel şifanın bedeninizi etkileme biçimi­
ne benzer. Siz bedeninize belli bir yapıdaki titreşimleri akta­
rıp, böylece hastalığın titreşimlerini yerinden ederek şifa ve­
rebilirsiniz. HAAR

projesinin eylemleri ile titreşimsel şifa 
arasındaki esas fark, Yerküre'nin bu şifayı istememiş olma­
sıdır. Aynca, 
HAARP 
projesi sağlıklı bir niyetle yürütülme­
mektedir. Şimdi, olduğunuz yerde tekrar tekrar döndüğünü­
zü ve sonra düz bir çizgide yürümeye çalıştığınızı hayal edin. 
Bunun sizin dengenizi etkilemesine benzer bir biçimde, bu 
deneyler de Tabiat Ana'nın, sizin bir parçanız olan Gaia'nın 
232 


'13ö{üın 12 
dengesini etkiler. Hükümetiniz bu enerjinin insan zihninde 
karışıklık yaratıcı bir etki yaptığını görmüştür. Onların he­
saba katmadıkları şey bunun aynı zamanda An�'yı da karı­
şıklığa uğrattığıdır. O depremler ve yanardağ patlamaları gi­
bi afetlere neden olmaktadır. Siz kaydettiğiniz tekamül saye­
sinde şimdiye kadar bunun birçok zararlı etkisini önlediniz. 
Ancak, bu enerjileri kendi duygusal ve ruhsal' gelişiminizle 
önleyip, sonra dönüp durumu daha da ağırlaştırıp tehlikeli 
hale sokmak enerjinin açıkça yanlış-yönlendirilmesidir. 
İnsanlığın öğrendiği bir şeyi unutması mümkün değil­
dir, sizden bunu istemiyoruz da. Sizden bu teknolojinin peşi­
ni bırakmanızı istemiyoruz, onun yerine sizden yavaşlamanı­
zı ve odağınızı ve niyetinizi yeniden belirlemenizi istiyoruz. 
Çünkü bu savaş silahlarını inşa etme arayışınızda siz aslın­
da daha büyük hayır için kullanılabilecek değerli bir bilgi ka­
zandınız. Bu kendinizle ve gezegeninizle ilgili gerçekleri or­
taya çıkarmanıza yardımcı olacaktır. Yine, HAARP teknoloji­
si ve �itreşimsel şifa benzetmesini kullanacağız, çünkü gele­
cekte bu teknolojiyi kullanarak Yerküre'ye şifa verebilirsiniz. 
Bu teknolojiyi savaş aracı yerine, enerji aktarımı için kulla­
nın. Sizden bu deneylere enerji ve sevgi göndermenizi istiyo­
ruz. Bu sizin sorunuzu yanıtlıyor mu? 
DEGİŞİM YARATMAK İÇİN GÜCÜNÜZÜ KULLANMAK 
Soru: 
Öyleyse ona enerji ve sevgi yollayarak bu süreci 
değiştirebiliriz, 0yle mi? 
Yanıt: 
Önce, farkına varın. Önce, ve en önemlisi, bu so­
runun farkındalığını kendi bilincinizde ve başkalarının bilin­
cinde ön plana çıkarın. Gerçeğinizi konuşun, onun hakkında 
yazı yazın, birbirinizle endişelerinizi paylaşın. İnsanlık bu 
yeni teknolojileri bütünleştirirken, siz onların olumlu biçim­
de uygulanabileceklerini de keşfedeceksiniz. İnsanlık savaş 
233 


J{atırfa 
ve yıkımdan daha çok Işık enerjisi taşır. Doğal süreç dengeyi 
bulmaktır. İnsanlık bu teknolojiyi aslında bu amaçla kulla­
nacaktır. Böylece, önce ve en önemlisi, liderlerinize, "Bunun 
amacı ne?" diye sorun. Bu duruma ve bu sorulara dikkat çe­
kip, onları ışığa çıkarın. Bu soruları kamuoyuna mal edin. 
Bilgiyi birbirinize sunun ve sonra kararlar verin. Gezegene 
şimdiden büyük bir zarar verilmiştir. Çünkü bu deneyler çok 
uzun bir süredir sürdürülmektedir. Bazı bakımlardan, Yer­
küre ona karşı bir direnç bile oluşturmuştur. Ancak bu Yer­
küre'nin genel titreşim yükselişini güçleştirmiştir. Ve biz siz­
den, basitçe, bunu yapmamanızı istiyoruz. Bu bilginin ve 
teknolojinin kullanımını bir başka yöne çevirin, o zaman o 
size çok iyi hizmet edecektir. 
YENİ 
ENERJİDE 
ÇOCUKLARIN KRİTİK ROLÜ 
Soru: 
Tekamülüm üzü, ve perdenin bu yanında Yuva ' 
nın yaratılışını hızlandırmak için ne yapabiliriz? 
Yanıt: 
Bu bizim için çok aziz bir konudur. Siz kişisel 
olarak keskin kenarda olmayı ve enerjiyi değiştirmenin zor­
luklarını yaşamayı seçtiniz. Ve böyle bir soruyu sormanız 
bile kaydettiğiniz ilerlemeyi gösterir. Size rolünüzü üstlendi­
ğiniz için teşekkür ederiz. Siz daha da fazlasını bulacaksınız. 
Kişisel olarak sizin için ve benzer titreşime sahip olanlar 
için birçok alanda kapılar açılacak. 
Eğitim sistemleriniz de değişmeye başlayacak. Sizden 
sabırlı olmanızı istiyoruz, çünkü bu değişimi gerçekleştir­
mek üzere gelmiş olan birçok varlık henüz yerini almamıştır. 
Şu anda bu gezegende çocuk yaşta bulunan bırçok varlık 
uyumsuzluk çekmektedir. Onlar kendilerini burada ziyaretçi 
gibi hissetmekte, insanlığın geriye kalan kısmının kendileri­
ne yetişmesini beklemektedir, ve bu zor bir durumdur. Bun­
ların bir kısmı sizin İndigo dediğiniz çocuklardır. Onlar bu-
234 


'Bö[üm 12 
raya SİSTEM AVCILARI (yıkıcıları) olarak gelmişler, ve pa­
radigmalarınızı sizin için yeniden-düzenleyeceklerdir. Bu zor 
bir süreçtir. Bunu onlar için güvenli hale getirmek, gerçek 
kimliklerini bilmelerinin normal olduğunu bilmelerini sağla­
mak sizin bir bütün olarak insanlığa verebileceğiniz en bü­
yük armağanlardan biridir. Bu varlıklş.rın gezegeninizde bu­
lunmalarının bir sonucu olarak çok şey ortaya getirilecektir. 
Kristal Çocuklar ise, ancak, şu anda gezegende bulunan 
İndigolar'ın yaptıkları yeniden-düzenleme sonucunda öne çı­
kıp yerlerini alabileceklerdir. Çocuk yetiştirmenin geleneksel 
yöntemleri İndigolar konusunda işe yaramayacaktır. Onlar 
suçluluk duygusu gibi şeylere karşılık vermezler. Birçok kez, 
sizi birbirinize bağlayan k0rdonlardan söz ettik. Birçoğunuz 
birbirinizin kordonunu birden şiddetle çekmeyi öğrenmişti­
niz. Ancak, bir İndigo Çocuğun kordonunu böyle çekmek hiç­
bir sonuç vermez. Onlar sadece eğitim sisteminiz konusunda 
değil, iş, ticaret ve devlet yönetimi konusunda da farklı para­
digmalara yöneleceklerdir. Onlar liderlik rollerine geçtikle­
rinde, ortamı kristal titreşimli çocukların gelebilecekleri şe­
kilde daha güvenli kılacaklardır. Çünkü bu sözünü ettiğimiz 
Kristalimsi enerji-ağının tam aktive olmasıdır. Ve bu süreç 
başlamıştır. Bu arada, sizden çocuklarınızı yetiştirirken ve 
eğitirken sizi sınırlayan seçimlerinizi ve inanç sistemlerinizi 
incelemenizi istiyoruz. Bu yeni çocuk soyu ile ilgili her şeyi 
inceleyin, çünkü onlar size yol göstermektedir:er. On�ar, ken­
dilerinden istediğiniz gibi, dünyanızı yeniden-düzenlemeye 
yardım etmektedirler Onlar sizin bir ifadenizdir ve buraya 
büyük bir sevgiyle gelmişlerdir. Onlar çok özel çocuklardır. 
DOGRU YOLDA OLUP OLMADIGIMI NASIL BİLEBİLİRİM? 
Soru: 
Doğru yolda olup olmadığımı nasıl bilebilirim ? 
Yanıt: 
Bu salonda bunun bir başka ifadesi var. O bir 
235 


!l{atufa 
derginin ismidir, çünkü aslında o sizin kendi içinizdeki Tan­
rı tarafından izlendiğinizi bildiren bir ayna imge ve bir koz­
mik göz-kırpmadır. 
(Grup burada bizim aylık mesajlarımızı 
da yayınlayan bir Hollanda dergisinden si!iz ediyordu. Dergi­
nin adı "SpiegelBeeld" idi ve bu İngilizce 'de "Ayna İmge" an­
lamına geliyordu.) 
O büyük bir aynadır, ve siz ancak o ayna­
ya bakarak doğru yolda olup olmadığınızı anlayabilirsiniz. 
Siz daha çok farkında olmaya başladığınızda, size doğru yol­
da olduğunuzu bildiren kozmik göz-kırpmaları da daha çok 
göreceksiniz. Bu göz-kırpmalar size bizim sizi gördüğümüzü, 
bildiğimizi ve sevdiğimizi bildirirler. 
Yolunuza yerleştirdiğiniz kristaller aynı zamanda sizin 
rehberleriniz olacaktır. Bunlar yaşamınıza sevinç getirirler. 
Bu sevinci kabul ve takip edecek cesareti gösterin ve o göz­
kırpmaları izleyin, onlar size yol gösterecektir. Bu soruyu 
sorduğunuz için teşekkür ederiz. 
DUYARLILIK 
Soru: 
Ben güneş ışığına karşı neden bu kadar duyarlı 
olduğumu bilmek istiyorum. Güneşin ©nünde tek bir bulut 
olduğunda bile tüm fiziksel gücümü yitiriyorum. 
Yanıt: 
Biyolojik bedende fotosentez, ışığı taşımanın te­
melini oluşturur. Onlar birbirine geçse de, sizin ışık dediği­
niz şey güneş ışığından farklıdır. Bizim ışık olarak gördüğü­
müz ışık enerjisi en saf biçimdeki sevgi enerjisinin en yük­
sek ifadesidir. Bununla birlikte, perdenin her iki yanından 
da bu aydınlatıcı ışık olarak görünür. Kendinizi bilgiyle tam 
olarak aydınlatmanızın aynı zamanda daha fazla ışık taşı­
manızı sağlaması bir rastlantı değildir. Bu sözcük oyunu bir 
rastlantı değildir. Biyolojiniz bir yoğunluktan diğerine deği­
şim geçirirken, geçmekte olduğunuz titreşimsel aşamalarda 
deneyimlediğiniz ve sizi farklı enerji formlarına karşı özel-
236 


'Bö[üm 12 
likle duyarlı kılan armonikler vardır. Şu anda bu gezegende 
bulunan insanların çoğu duygusal enerjiye karşı aşırı duyar­
lı hale gelmiştir. Öte yandan, siz ışık enerjisine karşı aşırı 
duyarlı hale gelmişsiniz. Bu geçici bir durumdur, bu sadece 
sizin çevrenizdeki çoğu kişiden farklı bir aşamada bulundu­
ğunuzu gösterir. İnsanlığın anlamasına yardımcı olmaya ça­
lıştığımız biyolojik değişimler gelecek aylarda ve yıllarda da­
ha da ilerleyecek ve değişiklik gösterecektir. Bazıları diğerle­
rinden farklı şeyler deneyimleyecekler. Ve bu olması gerek­
tiği gibidir. Sizin ışığa duyarlılığınız 
DNA 
düzeyinde bir de­
ğişimin sonucudur. Biyoloji içindeki tüm fotosentez işlemi 
yakında yeni düzeylere yükselecektir, ve siz bunu diğerlerin­
den önce yaşıyorsunuz. Siz ışık bedeninize geçtiğinizde, artık 
biyoloji içinde bir ışık etkileşimi yaşamayacaksınız, çünkü 
siz ışık olacak ve ışık içinde bir biyolojik etkileşim yaşaya­
caksınız. Siz şu anda bu değişim sürecini deneyimliyorsunuz. 
Sabırlı olun, kendinize karşı iyi davranın. Kalbinizin sesine 
kulak verin. İçsel bilişinizi izleyin, o size rehberlik yapacak­
tır. Bir kez bu zorlukları aştığınızda, lütfen bu deneyimi baş­
kalarıyla da paylaşın. Yapabileceğiniz şeylerden biri kendini­
ze uyku içinde dengelenme fırsatı vermektir. Kışisel uyku 
düzeniniz değişiyordu ve sizin için tam bir dengeye kavuş­
mak zordu. Kendinize zaman tanıyın, günün ortasında bile 
uyuyarak dengenizi bulun. Kendinize iyi davranın. 
İki 
soru daha alacağız. Bu salonda sorulmamış birkaç 
soru var. 
ŞİFACILIK 
YETENEGİNİ 
NASIL 
KAZANABİLİRİM? 
Soru: 
Şifacılık yeteneğini nasıl kazanabilirim? 
Yanıt: 
Şifacılığınızı, bu ifadeyi ancak kendi içinizde bu­
labilirsiniz, başka hiçbir yerde değil. Siz uzun bir süredir bu 
dürtüyü hissediyordunuz, ama eleştirel zihniniz bu dürtü-
237 


:Jfatırfa 
nün peşinden gitmenizi zorlaştırmıştı. Ancak bu dürtüleri iz­
lemenizin kesinlikle gerekeceği zamanlar gelecektir. Çünkü 
artık siz� desteklemeyen titreşimlerde kalırsanız, biyolojiniz 
tepki gösterecek ve artık ilerlemenizin zamanının geldiğini 
göstermek için sorunlar yaratacaktır. Kalbinizde yankı bu­
lan şeyi hissedin ve yaşamınızı ona göre seçin, çünkü size 
düşen şey işinizi değil, yaşamınızı yaratmaktır. Özgür Seçim 
Oyun-Alanındaki amacınız daima içinizdeki Tanrı'yı yansıt­
mak olmuştur. Bunu yapmak için en rahat yeri bulun ve tut­
kunuz o yerde bir ifade bulacak, bolluk ve tüm gerekli kay­
naklar gelip sizi bulacaktır. 
YENİ 
ÇOCUKLARIN YOLUNU KOLAYLAŞTIRMAK 
Soru: 
Çocuklarım için yaşamı benim için olduğundan 
daha kolay bir deneyim haline nasıl getirebilirim ? 
Yanıt: 
Sorunuz çevrenizdekiler için yaşamı rahat hale 
getirme konusunda sahip olduğunuz dürüst niyeti gösteri­
yor. Ancak, size diyoruz ki, çocuklarınızın yaşamını kolay­
laştırmanızın tek bir yolu vardır. Bu da sizin kendi tutkunu­
zu bulup gerçekleştirmenizdir. Çünkü bunu yaptığınızda, on­
ların da kendi tutkularını bulup gerçekleştirmelerine izin 
vermiş olursunuz. Siz rol modelisiniz, onların izledikleri kişi­
siniz. Onları hiçbir biçimde engellemeyin, yollarını güçleştir­
meyin, ancak gerektiğinde onlara yardım edin. Desteklen­
diklerini hissetmelerini sağlayın. Onların kendi başlarına 
durabileceklerini bilin, ama gerektiğinde desteğinizi hissetti­
rin. Ve onlar kendi başlarına daha güçlü bir biçimde durabil­
diklerinde, desteğinizi azaltıp kendi işinize odaklanın. Siz 
enerjinizi kendi içinizde merkezlendirdiğinizde, siz güçlendi­
ğinizde, siz enerjiyi önce kendiniz alıp kabul ettiğinizde, işte 
o zaman çocuklarınıza en büyük armağanı verebilirsiniz. O 
zaman çevrenizdeki diğer insanlara da en büyük armağanı 
238 


'Bö{üm 12 
verebilirsiniz, çünkü boş bir kapla bir şey vermek olanaksız­
dır. Önce kendi kabınızı doldurun. Arzu ettiğiniz yaşamı ya­
ratın. Bu çocuklarınıza HER ŞEYİ verecektir. Sorunuzu ya­
nıtlayabildik mi? 
Evet, çok teşekkür ederim. 
Burada, bu toplantıda şifa istemiş olan ve bu şifayı alan 
iki kişi var. Burada ayrıca birçoğunuz kapıyı açıp kendi şifa 
sürecinizi başlattınız, meselelerinizi kendi ellerinize aldınız. 
Sizler varoluşunuzun SONUCUNU bilerek değiştirdiniz. Ve 
bu şekilde, içinizdeki Tann'yı yansıttınız. Zaman zaman ken­
dinizi kaybolmuş hissettiğinizi biliyoruz. Zaman zaman ken­
dinizi birbirinizden ayn ve tüm bağlantılannızdan kopmuş 
hissettiğinizi biliyoruz. Size diyoruz ki bu durum Evrenin en 
yüksek hayrına hizmet etmektedir, ve bu sizin istemiş oldu­
ğunuz bir ifade-ediştir. Siz ancak böyle, kendi kalbinizle baş­
layıp, her seferinde bir kalbi değişime uğratarak dünyanızı 
değiştirebilirsiniz. Sürecinizin bir parçası olmaktan dolayı 
duyduğumuz onuru sözcüklerle ifade edemeyiz. Bu yüzden, 
sizden bu onuru biz şimdi sizi kucaklayıp size Yuva'yı hatır­
latırken hissetmenizi istiyoruz. Biz sizin kalbinize dokundu­
ğumuzda, siz de bizimkine dokunursunuz, ve biz birbirimizi 
hatırlarız. Sizi bu hisle bırakıyoruz. Onu her zaman hissede­
bilirsiniz. Çünkü biz nasıl sizin bir parçanızsak, siz de bizim 
bir parçamızsınız. Yuva'yı anımsatmak bizim en büyük ifade­
mizdir. Sizin Yuva'yı tam bulunduğunuz yerde kurmanıza 
yardım edeceğiz. Onurların en büyüğüyle, sizden birbirinize 
saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle bes­
lemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz. 
Biz bir'iz . .

Grup. 
239 



13 
ry"uva 
Pertknitı Ö6ür 'Tarafını !Jlatufa11uıt 
241 


ry"uva 
Bir San Fransisco seminerinde Grup'un tarif ettiği çalışmayı 
temsil eden iki kadınla karşılaştık. Bunlardan biri Grup'un 
deyimiyle "Geçiş Takımı üyesi" olma çağrısını fark etmiş bir 
Üstat Şifacı idi. Diğeri ise mezuniyet (bu dünyadan ayrılma) 
sürecine henüz girmiş bir dostumuzdu. Bu insana ölümcül 
kanser teşhisi konmuş ve geriye altı aylık ömrünün kaldığı 
bildirilmişti. O bu haberi alınca beni arayıp seçeneklerini an­
lamak için özel bir celse yapmamızı istedi. Grup'un yumuşak 
rehberliğiyle, onun daha yüksek bir düzeyde zaten vermiş ol­
duğu Yuva'ya dönme kararını kabul etmesine yardımcı ol­
duk. O önce korktu ve öfkelendi, çünkü yükselişe hazırlan­
mak için çok çalışmıştı ve şimdi bu gerçekleşmeden buradan 
ayrılmak zorundaydı. Grup o zaman ona kendisinin aslında 
yükseliş dediğimiz değişimin büyük bir parçası olacağını bil­
dirdi. Onlar onun yerini alıp gerçek kontratını üstlenmesi 
için Yuva'ya çağrıldığını söylediler. Bu onun perdenin bu ya­
nında gerçekleştirmesinin mümkür.. olmadığı bir kontrattı. 
Bu seminer bu iki insanın birbirini tanıyıp birlikte bir ski kontratlarına adım atmalarını sağladı. 
Aynı yıl daha sonra iki-günlük bir seminer için San 
Fransisco'ya gittik. Bu sırada bu iki özel insanla yeniden 
bağlantı kurma fırsatı buldum. Geçiş (ölüm) takımının üyesi 
olan Treesha yeni bir yaşam enerjisi almıştı. Seminer boyun­
ca gerçekten pırıl pırıl parlıyordu. Onun geçiş yapan insan­
larla birlikte çalışma tutkusunu hatırlamasının yeni enerjisi­
nin titreşimine çok uygun olduğu aşikardı. Yolu üzerinde ba­
zı çok önemli kristaller bulduğunda, kontratını fark edip üst­
lenmesi onu enerjiyle beslemişti. Bu sırada Heather toplan­
tıya katılacak kadar iyi olmadığından ben onu aradım. Grup' 
un ona söyleyeceği bazı özel şeyler vardı. Ben bunları akta-
242 


'Bö{üm 13 
rırken, onların bazılarını ilk kez duyuyordum. Onlar insanlı­
ğın şimdiden daha yüksek bir titreşime geçtiğini ve bu yüz­
den şimdi pc:rdenin öbür tarafından bu tarafla daha çok iliş­
ki ve etkileşime girmenin mümkün olduğunu söylediler. He­
ather'in bizim yükseliş dediğimiz süreçte aktif bir rol oyna­
yacağını bildirdiler. Onun bu yaşamında bu süreçte yerini 
alabilmek için çok çalıştığını söylediler. Bu çalışma sayesin­
de şimdi kontratını öbür tarafta yerine getirebilirdi. Yakın 
zamana dek böyle bir seçenek mümkün değildi. Gezegenin 
ortak titreşiminden ötürü biz şimdi yeni fırsatlara sahiptik. 
İki hafta sonra bir başka seminere gitmek üzere hazır­
lanırken Barbara birden yaptığı işi bıraktı ve Heather'i ara­
mamı söyledi. Aradım, ama onunla konuşamadım, ve ertesi 
sabah yola çıktık. New Hampshire'dan döndüğümüzde, He­
ather'in mezun olduğunu bildiren bir mesaj bulduk. Grup'un 
bu mesajını Heather'e ithaf etmek benim için bir onurdur. 
Onun çalışması devam edecektir. 
Beyaz sakallı, vakur yaşlı varlık parmağını indirerek 
artık bu bilgiyi vermenin zamanının geldiğini işaret ediyor. 
Grup: 
Tekamülünüzün bu anında burada size bilgi sunmak 
hize büyük bir sevinç veriyor. Bu bilgiyi günlük yaşamınıza 
birçok biçimde uyguladığınızı görmek bize daha da büyük bir 
sevinç veriyor. Bu bilgiyi size ayırt-etme süzgecinizden geçir­
meniz ve güçlenmeniz için sunmaktan onur duyuyoruz. Bi­
zim görevimiz sizin gücünüzü tam olarak üstlenmenize ve 
gerçek kimliğinizi hatırlamanıza yardımcı olmaktır. Bu bilgi­
nin yaşamınızda ifade bulmasına izin vermenize, buna istek­
li olmanıza derin bir saygı duyuyoruz. Bu bilgiyle bütünleş­
meye istekli olarak siz bizi en yüksek hayır yolumuza koydu­
nuz, ve bunun için size minnettarız. 
243 


Jlatırfa 
YUVA'YI 
HA
TIRLAMAK 
Bu celsede hepinizin birçok kez deneyimlediğiniz bir 
şeyden söz etmek istiyoruz. Özgür Seçim Oyun-Alanında, siz 
ruhunuzu biyolojik bedende ifade edersiniz. Bu beden sonlu­
dur, ve böyle olmakla sizin sonsuz ·Yaradan'ın sonlu ifadesi 
olma konumunu almanızı sağlar. Biz bugünkü konuşma fır­
satımızı size perdenin öbür tarafını hatırlamanıza yardımcı 
olacak bir bilgi sunmak için kullanacağız. Artık Yuva'dan söz 
etmenin zamanı gelmiştir. 
Açıklığa kavuşturmak istediğimiz bazı yanlış-anlamalar 
var. Size yakın gelecekte birçok kişinin bu gezegenden ayrı­
lacağını söylemiştik. Bunun birkaç nedeni vardır. Birçok kişi 
hemen yeni kristal titreşimi:n tohumlannı taşıyan yeni bir 
biyolojiyle dönmek için ayrılacaktır. Şimdi sizin biyolojinizi 
yenileyip gençleştirmenizi sağlayacak bir teknoloji ortaya 
çıkmaktadır, ancak bu yıllar sonra yerini bulacaktır. Siz onu 
kullanmaya başladığınızda bile, hala, yaşlanma sürecinin 
ilerleyişini geciktirmek onun sonuçlarını tersine çevirmekten 
daha kolay olacaktır. Bu nedenle birçok kişi gidip tekrar gel­
meyi seçecektir. 
DÜNYA'YA 
ETERİK FORMLARI TAŞIMAK 
Bu zamanda, gezegenin genel titreşimleri giderek artan 
bir hızla yükselmeyi sürdürmektedir. Bu bizim şimdiye dek 
sadece dolaylı olarak sözünü ettiğimiz bir etkiye sahiptir. 
Sizler büyük yeteneklere ve güce sahip varlıklarsınız. Sizin 
daha yüksek bir amacınız eterik formlan alıp onlan üç-bo­
yutlu dünyanızda köklendirmektir. Eğer gözlemlerseniz, in­
san-yapımı dediğiniz her şeyin aslında biyolojinizden geçire­
rek üç-boyutlu hale getirdiğiniz eterik düşünce formlan oldu­
ğunu göreceksiniz. Önce herkes tarafından paylaşılan Evren­
sel zihindeiı çektiğiniz fikir gelir. Siz bu eterik düşünce for-
244 


'Bö{üm. 13 
munu alıp ondan üç-boyutlu bir realite yaratırsınız. Birlikte­
yaratma işleminin temeli budur. Daha da yüksek bir düzey­
de, siz gezegendeki amacınızın eterik Işık formunu Yerküre' 
ye taşımak olduğunu görebilirsiniz. Işığı üç-boyutlu dünyaya 
dönüştürmek en kolay şekilde insan biyolojisi vasıtasıyla ba­
şanlır. Dünya'da her şey birbirine bağlı olduğundan, siz 
Dünya'ya ne kadar çok Işık aktanrsanız, ortak titreşim de o 
kadar çok yükselir. Titreşimi bu tarzda yükseltmek perdenin 
her iki yanının kanşıp birleşmesini, Cenneti Dünya'ya getir­
meyi mümkün kılar. Oyunun en yüksek sonucu budur. 
Kendi içinizde gerçekleştirdiğiniz değişimlerden ötürü, 
şimdi Dünya'ya aktarmakta olduğunuz Işık miktarını büyük 
ölçüde artırdınız. Bu da "B Planı"nm aktive edilmesini müm­
kün kıldı. Bu kendini temizleme eylemi sizin dünyanızı daha 
yüksek bir titreşime bilerek uyumlamanızı sağlar. Bu yüz­
den siz en yüksek renkleri ve Evrenin saygısını kazanırsınız, 
çünkü yaptığınız şey sizin hayal edebileceğinizden çok daha 
fazla şeyi etkiler. Titreşim yükselişinin direkt bir sonucu ola­
rak, dünyalanmızı ayıran perde şimdi çok daha incelmiştir. 
Aynca, bu perdenin incelmesinin bir sonucu olarak, çok ya­
kın gelecekte Cennet (Semavi Alem) ve Dünya olarak bilinen 
boyutlar arasında ilişki ve etkileşim mümkün olacaktır. 
Şimdi bu ilişki ve etkileşimi kolaylaştıracak kalıcı bir Işık 
koridoru tezahür etmektedir. Geçmişte, ileri doğru her titre­
şim hareketi ancak Oyun-Alanında biyolojik beden içinde ba­
şanlabilirdi. Ancak şimdi, Cennet ve Dünya titreşim olarak 
birbirine yaklaşırken, perdenin her iki yanından da ilişki ve 
etkileşimde bulunmak mümkündür. Bu, tekamülünüzün bir 
sonraki aşamasında birçok önemli rolün perdenin bizim bu­
lunduğumuz tarafında oynanacağı anlamına gelir. Birçok 
büyük üstat ve Oyun-Alanındaki bu hareketin enerjisini tu­
tanlar kontratlannı perdenin bu yanında tamamlama çağrı­
sını hissedebilirler. Bu olması gerektiği gibidir. 
245 


9iatırfa 
YUVA'Yl KISA ANLAR İÇİN GÖRMEK 
Perde incelirken, birçok kişi Yuva'yı görüp hatırlamaya 
başlayacaktır. Bu şimdiden olmaktadır. Yuva'nın mutluluğu 
birçok kişiyi çağıracaktır, ve bazıları sırf bu çağrıya dayana­
rak buradan ayrılmaya karar verebilirler. Yuva'nın titreşim­
leri güçlüdür ve hissedildiğinde karşı konulması güç bir çeki­
me sahiptir. Bunu onaylatmak için size "ölümden dönme de­
neyimi" geçirerek perdenin öbür tarafını deneyimlemiş olan­
larla konuşmanızı öneririz. Bu deneyim normal ölüm deneyi­
minden biraz farklıdır, çünkü gümüş kordon denen yaşam 
bağı kopmamıştır, ancak bu kişiler perdenin öbür yanını şöy­
le bir görmüş ve Yuva hakkında epey bilgi aktarmışlardır. 
Onlar tanık oldukları şeyi tam olarak anlamasalar da, Yuva' 
nın titreşimlerini hissetmişlerdir ve size onun ne kadar güç­
lü bir çekime sahip olduğunu söyleyebilirler. Bu öyküleri din­
lerken, asıl ifade edilen hisleri dinleyin, çünkü onlar olayın 
kendisinden çok daha fazla bilgi içerirler. Sizden yüksek 
amacınızı hatırlamanızı istiyoruz, çünkü sizin Oyun-Alanın­
da bu rolü oynamayı kabul etmenizin bir nedeni vardı. Per­
denin incelmesinden ötürü Yuva'nın çekimi daha da aşikar 
olabilir, ancak sizden önünüzdeki rolü oynamak üzere kendi­
nizi doğru noktaya yerleştirmek için çok enerji harcadığınızı 
görmenizi istiyoruz. Görüşünüz kutupluluğun etkileriyle le­
kelenmiştir ve algınız size büyük plana yardım edecek bir po­
zisyonda olmadığınızı söyleyebilir, ama diyoruz ki, siz seçmiş 
olduğunuz yol için tam doğru yerdesiniz. Yuva'ya erken dön­
mek için bilinçli bir seçimde bulunmak tam mucize meydana 
gelmeden önce gitmek olur. Yaşam koşullarınızın cesar�tini­
zi kırmasına izin vermeyin. Bu koşullan sizi gücünüze sahip 
çıkıp dünyanızı değiştirmeye teşvik etmeleri için kullanın. 
B Planı'na geçmek büyük sevinç ve tutku getirecektir, 
ama insanın bunu başlatmak için değişim yolunu katetmesi 
gerekir. Kendi varlığınız içinde daha yüksek titreşimlere geç-
246 


r.Bö[üm 13 
meniz bütüne ve gezegenin titreşimlerine katkıda bulunur. 
Dolayısıyla, sizin her seferinde bir kalbi değiştirerek dünya­
nızı değiştirebileceğiniz bir gerçektir. Birlikte-yaratma işle­
minin temelinde yatan da budur. Büyük Oyunu tarif eder­
ken söylediğimiz gibi, Yuva'yı perdenin sizin bulunduğunuz 
tarafında yaratmanıza yardımcı olacak şey bu Ruhla birlik­
te-yaratma gücüdür. Birlikte Dünya'da Cenneti yaratmamı­
zın yolu budur. 
Bu işlemi daha iyi anlayabilmeniz için size Ruhun oy­
nadığı rolden daha çok söz edeceğiz. Biyoloji içindeki rolünü­
zü anlamanız size daha berrak bir perspektif verecektir. Size 
büyük bir saygı ve sevgi duyuyoruz, çünkü siz Oyunu düşük 
titreşimlerde oynamaya gönüllü olarak bu eterik enerjileri 
bizim yapamayacağımız biçimlerde dünyaya aktarıp köklen­
direbildiniz. Sizin insan olmanın acısını deneyimleyişinizi iz­
liyoruz. Gerçek Yuva'nızdan uzakta olmanızdan dolayı his­
settiğiniz derin yalnızlığı görüyoruz. Yönünüzü ya da gücü­
nüzü kolayca hatırlayamamanın sizde yarattığı karmaşayı 
görüyoruz. Hatırlamanıza yardımcı olmaları için yolunuza 
yerleştirdiğiniz aynaları size bir darbe daha indiren koşullar 
olarak görüşünüzü izliyoruz. İşte en çok böyle zamanlarda 
biz sizin yanınızda oluruz. Size duyduğumuz sevgi sözlerle 
ifade edilemeyecek kadar derindir. Sık sık, sizi sevecen ener­
jimizle sarmalayıp kucaklarız. Yolculuğunuzda yalnız oldu­
ğunuzu asla düşünmeyin. Siz Mikail ailesisiniz. Bu çok gu­
rurlu ve güçlü bir ailedir. Kökeninize sahip çıkıp bu gücün 
tüm bilgisiyle dimdik yürümek size kalmış bir şeydir. Bir 
kez d::tha saygı duyulanın siz olduğunuzu söylüyoruz, çünkü 
Oyun-Alanında rolünüzü oynamaya gönüllü olarak siz Evre­
nin şifa bulmasına olanak veriyorsunuz. Siz gerçekten Evre­
nin Üstat Şifacıları'sınız ve yakında kendi ihtişamınızın yan­
sımasını göreceksiniz. Sizler sonsuz Yaradan'ın sonlu parça­
larısınız, ve böyle olduğunuzdan Yaradan'ın tüm güçlerine 
247 


1{atırfa 
erişebilirsiniz. Biz burada size kendi ihtişamınızı ve kökeni­
nizi hatırlatmak için bulunuyoruz. Bunu tam olarak hatırla­
yacağınız zamana dek, eğer yolunuzu kaybederseniz, eğer 
karmaşaya ya da umutsuzluğa düşerseniz, lütfen kendinizi 
bizim gözlerimizle görün ve gerçek kimliğinizi hatırlayın. 
REHBERLER DENEN 
ARAD
AKİ 
YARDIMCILAR 
Sizin Oyun-Alanında eterik formları üç-boyuta aktarıp 
köklendirme rolünüz bizim çalışmamıza izin verir, çünkü si­
zin köklendirmeniz için bu eterik formları yerleştiren bizle­
riz. Şimdi rolümüzü daha çok açıklayacağız. Dünya'nın dü­
şük titreşimlerinde insan formuyla ilişki ve etkileşime gir­
mek zor olmuştur. Daha önce, bizim üç-boyutlu dünyanızla 
ilişkiye girmek için titreşimlerimizi düşürmemiz gerekiyor­
du. Geçmişte bu kısa süreler için gerçekleştirilmişti, ama bu, 
büyük bir enerji sarfını gerektirdiğinden, sadece gelişimini­
zin önemli kesişme noktalarında yapılmıştı. Benzer titreşim­
lerin birbirini çekmesi Evrensel bir sabitedir (değişmezdir). 
Dolayısıyla, yüksek titreşimli varlıklarla temasın zorluk 
içerdiğini ve büyük çaba gerektirdiğini, çünkü bizim bunun 
için titreşimlerimizi düşürmemiz gerektiğini bilmek sizi şa­
şırtmayacaktır. Dünyalar arasındaki bu boşluk sizin Özgür 
Seçim Oyun-Alanındaki deneyiminize yardımcı olacak aracı­
lara ihtiyaç yarattı. İşte rehberler denen varlıkların amacı 
buydu. Bu roller enkarnasyondan önce kabul edilip üstleni­
lir. Çoğunlukla, bu rehberler Oyunun bu aşamasında çalış­
mak istediğiniz alanlarda deneyime sahip varlıklardır. Onlar 
size karşı büyük bir sevgi besler ve kendinizi kaybolmuş his­
settiğinizde ve gerçek gücünüzü hatırlayamadığınızda size 
destek olurlar. Bu varlıklar tekamüllerinin bir parçası ola­
rak, aynı anda her iki dünyada da bulunmalarını mümkün 
kılan, arada bir titreşim üstlenmeyi kabul etmişlerdir. Şimdi 
Oyun-Alanında bulunan birçoğunuz geçmişte rehberlik rolü-
248 


'13ö{üm 13 
nü üstlenmiş ve başkalanna böyle hizmet etmişsinizdir. Bu 
en çok saygı duyulan rollerden biridir, çünkü sizin alıcıya 
sürekli sevgi ve destek vermenizi sağlar. 
Oyun esnasında omzunuzda bulunan rehberler aynı za­
manda kendi tekamül yollannda bulunurlar. Bu harika var­
lıklar her an size yardım etmeye hazırdırlar. Birçoğunuz on­
larla iletişim kurmak için çok uğraşmışsınızdır, ama doğdu­
ğunuz günden beri kulağınızda bulunan o sesi işitemezsiniz. 
Bir kez daha, sizden dışınıza değil, içinize bakmanızı istiyo­
ruz. Onlann size sizinkinden farklı bir sesle konuşmalannı 
beklemek yerine, daima hissedebileceğiniz o yumuşak dürt­
melere dikkat edin. Bunlar Oyunun her kesişme noktasında 
size sunulurlar. Onlar omzunuzdaki rehberlerden gelir ve en 
derin sevgiyle sunulurlar. Rehberler siz enkarne olmadan 
önce bunu istediğiniz için oradadırlar, ancak siz Özgür Se­
çim Oyun-Alanında oynarken onlan dinleyip dinlememek si­
ze kalmış bir şeydir. Lütfen, bu seçimin asla yargılanmadığı­
nı bilin. Bu, size kendi sesinizle hitap eder görünse de, bü­
yük bir rehberlik kaynağıdır. Dinleme sanatını uygulayın, 
çünkü o sizi en az direnç yoluna götürür. Bu yolculuk için 
üstlendikleri aradaki-titreşim yüzünden, onlar sizinle yük­
sek titreşimli varlıkların yapabileceklerinden daha fizyolojik 
bir düzeyde ilişkiye girebilirler. Bunlar onlara en çok ihtiyaç 
duyduğunuzda hissettiğiniz kucaklamalardır. Eğer isterse­
niz, onlar sizi sadece onlann yapabilecekleri bir biçimde ku­
caklayacaklardır. Siz bunu aynı anda hem duygusal hem de 
fiziksel bedeninizde hissedebilirsiniz. Onlann sizlere sun­
duklan koşulsuz sevgi çok harika, canlandırıcı ve güçlendiri­
ci bir deneyimdir. Rehberlerinin sesini duyamamış olanlan­
nızdan, onlann size duygusal ve fiziksel olarak nasıl dokun­
duklannı fark etmenizi istiyoruz. Onlann size dokunmala­
nna izin verin, ve bu olacaktır. Eğer kabul ederseniz, onlar 
şu anda bile bu dokunuşu sunmaktadırlar. 
249 


Jlatırfa 
MELEKLERİN DÖNÜŞÜ 
Şimdi bir titreşimsel hiyerarşiden biraz söz edeceğiz; bi­
raz söz edeceğiz, çünkü bu bilginin tümünü sunmanın za­
manı henüz gelmemiştir. Sabırlı olun, çünkü çok geçmeden 
tüm bilgi açıklanacaktır. Şimdilik sadece şunu anlayın: bir 
titreşim hiyerarşisi vardır, ve o her şeyin doğal bir biçimde 
gelişip gözler önüne serilmesini sağlar. Bizim bu titreşim hi­
yerarşisinden söz etmemizin nedeni sizin onun habercilerini 
sık sık görmüş olmanızdır. Bunlar sizin Melekler olarak bil­
diğiniz varlıklardır. Bu varlıklar çok gerçektir. Birçok kişi 
Melekleri eski öykülerin kahramanları olarak görebilir, an­
cak öyle değildir ve bunlar yüksek bir düzenin varlıklarıdır. 
Onlar, aynı anda tek bir titreşimde bulunabilmelerine kar­
şın, bir titreşim düzeyinden diğerine kolayca geçebilirler. Bu 
statüye erişenler sadece Yuva'nın saf ışığını taşırlar. İşte bu 
yüzden siz onları çoğunlukla beyaz ya da berrak varlıklar 
olarak görürsünüz. Bu varlıklar çoğunlukla büyük kuş ka­
natlan olarak tarif edilen kanatlarla görülürler. Gördüğünüz 
şey sizin kolayca anladığınız bir form içinde sunulan bir şey­
dir. Gördüğünüz kanatlar onların bedenlerinin -titreşim dü­
zeyleri ve boyutlar arasında yolculuk yapabilmelerini sağla­
yan- parçalarını temsil ederler. Bu kanatlar ayrıca titreşimi 
yansıtmak ve yönetmek için de kullanılırlar. Onlar sizi baş­
ka boyutlardan bu yolla etkilerler. Bu habercilerin titreşim 
düzeyinden ötürü tanrısal ışık onları hep kuşatır. 
Biz 
insan 
gelişiminde çok önemli bir rol oynadığımızdan, daha ileride 
Melekler hakkında daha çok şey açıklanacaktır. 
Meleklerin şimdi kendilerini kitlelere göstermeye başla­
maları bir rastlantı değildir. "Işık" konusunda konuşurken 
sözünü ettiğimiz tohumlara çok benzer bir biçimde, melekle­
rin mevcudiyetinin tohumları şimdi insanlara ekilmektedir. 
Sizin Melekleri deneyimlemiş olduğunuz birçok yolun bilinçli 
olarak farkına varacağınız zaman yaklaşmaktadır. Size şim-
250 


'Bölüm 13 
dilik meleksi titreşim içinde birçok düzeyin olduğunu söyle­
yelim. Melekleri en yüksek düzende bir ırk olarak görün. Bu 
Tanrısallığa yeniden-girmeden önceki en yüksek tekamül ba­
samağıdır. Melekler size kendinizle ilgili en yüksek gerçeği 
göstermek, gücünüzü ve gerçek doğanızı hatırlamanıza yar­
dımcı olmak için buradadırlar. Bu dokuzlar grubu -her biri 
kendi uzmanlık alanına sahip olan- bir aile titreşimidir. Ay­
nı şey melekler aleminin geriye kalan kısmı için de geçerli­
dir. 
Daha önce size bizim Mikail ailesinden olduğumuzu 
söylemiştik. Bir armonik sese çok benzer bir biçimde, daha 
sözcük kulaklarınıza girerken, bu aile titreşimi kalbinizin 
derinliklerinde yankılanır. Yumuşak sevgiyi hissedin, onu 
kendi ayırt-etme süzgecinizden geçirin ve kalbinizin sesini 
takip edin, çünkü o sizi Yuva'ya götürecektir. Bizden ve di­
ğer meleklerden geldiğini hissettiğiniz sevgi size, bizim aile­
den daha öteye bir şey olduğumuzu, 
sizin 
aileniz olduğumu­
zu söyler. 
TİTREŞİMİ YÜKSELTMEK İÇİN YARGIYI BIRAKMAK 
Sözlerimize devam ederken, sizden yargıyı bırakmanızı 
istiyoruz, çünkü yargı insanın taşıdığı titreşim düzeyine uy­
gun değildir. Bizim içinde bulunduğumuz yüksek titreşimler 
var olan daha düşük titreşimlerden daha önemli değildir. 
Onların hepsi Tanrı'nın ifadeleridir, ve böyle olmakla da da 
sadece daha büyük Oyunun oynandığı düzeylerdir. Sizin da­
ha yüksek düzeylere daha büyük değer biçmeniz aslında iler­
leme, gelişme arzunuzdan kaynaklanır. Bu olması gerektiği 
gibidir, ancak bu sizi değere sahip düzeylerin sadece yüksek 
düzeyler olduğu anlayışıyla bırakır. Siz hiç titreşimlerini 
amaçlı olarak düşürmeye kalkışmış varlıkların bile olabile­
ceğini düşündünüz mü? Size az önce geçmişte sizinle iletişim 
25 1 


1latırfa 
kurmak için titreşimimizi düşürmek zorunda kaldığımızı be­
lirttik. Kendinize bizim gözlerimizle baktığınızda, size duy­
duğumuz muazzam sevgiyi görüp hissetmiyor musunuz? 
Gerçekte, burada yüksek titreşimli varlıklar düşük titreşimli 
varlıklara bakıp, sadece onların Oyunu düşük titreşimde oy­
namaya gönüllü olarak başarabilecekleri harika şeyleri gör­
mekteler. Size diyoruz ki, bizim titreşimimiz sizinkinden çok 
daha yüksek olmasına karşın, hepimiz Yaradan'ın eşit ifade­
leriyiz. Aslında, sizi düşük titreşimlere yerleştiren koşulların 
bize henüz farkında olmadığınız biçimlerde yardımı ve yararı 
olmaktadır. Bu Oyunun gerçek doğasıdır. Siz ilerlemeye de­
vam ederken daha çok şey görülecektir. Bunu seçenlerin tit­
reşimsel gelişmelerine yardımcı olmak size kalmış bir şeydir, 
ancak sizden kendinizin ve başkalarının titreşim düzeyleri­
ni yargılamamanızı rica ediyoruz. İnsanın titreşimi onun sa­
dece o andaki konumunu yansıtır. 
Size daha önce bir "titreşimsel yükseliş merdiveni" tas­
viri sunmuştuk. Siz sadece yüksek titreşim düzeylerinde bu­
lunanların yükseliş sürecinin bir parçası olabileceklerine 
inanırsınız. Bu, insanın ancak merdivenin en üst basamağın­
dan tekamül edebileceğini söylemeye benzer. Oysa tekamül 
merdiveni böyle şekillendirilmemiştir. Aslında, o ortak titre­
şim düzeyini bütünleştirecek şekilde tasarlanmıştır, ve o kri­
tik kütleye eriştiğinde tüm merdiven bir sonraki düzeye çı­
kar. Oyun-Alanındaki okullarınızda, üçüncü sınıf dördüncü 
sınıftan daha iyi değildir, onlar sadece geçilecek aşamalar­
dır. Bu yüzden, sizden titreşim düzeylerini aydınlanma yo­
lunda geçilecek bir şey olarak görmenizi rica ediyoruz. 
ÖBÜR TARAFA YOLCULUK 
Titreşimin daha berrak bir anlayışıyla, şimdi "perdenin 
öbür tarafı" konusuna geçiyoruz. Yuva'ya geri dönüşün nasıl 
252 


'Bö(üm 13 
algılandığı hakkında bir fikir vermek için sizi bir yolculuğa 
çıkaracağız. Lütfen, şimdi anlatacağımız şeyin Yuva'ya dön­
düğünüzde vuku bulan olaylann genel bir örneği olduğunu 
anlayın. 
Öbür tarafa geçiş (ölüm) tüm gücünüzün size geri dön­
mesini sağlar. Bu güç çok süptildir ve yeni geçiş yapan kişi, 
genelde, kendi realitesini kendisinin yarattığının farkında 
değildir. Şimdi size diyoruz ki, Yuva sizin deneyiminizin öte­
sinde potansiyellere sahiptir. Siz anlayabileceğiniz bir reali­
teyi davet ederek kendi deneyimlerinizi yaratırsını�. Öbür 
tarafla ilgili beklentileriniz Yuva'ya döndüğünüzde ilk dene­
yimlerinizi belirler. İşte bu yüzden birçok kişi bu deneyimi 
farklı biçimde tarif eder, ve bunlann hepsinin gerçeğe götür­
düğünü söyleyebiliriz. Deneyim ne olursa olsun, o daima saf 
sevginin ipliğiyle örülüdür, çünkü ruh formundayken siz 
yüksek benliğinizle tam bir birlik içinde olursunuz. Sevgi 
enerjisi tüm diğer enerji formlarından önce gelir. Yuva de­
nen bu yerde siz bir kez daha Işık denen en saf Sevgi form­
lannda yaşamayı hatırlarsınız. 
KARŞILAYICILAR 
İlk algı size geçiş sürecinde yardım etmek üzere bekle­
yen "Karşılayıcılan" görmektir. Onlar genelde "Işık" varlık­
lar olarak görülür ya da hissedilir, ve daima orada bulunur­
lar. Çoğu kez, bunlar tanıdığınız ve sizden önce öbür tarafa 
geçmiş varlıklardır. Karşılayıcılar orada olduklannı ve yar­
dıma hazır olduklarını göstermek için size ellerini uzatırlar. 
İnançlannıza bağlı olarak, melekler tarafından karşılanmak 
da sık görülen bir şeydir. Bu noktada, uygun tutum yoksa, 
korkuya kapılıp bu mezuniyet sürecine karşı koymak müm­
kündür. Eğer bu sürece karşı koyarsanız, çoğunlukla, kor­
kuyla bir şeyi yakalayıp kendinizi Dünyevi bir nesneye de-
253 


:J-{atırfa 
mirlersiniz. Sizin hayalet ya da Dünyaya-bağlı bir varlık de­
diğiniz şeyin temeli budur. Bu süreç sizin Oyun-Alanından 
öbür tarafa geçmekte olduğunuz bir zamanda vuku buldu­
ğundan, burada her iki dünyanın kuralları da geçerlidir. Her 
durumda Özgür Seçime sahipsinizdir. Rehberlik ve eğitimle 
bu enerji sapması daha az sıklıkta vuku bulacaktır. Bu eği­
tim Geçiş Takımı üyeleri dediğimiz kişilerin rolüdür. Onlar 
şimdi aldıkları çağrıya karşılık vermeye ve Oyun-Alanında 
pozisyonlarını almaya başlamaktalar. Sizden onları destekle­
menizi ve yerlerini almalarına olanak vermenizi istiyoruz. 
GEÇİŞ AŞAMALARI 
Şimdi önünüzdeki süreci bir titreşim halinden bir son­
raki titreşim haline uzanan bir tünelden yürüyerek geçmek 
olarak hayal edin. Orada size ellerini cesaret verici bir biçim­
de uzatan Karşılayıcılar var, ancak oradan yürüyerek geçme­
si gereken sizsiniz. Bu tünel aslında ruhun bedeni beyin epi­
fizinden geçerek terk edişinin içsel deneyimidir. Sizi neyin 
beklediğini bilmemenin korkusu sizi durup geri dönmeye zor­
layabilir. Bu yüzden Karşılayıcılar, çoğunlukla, Oyun-Ala­
nındaki yaşamınızın son günlerinde kendilerini size tanıtır­
lar. Onlar siz hala biyolojik bedendeyken size görünür ve sizi 
bekleyeceklerini bildirirler. Eğer geçişinizden önce bilincinizi 
yitirmişseniz, çoğunlukla, böyle anlarda geçici olarak bilinci­
niz yerine gelir. Bu onların sizinle kurdukları bağlantıyı ke­
ser ve sizin geçişi gerçekleştirmenize izin verir. Sizin bu tü­
nelden kendi iradenizle geçmeniz gerekir. Bu tüneli kimse si­
zin yerinize geçemez, ya da kimse size bu geçiş sırasında eş­
lik edemez. 
İLK IŞIK 
Bu tünelde bir noktada siz Işığı fark edersiniz. Bu Işık 
254 


'lJö(üm 13 
Yuva'nın titreşimi olduğundan, Dünya'da bilinen hiçbir ışığa 
benzemez. O size tünelde yol göstermek için oradadır. Bu 
Işık o tünelde göreceğiniz tüm şeydir. Bazıları Işığı kalpleri 
yerine zihinleriyle görmeye alışık olduklarından karmaşaya 
düşerler. Eğer Işığı hissedip onu içinize alırsanız, onun tara­
fından tünelden kolayca geçirilirsiniz. Karşılayıcılarınızın el­
leri sizi son birkaç basamakta çekmek üzere beklemektedir. 
Tünelin sonundaki yeniden-birleşme gerçekten muhteşem­
dir. 
Bu anda siz yalnız başınıza Işık tarafından karşılanırsı­
nız. Bu Işık, daha önce söylediğimiz gibi, sizin Dünya'ya ak­
tardığınız aynı saf enerjidir. Bu IşıK. Yuva'nın tüm düzeyleri­
ni aydınlatır. O Cennette ve Dünya'da her şeyin içinden ge­
çen gerçek ipliğidir. Bu Işık gerçektir, ve Sevgi denen enerji­
nin saf formudur. Eğer siz Işığa alışıksanız, ona direkt ola­
rak bakacak ve onu kucaklayacaksınızdır. Eğer siz Işığa aşi­
na değilseniz, onu kucaklamakta zorlanacak, ona direnecek 
ve başınızı başka yöne çevireceksinizdir. Çoğunlukla, sizin 
bu Işığa bakmanızı zorlaştıran şey kendi hakkınızda taşıdı­
ğınız yargılardır. Size Işığı kucaklamaya çalışmanızı tavsiye 
ederiz, çünkü o sizin tüm yargıları bırakmanızı sağlayacak 
gerçeği taşır. Sadece onun üzerinizde parlamasına izin verir­
seniz, bu Işığın saflığı anında sizi Yuva'nın titreşimleriyle 
yeniden-bütünleştirecektir. Sizin Işığı kabul etme dereceniz 
bir sonraki boyuta giriş düzeyinizi belirler. Bu boyuta hangi 
düzeyde girdiğiniz yargılanmaz, bunu anlamanız önemlidir. 
Bu sadece sizi en verimli başlama yerine yönlendirmenin bir 
yoludur. Size çok uzun bir zaman önce gösterilmiş bu süreci 
insanlar çarpıtarak Cennet-Cehennem öyküsüne dönüştür­
müşlerdir. Durum bu değildir, ve sizin birlikte getirdiğiniz 
yargıdan başka perdenin bu yanında hiçbir yargı ya da yar­
gılama yoktur. Böylece Cehennem fikri tamamen sizin kendi 
tasarladığınız bir şeydir. Daha biyolojik bedendeyken yargıyı 
255 


9fatırfa 
bırakmanız Yuva'nın titreşimlerini günlük yaşamınıza kat­
manıza yardımcı olacaktır. 
ENKARNASYONLAR ARASINDA DİNLENME 
Yuva'ya döndüğünüzde ruhunuzun enerji koşullarına 
bağlı olarak, bir süre dinlenip şifa bulmanız gerekebilir. Eğer 
ruhunuz bu geçiş sürecinde çok zayıf düşmüş ve zorlanmışsa, 
bir dinlenme ve şifa bulma dönemine ihtiyaç duyacaktır. Bu 
süreç Yuva'ya dönüşün önemli bir parçasıdır. Eğer bir ruh 
yeterince dinlenmeden yeniden enkarne olursa, o Oyun-Ala­
nındaki deneyiminin büyük bölümünde yorgunluk hissi du­
yacaktır. Bu nedenle, bir ruha gelir gelmez yüklenmemek 
önemlidir. Aynca, dinlenme amacıyla ayrılmış özel alanlar 
vardır. Tüm ruhlar bu alanlan tam anlamıyla kullanmaya 
teşvik edilirler, çünkü onlar sizin Yuva'nın titreşimlerini ha­
tırlamanıza yardımcı olurlar. 
YAŞAMINIZI GÖZDEN GEÇİRME 
Bir süre sonra yaşamınızın gözlerinizin önünden geçti­
ğini görürsünüz. Eğer ruhun enerji düzeyi izin verirse, bir­
çok kişi bu olayı geçer geçmez deneyimleyecektir. Bu çok ki­
şisel bir olaydır, ve çoğu kişinin beklediği gibi değildir. Bu 
varlığın kendi yaşam deneyimlerini gözden geçirdiği bir za­
man olmasının yanı sıra, bu işlem bu deneyimlerin Akaşik 
kayıtlara silinmez bir biçimde kaydolmasını sağlar. Bu de­
ğerlendirmenin bir başka amacı size bir sonraki enkarnasyo­
na neyi dahil etmek istediğinize karar verme fırsatı sağla­
maktır. Bu genelde rehberlerinizin size yeniden katıldıkları 
zamandır. Rehberlerinizle yeniden-birleşme sevinçli bir za­
mandır. Rehberleriniz yolculuğunuzun her anında sizin yanı­
nızda olmuşlardır. Şimdi yaşamınızı onlarla birlikte yeniden 
gözden geçirmek, o yaşamın yeniden-gösterimini izlemek se-
256 


'Bö[üm 13 
vinçli bir süreçtir. Bu bir yargılama zamanı değildir, çünkü 
Yuva'nın titreşimleri bu yaklaşımı desteklemez. Burada ken­
dinizi en yakın dostlarınızla birlikte üç-boyutlu realitedeki 
yaşamınızın yeniden-göste�i.Jnini izlerken hayal edin. Bu 
rehberlerinizin size yaşamınızdaki belli olaylarla ilgili hisle­
rini ve perspektiflerini söyleyebilecekleri bir zamandır. Sık 
sık, onlar perdeden uzanıp kalbinize dokunarak size sevildi­
ğinizi bildirmek isterler, ama 
bu 
Oyun Alanında her zaman 
mümkün olmaz. Şimdi onların bunu sizinle paylaşabilecek­
leri bir zamandır. 
Bu gözden-geçirme sürecinde yaşamınızdaki olaylar ilk 
kez berrak bir biçimde görülür. Sizi daima bunaltmış olan 
durumlar şimdi aydınlatılır. Bu sırada her önemli olayda al­
kışlandığınızı duyarsınız. Bu önemli olaylar sizin beklediği­
niz olaylar değildir. Bunlar yaşamınızda gücünüzü kuşanıp 
kendi realitenizi amaçlı bir biçimde yarattığınız zamanlar­
dır. Bunlar korku illüzyonunu aşıp gerçek gücünüzü buldu­
ğunuz zamanlardır. Bunlar kendinize iyi davrandığınız za­
manlardır, çünkü bu sizin içinizdeki Tanrı'yı onurlandırdığı­
nızı gösterir. Bunlar içinize dönüp biriktirdiğiniz kısıtlama­
ları temizlediğiniz zamanlardır; bunlar sadece sevgi göster­
mekle kalmayıp, aynı zamanda size gösterilen sevgiyi de his­
setmenize izin verdiğiniz zamanlardır. Kendinize değer ver­
mek Oyun-Alanındaki en onurlu davranışlardan biridir. O 
zaman siz kendi kendinize, "Eğer tüm bunların nasıl işledi­
ğini bilmiş olsaydım, çok daha başarılı olurdum," diye düşü­
nürsünüz. O zaman tüm çevrenizde coşkulu bir kahkaha du­
yulur, ve siz aynı sözleri söylediğiniz son seferi hatırlarsınız. 
O anda gerçek kimliğinizi hatırlamamayı hayal etmek zor­
dur. Unutma perdesinin ardında saklanan bir üstadın yaşa­
mının yeniden-gösterimini izlemek gerçekten çok eğlenceli­
dir. Bu gözden-geçirmenin sonunda, siz bir sonraki enkar­
nasyonda hangi yönü seçeceğinizi açıkça anlamanıza yar-
257 


Jiatırfa 
dımcı olan karmik puan sistemini incelersiniz. Oyun-Alanın­
daki birçok kişinin inandığı şeyin tersine, bu zevkli ve sevinç 
verici bir deneyimdir. 
DANIŞMANINIZLA 
KARŞILAŞMA 
Yaşamınızı gözden geçirdikten sonra, "Danışmanınız" 
tarafından karşılanırsınız. Bu Danışman ilk başta gördüğü­
nüz Karşılayıcılar'dan farklıdır. Danışman, genelde, eskiden 
tanıdığınız ve sizden önce öbür tarafa geçmiş biridir. Onun 
görevi sizin yeni çevrenize alışmanıza yardımcı olmaktır. Ço­
ğunlukla, bu Danışman bekleyebileceğiniz biri değildir. Bu­
nun birkaç nedeni vardır: Birincisi, bu kontratla yapılır, ve 
kontrat yapıldığı sırada o enkarnasyonun gidişatı tam olarak 
bilinemez. Çoğunlukla, bu dünyadan sizden önce ayrılmak 
üzere kontrat yapmış biridir. Bu insanla Oyun-Alanında kar­
şılaştığınızda onunla aranızda açıklayamadığınız derin bir 
bağ hissedersiniz. Bu bir kozmik göz-kırpmadır. O, Oyun­
Alanındaki bir akrabanız ya da yakın bir arkadaşınız olabi­
lir. O sizin alanınıza nasıl girmiş olursa olsun, daima ruhsal 
ailenin güçlü, yadsınamaz çekimine sahiptir. 
Çoğunlukla, bu kontrat kavramının anlaşılması zordur. 
Bunun nedeni sizin insan ölçütlerini kullanmaya kalkışma­
nızdır. Zamanın dairesel olduğu fikrini de kabul etmekte çok 
zorlanabilirsiniz. Bizim zaman boyutumuz sizinkinden çok 
farklıdır, ve bu genelde Yuva'ya geldiğinizde sizin buna alış­
manızı gerektirir. Bu tarafa geçenlerin bu noktada karmaşa 
yaşamaları sık görülen bir şeydir. Bu karmaşayı gidermek 
için genelde bir dinlenme ve şifa dönemi geçirmek gerekir. 
AYRILIŞIN YÖRÜNGESİ 
Şimdi dünyanızdan ayrılırken uyumlanmanın önemin­
den söz edeceğiz, çünkü o bu dinlenme ve şifa için gereken 
258 


'Bö{üm 13 
zaman! kolayca kısaltabilir. İnsanın Oyunu terk ettiği yö­
rünge açısı onun Oyuna tekrar-girişinin yörüngesini belirle­
yecektir. Bu Karma denen şeyin işleyiş biçimidir. Bu ayrıca 
Oyun-Alanındaki bu etkiyi üreten kutupluluğun direkt bir 
sonucudur. Geçiş Takımı üyeleri dediğimiz kişiler kendileri­
ni bu amaca adayan, bu yüzden çok saygı duyulan varlıklar­
dır. Birçok bakımdan onlar yaptıkları her şeyle Cennet ile 
Dünya'yı birleştirmektedirler. Bu insanlara saygı gösterin ve 
onların öne çıkmalarına olanak verin. Onlar insanlığın teka­
mülünde büyük bir rol oynayacaklardır. 
KENDİ 
"CENAZE TÖRENİNİZE" KATILMAK 
Yuva'ya vardığınızdan beri geride, Oyun-Alanında bı­
raktığınız insanları düşünmektesinizdir. İşte bu sırada Da­
nışmanınız Oyun-Alanında onurunuza yapılan törene katıl­
mak isteyip istemediğinizi sorar. Eğer isterseniz, mezuniye­
tinizin onurlandırıldığı bu törene katılabilirsiniz. Rehberleri­
niz, her bakımdan yaşamınızın bir parçası olduklarından, bu 
olayda da yanınızda bulunurlar. Onlar aynca Oyununuzun 
bu aşamasının bir parçası olan insanları da tanır ve severler. 
Böylece onlar bir kez daha yanınızda yer alıp, kulağınıza fı­
sıldayarak, size etkilediğiniz o kalpleri hatırlatırlar. Siz o in­
sanlara bakar ve onların sizi yitirmekten ötürü duydukları 
acıya tanık olursunuz. Onlar şimdi sizsiz geçirecekleri üç-bo­
yutla yaşamlarını yeniden-tanımlama sürecine başlamak zo­
rundadırlar. Eğer isterlerse, sizin mevcudiyetinizi ve onları 
kucaklayışınızı hissedebilirler. Onlar, çoğunlukla, fiziksel 
bir dokunuşun yadsınamaz deneyimini ararlar. Bununla bir­
likte, onlar varlığınızı hissedecek olsalar bile, ego'lan araya 
girip buna mantıksal bir kılıf giydirerek yok sayabilir. Onlar 
sizin gidişinizin yarattığı boşluğu hissederler, çünkü odakla­

onlara kendilerinden bir şey alındığım söyler. Sizin gördü­
ğünüz şey ise geride bıraktığınız armağandır. Her biri bu ar-
259 


!Jlatırfa 
mağan sayesinde şimdi kendi varoluşuna daha berrak bir 
perspektiften bakmaktadır. Siz kendi kendinize bu olayın in­
sanları kendilerine ve birbirlerine nasıl daha çok yaklaştırdı­
ğını düşünürsünüz. Artık oradan ayrılmanızın zamanı gel­
miştir, ve siz geride bırakacağınız o insanlara son bir kez ba­
karsınız. Onların acısını hisseder, ve keşke onlara Yuva'nın 
gerçekten ne kadar harikulade olduğunu söylemek mümkün 
olabilseydi diye düşünürsünüz. Ama, kalben, onları yakında 
tekrar göreceğinizi bilirsiniz. 
Danışmanınız kulağınıza şimdi perdenin bu yanından 
da ilişki ve etkileşime girmenin mümkün olduğunu söyler. 
Siz artık onların şifa bulmalarının zamanının geldiğini, ve 
bunun en iyi şekilde sizin yokluğunuzda yapılabileceğini gö­
rebilirsiniz. Siz onlara ne kadar çok yardım etmek isteseniz 
de, Danışmanınız size şimdi bunun zamanının olmadığını 
hatırlatır. Siz çok kısa bir süre sonra onlarla yeniden bağlan­
tı kurabileceksinizdir. Şimdi onlara sizin daima onların için­
de bulunan parçanızı bulmaları için zaman tanımanız gere­
kir. Ondan sonra; eğer isterlerse onlarla tekrar ilişki kurma­
nız uygun olacaktır. 
RENKLERİNİZİ 
AL
MAK 
Oyun-Alanındaki kutlamadan (cenaze töreninden) ay­
rıldıktan sonra Renkler Salonundaki büyük toplantıya götü­
rülürsünüz. Bu salonda, tüm titreşim renkle ifade edilir. Ka­
zandığınız renkler size burada sunulur. Bu büyük salonu dol­
duran varlık sayısı hayal edebileceğinizden çok daha fazla­
dır. Burada yapılan özel bir toplantıdır. Bu toplantı Özgür 
Seçim Oyun-Alanından gelen bir varlığa renklerini bahşet­
mek için yapılmaktadır. Bu toplantı sizin için yapılmaktadır. 
Şimdi sunucu konuşmaya başlar ve sizin mezuniyetinizi ilan 
eder. Size ebediyen taşıyacağınız renkler sunulurken büyük · 
260 


'13ö{üm 13 
salon alkışlarla çınlar. Renkler biçimindeki bu titreşimler si­
zin Oyun-Alanında geçirdiğiniz zamanın öyküsünü ve yeni 
paradigmaları getirmek için yaptığınız tüm işleri anlatır. 
Bütünün hayrı adına kendinizi yüksek veçhelerinizden ayır­
mayı kabul efmiş olmanız en çok saygı duyulan davranışlar­
dan biridir. Burada sunulan renkler sizi ebediyen, Yuva'nın 
enerjisini Dünya'ya aktarmak için biyolojinin acısını ve çare­
sizliğini yaşamış biri olarak gösterecektir. Bu renk nişanları­
nı gören birçok varlık size Özgür Seçim Oyun-Alanında bir 
oyuncu olmamzdan dolayı saygı gösterecektir. Renkleriniz 
ayrıca sizin büyük değişim zamanında Oyun-Alanında bu­
lunduğunuzu da anlatacaktır. Birçok kez sizden Oyuna ait 
kendi öykülerinizi anlatmanız istenecektir. Size sunulan 
şükran ve saygı hisleri sizi parlamanıza yol açacak bir biçim­
de dolduracaktır. Yeni eklenen renklerinizle birleştiğinde, 
bu parlaklık gerçekten görülmeye değer harikulade bir man­
zara oluşturacaktır! Burada ego konusunda endişelenmenize 
hiç gerek yoktur, çünkü doğal denge sizin gerçek gücünüzü 
gördüğünüzde bütüne katkıda bulunduğunuzu söyler. Artık 
sizin oradan ayrılma zamanınız gelmiştir, ve siz dönüp sizi 
Yuva'ya götürmek üzere bekleyen Danışmanınızı bulursu­
nuz. Bu harikulade olaydan sonra rehberlerinizle geçici ola­
rak vedalaşırsınız, onlar şimdi yeni eklenen titreşimleriyle 
bir sonraki görevlerine ya da enkarnasyonlarına gitmek üze­
re serbest kalmışlardır. 
ESKİ DOSTLARLA YENİDEN 
BULUŞMA 
Danışmanınız kontratla o göreve atanmıştır ve siz iste­
diğiniz sürece sizinle birlikte kalıp sorularınızı yanıtlayacak 
ve orada işlerin işleyiş biçimini anlayıp hatırlamanıza yar­
dımcı olacaktır. Size Yuva'yla ve geçmiş enkarnasyonlannız­
la ilgili tüm anılarınızı hatırlayacağınız söylenmiştir, ancak 
onların size, sizi bunaltmamalan için yavaş yavaş sunulma-
26 1 


9{atırfa 
lan gerekir. Bu süreç esnasında siz benzer titreşimde birçok 
varlıkla karşılaşırsınız. Bunların bazıları ruhsal ailenizin 
üyeleridir, bazılarıyla ise son enkarnasyonunuzda karşılaş­
mışsınızdır. Bazıları anneniz ya da babanız, veya kocanız ya 
da karınız rolünü oynamış olabilirler. Siz bu varlıklarla bir­
likteyken, onlarla konuşurken, onların yüz hatları değişip 
bir başka yüze dönüşür görünebilir. Onlar o sırada Oyun­
Alanındaki birçok enkarnasyonda tanıdığınız farklı yüzlerini 
sergilemektedirler. Bu siz Oyun-Alanında bulunurken de vu­
ku bulabilir. Burada, siz uzun bir süre önce yitirdiğiniz bir 
dostunuzu bulup, onun görünüşte, daha önce karşılaşmış ol­
duğunuz korkunç bir düşmana dönüştüğünü görüp korkabi­
lirsiniz. Siz bu varlığın bu rolü oynamasını istemiş olduğu­
nuzu, çünkü onun sizi bunu yapacak kadar çok sevdiğini an­
ladığınızda kahkahalar başlar. Belleğinizi yeniden kazanma­
ya başladığınız bu zaman sevinç verici bir zamandır. Siz da­
ha çok hatırladıkça, daha fazla kahkaha duyulur. Bu gerçek­
ten ne kadar büyük bir Oyun olmuştur. 
CENNETTE GENİŞLEME 
Yüksek titreşimlerde hareket etmeye alıştığınızda, ge­
nişlemeye ve güçlerinizi daha çok kullanmaya da başlarsınız. 
Bu yerde (düşündüğünüz şeyle onun gerçekleşmesi arasında) 
hiçbir zaman-aralığı yoktur ve her şeyi sadece düşünerek te­
zahür ettirmek mümkündür. Siz bunun işleyiş kurallarını 
anlamaya başladığınızda, bunların size sunduğumuz Birlik­
te-Yaratma sanatının kuralları olduğunu görebilirsiniz. Aşa­
ğıda nasılsa, yukarıda da öyledir. Çok geçmeden bu yerde sa­
hip olduğunuz güçlü duyulan keşfedersiniz. Oradaki parlak 
renkler, baktığınızda sizi etkiler göründüklerinden, Dünya' 
daki renklere benzemezler. Müzik sizin özünüzden yumuşak 
bir biçimde akıp geride yumuşak bir etki bırakan bir titreşi­
me sahiptir. Sanki bu müzik canlıdır ve sizinle daima tatlı 
262 


'Bö{üm 13 
bir biçimde konuşmaktadır. Çok geçmeden size bu yerde de­
neyimlediğiniz harikulade seslerin ve görüntülerin kendi tit­
reşiminiz tarafından çağrıldığı söylenir. Onlar sizin için ıs­
marlama yapılmıştır ve aslında kendi titreşiminizin bir yan­
sımasıdır. Burada fiziksel olarak yoğun bir bedene sahip ol­
mamanıza rağmen, hala duyusal deneyimler yaşarsınız. 
Bunlar sadece titreşimi varlığınıza kabul etmenin aşina yol­
larıdır. Burada son derece güçlenen bu duyular epey bilgi de 
taşırlar. Oyun-Alanındaki deneyiminize çok benzer bir bi­
çimde, bu titreşimlerin her biri sizin titreşiminizi biraz de­
ğiştirir. Bu yerde hiç tanımadığınız daha birçok duyu vardır, 
ve bu yüzden sizin onları deneyimlemenin yollarını keşfet­
meniz gerekir. Bunlardan biri sizi özellikle büyüler. Bu mas­
setme duyusudur. Bu bir, enerji ve titreşimi massetme yolu­
dur. Bir enerji ifadesi sizin üzerinizden yumuşak bir biçimde 
geçip size kendi titreşim çeşnisini sunar. Eğer bu çeşniden 
hoşlanırsanız, o zaman o sizin varlığınızla bütünleşir, enerji­
sini sizinkine katar. Siz bunun biyolojik bedendeyken de sa­
hip olduğunuz bir duyu olduğunu, ama o zaman onu doğru 
biçimde tarif edecek bir sözcüğün bulunmadığım fark edersi­
niz. 
Bu harikulade bir yerdir! Her deneyim sizi bir biçimde 
besler. Çok geçmeden siz kendinizi Evrenin -deneyimine da­
vet ettiği şeyle kendini seçtiği biçimde şekillendiren- hamu­
ru 
olarak görürsünüz. Siz, aslında, kendinizi her an dene­
yimlemeyi seçtiğiniz şeyle tammlamaktasınızdır. 
Şimdi, bulunduğunuz yerden ve o yerin nasıl işlediğin­
den emin olarak, olasılıkları daha çok araştırmaya başlarsı­
nız. Bir yeri düşünür, ve anında orada olursunuz. Bir deneyi­
mi düşünür ve kendinizi bir anda onun ortasında bulursu­
nuz. Burada çok şey mümkündür, işin en zor bölümü neyi 
seçeceğinize karar vermektir. Hep ziyaret etmek istediğiniz 
bir yere gitmeyi deneyin, ve bir anda orada olursunuz. Göz-
263 


:Jlatırfa 
lerinizi her bir yeni manzarada açtığınızda karşı konulmaz 
bir güzellikle karşılaşırsınız. O zaman bu duruma bir gün 
alışıp alışamayacağınızı merak edersiniz. Çevrenizdeki man­
zaranın Dünya'ya çok benzediğini fark edersiniz. Bu, bunla­
rın en taze anılarınız olmasından ve sizin bunun böyle olma­
sını beklemenizden kaynaklanır. Siz güzelliğe bakar ve onun 
içerdiği gerçeği görürsünüz. Onu kıyaslayacak bir şey arar­
ken, Dünya'yı hatırlarsınız. Kendi kendinize, "Bu güzelliğin 
Dünya'da hep bulunmuş olması ve benim onu görememiş ol­
mam mümkün mü?" diye sorar ve, "Ne olursa olsun, eğer 
Dünya'ya geri dönersem ne arayacağımı bilecek ve bakmayı 
hatırlayacağım," dersiniz. Onunla aranızdaki kontratınız so­
na ererken, Danışmanınız mutlu bir gülümseyişle sevincini 
ifade eder. 
DAİRESEL ZAMAN 
Burada zaman yeni bir anlam kazanır. Burada zaman 
daireseldir, ve onun işleyiş biçimini yöneten yeni kurallar 
vardır. Siz bu yeni kurallara alıştığınızda, diğer zaman bo­
yutlarıyla da ilişki ve etkileşime girebilirsiniz. Geçmiş, şimdi 
ve gelecek, hepsi bir büyük dairedir, ve hepsi şimdi'de bulu­
nur. Bu alışılması en güç alanlardan biridir, çünkü dünya 
deneyiminizde bu konuda başvurabileceğiniz bir şey yoktur. 
Bu durumda ancak kendi enerjinizle teması sürdürerek den­
geyi koruyabilirsiniz. Enerjinize bağlanmak değişen zaman 
boyutlarında yerinizi bulmanızın tek yoludur. Oyun-Alanını 
hatırlayarak, bu gerçeğin de gözler önüne serilmeye başladı­
ğını görebilirsiniz. Yukarıda nasılsa, aşağıda da öyledir. 
Siz alıştıkça her şey size doğal biçimde dönmeye başlar, 
ve bu dinginlik hissi bir yaşam biçimi haline gelir. Siz bu yer 
hakkında açıklayamadığınız bir bilgiye sahipsinizdir. Bu in­
sanın belleğini yavaş yavaş kazanıp her şeyi hatırlamasına 
benzer. Size hatırlatılmasına gerek kalmadan, Yuva denen 
264 


'Bö{üm 13 
bu yerin birçok düzeyi bulunduğunun farkındasınızdır. On­
lar titreşim frekanslarından ötürü birbirlerinden doğal ola­
rak ayrıdırlar. Yuva'nın titreşim düzeyleri hakim bir titre­
şimden oluşur, ve tüm titreşim frekansları bu temel titreşi­
me uyum sağlar. Armonik bir akora (uyumlu ses karışımına) 
çok benzer bir biçimde, bu titreşim düzeyleri kendi sınırları­
nı bulur ve benzer titreşimin benzer titreşimi çekmesi yoluy­
la doğal olarak grup oluştururlar. Birlikte, bunlar Yuva'nın 
düzeylerini oluştururlar. Bir varlık titreşimini değiştirdiğin­
de, çalışmasını tamamlamak üzere bir sonraki düzeye geçer. 
Bu bir mezuniyete çok benzer ve bir sonraki düzeye geçen 
varlık için büyük bir heyecan duyulur. Bu geçiş bu tarafta 
da, Oyun-Alanında da başarılabilir. Oyun-Alanında büyük 
değişim için fırsatlar vardır, ve çoğunlukla bu bir defada bir­
kaç düzeyi atlamak anlamına gelebilir. Bir düzey diğerinden 
daha iyi olarak değerlendirilmez, böyle bir yargılama yoktur. 
Hepsinin bir amacı vardır, ve hepsi birlikte bütünü oluştu­
rur. 
YENİ 
İLETİŞİM DÜZEYLERİ 
Bu zamana dek, bir sonraki düzeye geçmek en kolay 
biçimde biyolojik bedendeyken başarılırdı. Kaydedilen ilerle­
me ve Oyun-Alanının titreşiminin yükselmesiyle birlikte, 
her iki taraftaki düzeylerden geçerek ilerlemek daha çok 
mümkündü. Şimdi, Oyun-Alanıyla perdenin bu tarafından 
da ilişki ve etkileşime girmek mümkündür. Kısa bir süre 
sonra, daha derin bir düzeyde bilinçli temas olacaktır. Sizin 
Oyun-Alanında gerçekleştirdiğiniz değişim sayesinde şimdi 
bu iletişim köprüsü kurulmuştur. Bu iletişim düzeyi Oyun­
Alanının ilk oluşturulduğu zamandan beri mevcut değildi. 
Bu yeni paradigma kristal titreşimli varlıkların gelmelerine 
olanak verecektir. Yakında bir sonraki tekamül aşamasına 
geçilecektir. Bunu siz mümkün kıldınız. Bunu mümkün kıl-
265 


1latırfa 
mak için yaptığınız çalışmadan derin bir gurur duyuyoruz. 
Biyolojideyken çektiğiniz acının ve sıkıntının farkındayız. Bu 
insanlığın tekamülünü mümkün kılmıştır. Dünya'da Cenne­
tin gerçekleşmesi yakındır. Büyük Oyun Cennette (semavi 
alemde) olduğu gibi, Dünya'da da kazanılmak üzeredir. 
En derin sevgimizle sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz .
. .
Grup. 
266 


14 
i�i 'Dalga 
267 


Mayıs 1997'de tüm Işık-işçilerinin birbirleriyle bağlantı ku­
rabilecekleri bir web-sitesi oluşturma konusunda güçlü bir 
dürtü duydum, bu dürtünün kaynağı Grup idi. Bu yumuşak 
bir dürtü değildi, ve onlar ayrıca bana birkaç öneride bulun­
dular. Söyledikleri şeylerden biri ilk sayfada bir yere, "İkinci 
Dalga" sözcüklerini koymamdı. Onların önerilerini yerine ge­
tirdim, ama bu sözcüklerin ne anlama geldiğini hiç bilmiyor­
dum. O sırada, bunun web-sitesini ikinci bir öğreti dalgası­
nın bir parçası olarak etiketlemek için önerildiğini varsay­
mıştım. Şimdi geriye dönüp baktığımda, bunun kibirli bir 
düşünce olduğunu görebiliyorum. Ne de olsa, bunlar kendile­
rini "Grup" sözcüğünden daha gösterişli bir sözcükle isimlen­
dirmeme izin vermeyen varlıklardı. Aşikar bir biçimde, süslü 
etiketler bu varlıkları etkilemiyordu. Öyleyse "İkinci Dalga" 
neyle ilgiliydi? Aslında bunu ancak şimdi çözmeye başlıyo­
rum. 
Öyle görünüyor ki, siteyi ilk başlattığımızda tohumlar 
ekmemiz önemliydi, ve onların benden web-sitesine bu açık­
lanmamış sözcükleri koymamı istemelerinin nedeni buydu. 
Bu Ruhun Dünya Gezegeni'ne önemli bir bilgi vermeye baş­
lamasının tipik bir yoludur. Bu yakın geçmişte "Işık" ve "Me­
lekler" gibi sözcüklerle yapılmıştı. Şimdi bile, onlar mesajla­
rında "Kristal" gibi sözcüklerle tohumlar ekmekteler. Bu 
arada, kimsenin web-sitesindeki "İkinci Dalga" sözcükleri­
nin anlamını sormamış olmasını gerçekten komik buluyo­
rum. Ve kimse bunu sormadığı için memnunum. Aptal gö­
rünmekten gerçekten nefret ederim. 
Grup: 
Bu uyanan üstatlar topluluğuna hitap etme fırsatını 
268 


'13ö[üm 14 
bulduğumuz için derin bir şükran duyuyoruz. Boyutlarımız 
arasındaki perde incelmeye devam ederken, sizler kendi ihti­
şamınızı ve gücünüzü kısa anlar için görmeye başlıyorsunuz. 
Bu bizim en yüksek hedefimiz olmuştur, ve sizin gücünüze 
tam olarak sahip çıkıp onu bir sonraki realitenizi yaratmak 
için kullanacağınız zaman yaklaşmaktadır. Size duyduğu­
muz sevgi ve saygıyı sözcüklerle ifade edemeyiz. Siz bütü­
nün yüksek hayrı için karmaşa ve birbirine-karşıt ikiye-bö­
lünmelerle dolu bir Oyunu oynamayı fedakarca kabul etti­
niz. Bu karmaşa içinde siz sık sık varlığınızda ruhun gerçek 
çekişini hisseder, ama bunun hayal gücünüzden kaynaklan­
dığını düşünürsünüz. Bu Oyun uğruna katlandığınız zorluk­
ları görüyor, ve rolünüzü bu kadar iyi oynadığınız için çok 
kutlandığınızı ve saygı gördüğünüzü bilmenizi istiyoruz. Ge­
lişen olaylardan ötürü şu anda birçok göz sizin üzerinizde­
dir. Sizinki iyi yapılmış bir iştir, ve söylediğimiz şeyi henüz 
anlamasanız da, siz�n Oyunu şimdiden kazandığınızı söyle­
yebiliriz. 
Bugün burada gezegen için büyük önem taşıyan bir şey­
den söz edeceğiz. Artık bu bilginin aktarılmasının zamanı 
gelmiştir. Bireysel güçlenişin İkinci Dalgası şu anda oluş­
maktadır ve yakında tüm gezegeni kaplayacaktır. Size daha 
önce 1945'de insanlığın gerçekleştirdiği yön değişikliğinden 
söz etmiştik. Bu şimdi sunulan fırsatlara götüren en belirle­
yici olaydı. Bu insanlığın gücüne geri dönmeyi, güçlenmeyi 
seçtiğini gösteren ilk işaretti. Gezegeni kuşatan enerji dal­
gası sizin bir sonraki tekamül adımını spiritüel varlıklar ola­
rak atmanıza yardımcı olacaktır. Bu dalga enerjiyi Oyun­
Alanında köklendirenlerin çalışması sonucunda ortaya çıka­
caktır. Deniz memelileri dahil birçok varlık bunu mümkün 
kılmak için titreşimini bu çalışmaya katmıştır. 
Binlerce yıldan beri, Oyun-Alanına enerjinin aktarılıp 
köklendirilmesi, büyük ölçüde, sizin yunuslar ve balinalar 
269 


9fatırfa 
dediğiniz koruyucular tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu de­
niz memelileri sizi tohumlayan uzaylı ırkların torunlarıdır, 
ve Oyun sırasında gezegenin enerjisini tutma işini mükem­
mel bir biçimde yapmışlardır. İnsanlar güçlerine uyanmaya 
başladıklarında, bu görev sevinçle size devredilmiştir. Bu 
enerjiyi tutmak daima sizin kontratınızdı, ve bu meşale size 
geçirilmeye başlandığında büyük bir kutlama yapılmıştı. Son 
birkaç yılda birçok kişi uyanıp gücünü üstlenmeye ve bu sü­
rece yardım etmeye başlamıştır. Sizin bu enerjiyi tutabilmek 
için geçirdiğiniz değişimler hissettiğiniz zorluklara ve sıkın­
tılara neden olmuştur. Artık, köşeyi dönmek üzeresiniz, ve 
ortak bir dalgayla birlikte şimdi kendi güçlenişiniz içinde ra­
hat bir biçimde ilerlemeniz mümkündür. Bu dalga şimdi ge­
zegende büyüyüp güçlenmekte olduğu için hepinize teşekkür 
ederiz. Eğer bu enerji dalgasına katılırsanız, o sizi bir sonra­
ki titreşim aşamasına kolayca taşıyacaktır. 
İkinci Dalga dediğimiz şey oir liderin-takipçisi-olma ka­
lıbından, bireysel-güçlenme kalıbına geçmekle ilgilidir. Ken­
diniz için oluşturduğunuz paradigma geçmişinizin düşük tit­
reşimlerinde belli bir dereceye kadar işe yaramıştır. Şimdi 
siz toplu olarak daha yüksek bir titreşim düzeyine geçtiğiniz­
den, kendi bireysel güçlenişinizi yansıtan yeni bir paradig­
mayı başlatmanız uygundur. Örgütsel yapılarınızın çok azı­
nın niyetlenen amacını gerçekleştirecek olmasının nedeni 
budur. İnsanları koruması niyet edilen sistemlerin birçoğu 
gerçekte onları kendi güçlerinden ayırmıştır. Bu çabalara yol 
vererek insanları korumaya çalışanlar, kendi yaratma güçle­
riyle teması yitirmişlerdir. Size sizin aslında sonsuz Yara­
dan'ın sonlu parçaları olduğunuzu, ve böyle olmakla da Yara­
dan'ın tüm gücüne sahip olduğunuzu hatırlatmak istiyoruz. 
Siz bu gücü hatırlayıp ifade etmeye başladığınızda, eski pa­
radigmalar değişecektir. İşte Özgür Seçim Oyun-Alanında 
İkinci Güçlenme Dalgası dediğimiz şeyin esası budur. Şimdi 
270 


'Bö{üm 14 
kökeninizi hatırlayarak her adımı tamamen kendi gücünüz 
içinde atmanızın zamanı gelmiştir. 
IŞIGI 
TAŞIMAK 
İÇİN DUYGUSAL SORUNLARI 
TEMİZLEMEK 
Oyun-Alanındaki birçok Işık-işçisi kendi duygusal so­
runlarını temizlemekle meşguldü, bu onların gezegene daha 
fazla ışık getirmelerini sağlıyordu. Bu çalışmaya çok büyük 
bir saygı duyulur, çünkü o sizin fark edebileceğinizden çok 
daha fazla insanı etkiler. Kendi enerjinizi temizleyerek daha 
fazla ışık aktarımına yol açma sürecine biz "Işık-çalışması" 
deriz. Bu duygusal temizlik ayrıca sizin İkinci Güçlenme 
Dalgasına daha kolayca geçmenizi sağlayacaktır. Bu alanda 
yaptığınız çalışmadan ötürü, berrak bir görüşe sahip olmuş­
sunuzdur ve size birçok fırsat sunulacaktır. Bunlardan biri 
daha yüksek titreşimlere geçmeyi seçenlerle birlikte çalışma 
fırsatı olacaktır. Başkalarının değişen zamanlara uyum sağ­
layabilmelerine yardım etmek için birçok fırsatınız olacaktır. 
Değişim daima gelişimin, ilerlemenin habercisidir, an­
cak o eski fikirlere yapışanlara rahatsızlık getirir. İkinci 
Güçlenme Dalgası Dünya gezegeninin deneyimine kök saldı­
ğında, bazıları, özellikle eğer güçlerini tutmaya alışık değil­
lerse, zorluk yaşayacaklardır. Işık-işçileri dediğimiz varlıkla­
rın görevi önce kendi deneyimleriyle, ve sonra başkalarına 
yardım ederek ilerleme yolunu göstermek olacaktır. Sizin 
göreviniz güçlerine adım atmakta zorlananlara yumuşak, se­
vecen bir el uzatmak olacaktır. Bazıları, artık eski desteği 
bulamadıklarından, bu destek onlardan çekilmiş göründü­
ğünden, kendilerini kurban olarak görebilirler. Onlar yas­
landıkları koltuk değneklerini düşmelerini önleyen tek şey 
olarak görürler. Size düşen şey, şefkatli bir biçimde, onlara 
umarsızca tutundukları o değneklerin aslında onların yürü-
27 1 


9{atırfa 
melerini engellediğini göstermektir. İşte bu İkinci Dalganın 
odağı insanlara içlerindeki gücü bulmaları için yardım et­
mek olacaktır. Gezegendeki her bir kişi verecek özel bir ar­
mağana sahiptir. Bu armağanı bulun, ve onlar da kendi güç­
lerini bulacaklardır. Örnek olarak yol gösterin, ve önce kendi 
armağanlarınızı bulup, diğerlerinin izlemeleri için enerjiyi 
oluşturun. 
KİŞİSEL GÜÇLENME - IŞIGA GİDEN YOL 
Kişisel güçlenme sonra küresel dikkati yeni · yönlere 
odaklayacaktır. Aranızdan daha çok kişi kendi gücünü üst­
lendiğinde, örgütleriniz ve yönetimleriniz güçlenen insana 
yer açmak için genişleyecektir. Kadim bir yönetim biçimi ye­
niden ortaya çıkacak ve kendi dengesini doğal bir biçimde 
bulacaktır. Bu bir zamanlar büyük Lemurya kıtasında bulu­
nan gerçek bir yönetim biçimidir. Birçok bakımdan o aslında 
bir yönetmeme biçimidir. Tüm gerçekler için olduğu gibi, bu 
ideal de kendi dengesini bulacak ve değişmek isteyen tüm 
örgütlere doğal bir biçimde akacaktır. Birçok ticari kuruluş 
şimdiden bu prensiplerin bazılarını büyük bir başarıyla kul­
lanmaya başlamıştır. Onlar çalışanlarını tümüyle güçlendir­
menin herkese ödüller getireceğini anlamışlardır. Bir çalışa­
na kendi tutkusuna ve gücüne sahip çıkma özgürlüğü veril­
diğinde, o herkes için yararlı olacaktır. Bu, o kuruluşların 
enerjilerini merkezlendirme eğilimlerinden ötürü en kolay 
iş-ticaret alanında görülür. Bu kuruluşların çoğu açık kar ni­
yetiyle oluşturulmuştur. Bu bencilce görünebilir ama, bu 
merkezlenmiş enerji odağı onun daha yüksek titreşimlerde 
var olması için yol gösterir. Odaklanmış niyet ve güdünün 
berraklaştırılması tezahür yolunu açıp kolaylaştırır. 
272 


'Bö{üm 14 
TİCARET 
VE 
HÜKÜMET 
UYGULAMALARI 
Önünüzdeki dönemde yeni örgütlenme yöntemleriyle il­
gili çok şey ortaya çıkacaktır. Değişik kaynaklardan çok şey 
hatırlanacaktır. Sizden hiçbir şeyi kendi başına bütün ger­
çek olarak kabul etmemenizi istiyoruz. Bu Oyun-Alanına ge­
len bilgiyi tam olarak devşirmek için gerçeğin birçok çeşnisi­
nin gerekli olacağı bir alandır. Bireysel güçlenmeyi sağlayan 
bir çevre yaratmak için baskı yükseldiğinde, özel ticari kuru­
luşlar yolu gösterecek ve onu hükümetler-devletler izleye­
cektir. Teknolojik gelişmeler tarafından teşvik edilen bu gi­
dişat şimdiden başlamıştır. İnsanlar güçlerine sahip çıktık­
larında, yaratmış oldukları paradigmaları da değiştirecek­
lerdir. Biz bu örgütsel yöntemlerin tohumlarını ekeceğiz, 
ama bu bilgiyi tümüyle sunmak bize düşmemektedir. Her bi­
rinizin bu bilgiyi tekrar oyuna sokmak için kendi gücünüzü 
kullanmanız önemlidir. Bu İkinci Dalganın bir yansımasıdır, 
çünkü bilgi tek bir kaynak yerine topluluktan gelecek, böyle­
ce daha fazla bireysel güçlenişe olanak verecektir. Daima 
olduğu gibi, biz istendiğinde yumuşak dürtmelerde bulun­
mak üzere burada olacağız. 
Dünya ticareti yakında hükümetlerin takip edeceği ye­
ni bir ölçüt sağlayacaktır. Küresel ekonomiye doğru bir geçiş 
başlamıştır. Para sistemi Oyun-Alanının Özgür Seçim veçhe­
lerini doğru bir biçimde yansıtmıştır. Bunun sonucunda, ser­
best girişim sistemleri Evrensel Enerjinin doğal akışını yan­
sıtırlar. Bu Evrensel Enerjiye öykünerek, gezegende ekono­
mi bilimi yoluyla doğal bir denge başlamıştır. Size bu denge 
sayesinde artık Oyun-Alanında küresel savaşın mümkün ol­
madığını bildiriyoruz. Eğer buna kalkışılsaydı, çok geçmeden 
aslında kendinize saldırıyor olduğunuz ortaya çıkardı. Eko­
nomik ağın parmaklan aynı zamanda küresel bir ekonomi­
nin öne çıkmasına olanak vermiştir. Küresel ekonomi ise 
gerçek küresel topluma yol açmaktadır. 
273 


:Hatufa 
GÜÇLE 
BİRLİKTE 
YAŞAMAYI ÖGRENMEK 
Bir enerji perspektifinden, gezegendeki her şeyin birbi­
rine bağlı olduğu görülür. Bu enerji küresel ekonomilerde 
doğru biçimde temsil edilmektedir. Her bir birey kendi gücü­
nü daha çok hatırlayıp bu gücü üstlendiğinde, ego'lar hükü­
met-devlet yönetimine daha az katılacaktır. Ego bu sürece 
daha az katıldığında, hem güçlenmiş insanlara yer veren, 
hem de diğer devletlerle barış içinde bir arada var olan, hat­
ta onlarla dayanışmada bulunan bir yönetim sistemine dön­
mek doğal bir adım olacaktır. İnsanlar kendi güçlerini üst­
lenmeye başladıklarında, devlet yönetimine daha az ihtiyaç 
olacaktır. İnsanlar kendi realitelerinin sorumluluğunu üstle­
necek ve destek için devlete yaslanmaktan kaçınacaklardır. 
Bu gezegenin daha düşük titreşimlerinde devletlerin enerjiyi 
yanlış-yönlendirmelerinden kaynaklanmıştır. Bu eylemler 
bireysel güçlenmeyi desteklemez ve bunun artık değişmesi 
gerekmektedir. 
Bu her birinizin çabasını gerektirecektir. Herkes kendi 
realitesini yaratmak için yeni gücü ve bu güce eşlik eden so­
rumluluğu taşımaya başlayacaktır. Ego'lar kolay bırakmadı­
ğından bu birçok kişi için zor bir değişim olabilir. Bu, değişi­
me direnenlerde gerilim yaratabilir. Yeni devlet sistemlerine 
geçişin kolaylığı, kaçınılmaz değişime gösterilen dirence bağ­
lı olacaktır. Size şu önemli olguyu hatırlatmak isteriz: 
Birin:: 
Enerjinizi içinizde 
odaklayın ve kendi gücünüzü bulun. Önce, her şeyden önce 
kendi içsel gücünüze yaslanın. 
ENERJİNİZİ 
MERKEZLENDİRMEK 
TUTKUNU
ZU 
BULMAK 
Güçlenme yollarınızı ararken, size şu alanlara bakma­
nızı öneririz: Önce, sizden tutkunuzu bulup onu tam olarak 
274 


'Bölüm 14 
gerçekleştirmeye çalışmanızı tavsiye ederiz. Birçok kişi tut­
kusunun ne olduğunu bilmediğinden, bu tutkuyu bulmakta 
zorlanır ve karmaşa yaşar. Bu araştırmaya başlamak için 
kalben nerede durduğunuzu görmenin yardımı olur. Bu kar­
maşa genelde enerjinin yanlış-yönlendirilmesinden kaynak­
lanır. Eğer insan kendi tutkusunu bilmiyorsa, en iyi yönler 
bile onu gideceği yere götürmeyecektir. Sizden kendi pozisyo­
nunuzu kendi dünyanızı görüş açınızı gözlemleyerek kontrol 
etmenizi istiyoruz. Enerjiniz kendi içinizde merkezlenmiş 
halde mi, yoksa dünyanızı başkalarının gözleriyle mi görü­
yorsunuz? 
Ancak tüm alanlara önce kendinizi yerleştirerek başka­
larına verebilirsiniz. Boş bir kaptan vermenin mümkün ol­
madığını size hatırlatırız. Bunu bencilce bir yaklaşım olarak 
değil, önce-ben yaklaşımı olarak görün. Bu kendi enerjinizi 
merkezlendirmektir. Aranızdaki en asil kişinin bile "önce 
ben" güdüsüne sahip olmuş olduğunu anlayın. Gerçekte, ya­
şamlarını başkalarının hizmetine adayanlar bile, ya karşılı­
ğında aldıkları hisler için ya da karma'yı temizlemekte ol­
dukları için bunu yaparlar. Enerji kaynağına dek izlendiğin­
de, her insanın önce-ben güdüsüne sahip olduğu görülür. Bu­
nunla ilgili bir yargı yoktur. Enerjiniz merkezlendiğinde, do­
ğal bir akış olur ve siz Evrensel Enerjiyle uyum içinde olur­
sunuz. Güdüleriniz konusunda dürüst olun ve kendinize iyi 
davranma cesaretini gösterin. İçinizdeki Tanrı en iyisini hak 
eder. O parçanızı besleyin ve onun gelişip serpilişini izleyin. 
Yolunuzun üzerindeki kristalleri bulmaya kararlı olun ve 
yaşamınızdaki o tutkunun peşinden gidin. 
Dünyadaki birçok kişi bunun özverili ve asil bir davra­
nış olduğunu düşünerek kendisini başkalarının yaran için 
feda eder. Birçok durumda, onların aslında yaptıkları şey 
oluşturdukları örnekle, gerçek mutluluğun erişilmez bir şey 
olduğunu öğretmektir. Eğer eylemleriniz sözlerinizden daha 
275 


:Jfatırfa 
yüksek sesle konuşuyorsa, bu durumda siz "bolluğu" mu, 
yoksa "yoksunluğa olan inancınızı" mı ifade etmektesinizdir? 
Eylemleriniz kendi gücünüzü üstlendiğinizi mi "söylemekte­
dir?" Yoksa, dışarıdan gelecek şeylerin size katkıda bulun­
masını mı beklemektesiniz? 
Evrenin doğal akışı enerji akışının dengeyi aramasıdır. 
Bu denge arajışını tüm eylemlere uygulayın, o zaman Evren­
sel Enerjinin size yardım ettiğini göreceksiniz. "Akışta Ol­
mak" dediğiniz şey budur. Yardım etmeyi seçtiğiniz insanla­
nn ihtiyaçlannı kendi ihtiyaçlannızla dengeleyin. Bir başka­
sı için bir şey yaptığınızda, kendi güdülerinizi yakından ince­
leyin ve nihai sonucu gözlemleyin. "Karşılıksız" vermek as­
lında başkalannı sizin enerjinize bağımlı hale gelmeye teşvik 
etmek olabilir, bu sonucu yaratabilir. Siz onların iyiliği için 
çalıştığınızı düşünürken, bu yanlış-yönlendirilen bir enerji 
durumunu alıp büyütür, daha da kötü hale getirir. 
EVRENSEL ENERJİYE ÖYKÜNMEK 
Doğal dengeyi bulma sürecinde Evrene öykünün (benze­
meye çalışın). Her insanın Evrenden gelen desteği, ya da 
onun yokluğunu hissederek gerçek dengesini kazanmasına 
izin verin. Kendi enerjinizi merkezlendirin ve bir başkasının 
enerjisine onu kendi enerjiniz olarak görecek kadar kenetlen­
meyin. Böyle yapmak o insana zarar vermek olur, çünkü bu 
onun kendi gerçek yansımasını görmesini engeller. Buna şef­
katle yaklaşın, çünkü bu sizin � doğal dengenizi bulma­
nıza da yardımcı olacaktır. Evrenle birlikte çalışın, ve başka­
larının davranışlarını onlar adına düzeltmek yerine, sadece 
onlann bu davranışlarının aldığı geri-beslemeyi yorumlama­
lanna yardım edin. 
Sözünü ettiğimiz denge Dünya'da kendi Cennet vizyo­
nunuzu yaratmak için gerekli enerjiyi getiren dengedir. 
An-
276 


'13ö{üm 14 
cak Dünya'da kendi Cennet vizyonunuzu tam olarak yarata­
cak kadar yeterince merkezlendiğinizde bu başkalannın da 
kendi vizyonlannı yaratmalan için kapı açacaktır. Bu şekil­
de, birer birer, Yuva'yı perdenin sizin bulunduğunuz tarafı­
na getirecek kritik kütleye erişilir ve Dünya üzerinde herkes 
için Cennet yeniden-yaratılır. Bu sizin yükseliş dediğiniz sü­
reçtir. Biz ona "Oyunu Kazanmak" deriz, ve şu anda bu sü­
reç devam etmektedir. 
Y aşamlannda büyük engellerin üstesinden gelmiş kişi­
lere bakıp bunu nasıl yaptıklarını görün. Onlar size bunun 
sadece bir "algıyı değiştirme" meselesi olduğunu söyleyecek­
lerdir. Yaşamınızdaki herhangi bir duruma yoksunluğa ina­
nan gözlerle bakın, o zaman orada yol-engellerini görürsü� 
nüz. Aynı duruma olasılıklan araştıran gözlerle bakın, son­
suz olasılıklar yaratırsınız. Bu potansiyellere ·yönelmek Dün­
ya' da Cenneti yaratmanızın başlangıcını oluşturur. 
YOLUNUZUN ÜZERİNDEKİ KRİSTALLERİ 
B
ULMAK 
Oyunun şimdi oynadığınız aşamasını yazarken, yolunu­
zun üzerine size yol göstermeleri için birçok kristal yerleştir­
diniz. Bu kristaller Yuva'nın titreşimlerini taşır. Bu kristal­
leri bulduğunuzda, onlar size harika bir his verir ve Yuva' 
nın harikulade titreşimlerini hatırlatırlar. Birçoğunuz bu 
kristalleri bulmakta başanlısınızdır, ama bulduğunuzda, ço­
ğunlukla, onların içerdikleri mesaja karşı koyarsınız. Bu 
kristaller size .en az direnç yolunu gösterirler. Çoğunuz için 
kafa kanştıran bölüm bu yollann aynı zamanda bir hayli se­
vinç içermesidir. Yargınız çoğu kez size hem yolunuzun üze­
rinde olup hem de bu şekilde sevinç yaşamanızın mümkün 
olmadığını söyler. Taşıdığınız idealler size başanya ulaşmak 
için çok sıkı çalışıp fedakarlıkta bulunmanız gerektiğini söy­
lemiştir. Size diyoruz ki, siz çok iyi planlayıcılarsınız ve yolu-
277 


1-fatırfa 
nuz sandığınız kadar zor değildir. Heyecan ve tutku içeren 
olasılıkları arayın. Bunlar kendiniz için oluşturduğunuz işa­
retlerdir. Bu tutku ve sevinç alanlarına girmek sizi en yük­
sek potansiyelinize götürecektir. En yüksek potansiyelinizde 
olmak ayrıca size en büyük bolluğu çekecektir. Bunlar Dün­
ya'da Cenneti yaratacak aletlerdir. Enerjinizi kendi içinizde 
merkezlendirip size en büyük sevinci veren alanlara yönele­
cek cesareti gösterdiğinizde Oyunu da çabucak kazanacaksı­
nız. 
Bunu siz böyle yaptınız ve biz sizinle çok gurur duyuyo-
ruz. 
Büyük bir saygıyla, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz 
.
.. 
Grup. 
278 


15 
Z
ama

Zamanın 
9{f. Oltluğunu 
Çje.r�(!m 
'.Bilen 'Jlar 
mıl 
279 


Z
aman 
Dünyanın her yanındaki Işık-işçileri zamanla ilgili olarak 
zorluklar yaşıyorlar. Onlar özellikle işleri "normal" bir za­
man çerçevesi içinde yapmakta zorlanıyorlar. Birçoğu için, 
her şey biraz daha uzun bir zaman alıyor gibi görünüyor. Bu­
na ek olarak, bize acele edip bir şeylere yetişmemiz gerektiği 
izlenimini veren bir endişe havası var. Bu bizi, eğer acele 
edip kontratımıza girmezsek yükselişin biz olmadan gerçek­
leşeceği hissiyle bırakıyor. 
Grup bu konuda, endişe hissinin artan algılarımızın bi­
yolojik bir yan-etkisi olduğunu söylüyor. Bu celsede, onlar bi­
ze Evrensel zamanla ve onu nasıl deneyimleyebileceğimizle 
ilgili içgörüler veriyorlar. 
Grup: 
Işık-işçileri denen bu üstatlar grubuna hitap etmekten 
ötürü derin bir onur duyuyoruz. "Işık-işçisi" seçilmiş bir isim­
dir ve onu taşımayı rica eden herkese verilir. Bu, Dünya ge­
zegenine bilinçli olarak ışık taşıma isteğini yansıtır, ve bu 
tutum bu ismi taşımak için gereken tek şeydir. Bildiğiniz gi­
bi biz herhangi bir isim kullanmayı, bir isimle anılmayı iste­
meyiz. İnsanların isimlere çok fazla önem vermelerini de ko­
mik buluruz. Sık sık, insanların sırf mesajı aktaran varlığa 
etkileyici bir isim verilmiş diye dürüstlüğü sorgulanabilir 
mesajları kabul ettiklerini görürüz. Sizden mesajın sevgi içe­
riğine dikkat etmenizi ve alanınıza giren her bilgiyi kendi 
ayırt-etme süzgecinizden geçirmenizi rica ediyoruz. Bu her 
birinizin içindeki Tanrı'nın en büyük ifadesidir ve bu zaman­
larda dengenizi korumanıza yardım edecektir. Size diyoruz 
ki, kendimize bir isim takmaktan hoşlanmasak da, kendimi­
zi Işık-işçileri olarak adlandırmaktan onur duyuyoruz. Bu is-
280 


'Bö[üm 15 
mi bize hayali bir önem düzeyi vermesi için değil, niyetimi­
zin bir onaylaması olarak kullanıyoruz. Hepinizi de aynı şeyi 
yapmaya davet ediyoruz. 
Varlığınızı yüksek titreşimleri içerecek şekilde genişle­
tirken çoğunlukla sıkıntı ve rahatsızlık hissettiğinizin far­
kındayız. Bu eyleminizden ötürü kavrayamayacağınız kadar 
çok seviliyorsunuz. Bu noktada, hitap ettiğimiz varlıkların 
titreşimlerinin bu bilgi aktarımına başladığımız zamandan 
beri epey değiştiğini belirtmek isteriz. Bu titreşim yükselişi 
diğer birçoklarının kolayca izleyebileceği bir yol açmaktadır. 
Sizin gezegenin hayrı için bu konuda öne çıkıp başı çekmeye 
gönüllü olmanız bizim sizi bu kadar çok sevmemize neden ol­
maktadır. Burada bu bilgiyi bireysel ayırt-ediciliğinize sun­
maktan ötürü gurur duyuyoruz. Biz sadece siz istediğiniz 
için buradayız. Bunu istemekle, siz gücünüzü kullandınız ve 
ayrıca bizim kontratlarımızı çok yüksek bir düzeyde yerine 
getirmemizi sağladınız. Bu fırsatı verdiğiniz için size teşek­
kür ederiz. İnsanlık bir sonraki tekamül aşamasına geçerken 
Oyunun bir parçası olmaktan ötürü deriri bir onur duyuyo­
ruz. 
ZAMAN ALGILARI 
DEGİŞİYOR 
Bu celsede sizin değişen zaman algınızdan söz etmek is­
tiyoruz. Oyun�Alanında kutupluluğun işleyiş biçimi sizin al­
gınızı renklendirir. Bunun Oyun-Alanının gerekli bir parçası 
olduğunu anlamalısınız. Kutupluluğun lekelediği gözlerle 
baktığınızda, sadece lineer olarak bildiğiniz zaman boyutunu 
görebilirsiniz. Sizin Oyun-Alanındaki varoluşunuz sonsuz 
bütünün sonlu parçaları olmaktı. Mevcut durumunuzda 
"sonsuzluk" kavramını anlamanız mümkün olmadığından, 
aynı şekilde, Evrensel 
algısını da anlamanız müm­
kün değildi. Kaydettiğiniz ilerlemenin bir sonucu olarak bu 
28 1 


Jfatufa 
durum da değişmektedir. Şu anda size çok şey sunulmakta­
dır, ki siz bunların daha yeni yeni farkına varmaya başlıyor­
sunuz. Bu gücünüze dönüş zamanıdır, ve o güç bilincinize sel 
gibi akarken birçok kapı açılmaktadır. Bu kapılardan biri za­
man denen şeyle yeni bir ilişkidir. 
BİYOLOJİNİZ NEDEN DEGİŞİYOR 
B Planı'na tam olarak geçmeyi seçmiş olan sizler kendi 
biyolojinizin derinliklerinde bir değişim başlattınız. İlerleme 
niyetinizle biyolojinizi hücresel düzeyde, DNA düzeyinde de­
ğiştirme sürecini başlattınız. Önceki mesajlarımızda da bun­
dan söz etmiş, ve bunun aslında Büyük Oyunu ilk kurduğu­
nuzda sahip olduğunuz bir hale geri dönüş olduğunu söyle­
miştik. Bu yüksek titreşimli biyolojiye geri dönüş kendilerini 
daha yeni göstermeye başlayan değişiklikler meydana getir­
mektedir. 
Biyolojiniz yüksek titreşim düzeylerine alışırken, siz 
şiddetli farkındalık halleri ve enerjiye karşı duyarlılık yaşa­
yabilirsiniz. Gezegende erişilen her yeni titreşim düzeyiyle 
birlikte, biyolojiniz bu düzeye alışmak için kısa bir döneme 
ihtiyaç duyar. Bu normal bir süreçtir ve korkulacak bir şey 
yoktur. Bu sadece biyolojinizin alışma sürecidir, o kadar. Bu­
nun belirtileri çoğunlukla uyuşukluk, yorgunluk, güçsüzlük 
olarak ortaya çıkar. Bazen de bu kendini bedende ağrılar, sı­
zılar ve enerjiye karşı duyarlılık olarak gösterir. Buna 
titre­
şimsel grip 
denebilir, çünkü belirtiler gribe benzer. Buna ek 
olarak, enerjiye karşı artan duyarlılığınız, çoğunlukla, kendi­
ni duygusal bedeninizde gösterecektir. Bu titreşim değişim­
leri sırasında Işık-işçilerinin yoğun duygusal haller yaşama­
ları sık görülen bir şey olacaktır ..
Bunların sadece gezegenin değişiminin değil, kendi bi­
yolojinizin değişiminin de direkt bir sonucu olduğunu bilin. 
282 


'13ö{üm 15 
Duygusal beden ile fiziksel beden birbirine bağlı olduğun­
dan, DNA'daki süptil değişimler çoğunlukla bu yoğun duygu­
sal hali yaratır. Bu iki neden titreşim yükselişinin başını çe­
ken sizlerde sıkıntı yaratmakta, sizi zorlamaktadır. Çekti­
ğiniz acıyı anlıyor ve sizden sabırlı olmanızı istiyoruz, çünkü 
bu süreç hızla kolaylaşacaktır. Siz bu değiştmleri geçirdiği­
niz her seferinde bu daha da kolaylaşacaktır. Bu fiziksel ve 
duygusal sıkıntıyla birlikte, onu bir dahaki sefere daha da 
kolaylaştıracak bir kuvvet gelir. Şimdilik, lütfen bunu bir ge­
lişme süreci olarak görün ve bunun kalıcı bir durum olmadı­
ğını bilin. Köklenme ve nefes alma yöntemleri bu alışma sü­
recini dengelemenize yardımcı olacaktır. 
Biyolojiniz daha yüksek hallere geçerken gerçek duyu­
larınız daha uyumlanmış hale gelir. Gerçekte, siz yoğun bir 
bedenden eterik bir bedene geçiyorsunuz. Böyle yaparak, siz 
aynca lineer bir zaman alanından Evrensel zaman, ya da 
"şimdi" zamanı alanına geçiyorsunuz. Sınırlı algınız içinde 
siz sadece çok dar bir titreşim bandının farkındasınız. Oyun­
Alanındaki hayvanların çoğu insanınkini çok aşan bir algı 
duyusuna sahiptir. Onlar sizin algı alanlarınızın çok ötesini 
görüp işitip koklayabilirler. Sizin DNA'nız yeniden-uyumlan­
maya ve daha yüksek hallere geçmeye başlarken, algı alanı­
nız da sürekli olarak artmaktadır. Bu artışların çoğunu gele­
neksel biçimlerde hissetmezsiniz. Bu DNA'nın değişiminin 
bir sonucu olarak bedenin ağrıyıp sızlamasına benzemez. 
Onun yerine, bu değişim kendini daha süptil biçimlerde gös­
termeye başlayacaktır. Bunlardan biri, diğer zaman boyut­
larının farkına varmaktır. 
ZAMAN KORİDORLARINDA BİR YOLCULUK 
Şimdi sizi lineer zamanınızla ilişkili olarak Evrensel za­
manın realitesini gösterecek bir yolculuğa çıkaralım. Üç bo-
283 


JlatırCa 
yutla sınırlı olduğunuzdan, siz zamanı lineer (düz bir çizgi 
halinde ilerler) olarak görürsünüz. Şimdi kendinizi uzun bir 
koridorda hızla ilerlerken hayal edin. Koridorun sonunu gör­
meseniz de, bu koridorun bir başlangıcı ve bir sonu olduğu­
nun farkındasınız. Bu sizin sonlu form içinde olduğunuzu 
gösterir ve Oyun-Alanının kutupluluğunu yansıtır. Siz şim­
diye dek, Oyunun süresi boyunca bu koridorda ilerliyordu­
nuz, ve bu geçite oldukça aşinasınız. Bu uzun koridor boyun­
ca ilerlerken, siz titreşim düzeyinizi yükseltmeye bilinçli ola­
rak karar veriyorsunuz, ve böyle yaptığınızda, algı alanınızı 
artırmaya başlıyorsunuz. Şimdi, koridorda, sağ tarafınıza 
bakıyor ve orada doksan-derece açıda uzanan bir başka kori­
dorun bulunduğunu fark ediyor�unuz. Onu bir an için, şöyle 
bir görmenize rağmen, ne gördüğünüzden eminsiniz. Hemen 
bir açıklama bulmak için bellek bankanızı araştırıyor, ama 
bir sonuç alamıyorsunuz. Yeterli bilgiden yoksun olarak, ego' 
nuz araya girip bunun sadece hayal gücünüzün bir ürünü ol­
duğunu söylüyor. Bu açıklamayı geçici olarak kabul ederek, 
lineer zamJ.n koridorunda ilerlemeyi sürdürüyorsunuz. 
Çok geçmeden, bu kez sol tarafınızda uzanan bir başka 
koridoru bir an için görüyorsunuz. Yolun ilerisinde, bu kez 
direkt olarak üzerinizde bir koridoru, sonra da altınızda uza­
nan bir koridoru görüyorsunuz. Bu kez, bunu sadece hayal 
gücünüzün ürünü olarak görüp yok saymanız mümkün değil. 
Bu arada tüm bu geçitlerin-koridorların birbirlerine dik açı­
larda uzandıklarını fark ediyorsunuz. Bu koridorların ileri­
sinde ne bulunduğunu merak ediyor, ama bunu araştıramı­
yorsunuz. Bulunduğunuz koridorda eskisi gibi, aynı hızda 
ilerliyorsunuz, ama algı alanınız artar görünüyor. Daha önce 
gördüğünüzden daha fazla şeyi görebiliyorsunuz. Şimdi, di­
ğer koridorların önünden geçerken, onların sizinkine çok 
benzediklerini görebiliyorsunuz. Bunlar aslında birbirlerini 
dik açılarda kesen diğer boyutlardır. 
284 


'Bö{üm 15 
DAİRESEL 
ZAMAN 
ÜZERİNE 
Şimdi, bu koridorlar topluluğunu görmeniz ıçın sızı 
uzayın derinliklerine doğru çekiyoruz. Geriye çekildiğinizde, 
bu koridorların her birinin hafifçe kıvrıldığını görebiliyorsu­
nuz. Bu kıvrım, onun içindeyken bile saptanamayacak kadar 
küçük. Daha da geriye çekildiğinizde, bu kıvrılan koridorla­
rın hep birlikte çok büyük bir top oluşturduklarını görebili­
yorsunuz. Bu dairesel zamanın bir örneğidir ve bu daha önce 
gezegene Einstein adlı Işık-işçisi tarafından tanıtılan za­
man-uzay sürekliliğiyle ilişkilidir. Bu koridorlar birkaç yer­
de doğal olarak kesişerek birleşirler. Siz kendinizi bir baş­
langıca ve bir sona sahip bir koridorda ilerliyor olarak görse­
niz bile, durum kesinlikle böyle değildir. Bu yeni perspektif­
le, siz hangi yöne döneceğinizi bildiğiniz sürece, istediğiniz 
zaman istediğiniz yerde olabileceğinizi görebilirsiniz. Bu bil­
giyle 
zaman sapması 
şimdi tümüyle mümkündür. 
Siz olağanüstü bir hızla tekamül ediyor, ve bu süreçte 
algı alanınızı da genişletiyorsunuz. Genişleyen duyusal ala­
nınızla, şimdi önlerinden geçerken o koridorların içlerini bile 
görmeye başlıyorsunuz. Bunları çoğunlukla -göz ucuyla gör­
düğünüz- belirsiz gölge şekiller olarak görürsünüz. Belki yal­
nızken odada sizden başka biri varmış gibi hisseder, ancak 
dönüp baktığınızda kimseyi göremezsiniz. Bu diğer zaman 
boyutlarını önce göz ucunuzla algılarsınız, çünkü perdenin 
en geçirgen, en saydam olduğu yer orasıdır. Lütfen, bunun 
yeni bir şey olmadığını anlayın. Daima birçek boyut aynı ye­
ri işgal etmiştir. Yeni olan şey algı alanınızın şimdi onları al­
gılamanızı sağlamasıdır. Yakından incelediğinizde, çok geç­
meden bu diğer boyutların hepsinin sizin kendi titreşiminize 
eşit olmadıklarını görürsünüz. Aslında, bazıları çok daha dü­
şük bir titreşimdedir. Sırf onlar anlaşılmamış oldukları için 
gücünüzü bu boyutlardaki varlıklara teslim etmeyi seçmeniz 
en yüksek hayrınıza olmaz. Bu nedenle, sizden aldığınız her 
285 


1latırf.a 
bilgiye ayırt-etme prensiplerini uygulamanızı istiyoruz. O 
bilgide sevgiyi arayın ve önce kendi bilişinize güvenin. 
Evrensel Zaman 
Zamamn Kesişen Koridorlan -Kesişme noktalannda Lineer zaman 
Dairesel zamana, ya da "Şimdi" zamamna dönüşür. 
Lineer Zaman Koridorları 
Yeni biyolojinin genişleyen duyulanyla insanlar kendilerininkiyle kesişen 
zaman boyutlannın farkına varmaya başlıyorlar. Bu genişleyen duyularla 
birlikte 
ZAMAN 
SAPMASI 
artık bir realitedir. 
286 


'Bö{üm 15 
ZAMAN ALGINIZIN GENİŞLEMESİNİN 
ETKİLERİ 
Algı alanınızın genişlemesine karşı doğal bir biyolojik 
tepki vardır. Ego hala Oyun-Alanındaki varoluşunuzun bir 
parçasıdır, ve bu yüzden onu sık sık dengelemeniz gerekir. 
Alanınıza giren bu yeni vizyonlarla ve fikirlerle birlikte, ego 
bu yeni olaylara doğal bir tepki üretir. Bunun sonucu bu iler­
lemenin başını çekenlerin çoğunun şimdi zaman algısıyla il­
gili çarpıklıklar (distorsyonlar) yaşamasıdır. Bunun ortaya 
çıkış yollarından biri sizi acele edip tüm gücünüze girmeniz 
gerektiği hissiyle bırakan bir endişedir. Bu his size eğer ace­
le etmezseniz, dünyanın siz olmadan ilerleyip gideceği izleni­
mini verir. Bazıları bunu o kadar yoğun bir biçimde hisse­
derler ki bu onların enerjilerini kolayca o yöne çekip, tüm 
odaklarını talep eder. Bunun doğal bir biyolojik tepki oldu­
ğunu, yeni zaman algınızla ilişkili bir yan-etki olduğunu bi­
lin. Siz buraya yapmak için geldiğiniz her şeyi yapacak ye­
terli zamana sahipsiniz. Bu endişeyi hissetmeniz aslında si­
zin ilerleme kaydetmekte olduğunuzu gösterir. 
ZAMANI ÇARPITMAK 
Bir başka yan-etki de zamanla ilişkinizin çarpıklaşma­
sıdır. Bu çoğunlukla işleri önceden belirlenmiş bir zaman­
çerçevesinde bitirmeyi zorlaştırır. Tekrarlamalı işler çoğun­
lukla eskisinden daha uzun zaman alır görünür. Bu sizin za­
manı kontrol etme gücünüze yeniden sahip çıkmaya başladı­
ğınızı gösterir. Burada sorun çoğunuzun bu gücü nasıl kulla­
nacağınızı bilmemenizdir, ve zamanı kontrolsüz bıraktığınız­
da o kolayca akıp gider ve siz zaman darlığı yaşarsınız. 
ZAMANI SAPTIRMAK 
Yüksek boyutlarda zamanı saptırma bir bilinçli kontrol 
287 


Jlatırfa 
uygulama meselesidir. Size bu konuda bazı temel bilgiler ve­
rip böylece verimli bir toprağa önemli tohumlar ekeceğiz. Si­
ze birçok kez gördüğünüzden çok daha güçlü olduğunuzu 
söyledik. Böylece siz, çoğunlukla, gücünüzü dışarıda arar­
ken, o kendi varlığınız içinde sabırla bekler. Birçok kez size 
güçlerinizi en kolay biçimde, algınızı biraz değiştirerek hatır­
layabileceğinizi söylemiştik. Zaman değişimi için de aynı şey 
geçerlidir. Zamanı değiştirmenin karşısındaki en büyük zor­
luk başlangıçta hedeflerinizi ego'nuzu ve inanç sisteminizi 
aşabilecek kadar küçük tutmayı başarabilmektir. Halen, or­
tak inanç sistemleriniz tam bir zaman yolculuğunu destekle­
mediğinden, zamanı ancak hafifçe saptırabilirsiniz. Bu yüz­
den, sizden zamanı büyük ölçekte yönlendirmeye çalışmama­
nızı istiyoruz. İşe önce bildiğiniz günlük işler Üzerinde kont­
rol kazanarak başlayın. Zamanı bilerek kontrol etmeye alış­
tığınızda hedefinizi yavaş yavaş büyütmeniz kolaylaşacaktır. 
Hedeflerinizi inanılacak kadar küçük tutun. Daha fazla za­
man yaratmayı seçeceğiniz bir şey bulun. Aynca daha kısa 
bir zamanda daha çok şey yapmaya da niyet edebilirsiniz. 
Zamanı genişletip daraltmak daha yüksek boyutlarda uygu­
lanacak faaliyetlerdir. Onları şimdi sınırlı bir ölçekte de olsa 
uygulamak sizi ileride bekleyen şeye hazırlayacaktır. 
Sizin mistik olana duyduğunuz çekimi anlıyoruz. Bu 
Oyun-Alanındaki perdenin kendi gücünüzü görmenizi engel­
lemesinin direkt bir sonucudur. Eğer bunu mistik bir dene­
yim haline getirmek istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz. Sizden 
istediğimiz tek şey bizim sizi sonsuz Yaradan'ın sonlu parça­
ları olarak doğal güçlerinize geri götürmekte olduğumuzu 
aklınızda tutmanızdır. Çok yakın bir gelecekte bugün çok 
mistik görünen bu güçler olağan ve sıradan hale gelecekler. 
Sabahlan dişlerinizi fırçaladığınız gibi, bunlara da yer açın, 
ve Oyun-Alanı değişirken onların deneyiminize nasıl katkıda 
bulunabileceklerini görün. 
288 


'Bö{üm 15 
ZAMANI NASIL 
SAPTIRABİLİRSİNİZ 
Şimdi size bir başlama noktası önereceğiz. Bu sürece 
tüm varlığınızı katmanız önemlidir. Bu alıştırmaya başla­
madan önce, bu deney sırasında zamanı fark edilebilecek öl­
çüde saptırma niyetinizi yüksek sesle ifade edin. Başladığı­
nız zamanı kaydedin, ve sonra zaman ve onunla ilişkiniz 
hakkındaki tüm düşünce ve kaygılan bırakın. Ruh ile biyolo­
jiyi niyetle birleştirmenin en etkili vasıtası bir tören yap­
maktır. Burada sizin kendi ritüellerinizi oluşturmanız için 
bazı tohumlar ekeceğiz, çünkü onlar kullanabileceğiniz en 
güçlü ritüellerdir. Önce, düşüncelerinizi merkezlendirmenizi 
istiyoruz. Gözlerinizi kapatın, sonra -başınızı düz tutarken 
yukarı bakıyormuş gibi- gözleriniz kapalıyken ufuk çizgisi­
nin üzerine bakın. Bunu rahatsız olana dek yapın, ve bu sı­
rada bu pozisyonu korumak için aşın uğraşmayın. Eğer bu 
alıştırma sırasında konsantrasyonunuzun dağıldığını hisse­
derseniz, tekrar gözlerinizi kaldırıp yeniden başlayın. 
Düşüncelerinizi içinizde odaklayın ve dış dünyanın 
uzaklaşıp gitmesine izin verin. Lütfen şunu hatırlayın, siz 
bu sırada Evrensel düşünce akışına girdiğinizden, kafanıza 
giren düşünceler sizin seçiminiz değildir. Kafanıza neyin gi­
receğini kontrol edemeseniz de, orada neyin kalacağını kont­
rol edebilirsiniz. Bilincinizde hangi düşüncelerin kalacağına 
daima siz karar verirsiniz. Bu bilinçli düşünce seçimi fikri 
gerçek yaratma gücünüze yeniden sahip çıkmanızın esasıdır. 
Bu düşünceler kafanıza girdiğinde, sadece onları tanıyın ve 
onların öbür taraftan akıp gitmelerine izin vermeyi bilinçli 
olarak seçin. Bu akışa izin verme hissine alışmak için bunu 
bir süre uygulayın. 
Şimdi, sizden kafanıza giren her düşünce için bir renk 
hayal etmenizi, o düşünceye bir renk vermenizi isteyeceğiz. 
Bu bir yargılama değil, sadece bir izlenimdir, o düşünce size 
hangi rengi hissettirmektedir? Her yeni düşünce kafanıza 
289 


:J{atırfa 
girdiğinde, onun "renginin" farkına varın. Renkleri yargıla­
ma ihtiyacını bırakın, çünkü iyi ya da kötü renk yoktur. Şim­
di, bir an durup sadece parlak renkleri seçin. Düşünceler bi­
lincinizden geçerken, süptil renkleri bırakın ve parlak renk­
lerin bir süre kalmasına izin verin. Şimdi, tüm renkleri bıra­
kın gitsinler. Şimdi, akış devam ederken, sadece süptil renk­
lerin kalmasına izin verin. Sonra her süptil renkli düşünce­
nin geçip gittiğini görün. Şimdi sadece Mavinin birçok tonu­
nu temsil eden düşüncelerin kalmasına izin verin. Sonra sı­
rasıyla sadece Yeşil, Kırmızı, ve son olarak da Sarı düşünce­
lerin kalmasına izin verin. 
Şimdi düşüncelerinizi zamanın kullanımına yöneltin. 
Bu düşünce kafanıza girdiğinde onun renginin farkına varın. 
Şimdi zamanla ilgili bu rengi alıp onun rengini, gördüğünüz 
renk tonlarını değiştirin. Şimdi zaman algınızın değiştiğini 
görüyorsunuz. Bu düşünceyi alıp ona size uygun gelen bir 
rengi verin. Onu kendi özel renginiz kılın. Zamanla ilgili bu 
düşünceye eşlik edebilecek seslerin ya da kokuların farkına 
varın. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, hoşlanacağınız bir bi­
çimde değiştirin. Bu düşüncenin zihinsel bir görüntüsünü 
alın ve zaman denen bu şeyi kuşatan rengi, kokuyu ve du­
yumları hatırlayın. Gelecekte herhangi bir noktada zamanı 
değiştirmek istediğinizde bu görüntüyü çekip çıkarmayı 
unutmayın. İşiniz bittiğinde, geri dönün ve nefes alırken bu 
deneyimi içinize çekin. Nefes verirken, az önce yüksek hayrı­
nız için bir alet keşfettiğinizi bilin. Onu sık sık kullanın, böy­
lece bu konuda iyi bir pratik kazanır ve zamanı daha verimli 
bir biçimde değiştirebilirsiniz. Geri döndüğünüz zamanı da 
kaydedin ve ne kadar uzun bir süre gitmiş olduğunuzu gö­
rün. 
Bu bildiğiniz zamanın sorumluluğunu almaya başlama­
nın yollarından biridir. Siz bununla oynamaya başladığınız­
da daha birçok yöntem ortaya çıkacaktır. Sizden öğrendiği-
290 


'Bö{üm 15 
niz şeyi açıkça paylaşmanızı ve birbirinizin olasılıkları anla­
masına yardım etmenizi istiyoruz. Her biriniz parçalı-bul­
macanın özel bir parçasını taşırsınız. Tüm resmi ancak bu 
parçaları birbirinizle paylaşarak görebilirsiniz. 
Siz içinizdeki ruhun yaptığınız her şeyde sizinle birlikte 
olduğunu hatırlamanızın yararlı olacağı bir tekamül aşama­
sındasınız. Ritüel yoluyla ruh ile biyolojiyi birleştirmeniz gü­
nün her anını bilinçli bir biçimde yaşamanıza, yüksek ruhu­
nuzla birlikte yü

menize yardımcı olacaktır. Bu gücünüzü 
hatırlamaktır ve yüksek benliğinizle evliliğinizin başlangıcı­
dır. Bu yeniden-birleşme sizin yükseliş dediğiniz şeydir. Bu 
süreç başlamıştır. 
KİTLESEL 
UYANIŞ 
Oyun-Alanındaki üstatlar kitlesel olarak uyanmakta­
lar. Bizim için saha kenarında durup yardım sunmak heye­
can verici bir şeydir. Bu Büyük Oyunun hedefi sizin güçle­
rinizi hatırlayıp onları perdenin o tarafında Yuva'yı yarat­
mak için kullanmanızdı. Bu Oyunun artık kazanılmasından 
dolayı duyduğumuz heyecan ve onuru hayal bile edemezsi­
niz. Size duyduğumuz sevgiyi sözcüklerle açıklayamayız, bu­
nu ancak bir ruhsal aile birleşmesi olarak tarif edebiliriz. 
Bizler birbirimizin ayrılmaz parçalarıyız. Bu yazılarda size 
sık sık aktardığımız hisler bu sevgiyi ifade etmemizin tek yo­
ludur. Lütfen, bu hisleri kabul edin, ve kalbinizin derinlikle­
rinde yankı bulan bu hislerin aslında size Yuva'ya giden yo­
lu hatırlatmaları için kendi yolunuza yerleştirdiğiniz kristal­
ler olduğunu bilin. Lütfen, bizim daima burada size sevgi ve 
bilgi sunmak üzere bulunduğumuzu bilin. Kendinizi sık sık 
yolunuzda yalnız hissetmenize rağmen, biz günün her anın­
da sizin yanınızdayız. Çağırın, size geliriz. Size kabul edece­
ğiniz herhangi bir formda geliriz. Gereken tek şey niyet edip 
29 1 


!}{atırla 
istemenizdir. Siz bizi aramızdaki aile bağından ve kalbinizde 
yankı bulan bu derin sevgi hissinden tanıyacaksınız. Siz 
Dünya'da Cenneti yaratırken biz gururla sizin yanınızda du­
ruyoruz. 
Derin bir sevgiyle, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi güçlendirmenizi, ve birlikte iyi bir oyun 
çıkarmanızı rica ediyoruz .
.

Grup. 
Bu gezegen için yüce bir zaman. Bu burada bulunmak için 
muhteşem bir zaman! 
Ben burada olmaktan ve kendime Işık-işçisi adını ver­
mekten ötürü onur duyuyorum. 
292 


16 
!Biyofoji 
293 


'.Biyoloji 
Ben her ay oturup bu sözleri yazarım. Bazen evdeki çalışma 
odamda, bazen de otomobille ya da uçakla bir yere giderken 
yazanın. Her nerede olursam olayım, bu faaliyete harcadı­
ğım zamana çok değer veririm. Bu çok canlandırıcı bir faali­
yettir ve bu haldeyken bedenimin yaşlanmayı durdurduğunu 
fark ederim. Celseden sonra bazen uyumakta çok zorlanırım. 
Bu celseler sırasında çoğu kez şifa aldığımın da farkındayım. 
Bu, seminerlerde yaptığımız canlı celseler için de geçerlidir. 
Bu mesajlar Grup ya da benim hakkımda değil, kendi 
gücünüzü bulmanız hakkındadır. Ben mi? Ben sadece omzu­
na vurulup bir mesaj aktarması istenmiş eski bir müteahhi­
tim. Bu karmaşık bir mesaj değildir, ama kapsamı büyüktür. 
Grup aramızdaki kontratın çok uzun bir zaman önce yapıldı­
ğını söylemiştir. Onlar ayrıca şimdiye dek hayatta geçirdi­
ğim şeylerin çoğunun şimdi yaptığım işin temel çalışmasını 
oluşturduğunu da söylediler. Onlar bunu söylediklerinde ben 
rahatlayarak derin bir soluk aldım. Bu işi başaramayacağımı 
düşündüğüm zamanlar oldu. Komik olan şu ki, eğer birkaç 
yıl önce bana tüm dünyayı dolaşıp öbür tarafta bulunan var­
lıklardan mesajlar aktaracağımı söylemiş olsaydınız, size gü­
lerdim. Şimdi, ben Birleşmiş Milletler'de bir topluluk önünde 
Grup'a kanallık yapmak üzere uçakla Viyana'ya gidiyorum. 
İlginç olan şey şu ki, medyumluğa başladığımda, varlığımın 
derinliklerinde tüm yaşamım boyunca bunu beklediğimi de 
hissettim. 
Bu mesajı verirken Grup ruhsal ailenin yeniden bağlan­
tı kurup birleşmesi üzerinde durdu. Web-siteleri ve seminer­
lerin ardındaki fikir budur. Bunlar aileyi bir araya getirme­
nin yollarıdır. Bizler el ele tutuşup birleştiğimizde gerçek 
kimliğimizi görmeye başlarız. Biz istediğimiz birçok değişimi 
294 


'Bö[üm 16 
geçirmeye başladığımızda bu özellikie önemlidir. Değişimle­
rin bizi yükselişe götürmesini istemek bir şeydir, değişimler 
ortaya çıktığında onlardan geçmek ise bir başka şeydir. Bu 
zor zamanlarda birbirimizle bağlantı kurup birbirimizi des­
teklememiz çok yararlı olur. Biyolojimizdeki fiziksel değişim­
ler de hepimizin paylaştığı bir şeydir. 
Grup: 
Yuvadan merhaba. 
Artık tüm iletişimlerimize bu sözlerle başlayacağız, 
çünkü o bizim sizlerle olan gerçek bağımızı yansıtır. Perde 
incelmeye devam ederken siz de gerçek kökeninizi anlamaya 
yaklaşıyorsunuz. Bu selamlama sizin Yuva'yı hatırlamanıza 
yardımcı olan kozmik göz-kırpışı ifade eder. Size duyduğu­
muz sevgi ve saygıyı Oyun-Alanınızda kullandığınız sözcük­
lerle ifade edemeyiz. Her birinizi Yuva'nın saf titreşimleriyle 
buluşturup kökeninizi hatırlamanıza yardım etmek bizim 
için büyük bir onurdur. Biz bu buluşmayı sağlarken sizin gü­
cünüzü daha çok hatırlayacağınızı ve onu günlük yaşamınız­
da kullanacağınızı içtenlikle umuyoruz. İnsanlığın Özgür Se­
çim Oyun-Alanı üzerindeki tekamülüne bilebileceğinizden 
çok daha fazla saygı duyulmaktadır. Bu zamanda her birini­
zin eylemlerinin etkileri tüm Evren boyunca yankılanacak­
tır. Şimdiden, siz bu ışık ailesine büyük bir onur kazandırdı­
nız. Siz ışık mimarlarısınız. Bir kez daha bize ihtişamınızı ve 
gerçek doğanızı hatırlamanıza yardımcı olacak bir ayna tut­
ma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz. 
Başlangıçta yazdığınız şekliyle oyun düzey değiştirmiş 
ve artık yeni oyun başlamıştır. Birçok kişi bu zamanda geze­
gende bir ağırlık hissetmiştir. Birçoğunuz DNA/RNA'nız yo­
luyla tekamül sürecini başlattınız. Dolayısıyla, sizin bu ener­
ji değişimlerine karşı duyarlılığınız artmıştır. Her birinizin 
295 


Jiatırfa 
titreşim düzeyi yükselirken, gezegenin titreşimleri de ortak 
bir uyum içinde yükselmektedir. Bu, azar azar artışlarla ger­
çekleşir. Her bir yeni düzeyden, ya da titreşim artışından ön­
ce enerjilerin bir sıkıştırması, bir baskısı olur ve bu hisset­
tiğiniz ağırlığı yaratır. DNA'nızın değişimiyle birlikte siz ge­
zegenin duygusal enerjisine karşı çok duyarlı olursunuz ve 
hissettiğiniz şey de budur. 
DÜNYADA ÜZÜNTÜ HİSLERİ 
Yerküre sizin ayrılmaz bir parçanızdır, ve bu bağlar du­
yulannızın ayırt edebileceğinin çok ötesine uzanırlar. Yerkü­
re de bir sonraki tekamül aşamasına geçmektedir. Yeni bir 
titreşim düzeyine geçmeden hemen önce, son adımlar atılır­
ken geçici bir üzüntü hissedilir. Bu sizin yeni bir eve taşın­
manıza benzer. Eski evinizi bırakacağınız an gelene dek ge­
nelde siz yeni eviniz üzerinde odaklanır ve onun heyecanını 
yaşarsınız. Ancak eski evinizle vedalaşıp yeni evinize gide­
ceğiniz o son anda varlığınızı acı-tatlı bir üzüntü kaplar. Bu­
na çok benzer bir biçimde, sizden bu üzüntüyü hissetmenizi 
ve yeni ortamınıza doğru ilerlemenizi istiyoruz. Bunun daya­
nılmaz göründüğü anlar olursa, o zaman uzanıp yanınızdaki 
insanın elini tutun, çünkü bu zamanda birçok kişi sizin gibi 
yeni evine geçmektedir. Yeni ışığı tam olarak kavrayabilmek 
için önce karanlık bir dönem yaşamanız gerekir. Karanlıkta 
el ele tutuşmak sizin yeni ışığı rahatça getirmenizi sağlaya­
caktır. 
Bu oyunun yeni kurallannı ve işleyiş biçimini öğrenmek 
birçok kişi için zorluklan temsil eder. Her biriniz bir değişim 
yolunu seçtiniz. Biz bunu görüyor ve istediğinizde bu deği­
şimlerden geçmenize yardımcı olmak üzere yanınızda duru­
yoruz. Yaşamınızda mücadele olarak gördüğünüz şey bu 
enerjiyi değiştirme eylemidir. Biz bu mücadeleyi Işık-çalış-
296 


'Böfüm 16 
ması olarak görüp nitelendiririz. Bu her birinizin her adımı 
yüksek benliğinizin gerçek gücüyle atmasını sağlayacak ça­
lışmadır. Realitenizi amaçlı biçimde yarattığınız her an Ya­
radan'ın içinizdeki parçasına saygı ve şükranınızı sunmuş 
olursunuz. 
Bu titreşim yükselişi azar azar gerçekleşirken sizlerin 
de bu değişim zamanlarından geçmeniz daha kolay hale ge­
lecektir. Birçoğunuz için bu karanlık dönemler en sonunda 
kendi ışığınızı ifade etme fırsatları sağlayacaktır. Eğer ken­
dinizi bu duygulardan ayıramıyorsanız, o zaman elinizi bir 
başkasına uzatarak kendinizi dengeleyin. Elinizi bir başka­
sına uzatıp onun dengelenmesine yardım ettiğinizde, sizin 
de demirlenip dengelendiğinizi göreceksiniz. Elinizi başkala­
rına uzatmanız bu zamanlar esnasında değerli bir hizmet 
olacaktır. İçsel bir boşluk ve değersl.zlik hissettiğinizde, işte 
o zaman sizden elinizi uzatıp başkalarına yardım etmenizi 
istiyoruz. İşte tüm diğer şeylerle bağınızı böyle onurlandır­
manız, kendi armağanlarınızı bu büyük yeni ışıkta daha ber­
rak bir biçimde görmenizi sağlayacaktır. 
SAPLANIP KALDIGINI HİSSETMEK 
Yeni paradigmalar yerini alırken birçok kişi desteksiz 
kaldığını hissetmektedir. Bu insanlardan bu muammaya 
hangi perspektiften bakmayı seçtiklerinin farkında olmaları­
nı istiyoruz. Siz uzun bir zamandır durup bir aynaya bakıyor 
ve orada kendi yansımanızı görüyordunuz. Titreşim yükse­
lişleriyle birlikte ayna da değişti. Şimdi, bu aynaya baktığı­
nızda artık aynı yansımayı görmüyorsunuz. Size alanınızda­
ki diğer kişilere ulaşmanızı, onların aynaya baktığınız pers­
pektif noktasını değiştirmenize yardımcı olacaklarını söylü­
yoruz. Her şeyin üzerinde, bu ilk ruhsal ailenizi hatırlama 
zamanıdır. 
297 


:Jfatırla 
Size duyduğumuz saygıyı sizin dilinizle ifade edemeyiz. 
Siz kendinize bakıp bunun sizinle ilgili olduğunu düşünüyor­
sunuz. Ego'nuz sizi bunun kişisel bir deneyimle sınırlı oldu­
ğuna inandırmıştır. Bu Oyun-Alanındaki kutupluluğa daya­
nan bir illüzyondur. Siz aynaya ego'nuzun eleştirel zihniyle 
bakıyorsunuz ve Evren düşüncelerinizi, adeta yankılarcası­
na, 
"ve de öyledir" 
diye yanıtlıyor. Biz aynı aynaya bakıyor 
ve sizin yansımanızı Yaradan'ın sadece sizin içinizde bulu­
nan çok özel bir parçası olarak görüyoruz. Biz bu aynı yansı­
maya bakıyor ve kendimizin en iyi parçalarını görüyoruz. 
Bunun sizin için zor ve kafa karıştırıcı bir şey olduğunu bili­
yoruz. Aralarında seçimde bulunmak zorunda olduğunuz bir­
birine-karşıt ikiye-bölünmeleri görüyoruz. Her gün karşılaş­
tığınız çatışmaları ve kutupluluğun illüzyonlarını görüyoruz. 
Yuva'ya daha da çok yaklaşırken hissettiğiniz yalnızlığı gö­
rüyoruz. Geçirdiğiniz mücadeleleri görüyor ve sizi bunun için 
de çok seviyoruz. Siz ancak bu mücadeleleri vererek ilerleye­
bilir, kendi boyutlarınızın çok ötesine erişebilirsiniz. 
İNSAN TEKAMÜLÜNÜN SARKACI 
Şu anda yaptığınız değişimler insanlığın tekamülünü 
mümkün kılacaktır. Biz bu tekamül sürecini göstermek için, 
çoğunlukla, oynak bir destek noktasına sahip bir sarkaç tas­
virini kullanırız. Deneyimi harekete geçirmek için sarkaç bir 
yana çekilir. Her biriniz o kritik bir noktaya erişene dek her 
bir salınmaya kuvvet katarak devinirliğe-hıza katkıda bulu­
nursunuz. Bu noktada sarkacın destek (ya da eksen) noktası 
bir sonraki çentiğe geçer. Destek noktasının bu sonraki çen­
tiğine geçiş sizin tekamül dediğiniz şeydir. Destek noktası bu 
şekilde ilerleme kaydettiğinde, o sarkacın salınma hareketini 
iptal eder ve böylece yeni bir başlangıç noktası oluşur. Tarihi 
bir perspektiften, bu tekamüli değişimler bir göz açıp kapa­
yıncaya dek gerçekleşmiştir. Çoğunlukla unutulan şey bu de-
298 


'1Jö{üm 16 
ğişimlerin gerçekleşmesi için sarkacın birçok çarpıcı salını­
mını
n gerekmiş olduğudur. Bu tüm tekamül için geçerlidir 
ve sadece sizin gezegeninize has bir şey değildir. Şimdi, siz 
Özgür Seçim Oyun-Alanı'ndakiler bir kez daha destek nokta­
sının bir sonraki pozisyona (çentiğe) geçmek üzere olduğu 
bir aşamadasınız. Biz bu celsede tekamülünüzün bu sonraki 
aşamasına geçer�en yaşadığınız biyolojik değişimlerin bazı­
larından söz edeceğiz. 
Bir sonraki 
tekamül 
düzeyine 
geçmek için 
bütünün devi­
nirliğini-hızım 
kazanmak 
ge-
reklidir 
1\ Oynak 
Destek Noktası 
İnsan Tekamülünün Sarkacı 
299 


Ratırfa 
YERKÜRE 
BAGLANTISI 
Oyunun düzeyleri değişmektedir. Sizi bekleyen deği­
şimlerden söz edeceğiz, ama tüm insan topluluğunun bu de­
ğişimleri bir düzeyde deneyimleyeceğini anlamanız yararlı 
olur. Bu Gaia ya da Dünya Ana denen parçanızı da içerir. Si­
zi Ana'ya bağlayan bağ, anlayışınızın çok ötesine uzanır. Siz 
ebediyen DÜnya gezegeninde bulunacak değilsiniz. Çünkü 
yakında bu gezegenin fiziksel sınırlarının çok ötesine yolcu­
luk yapabileceksiniz. Ancak yine de aranızdaki enerjisel bağ 
varlığını sürdürecek. İşte sizin bir olarak tekamül etmenize 
neden olan şey bu enerjisel bağdır. Sizin kendi titreşiminizi 
yükseltme konusunda kaydettiğiniz ilerlemeler başlangıçta 
yazılıp planlanan birçok Yerküre değişikliğini önlemiştir. 
Aynı şekilde, bu kaydedilen ilerleme kendi fiziksel değişimle­
rinizin şiddetini de azaltmıştır. Ancak hala, fiziksel beden­
deyken daha yüksek Işık titreşimlerini taşıyabilmek için ge­
çirmeniz gereken birçok değişim vardır. 
Oyunun tekamülü bütünün birçok parçası tarafından 
algılandığı şekliyle farklı bir biçimde temsil edilir. Enerjisel 
bir perspektiften, siz bir kutupluluk alanından bir birlik ala­
nına geçiyorsunuz. Zaman dediğiniz şeyle ilintili bir boyutsal 
düzeyden, birinci geçişiniz üçüncü düzeyden beşinci düzeye 
olacak. Yerküre perspektifinden, siz Oyun-Alanını yeni oyu­
na uyum sağlaması için yeniden-düzenliyor olacaksınız. Bu 
hem Yerküre'nin titreşimlerinde boyutsal değişimlerle, hem 
boyutlarda titreşim değişimleriyle sonuçlanacak. Bunu deği� 
şimin aynı anda birçok düzeyde meydana geldiğini söyleye­
rek özetleyelim. Dünya Oyun-Alanı bir sonraki boyutsal dü­
zeye geçişi tamamladığında, ç.:>k hızla yeni bir titreşim düze­
yine geçecek. Yıkıcı Yerküre değişikliklerine ihtiyaç dönüşü­
me uğratılmıştır, ama Yerküre hfila titreşim hızını yükselti­
yor olacaktır. O bu değişimleri çok daha az çarpıcı bir biçim­
de yapacaktır. Şu anda görüldüğü kadarıyla, Yerküre'nin ge-
300 


'Bö[üm 16 
rilimini boşaltmaya ihtiyacı vardır. Bu deprem denen Yerkü­
re değişiklikleriyle gerçekleştirilir. Oyun-Alanındaki bu de­
ğişikliklerin şiddetini siz belirleyeceksiniz. Yer küre yoğun 
bir halden daha hafif bir hale geçerken bu değişikliklere ha­
la ihtiyaç olacaktır. Ana'nın fiziksel yoğun bir bedenden ete­
rik bir Işık-bedene geçmekte olduğunu söylemek doğru olur. 
Siz daha yüksek titreşim düzeylerine geçerken, fiziksel 
olarak, insan formunun esas itibariyle değişeceği görülecek­
tir. Bu daha yüksek titreşim halinde hayal bile �demeyece­
ğiniz olasılıklar vardır. Bu Oyun-Alanınızda dikkatinizi çek­
miş olan Işığın temsil edilişidir. Sizin Işık sözcüğüne çekilişi­
niz bu fiziksel değişimleri deneyimlemenize olanak vermiş­
tir. 
GENİŞLEME, 
BÜZÜLME 
VE 
BÜYÜK PATLAMA 
Bildiğiniz şekliyle Evrenin başlangıcı Büyük Patlama 
dediğiniz olaydı. Bu olaydan önce, her şey yoğunluğa doğru 
hareket halindeydi. Büyük Patlama bunu tersine çevirdi ve 
bu zamana dek süren genişleme sürecini başlattı. Bu Evren 
içindeki yoğun formdan daha hafif forma doğru doğal enerji 
hareketini temsil eder. Bu tüm doğanın, yakın gelecekte 
Dünya gezegeninde açıkça görülebilecek olan tekamülüdür. 
Bu Evrensel Enerjinin denge arama eylemidir. Sarkaç tasvi­
rinde, her şey -genişlemeye doğru hareketi başlatabilmesi 
için- yoğunluğa doğru çok çekilmişti. Sarkaç şimdi genişle­
meye doğru çekilmeyi sürdürürken, yakında bir sonraki dü­
zeye atlayabileceği noktaya erişecektir ve destek noktası ye­
ni bir denge noktası bulacaktır. Burada her iki yönde daima 
Evrensel hareketin bulunduğunu bilmek önemlidir. Önce, 
hareket yoğunluğa doğruydu, sonra da genişlemeye doğru. 
Bilim adamlarının bildiği en yoğun formlar olan kara delik­
lerin karanlık olarak tanımlanması bir rastlantı değildir. 
301 


:Jiatırla 
Aynı şekilde, genişlemeye doğru hareketin "Işık" sözcüğüyle 
özdeşleştirildiğini görmek de sizi şaşu;tmayacaktır. 
Fiziksel bir düzeyde, biyolojiniz yeniden-düzenlenme 
sürecindedir. Bu sonraki dönüş noktasında, yeni bedensel 
bölümler gelişirken, bedenleriniz gelişip aştığınız bazı bö­
lümlerini yitirecektir. Çoğunuz, titreşim düzeyleri yükselir­
ken, enerjiye olan duyarlılığınızın da arttığını fark ettiniz. 
Bu geçiş döneminde bu zorluklar yaratabilir. İnsanlık bu bil­
ginin kullanımına aşina hale geldikten sonra bu sizin en bü­
yük kuvvetlerinizden biri olacaktır. Siz her gün kullandığı­
nız ama hala farkında olmadığınız duyulara sahipsiniz. Bun­
lardan biri massetme duyusudur, siz bu duyuyu bedeninize 
enerji massetmek için kullanırsınız. Uygulamada buna en 
yakın duyu organları burun ve dildir (koklama ve tatma du­
yusu), onlar da enerjiyi benzer biçimde massederler. 
YERKÜRE BAGLANTISININ TARİHÇESİ 
Siz Özgür Seçim Oyununa ilk başladığınızda, eterik 
varlıklar olarak form aldınız. Işık-beden formu geniş bir tit­
reşim alanı boyunca özgürce hareket etmenizi sağladı. Yer­
küre soğurken yoğunluk da kazandı. Eterik bedenlerdeki in­
sanlar orada köklenmiş halde kalmakta zorlandılar. Dünya 
Ana biyolojinize kendisiyle enerjisel bağlantı sağlayan ayar­
lamalar sunarak karşılık verdi. Bu yemek yeme yoluyla Yer­
küre'nin enerjisini özümseyerek başarıldı. Siz bu süreci önce 
yaprakları ve meyveleri yiyerek başlattınız, çok geçmeden 
fındık, ceviz gibi kuru yemişlere ve sebzelere geçtiniz. Yeni 
bedenleriniz yoğunluk kazandığında, biyolojiniz ile ruhanili­
ğiniz arasındaki enerjisel bağlantı zorlaştı. Şimdi tekrar da­
ha yüksek titreşimlere dönmekte olduğunuzdan, bu bağlantı 
da eski haline dönmektedir. 
Şimdi siz Oyunun -mevcut formu içinde biyolojinizin ya-
302 


'13ö[üm 16 
kında, biyolojik anneniz olan gezegenle enerjisel bağlantısını 
değiştirmeye başlayacağı- bir bölümüne eriştiniz. Bu kez, 
Ana kendi titreşimlerini küresel ısınma diye bildiğiniz süreç­
le yükseltmektedir. Yerküre'nin daha yüksek titreşim düzey­
lerine geçmeye başlamak için titreşimlerini yükseltmesi ge­
rekiyordu. Bu süreç şimdi sürmektedir, ve o gelişirken biyo­
lojiniz alışık olduğunuz biçimlerde bağlantı kurmakta daha 
da zorlanacaktır. Bu sizin tekamülünüzde halen bulunduğu­
nuz kesişme noktasıdır. Yerküre şimdi daha yüksek bir tit­
reşim haline ve daha hafif bir yoğunluğa geçmekte olduğun­
dan, sizin enerjisel bağlantınız zayıflayıp kopmaya başla­
makta, ve bu sizde gerilim yaratmaktadır. 
IŞIK-BEDENİ SEÇMEK 
Tüm biyolojik formlar Dünya Ana'nın ürünleridir. Yer­
küre canlı, duyarlı (duyulara ve algıya sahip) bir varlıktır, ve 
o size o kadar yakından bağlıdır ki siz çoğunlukla bu bağı 
fark etmezsiniz. Ana şimdi insanlara mümkün olabileceği 
düşünülenden daha fazla ışık taşımalarını sağlayacak biyo­
lojik gelişmeler sunma aşamasındadır. Bu ilk insan formu­
na, sizin Işık-beden dediğiniz forma geri dönüştür. 
Bu konuda seçim size aittir, ve seçimleriniz asla yargı­
lanmaz. Bu bilgiyle rezonansa giren çoğunuz şimdiden B 
Planı 'na kararlı bir biçimde geçmeyi seçtiniz. Bu zamanda 
gezegende bulunan ve B Planı'na geçmeyi seçmiş olan birçok 
kişi yakında buradan ayrılacaktır. B Planı'nda ancak öbür 
taraftan yapılabilecek çok şey vardır. Kristal Titreşimli Ço­
cuklar tekrardoğuş süreciyle gelecekler, ve bunların ilk bölü­
mü şu anda bu gelişe hazırlanmaktadır. Kristal Çocuklar 
Oyun-Alanına yeni insanlığın tohumlarını getirecekler. Ge­
lişkin biyoloji tohumlarıyla gelecek olan bu varlıklar Işık-be­
dene kolayca geçebilecekler. En sonunda tüm insanlar direkt 
303 


Jlatırfa 
olarak Işık-bedenle doğacaklar. Burada kalmak isteyenler de 
çeşitli Işık-beden formlarına geçme fırsatına sahip olacaklar, 
ancak bu yol daha zorlayıcı olacak ve odaklanmış bir çaba ge­
rektirecektir, çünkü bu kolay bir yol değildir. Bu geçiş hem 
duygusal bedeni hem de fiziksel bedeni temizlemeyi gerekti­
recektir. Bir kez temizlendiğinde, Yerküre Işık-bedene geçişi 
başlatmak için DNA'nın yeniden biçimlenmesine yardımcı 
olacaktır. Birçoğunuz için bu süreç şimdiden başlamıştır. Bu­
nu başlatmak sadece, B Planı'na geçme ve bir sonraki kont­
ratınızı yazma niyetinizi bildirmenizi gerektirir. 
GERİLİMİ GİDERMEK 
Siz meydana gelecek birçok yıkıcı Yerküre değişikliğini 
içsel gelişiminiz sayesinde önlediniz. Şimdi size diyoruz ki, 
aynı şey kendi biyolojiniz için de mümkündür. Siz sizi daha 
yüksek bir varoluşa götürecek tekamül adımlarını başlattı­
nız. Bu adımları atacak ilk kişiler acının büyüğünü de dene­
yimleyeceklerdir. Sizin bu gelişimin keskin kenarında, en 
ileri durumunda bulunmaya ve bu ilk adımlan atmaya gö­
nüllü olmanız sizi en seçkin şifacılar arasına sokar. Tek ba­
şına bu eylem size sözcüklerle anlatamayacağımız bir onur 
getirir. Bu aşamada size verebileceğimiz en önemli alet, çev­
renizdeki insanlara yakın kalmanızı söylemektir. Bu teka­
mül adımı tek başına atılamaz. Bu adımın önemli bir bölü­
mü her şey arasındaki bağın güçlendirilmesidir. Kendinizi 
ayırırsanız akışın önü kesilir. İncinmeye açık olmanıza izin 
verin ve aynı adımı atan diğerleriyle bağlantı kurun. Sizin 
daha önce attığınız adımı atmaya hazırlananlara kendi dene­
yimlerinizi sunun. Büyük Oyun deneyiminde bir insan ola­
rak kendinizi herkes tarafından ulaşılabilir kılın. Kendinizde 
ve başkalarında hatalara yer verin. Sizin deneyiminizi ka­
ranlık bir odada bulunan herkesin Yuva'ya dönüş yolunu 
aramasına benzetmiştik. Bu tekamül zamanında bazılarının 
304 


']Jö{üm. 16 
korkabileceklerini, yargıya, ego'ya ya da korkuya kapılabile­
ceklerini anlayın. Daima başı çekip yol göstermiş olan bazı­
ları şimdi geriye düştüklerini hissedip, yeni bir ifade araya­
bilirler. Ego bunu bir tehdit olarak alıp endişe hisleriyle tep­
ki gösterebilir. Bunun cesaretinizi kırmasına izin vermeyin. 
İşiniz bitmemiştir, o sadece tekamül etmekte ve yeni bir ifa­
de bulmaktadır. 
Daha önce de söylediğimiz gibi, bu zamanda birçok kişi 
Yuva'nın çekimini hissedecek ve o yolu seçecektir. Size gelin­
ce, biz sizin kararlarınıza saygı duyuyoruz, ancak sizden bu­
rada eyleme geçmek için acele etmemenizi istiyoruz. Yüksek 
benliğinizin her şeyi düzenlemesine izin verin, çünkü birço­
ğunuz beklenmedik yerlerde yeni kont atların ortaya çıktığı­
nı göreceksiniz. 
B
URNUMA 
NE OLUYOR? 
Biyolojiniz kimyasal elektriksel bir temelde işler. Size 
diyoruz ki, burun daima bu sistemin işlemesini sağlayan bir 
elektrik kaynağı olmuştur. Biyolojiniz elektriksel enerjiyi do­
ğal bir biçimde dengeler. Burun sürekli olarak burun delikle­
ri hakimiyetini değiştirmektedir ve elektriksel bir görüş nok­
tasından bu biyolojik dengenin temelidir. Siz burnunuzla ne­
fes aldığınızda, hava içeri girip elektriksel bir akım üretir. 
Bu enerji sonra omurganızın zıt tarafında depolanır. Burnun 
sağ deliğinden nefes almak omurganızın sol tarafına enerji 
yükler, burnun sol deliğinden nefes aldığınızda ise bunun 
tersi olur. Bu elektriksel birikim beynin enerjinin yüklendiği 
tarafını besler. Dolayısıyla beynin kullanmak istediğiniz ta­
rafını enerjiyle beslemek mümkündür. Bu bilgi bir süredir 
Oyun-Alanınızda bulunmaktaydı, ancak çok az kişi bundan 
yararlanmıştır. Her alanda enerjiye karşı duyarlılık artacağı 
için bu bilgi daha yüksek titreşimlerde daha da yararlı ola­
caktır. 
305 


:Jfatufa 
Burun ayrıca, dile çok benzer bir biçimde, bir parçacık 
alıcısıdır. Şimdi, insanlık daha yüksek titreşimlere geçmeye 
başlarken, siz bu alıcının kullanımının genişlediğini görecek­
siniz. Yüksek titreşim düzeylerine geçişiniz enerjiye karşı -
daha önce fark edilmeyen- yeni bir duyarlılık meydana getir­
miştir. Her şeyde mevcut olan yaşam gücü enerjisi mevcut 
oyununuzda çok az geçerliliğe sahiptir. Bu şimdi çok duyarlı 
hale gelmekte olduğunuz bir enerji formudur. Bu enerji for­
munun özellikleri duygusal enerjiye çok yakındır, ve sizin 
başkalarının duygularına karşı bu kadar duyarlı olmanızın 
bir nedeni budur. Burnunuzdaki parçacık alıcıları şimdi çok 
daha küçük parçacıkları massedebildiklerinden daha etkili 
hale gelmektedirler. Birçok kişi burnunda değişiklikler oldu­
ğunu ve kokuya karşı duyarlılığının arttığını fark etmiştir. 
Bu zamanda koklama duyusunun çok keskinleşmesi ya da 
burnun sürekli akması titreşimsel gelişimin bu alanında ha­
reketi gösterir. 
Burnunuzun duyarlılığı anlayışınızın ötesinde artmak­
ta, bu da şimdi pranik enerjiyi massetmek için kullanılmak­
tadır. İnsanlık bir sonraki tekamül aşamasına geçtiğinde 
bundan çok şey öğrenilecektir. Bu tekamül eden insan for­
munda gelişen yeni bir çakra sisteminin dengesidir. Burnu­
nuzla massetme, bu duyu başınızın arkasında kafatasının 
boyunla birleştiği yerde oluşan çakra'nın dengeleyicisidir. 
Halen ağzınızı ve burnunuzu oksijeni massetmek için kullan­
maktasınız. Bu iki organ birbirine yakın bulunmakta ve ay­
nı genel geçiti kullanarak birbirine bağlanmaktadır. Aynı 
şey yeni enerji alıcıları için de geçerlidir. Yakında bu alıcılar 
vasıtasıyla biyolojide çok daha büyük miktarlarda yaşam gü­
cü enerjisi depolamak olağan hale gelecektir. Titreşimsel ola­
rak başı çekenlerbirçok enerji tipini birbirinden ayırt etmek 
için burunlarını kullanacaklardır. Bu şimdiye dek sadece en 
aşikar duygusal enerji tiplerinde görülmüştür. Mevcut hali-
306 


'Bô{üm 16 
nizde heyecan ya da korkunun kokusunu almak mümkün­
dür. Oyun-Alanında bu enerji ayırt-edici duyusu gelişkin 
olan ve bu duyuyu kullanan hayvanlar vardır. Bu size, onla­
rın aslında tehlikenin kokusunu alabilmeleri gibi görünür. 
Bu sizin de yakında geliştireceğiniz bir enerji massetme biçi­
midir. Bizim perspektifimizden, o Tanrı Nefesi olarak bilinir. 
Daha büyük miktarlarda Evrensel Yaşam gücü enerjisini tu­
tabilmek biyolojinizde çok daha yüksek titreşimleri rahatça 
tutmanıza olanak verecektir. Bunlar insan tekamülünün 
sonraki adımlarıdır ve onlar şimdi başlamıştır. 
DUYGUSAL DUYARLILIK 
Titreşimsel duyarlılık diğer birçok alanda da ortaya çı­
kacaktır. Duygusal enerji bu süptil enerjinin en güçlü biçim­
lerinden biridir. Sizin enerjiye karşı duyarlılığınız bu zaman­
da hızla artmaktadır. Bu kendini en açık biçimde duygusal 
enerjiye karşı duyarlılığınızda gösterir. O bu enerjinin daha 
kaba biçimlerinden biridir, dolayısıyla daha düşük titreşim 
biçimlerinde insanların en kolay ayırt edebilecekleri şeydir. 
Sizin bu enerjiye karşı duyarlılığınız en değerli nitelikleri­
nizden biri, ve şifacılar olarak sık sık kullanacağınız bir alet 
olacaktır. Bu duyarlılık artarken bazılarına zor gelebilecek 
alışma zamanları olacaktır. Bu enerji yeni yeni oluşan alıcı­
larınıza almaya alışık olduğunuzdan daha berrak bir biçim­
de girer. Sonuç olarak, alıcı çoğunlukla hangi enerjinin ki­
me ait olduğunu tam olarak ayırt edemez. Bu -kişi çok geç­
meden bu bilgiyi özümsediğinde geçecek olan- geçici bir du­
rumdur. Biyolojiyi uygun biçimde köklendirmek bu durumu 
dengeleyecek en etkili yoldur. 
İMDAT! BEN NİYE KİLO ALIYORUM? 
Biyolojik bedendeyken daha yüksek titreşimlere geçme-
307 


11atırla 
nin etkileri sizin bu zamanda biyolojinizde hissettiğiniz sı­
kıntılarla sınırlı değildir. Bu titreşim yükselişi sırasında si­
zin Yerküre ile bağlantınız güçlenmektedir. Yerküre de yeni 
titreşim düzeylerine geçmekte, ve bu değişimler sizin biyolo­
jinizi direkt olarak etkilemektedir. Gaia'nın bu gelişimi di­
rekt olarak sizin ortak titreşim yükselişlerinizle ilintilidir. 
Bu yükselişler azar azar artışlarla gerçekleşir. Bu da insan 
biyolojisinin buna tepki göstermesine, ve yaşanan zorluklara 
neden olur. Titreşim yükselişi meydana geldiğinde, yüksek 
titreşimli insanlar genelde enerji akınını kendi değişen biyo­
lojilerinde hissederler. Onlar genelde, kaydettikleri ilerleme 
yüzünden, enerjiye karşı duyarlıdırlar. Biyoloji bu enerji akı­
nını, bu hücumu süptil düzeylerde hisseder ve kendini çeşitli 
biçimlerde koru�ak için tepki gösterir. Biyolojinin kendini 
koruma yollarından biri, hücreleri korumak için yağ tabaka­
sıyla kaplamaktır. 
Değişimler sırasında bu azar azar artışlar kesintisiz de­
vam eder. Bunun direkt bir sonucu olarak, korunmak için al­
dığınız kiloların çoğu bu değişimler, bu titreşim yükselişleri 
arasında tamamen gitmeyecektir. Bu geçici bir durumdur ve 
bu durum gezegenin ortak titreşimi artmaya devam ederken 
değişmeye başlayacaktır. Dengeli beslenme ve egzersiz bu 
zamanlarda sıkıntı ve zorlukları en aza indirgeyebilir. Her 
şeyde denge önemlidir, ama sizi gücünüzün temelinin kendi 
düşüncelerinizde bulunduğu konusunda uyarıyoruz. Değişik­
liklerden korkarsanız onlar giderek artan bir zorluğa dönü­
şecektir. Bedensel değişimler konusunda endişeye kapılırsa­
nız en zor senaryoları yaratabilirsiniz. Perde Oyun-Alanında 
daha önce asla görülmemiş bir hızla incelmektedir. Şimdi 
zihninizde barındırdığınız düşüncelere özellikle dikkat etme­
niz gereken bir zamandır. Işık-işçilerinin bu zamandaki sa­
vaş çığlığı çağlardan beri olduğu gibi aynıdır. O basitçe şu­
dur: KORKMA. Gücünüze sahip çıkın ve sonra kararlı bir 
biçimde geleceğinize doğru ilerleyin. 
308 


'Bö{üm 16 
BİYOLOJİNİZDEKİ DEGİŞİMLER 
Beden daha yüksek titreşim koşullarına alışırken yeni 
çevresine uyum sağlamak için değişmeye başlar. Eğer kişi 
önceden uyarılmamışsa, bu değişimlerin bazıları endişeye 
neden olabilir. Bunların en sık rastlananı uyku düzeninin 
değişmesi, geceleri uyanma, kalp çarpıntıları, titreme ya da 
titreşme halleri, geçici düzensiz kalp atışları, menopozla ilgi­
li olmayan sıcak basmalar, nefes darlığı, kısa-süreli bellek 
kaybı, ve erken menopozdur. Kişinin yaşadığı coğrafi bölge 
bu belirtilerin hangisinin hakim olacağını belirleyecektir. Bu 
Yerküre titreşim y'ükselişini sürdürürken manyetik enerji­
ağının hareketiyle (kaydırılmasıyla) ilgilidir. Bu hareketlere 
sizin ona doğru tekamül etmekte olduğunuz yüksek biyoloji­
yi desteklemesi için ihtiyaç vardır. Yerküre ile güçlü bağınız, 
her ikiniz de daha yüksek titreşim hallerine geçerken, yeni 
düzeylere erişecektir. Şimdi gezegende size en yararlı olacak 
yöntemleri bulup seçmenize yardımcı olabilecek şifacılar 
vardır. Onları arayın ve bu konuda kalbinizin sesini dinle­
yin. Kendi şifanızdan sorumlu olun; ancak, o içinizde yankı 
bulduğunda sunulan şeyi alın. 
TİTREŞİMSEL ŞİFA 
Titreşim yükselişinin belirtileri (arazı) titreşimsel şifa­
nın Oyun-Alanının bilincine hakim olması için kapı açacak­
tır. Titreşimsel şifa ortaya çıkıp bu belirtileri dengelemeye 
yardımcı olacaktır. Sizi bu yöntemleri arayıp onları denge­
lenmek için kullanmaya davet ediyoruz. Yeni biyoloji titre­
şimsel şifanın yeni yöntemlerini ve ifadelerini getirecektir. 
Halen, bunlar ışık, ses, güzel koku, massetme ve mıknatıslar 
kullanılarak uygulanan yöntemlerdir. Bizim massetme der­
ken kastettiğimiz şey sizin pranik enerjiyi alma yönteminiz­
dir. Yakın gelecekte titreşimsel şifanın bu ve diğer ifadele-
309 


!/{atırfa 
riyle ilgili daha çok şey ortaya çıkarılacaktır. 
Biyolojinizde barındırdığınız her rahatsızlığın ya da 
hastalığın titreşimsel bir imzası vardır. Bedene armonik bir 
titreşim aktarmak hastalığı tümüyle yok edebilir, çünkü iki 
titreşimin aynı zamanda aynı yerde bulunması mümkün de­
ğildir. Birçok kişi bu yaklaşımı benimsemiş, ancak hiçbiri 
denkleme genel beden imzasını dahil etmemiştir. Her beden 
tüm organların titreşiminin bir derlemesi olan genel bir tit­
reşimsel imzaya sahiptir. Bu imzayı okumayı ve sonra değiş­
tirmeyi öğrenerek, kişi biyolojisinde güvenli ve basit değişik­
likler yapabilir. Bu gelecekte birçok gelişmeye tanık olacağı­
nız alanlardan biridir ve biyolojiye yardım etmenin doğal bir 
yoludur. 
Geleceğin şifacıları şimdikinden farklı bir temelde çalı­
şacaklar. Birinci ve en önemli fark onların hastalarını kendi 
şifalarından sorumlu tutacak olmalarıdır. İkincisi, hiçbir 
yan-etkiye sahip olmayan tedaviler sunmak mümkün ola­
caktır. Titreşimsel tedaviler ya etkili ya da etkisiz olacaklar­
dır. Bu kuralın istisnaları uzun zaman boyunca uygulanan 
tedavilerdir. Titreşimsel şifa yöntemleri bile, eğer onlara aşı­
rı-bağımlı hale gelirse, bir hastayı güçsüz düşürebilirler. 
Bunları yaşam aletleri olarak değil, şifa aletleri olarak gör­
mek önemlidir. Bunlar şimdi bilinç alanınıza çıkan titreşim­
sel aletlerdir. Bir gün gelip, müzik dinleyerek ya da enerji 
alanınıza güzel bir koku koyarak bir hastalıktan kurtulabile­
ceğinizi hayal edin. İşte şifanın geleceği böyledir ve bu şimdi 
başlamıştır. Biyolojiniz daha yüksek titreşim hallerine erişti­
ğinde, bu titreşimsel şifa yöntemlerinin etkisi de artacaktır. 
Titreşimsel şifa geleceğin yöntemidir. Tekamül eden biyolo­
jiyle birlikte çalışmak bu küresel hareketi çok daha kolay­
laştıracaktır. 
3 1 0


'Bö{üm 16 
YENİ BİYOLOJİ 
Biyolojiniz birçok düzeyde değişecektir. Bu değişim sı­
rasında size sıkıntı verebilecek ortak belirtilerin bazıların­
dan söz ettik. Şimdi de sizi bekleyen harikulade şeylerin ba­
zılarından söz edelim. Biyolojiniz yüzlerce yıl yaşayacak şe­
kilde tasarlanmıştı. DNA/RNA'nın birbirine yeniden-bağlan­
masıyla birlikte, bildiğiniz şekliyle yaşlanma süreci ortadan 
kalkacaktır. Sizin için 
300-400 
yıl yaşamak olağan bir şey 
olacaktır. İnsan biyolojisi bugün bile tamamen yenilenmeye 
muktedirdir. İnsanlık bir sonraki tekamül aşamasına geçti­
ğinde bu da idrak edilecektir. Oyun-Alanında henüz destek­
lenmeyen yöntemlerle siz insanın yaşlanmasını yavaşlatma­
nın yollarını bulacaksınız. Bu şimdiden başlamıştır ve bir 
sonraki büyük haml� alanı olacaktır. Şu anda görüldüğü ka­
darıyla, bunlar birçok hastalığın tedavisinin araştırılması 
sonucunda keşfedilecektir. Yaşlanma süreci anlaşıldığında, o 
zaman bu süreci tersine döndürecek kapıyı açmak mümkün 
olacaktır. Bu konuyu kapsamlı bir biçimde ele almanın za­
manı henüz gelmemiştir, çünkü bu gelişmeden önce yapıl­
ması gereken çok şey vardır. Şimdilik, bu yönde ilerlediğinizi 
bilin. 
Siz önünüzdeki değişikliklere doğru ilerlerken, yüksek 
benliğinizle iletişimin de çok daha kolay hale geldiğini gö­
receksiniz. Medyumluk dediğiniz şey artık gizemli bir şey ol­
mayacak ve olağan bir şeye dönüşecek. Bu doğal iletişimi ta­
nımlayacak yeni sözcükler ortaya çıkacak. Bu sözcükler sizi 
şaşırtabilir. Siz ayrıca birbirinizle de daha berrak iletişimler 
kuracaksınız. Bu noktaya dek, ego yalnızca ayrılıkla iş gör­
düğünden, insanlar birbirleriyle tam bir iletişim kuramıyor­
lşrdı. Bu Oyun-Alanındaki kutupluluğun neden olduğu ge­
rekli bir illüzyondu. Hayatta-kalma sınırlı bilinci yüzünden, 
ego böyle açık bir iletişimi deneyimlemiş olsa bile, bu deneyi­
mi reddediyordu. Bu gelişmiş iletişim sizin her şeyle olan 
3 1 1 


Jfatırfa 
bağınızı daha çok fark etmenizi sağlayacaktır. Sık sık, kendi 
enerjinizi merkezlendirmenizin öneminden söz ettik. Bunun 
amacı sizi bu iletişime, bu bağlantıya hazırlamaktı. Kendi 
enerjinizi merkezlendirerek, kendinizi deneyimde kaybetme­
den, her şeyle tam bir bağlantı deneyimlemeniz mümkün 
olacaktır. 
Uyku düzeninde de birçok değişim olmaktadır. Daha 
yüksek titreşime geçen birçoğunuz uyku düzeninizin değişti­
ğini görüyorsunuz. Siz ilerlerken bu da değişmeye devam 
edecektir. Bu gelişimin, ilerlemenin doğal bir parçasıdır ve 
korkulacak bir şey değildir. En sonunda enerjinizi yenilemek 
için sadece kısa dinlenme dönemlerine ihtiyaç duyacaksınız. 
Bu sadece gelişen biyolojiden değil, aynı zamanda enerjiyi 
ısıya dönüştürmek yerine 
kanalize etmeyi 
öğrenmekten 
kaynaklanacak. Bu konuda daha sonra daha çok şey açıkla­
nacaktır. Yerküre titreşimlerini yükseltmeyi sürdürürken, 
gezegendeki baskı gezegeni kuşatan bir dalga olarak hissedi­
lecektir. Bu dalga geçip giderken, çoğunlukla, uyumakta zor­
lanma olarak deneyimlenecektir. Oyun-Alanındaki herkes 
bunu bir biçimde hissedecektir, ama titreşimsel olarak başı 
çekenler buna karşı daha duyarlı olacaklar. 
YENİ 
O
YUNU 
ÖGRENMEK 
Siz insan biyolojisinin yaşlanma sürecini anlamaya baş­
ladığınızda, tekrardoğuş dediğiniz basit kavramı da anlama­
ya başlayacaksınız. Bu Kristal Titreşimliler için bir kapı aça­
caktır, ve onlar çabucak çalışmalarına başlayacaklar. Bu sü­
reç anlaşıldığında, çok uzun bir ömür sürmek mümkün olsa 
bile, birçoğu yüz yıl kadar sonra buradan ayrılmayı seçecek­
tir. 
Biyoloji şimdi bile şaşırtıcı bir hızla değişmektedir. 
DNA/RNA kodunun değişimi ve birbirine yeniden-bağlanma-
3 1 2


'Bö{üm 16 
sı bu sürecin esasını oluşturur. Halen gezegende bunu başla­
tacak birçok yöntem vardır. Size bunlann hepsinin işe yara­
yacağını söylüyoruz. Sizden sizinle rezonansa giren yöntemi 
seçmenizi istiyoruz. Niyet değişimi başlatan şeydir. Bu yön­
temler niyetinizi harekete geçirecek uyarımı sağlar. B Planı' 
na geçmeyi seçmeniz bu değişimleri sizin için başlatmıştır. 
RASTLANTI DİYE BİR ŞEY YOKTUR 
Sizin bu değişimlerle yaptığınız mücadeleyi izliyoruz. 
Değersizlik duygusu hissedişinizi ve umudunuzu yitirişinizi 
izliyoruz. 
Ah, 
keşke kendinizi bizim gördüğümüz gibi göre­
bilseydiniz ... Bu ışık ailesinin enerjisi çok-renkli ve heyecan 
vericidir. Siz bu zamanda burada bulunma hakkını kazan­
mış üstatlarsınız. Siz burada tesadüfen bulunmuyorsunuz. 
Bu sözleri şimdi tesadüfen okumuyorsunuz. Siz Oyun-Alanı­
nızın çok ötesindeki şeyleri değiştirecek değişimleri başlattı­
nız. Size bu bilgiyi Yuva'yı ve gerçek kökeninizi hatırlatmak 
için veriyoruz. Şimdiden kazandığınız renkler başanlarınızı 
herkesin göreceği şekilde ifade edecektir. Hala, siz daha da 
ilerlemeyi seçiyorsunuz. Soyunuzun ileriki kuşaklan sizin 
bugün başlattığınız mirasa gururla sahip çıkacaklardır. Eğer 
kendinizi kaybolmuş hisseder ve gerçek kimliğinizi hatırla­
yamazsanız, bir an durup bu ailenin diğer üyeleriyle bağlan­
tı kurun. İsterseniz, her biriniz bize de ulaşabilirsiniz. Eğer 
isterseniz, size memnuniyetle Yuvadan bir merhaba deriz. 
Bunu istemiş olduğunuz için de teşekkür ederiz. 
Büyük bir onurla, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz ... 
Grup. 
3 1 3


Jlatırfa 
B Pianı'na geçmemizin direkt bir sonucu olarak bize bir sürü 
heyecan verici şey geliyor. Yüksek benliğinizle tam bir ileti­
şim içinde olduğunuzu hayal edin. Yaşamınızın üçte birini 
uykuda geçirmek zorunda olmadığınızı hayal edin. Ortalama 
insan ömrtınün 900 yıla çıktığını hayal edin. Tüm bunlar 
başlamıştır, bu yüzden şimdiden yaptığımız çalışmaya şü­
kürler olsun. Birçoğunuz bu çalışmanın temelini yarattınız. 
Size iyi yapılmış bu iş için teşekkür etmek istiyoruz. Gerçek­
ten iyi bir iş çıkardınız! 
Şimdi ... bir sonraki göreve hazır mısınız? 
3 1 4


17 
!Jlatırfama 'Iü9-9(alemi 
3 1 5


Dünya'nın birçok yerine, oralardaki Işık-işçileriyle bağ kur­
mak için gittiğimizde, hepimizi etkiler görünen bazı ortak 
haller görüyoruz. Ortak şeylerimizden biri hepimizin B Planı 
kontratlarımızı aramamızdır. 

Planı bize oynayacak çok 
açıkça tanımlanmış roller vermişti. Şimdi bu yönde bir çekim 
hissettiğimizden, birçoğumuza bu, B Planı'nın gerçekten ne­
rede olduğunu bilmeden 

Planı'nı bırakma itilimi hissedi­
yormuşuz gibi görünüyor. Grup'un bize verdiği bilgiden, güç­
lenmeyle birlikte sorumluluğun da geldiğini açıkça görebili­
riz. İkinci güçlenme dalgası yeni kontratları yazma sorumlu­
luğunu açıkça bize bırakıyor. 
Dünyanın her neresine gidersek gidelim, Barbara ve 
ben kapıyı bizim ve diğer medyumlar için açık tutmakta olan 
Işık-işçileriyle karşılaşıyoruz. Onlar uzun yıllardır tohumlar 
ekip onları büyütmüşlerdir. Bu insanların bazıları çok uzun 
bir süredir bu enerjinin içinde bulunmaktadır ve çoğu bizim 
onların uzun bir süredir kullandıkları aynı sözcükleri ve 
prensipleri kullanmamızdan dolayı çok heyecanlanmıştır. 
Birçoğu bu bilgiyi daha o popüler hale gelmeden taşıyordu. 
Burada sorun şu ki, şimdi insanlık yavaş yavaş yön değiştir­
diğinden, bu öncüler sık sık yön duygularını yitirdiklerini 
hissetmektedirler. Onların ilk tohumları ekmek gibi zor bir 
işi üstlendikten sonra, şimdi başkalarının hasadı biçmek 
üzere gelmeleri bana haksızlık gibi görünüyor. Grup'a göre, 
ben bu konuda bir insan gibi düşünüyorum. Ben bu insanla­
ra bu konuda ne düşündüklerini sorduğumda, hiçbiri işlerin 
böyle gelişmesine üzülüyor gibi görünmüyor. Onlar ışığın 
ana-görüşe girmesinden, giderek yaygın düşünce biçimi hali­
ne gelmesinden dolayı gerçekten mutlular. Görünüşte hepsi­
nin ortak yanı buradan nereye gideceklerini bilmemeleri. 
3 1 6


'13ö[üm 1 7
Sanki B Planı kontratlarını erkenden yerine getirmiş olarak, 
şimdi yeni talimatları bekliyorlar. 
Ayrıca titreşimlerini artık yapmakta oldukları işle 
uyum içinde olmadıkları bir noktaya yükseltmiş olanlar da 
var. Onlar o işten, o çalışmadan ayrılıp yeni titreşimlerine 
uygun bir şeye geçmeleri gerektiğini hissediyorlar. Ama, ne­
ye? Bunun dünyanın her yanındaki Işık-işçilerinin yaşadığı 
ortak bir ikilem olduğunu görüyorum. 
Grup, İkinci Güçlenme Dalgasının bizim kendi B Planı 
kontratlarımızı yazma sorumluluğunu üstlenmemiz için bir 
fırsat olduğunu söylüyor. Ama, biz bu yeni sürecin işleyiş bi­
çimine alışık olmadığımızdan, kendimizi çoğunlukla olduğu­
muz yere saplanıp kalmış hissediyoruz. Grup bizim şimdi 
kendi gücümüzü daha önce mümkün olabilenden daha çok 
taşıdığımızı söylüyor. Güçlenmeye doğru attığımız adımlar 
sayesinde, yüksek benliğimizle bağımız da güçleniyor. Daha 
da çok ilerleyebilmenin anahtarı sonraki kontratlarımızı bi­
linçli bir biçimde yazma sorumluluğunu üstlenmemizde yatı­
yor. Kendi kontratlarımızı daima biz yazdık, ama bunu daha 
önce perdenin bu tarafındayken hiç yapmamıştık. Aşağıdaki 
mesaj, uyanış çağrısını aldığında gözlerini açıp, "Şimdi ne 
var?" diye soran herkes içindir. 
Grup: 
Yuvadan merhaba. 
Bu bizim için çok özel bir zamandır. Bu kısa anlarda si­
ze Yuva'yı hatırlatıyoruz. Bu bilgiyi istediğiniz için büyük 
bir onur duyuyoruz. Size duyduğumuz büyük sevgiyle, yeni 
Dünya gezegeninin daha yüksek titreşimlerine rahatça geç­
menize yardımcı olacak bir bilgi sunacağız. Size bu bilgiyi 
ayırt-etme süzgecinizden geçirmeniz ve güçlenmeniz için su­
nuyoruz. Sadece kalbinizde yankı bulanı alıp gerisini yargı-
3 1 7


:;{atufa 
lamadan bırakmanızı rica ediyoruz. Size kendi ihtişamınızı 
hatırlatma çabasıyla Yuva'nın hislerini ve titreşimlerini su­
nuyoruz. Bütünle olan bağlarınızı hatırlayarak kendi gücü­
nüzü tam olarak üstlenmenize yardım etmek bizim en büyük 
arzumuzdur. 
Size sunduğumuz şey kağıt üzerindeki sözcüklerden da­
ha fazla bir şey değildir. Bu sözcükler kağıttan çıkıp kalbini­
ze aktığında bu bilgiyi günlük yaşamınızda uygulama fırsatı­
na sahip olursunuz. Bu, kağıt üzerindeki sıradan sözcükleri 
alıp onlara ancak Oyun-Alanında yapılabilecek bir biçimde 
yaşam verir. Bu bilgiyi uygulamanızın sonucunda deneyimi­
nizin kolaylaştığını gördüğümüzde size derin bir sevgi duyu­
yoruz. Burada güce sahip olan bilgi değildir. Bu güç, içsel 
gerçeğinizi ifade ederken, sizin içinizde bulunur. Biz bu bilgi­
yi sadece hep sizin olagelmiş şeyi hatırlamanıza yardımcı ol­
mak için sunuyoruz. Kendi içinizde bu yüksek gerçeğe eriş­
mekte olduğunuz için nerin bir onur duyuyor, ve her fırsatta 
size yardım etmeye hazır olarak bekliyoruz. 
Oyun-Alanındaki ifadenizde size gerçeğin birçok çeşnisi 
sunulmaktadır. Sizden kalp tellerinizi titreştiren bilgiye ku­
lak vermenizi, başka her şeyden çok kendi kalbinize güven­
menizi istiyoruz. Kendi dışınızda içinizdekinden daha fazla 
güce sahip hiçbir gerçek yoktur. 
Size duyduğumuz sevgiyi bilinçli düzeyde anlayabilece­
ğiniz bir biçimde tarif edemeyiz. Çoğunlukla, size aynı anda 
birçok düzeyde erişecek mesajlar sunulduğunu bilin. Bu bil­
gilerin bazılarının karmaşıklığının kafanızı karıştırdığını bi­
liyoruz. Daha önce de söylediğimiz gibi, tüm gerçek basit ve 
sadedir. Lütfen, bizim birçok kişiye aynı sözlerle farklı me­
sajlar aktardığımızı ve bunun çoğu kez karmaşıklık olarak 
yanlış yorumlandığını anlayın. Lütfen, her bir sözcüğün bi­
reysel anlamına saplanmayın, onun yerine -biz sizin kalbini­
ze Yuva'yı hatırlatırken- genel mesajı kabul edin. Aynca, ha-
3 1 8


'13ö{üm 1 7
zen zihniniz sözcüklerle meşgulken, biz direkt olarak kalbi­
nize hitap ederiz. Bu olması gerektiği gibidir, ve yüksek ben­
liğinizin izniyle yapılır. Her şeyde olduğu gibi, sadece sizi 
daha güçlendiren düşüncelerin alanınızda kalmasına izin 
vermenizi rica ediyoruz. Düşüncelerinizin efendisi haline 
gelmek güçlenme yolunda atılan büyük bir adımdır. 
İKİNCİ UYANIŞ ÇAGRINIZ 
Bugün güçlenme yolunda ilerleyen sizler için bir sonra­
ki adımdan söz edeceğiz. Birçoğunuz uyanış çağrısını hisset­
tiniz ve B Planı'na kesin bir biçimde geçmeye niyet ettiniz. 
Bazılarınız kapıyı açtığınızda B Planı kontratınızın sizi bek­
lediğini gördünüz. Diğerleri kapıların açılmasını sabırla bek­
lediler, ama görünüşte hiçbir şey olmadı. Bir kez niyet oluş­
turulduğunda, enerji birlikte-yaratma süreci için oluşmaya 
başlar. Eğer enerji ve niyet almaya da açık değilse, birlikte­
yaratma tezahür etmeyecektir. Sonraki kontrata geçişi ko­
laylaştırmak için sizi eski kontrata bağlayan her şeyi bırak­
manız gerekir. Bu sizin için ilk düşüncelerinizin sizi götüre­
bileceğinden çok daha derine gider. Işığın ilk tohumlarını 
yayma kontratını kabul etmiş olanlarınız, seçtiğiniz görevle­
ri başarmanıza yardım eden inanç sistemlerini benimsemeyi 
gerekli buldunuz. Gezegenin daha düşük titreşimlerinde bu 
tutumlar ve inançlar size iyi hizmet etmiştir. Sarkaç merke­
ze doğru dönüyordu, ama hala bir tarafa çok uzaktı. Bu 
inançlar o merkezden-uzak enerjiyi dengeleyerek, enerji ala­
nınızı merkezlendirmenizi ve kontratınızı tamamlamanızı 
sağlıyordu. Birçok durumda, şimdi sizi sıkı bir biçimde eski 
enerjide tutan da bu inançlardır. 
ESKİ IŞIGIN ÖLÜMÜ, YA DA HAYALET ÖLÜM 
Oyun-Alanında Üstat Şifacıların İlk Şifacılar dediğimiz 
3 1 9


:}{atırla 
bir bölümü vardır. Bunlar başlangıçtan bu yana, daha hiç 
rağbet görmezken ışık tohumlarını ekmeyi kabul etmiş olan 
ve çok saygı duyulan bir Üstat Şifacılar grubudur. Oyun-Ala­
nında bulunan birçoğunuz bu enerjiyi sadakatle tutuyordu­
nuz, ancak şimdi diğer birçok kişinin uyandığı bir zamanda 
kendinizi durgun-atıl buluyorsunuz. Size diyoruz ki, sizin 
yaptığınız iş olmadan, bu uyanış mümkün olmazdı. İlk Şifa­
cıların büyük çoğunluğunun 

Planı kontratları artık ta­
mamlanmıştır ve bu sevgili varlıklar şimdi yeni bir seçimle 
yüz yüzedirler. 
Yeni kontratlarına geçmeyi seçmiş olanların, tamam­
lanmış eski kontratlarla olan tüm bağlarını bırakmaları ge­
rekmektedir. Oyun ilk başta 

Planı ve 

Planı'nın alternatif 
sonuçlarını içerecek şekilde yazılmıştı. 

Planı senaryonuzu 
yazarken, bu zamanda insanlığın büyük bölümünü yok ede­
cek felaketler getirecek bir sona yer vermiştiniz. 
Şimdi birçok kişinin geçirdiği ya da geçireceği bir dene­
yimden söz edeceğiz. Bu 
Hayalet Ölüm 
olarak bilinen dene­
yimdir. Bu deneyim başlangıçta tüm 

Planı kontratlarınızı 
tamamlamış olarak bu dünyadan ayrılmayı planladığınız za­
manı işaret eder. Şimdi yönünüzü değiştirmiş olmanıza rağ­
men, Oyun-Alanından planlanmış ayrılışınızın ilk enerji 
damgası hala Hayalet Ölüm deneyimi olarak tezahür edebi­
lir. Bu fenomen yeni bir kontrata başlayabilmeniz için ruhu­
nuzun eski kontratla olan tüm bağlarını tam olarak bırak­
masına olanak verir. 
Bu birçoğunuzun yaşamınızın birçok alanında sert ve 
şiddetli değişimler yaşamanızın nedenini açıklar. Hayalet 
Ölüm deneyiminden sonra insanlar oldukça çarpıcı bir biçim­
de değişeceklerdir. Bu sizi değiştireceği için tüm alanlardaki 
ilişkilerinizi de etkileyecektir. Herkes Hayalet Ölümü aynı 
şekilde deneyimlemeyecektir. Bazıları bunu rüya halinde de­
neyimleyecektir, ancak o bir rüya 
olmayacaktır. 
Diğerleri 
320 


'13ö[üm 1 7
bunu sarsıcı bir olay ya da bir sağlık sorunu olarak deneyim­
leyebilir. Bunlar oldukça ağır olaylar olabilse de, uzun sür­
meyecektir. Bazıları bu deneyimi hiç hatırlamayabilir, ancak 
yine de o onların enerjisini çok derinden etkileyecektir. Öz­
gür Seçim Oyun-Alanında daima olduğu gibi, bu deneyim sı­
rasında Yuva'ya dönmeyi (ölümü) de seçebilirsiniz. Ancak, 
Yuva'nın çekimi çok güçlü olsa da, çok azınız gitmeyi seçe­
ceksiniz, çünkü şimdi sizi bekleyen şeyi oluşturmak için çok 
fazla enerji harcadınız. Hayalet ölüm her ayrıntısıyla gerçek 
bir deneyimdir; bazıları geçiş sırasında onları karşılamak 
üzere kontrat yapmış Karşılayıcıları bile görebilirler. Bu size 
yeni bir başlangıç armağan edecek bir deneyimdir. Sizden bu 
fırsatı, sizi bu noktaya çok etkili bir biçimde getirmiş inanç­
ları yeniden değerlendirme fırsatını kucaklamanızı istiyoruz. 
Önünüzdeki Oyuna bir çocuğun meraklı ve hevesli gözleriyle 
bakın, çünkü bu bizim perspektifimizden realiteye çok ya­
kındır. 
TÜY-KALEMLE YAZMAK 
İlk başta yazdığınız şekliyle, Oyun-Alanının senaryosu 
ancak Dünya'nın genel titreşiminin belli bir düzeyin üzerine 
yükselmesi dunımunda B Planı olasılığına izin veriyordu. 
İlk birkaç kişi yükseliş denen sürece girmeye başladığında 
bile, Oyun-Alanındaki birçok kişinin gerçekten uyanacağı 
düşünülmemişti. Siz bu sonucu defalarca değiştirdiniz. 
Size burada diyoruz ki, seçimleriniz sayesinde, başlan­
gıçta 
2012 
yılına dek açılmaması planlanmış bazı enerji ka­
pılan şimdi açılmıştır. Bunlar şimdi size sunulmaktadır. Za­
man gelmiştir. Amacınıza geçmek için duyduğunuz itilim 
yadsınamaz bir itilimdir. Bu sizin için, sorumluluk üstlenip 
kendi realitenizi yaratmaya başlamanız için bir fırsattır. 
Şimdi sonraki adımlarınıza karar verme ve niyetinizi oluş-
321 


J{atırfa 
turma zamanıdır. Gücünüzü kuşanın ve bunu amaçlı bir bi­
çimde yapın, yoksa o sizin gıyabınızda yapılacaktır. Enerji ve 
Gezegenler şimdi uyumlanmış, aynı hizaya girmiştir; bir son­
raki çalışma aşamasının fırsatları Tüy-Kalemi alıp onları 
yazmayı seçenler için mevcuttur. 
Daha önce, yüksek titreşimli tüm kontratlar perdenin 
bizim bulunduğumuz tarafında yazılırdı. Daha önce, Oyun 
sırasında biyolojik bedendeyken kontratınızı yazma gücüne 
asla sahip değildiniz. Ancak şimdi en büyük potansiyelinizin 
kapısında duruyorsunuz. Perde sizin gerçek kimliğinizi gör­
menizi engellese de, her birinizin içindeki Tanrı bir kez daha 
parlarken, ihtişamınız açıkça görülmektedir. Sizi daha dü­
şük titreşimlere bağlayan inançları bırakın ve bir sonraki 
adımın peşine tutkuyla düşün. Yaşamda sadece sevinci, mut­
luluğu arayın, çünkü içinizdeki Tanrı daha azını hak etmez. 
Bu sevinç Oyun-Alanındaki sonraki adımlarınız için en yük­
sek potansiyeli işaret eder. Şimdiye dek yolunuzu işaret et­
miş olan kristallerden söz etmiştik. Bunlar Yuva'nın titre­
şimlerini taşır ve size en az direnç yolunu işaret ederler. 
Şimdi, birçoğunuz yolun kristallerin bitmiş göründüğü bir 
bölümüne eriştiniz. Korkmayın, çünkü kalbiniz yüksek ben­
liğinizle perdenin kısıtlamadığı bir bağlantıya sahiptir. Yar­
gılarınızı bırakın, niyetinizi oluşturun ve mutluluğunuzun 
ardından gidecek cesareti gösterin. Bu sizi dosdoğru, Yuva'yı 
perdenin o tarafında yaratmaya götürecektir. 
"B 
PLANI" İŞ TARİFLERİ 
"Benim B Planı kontratım nedir?" Bu Işık-işçilerinin 
başlıca sorusudur. Sizden odağınızı 
aramaktan, yaratma­
ya 
kaydırmanızı istiyoruz, çünkü sizin gerçek gücünüz bu­
dur. Gerçekte ne kadar güçlü olduğunuzu bir bilseydiniz ... 
. Yüksek benliğiniz şimdi Oyun-Alanındaki bir sonraki hamle-
322 


'Bö(üm 1 7
nizi beklemektedir. Siz biyolojik bedendeyken tüm gücünüzü 
taşıma yeteneğini kazandınız. Geriye kalan tek şey sizin bu 
gücü kullanmanızdır. 
Size kendi B Planı kontratınızı göstermek mümkün ol­
masa da, bazı olasılıkları göstermek mümkündür. Size anla­
tacağımız şey bir enerji perspektifinden görüştür. İnsanlığı­
nız içinde siz etiketlerle ve tariflerle kolayca özdeşleşirsiniz, 
bu yüzden şimdi size bunları sunacağız. Lütfen, bunun mut­
luluğunuzu ve tutkunuzu nerede arayabileceğiniz konusun­
da bir öneri olduğunu anlayın. Çoğunlukla, bu tarifler birbi­
riyle örtüşür ve birbirine karışır. Şunu aklınızda tutmanızı 
istiyoruz 
ki, 
bunlar Kılıcın Koruyucusu'nun (medyumun) 
gözleriyle gördüğümüz enerjiyi temsil eden sözcüklerdir. Bu 
roller deneyiminizde geliştiğinde, onlar başka etiketler taşı­
yabilirler. Siz bu niteliklerin birkaçını içerdiğinizi de görebi­
lirsiniz. Bu kesin, değişmez bir listeleme değil, daha çok, ba­
zı potansiyelleri daha yüksek bir perspektiften görme fırsatı­
dır. Bizim burada yaptığımız şey, sizin anlamanız için onu 
yeterince karmaşık hale getirmektir. Kendinizi bu daha yük­
sek titreşim potansiyellerinde görürken yansımanızın keyfi­
ni çıkarın. 
Üstat Şifacılar 
GEÇİŞ TAKIMLARI 
TİTREŞİM ŞİFACILARI 
İLK ŞİFACILAR 
Bir Üstat Şifacı, şifa sanatında ustalaşmış biridir. Çoğu 
durumda, bu ustalık birkaç yaşamda kazanılıp bu yaşama 
taşınmıştır. 
Bir Şifacı, başkalarına kendilerini iyileşti­
recek kadar güvende hissedecekleri bir yer yaratan 
kişidir. 
Bu, Oyun-Alanında çeşitli yollar ve yöntemlerle haşan-
323 


91atırfa 
labilir. Bu ailedeki birçoğunuz bu titreşimdensiniz. Gelenle­
rin çoğu bu enerjiyi sessizce taşıdı, çünkü Oyunun daha dü­
şük titreşimlerinde çok az kişi böyle şifa istiyordu. Bu za­
manda birçok Üstat Şifacı uyanmaktadır, çünkü insanlığın 
tekamülüyle birlikte, yapılacak çok şey vardır. 
Geçiş Takımları, Üstat Şifacıların geçişi (ölümü) kolay­
laştırmaya odaklanan özel bir bölümüdür. Bu Şifacıların ça­
lışması gelecekte bir bütün olarak insanlık üzerinde geniş 
bir etki yapacaktır. Bunlar gerçekten seçkin Şifacılardır. 
Titreşim Şifacıları, Üstat Şifacıların -biyolojinin gelişi­
minin anahtarlarını barındıran- saygın bir bölümüdür. Ala­
nınızdaki her şey titreşim olarak ifade edilir. Bu yüksek şifa 
yöntemleri Yeni Dünya'nın daha yüksek titreşimlerinde ra­
hatça yaşayıp hareket etmenin aletlerini sunacaktır. 
İlk Şifacılar ise insanlığın gelişimine yol açan tohumları 
ekmekten büyük ölçüde sorumlu olanlardır. Bunlar her türlü 
zorluk karşısında bile Işık enerjisini sadakatle aktarıp kök­
lendirmiş sevgili varlıklardır. Çoğu kendisi için seve seve ye­
ni bir rol yaratıp, kendini bir kez daha tekamülün keskin ke­
narına yerleştirecektir. (Şifacılar hakkında daha fazla bilgi 
için "Üstat Şifacıları Uyandırmak" adlı bölüme bakınız.) 
Mimarlar 
KALP MİMARLARI 
IŞIK MİMARLARI 
Mimarlar sizi gücünüzle tam-birleşmeye götürecek olan 
sistemlerin tasarımcılarıdır. Bunlar Oyun-Alanında güçlen­
miş insana yer açacak, olanak verecek sevgili varlıklardır. 
Bunlar uyum ve barış içinde yaşamayı mümkün kılacak yö­
netim ve toplum sistemleri yaratacak, ve ayrıca Kristal Tit­
reşimli Çocukların dönüşüne olanak verecek olanlardır. 
324 


'Bö{üm 1 7
Kalp Mimarları genelde Üstat Şifacılardır. Bunlar tüm 
insanlığın kalp merkezini dengeleme konusunda büyük se­
vinç ve _tutku duyan yumuşak ve güçlü varlıklardır. Bu ço­
ğunlukla, Oyun-Alanında dengeli erkek/dişi enerjileri içeren 
projelerin ve sistemlerin uygulanmasıyla başarılır. 
Işık Mimarları herkesin Işığın daha yüksek veçhelerini 
günlük yaşamla bütünleştirmesini sağlayacak sistemler ge­
liştirecek özel bir gruptur. İnsanlık eterik biyolojiye döner­
ken bu birinci derecede önemli ve etkili bir rol olacaktır. İn­
sanlık daha yüksek hallere geçerken yeni sistemlerde ve pa­
radigmalarda çok şeye ihtiyaç olacaktır. Bu insanlar daha 
yüksek titreşimli varlığı destekleyecek bu sistemleri tasarla­
ma ve düzenleme konusunda öncü olacaklardır. Şu anda 
bunların çok azı Oyun-Alanında bulunmaktadır. Titreşimler 
yükselirken daha birçoğu ortaya çıkacaktır. 
Kozmik Birleştiriciler 
BAG-KURUCULAR 
ENERJİ-AGINA-BAGLAYICILAR, YA DA ''KAFES-İŞÇİLERİ" 
Kozmik Birleştiriciler şimdi Oyun-Alanında görülen, ve 
benzer titreşimdeki insanları bir araya getirenlerdir. Bu var­
lıkların büyük çoğunluğu aynı zamanda İlk Şifacılardır. On­
lar, doğal olarak, benzer titreşimdeki insanları alanlarına 
rahatça çeken bir enerji vorteksi taşırlar. Zamanınızda oyna­
dıkları önemli bir rol, ruhsal ailenin yeniden-birleşmesine 
olanak vermektir. Bu muhteşem varlıklar kopmuş enerji ip­
liklerini bağlamaktan büyük bir sevinç duyarlar. Bu Işığın 
akabileceği daha fazla yer yaratır, dolayısıyla da herkes için 
daha fazla Işık yaratır. 
Bağ-Kurucular, Kozmik Birleştiricilerin teknolojiyi kul­
lanarak ifade bulan özel bir bölümüdür. Onlar, çoğunlukla 
spiritualiteyi, biyolojiyi ve teknolojiyi birleştirerek tüm bu 
325 


91atırla 
alanlarda gelişimi teşvik ederler. Bunlar son derece spiritüel 
varlıklar olmalarına karşın, birçoğu şimdi teknolojiyle çalış­
manın yollarını bulmaktadır. Bunlar teknoloji ile spiritualite 
arasındaki bağı ilk anlayanlar olacaktır. 
Enerji-Ağına-Bağlayıcılar, ya da "Kafes-İşçileri" çok 
yüksek titreşimli varlıklardır. Onlar henüz Oyun-Alanında 
bulunmamaktadır, ama öncüleri gelecekteki çalışmalarının 
tohumlarını ekmek için yerlerini almışlardır. Bunlar Oyunu 
Evrensel enerji-ağına bağlanmanın tam bir anlayışına götü­
recek Evrensel enerji işçileridir. Siz daha yüksek titreşim 
hallerine geçerken, Evrensel enerji-ağı da titreşim hızını 
yükseltmektedir. Aranızda ayrılmaz bir bağ vardır. Bu Ka­
fes-İşçileri Evrensel Enerji Ağı'yla enerjisel olarak çalışmak 
için yöntemler geliştirecek ve bu ayarlamaları yapacaklardır. 
Enerji İşçileri 
EVRENSEL ENERJİNİN KORUYUCULARI 
SEVGİNİN BÜTÜNLEŞTİRİCİLERİ (BİRLEŞMİŞ ENERJİ) 
Enerji İşçileri, Evrensel Enerjinin doğal akışını gözlem­
leyip bu akış içinde çalışma konusunda uzman olan bir grup 
insandır. Onların esas odağı akışın haritasını çıkarmak ve 
bu akış içinde alınacak uygun pozisyonu saptamaktır. Akışta 
tam doğru yerde niyette bulunarak her şey çabasızca başarı­
labilir. Bunlar yeni Dünya Gezegeni'nde yaşamın birçok ala­
nında aranan öğretmenler ve danışmanlardır. 
Evrensel Enerjinin Koruyucuları, örgütlerin ve hükü­
metlerin çok yüksek düzeylerinde çalışan seçkin bir azınlık­
tır. Onlar Oyun-Alanının tekamülü adına bu örgütlerin ey­
lemlerini denetleyerek Evrensel Enerji akışıyla uyum içinde 
olmalarını sağlarlar. Evrenin doğal enerji akışı karışıp bir­
leşme yoluyla denge bulmaktır. Bu akışa karşı olan tüm ey­
lemler, özellikle toplu eylemler, bu akışta dalgacıklar yaratıp 
326 


'13ö[üm 1 7
herkese sunulan enerjiyi kısıtlar. Bu oyuncular toplumun 
tüm eylemlerini izleyip bu eylemlerin akışım Evrensel Ener­
ji akışıyla kıyaslamaktan sorumlu olacaklardır. Yüksek tit­
reşimli tüm liderler gibi, onlar insanları güçlendirmek için 
çalışan, kendilerini bu işe adamış güvenilir hizmetkarlardır. 
Sevginin Bütünleştiricileri, sürekli olarak Evrensel 
Enerjiyi günlük yaşamlarımza aktarıp köklendirmenin yol­
larını arayan insanlardır. Bunların birçoğu en yüksek düzey­
de liderler ve eğitimciler olacaktır. Onlar insanlığa, en yük­
sek Işık formunu Oyun-Alanındaki günlük yaşamla bütün­
leştirmenin yöntemlerini sunacaklardır. 
Teknisyenler 
Teknisyenler "yapma" konusunda yeteneğe sahip olan­
lardır. Halen, onların en büyük mutluluğu yaratıcı yetenek­
lerini ellerini kullanarak ifade etmektir. İnsanlık tekamül 
ettikçe, onların çalışmaları da daha yüksek ve önemli düzey­
lere çıkacaktır. Bunlar enerji devresini tamamlayan saygın 
yapıcı'lardır. Şimdi bulunduğunuz zamandan farklı olarak, 
bu işçiler bu pozisyonlara zorunluluktan değil, kendi seçim­
leri yoluyla geleceklerdir. Bu varlıklar olmasa her şey bir­
denbire dururdu. Zamanınızda bu varlıklar Mimarlarla bir­
likte çalışmakta, Oyun-Alanına teknoloji (uygulayımbilim) 
sağlamaktadırlar. 
Işık Kütüphanecileri 
AKAŞİK KAYITLARIN KORUYUCULARI 
BİLGİ DANIŞMANLARI (EGİTİMCİLER) 
MEŞALEYİ TUTANLAR 
Kütüphaneciler, en sonunda Bilgi Yöneticileri olarak 
yerlerini alacak olan varlıklardır. Bunlar insanların yanıtla-
327 


'J{atırla 
rı bulmalarına yardım etmeyi seven varlıklardır. Birçoğu in­
sanları kendi gerçeklerine yönlendirerek şifa yolları bulmuş 
Üstat Şifacılardır. Bunlar insanların kendi güçlerini bulup 
kullanmalarına yardım etmekte büyük bir rol oynayacak 
olan kişilerdir. Zamanınızın kütüphanecilerinin insanları 
kütüphanedeki bilgiye yönlendirerek kendi gerçeklerini bul­
malarına yardım etmelerine benzer bir biçimde, engin bir 
bilgi barındıran bu yüce varlıklar da insanları aradıkları bil­
giyi bulacakları uygun yerlere yönlendirmeye hep hazır ola­
caklardır. Yakında, birçok (dünya-dışı) varlık Özgür Seçim 
Oyun-Alanında bu işin nasıl yapıldığını öğrenmek isteyecek­
tir. Bu bilginin yolunu işaret edecek olan da bu insanlardır. 
Sevecen, hoşgörülü bir davranış tarzı bu yüce varlıkların ta­
şıdığı önemli bir niteliktir. 
Akaşik Kayıtların Koruyucuları, enerjinin yanlış-yön­
lendirilmelerinin tekrarlanmaması için kayıtları doğru bir 
biçimde tutan tarihçilerdir. İnsanlık tarihi, eğer öğrenilen 
dersler sürekli hatırlatılmazsa kendini tekrarlama eğilimin­
dedir. Bu ruhlar bu hatırlatma hizmetini en güçlü ve sevecen 
biçimde ve gururla sağlayacaklardır. Bunlar zamanınızdaki 
tarihçilere çok benzerler. Olayların gidişatı gözler önüne se­
rildikçe bu rol daha da önemli hale gelecektir. Kaydedilen 
ilerlemenin artışıyla birlikte, kazandığınız büyük dersleri 
unutmak daha kolay olacaktır. Bu varlıklar gelişiminiz için 
değerli bir temel sağlayacaklardır. 
Bilgi Danışmanları en yüksek dersleri günlük yaşamla 
bütünleştirmek üzere diğerleriyle yan yana çalışan eğitimci­
lerdir. Zamanınızda öğretmenler olarak görülen bu varlıklar 
insanların ilerlemelerini sağlayacak aletleri bulup öğrenme­
lerine yardım etmekten mutluluk duyarlar. Bu saygıdeğer 
varlıkların çoğu aynı zamanda Üstat Şifacıdır ve onlar şifacı­
lıklarını bu yolla ifade ederler. 
Meşaleyi Tutanlar çok seçkin bir uzmanlar grubudur. 
328 


'Bö[üm 1 7
Onlar tümüyle Yeni Dünya'nın Çocukları üzerinde odakla­
nan son derece saygın Eğitimcilerdir. Yeni Dünya'nın çocuk­
larının karşı karşıya bulundukları meydan-okumalarla, zor­
luklarla daha önce hiç karşılaşılmamıştır. Bu sevgili varlık­
lar tümüyle yeni Oyununuzun tohumlarııu ekmek için çalış­
maktadırlar. Bunlar şimdi insanlığın paradigmalarını yeni­
den-düzenleyen İndigo Çocuklar ile çalışmaktadırlar. Yakın­
da Kristal Titreşimli Çocukların dönüşüne olanak yaratma­
nın sorumluluğunu üstleneceklerdir. Onlar meşaleyi tüm in­
sanlık için sadakatle tutan saygın ve güvenilir hizmetkarlar­
dır. 
Yerkürenin Koruyucuları 
ENERJİYİ KÖKLENDİRENLER 
ENERJİ-AGININ KORUYUCULARI 
Yerküre'nin Koruyucuları, Dünya Ana'nın kutsal enerji­
sini tutma sorumluluğunu kabul etmiş güvenilir hizmetkar­
lardır. Onların çalışması bir süre önce, enerji-tutucuları Yer­
küre'nin koruyuculuğunu insanlara devrettiklerinde başla­
mıştır. Gezegenin enerjisini koruma işi Balinalar ve Yunus­
lara emanet edilmişti, ama insanlık şimdi bu sorumluluğu 
bir kez daha üstlenecek kadar yüksek bir titreşime erişmiş­
tir. Deniz memelileri insanların hizmetinde görevliler olarak 
kalabilirler, ama şimdi, insanlık Ana enerjisini koruma so­
rumluluğunu sağlam bir biçimde üstlenecek kadar tekamül 
etmiştir. Bu varlıklar bu koruyuculuğun ön saflarında yer 
alıp, Gaia enerjisiyle nasıl tam bir uyum içinde çalışılacağı­
nın örnekleri olarak gururla hizmet edeceklerdir. 
Enerjiyi Köklendirenler, daha yüksek titreşimlerin 
enerjisini üçüncü, ve yakında beşinci boyutlardaki varoluşu­
nuzda sağlam bir biçimde köklendiren ve eğlenceyi-seven bir 
varlık grubudur. Onlar Oyunun zevkleriyle, hazlarıyla ilişki-
329 


J-fatır{a 
lidirler. Bu varlıklar geçmişte hedonistik (hazcı; zevki yaşa­
mın en önemli değeri ve amacı sayan) eğilimlere sahip kişiler 
olarak görülmüşlerdir. Şimdi size diyoruz 
ki, 
onların enerjiyi 
köklendirme ve dengeleme konusunda yaptıkları çalışma te­
kamülünüze çok yardımcı olmuştur. Zamanınızda siz bu in­
sanları daha düşük titreşimli olarak algılayabilirsiniz. Size 
diyoruz ki, onlar Oyun-Alanının dengesi için çok önemli dü­
zeylerde çalışırlar, ve bu gerçekten saygıdeğer bir iş olacak­
tır. 
Enerji-Ağının Koruyucuları kendilerini enerji-ağım ko­
ruyup sürdürmeye adamış varlıklardır. Onların çalışması ge­
zegeni kuşatan ve yaşamaya elverişli enerji alanı sağlayan 
fiziksel enerji-ağım keşfetme alanında başlayacaktır. Bir kez 
bu keşifler ortaya çıktığında, bu insanlar bu enerji-ağıyla bi­
linçli bağlantılar oluşturmak üzere eyleme geçeceklerdir. Ge­
zegenin enerji-ağı daha çok anlaşıldığında, bu varlıklar Ev­
rensel Enerji-Ağı'yla çalışmaya başlayacak, böylece Kafes-İş­
çileri olacaklardır. 
Işık Temsilcileri 
Işık Temsilcileri insanlara Işık taşıyanlardır. Onlar li­
derler, öğretmenler, şamanlar, guru'lar olarak görülmüşler­
dir. Hepsi Üstat Şifacıdır ve birçoğu ayrıca Eğitimcilerin ni­
teliklerini taşır. Bunlar yürekten sevilen varlıklardır, çünkü 
onlar her durumda kendilerini hiç düşünmeden inandıkları 
gerçeği söylemişlerdir. Onlar enerjiyi ego'larının pençesine 
düşmek gibi yüksek bir kişisel risk alarak oluşturmuşlardır. 
İnsanlık hayatta-kalma güdüsünden birliğe ulaşma güdüsü­
ne geçerken, onların görevi aynı yapıda kalacak, ama insan­
lar ayırt-etme güçlerini yaygın bir biçimde kullanmaya baş­
layacaklarından bu varlıklar daha da yakından irdelenecek­
lerdir. Bu süreç onları Öğretmen'likten Kolaylaştıncı'lığa, ve 
330 


'Bö{üm 1 7
en sonunda da Onaylayıcı'lığa geçirecektir. Mimarlarla bir­
likte, onlar gerçeklerini söylemenin yeni yöntemlerini bula­
caklardır. 
Tohum Yetiştiriciler 
SEVGİ HASATÇILARI 
Tohum Yetiştiricileri, rahat bir çevre sağlamak için 
Yerküre ile birlikte çalışacak olan varlıklardır. Bazı faaliyet­
leri zamanınızın Çiftçileri'ninkine benzer. Onlar Yerküre'nin 
Koruyucuları ile birlikte çalışıp, Ye.rküre'nin özünden ürün­
ler yetiştirirler. Bu çalışma, Ana'nın canlı, nefes alıp veren 
bir varlık olduğu bilinçli farkındalığıyla birleştiğinde, bir 
sonraki düzeye çıkacak ve ondan tam olarak yararlanılacak­
tır. Ana ile ilişki ve etkileşim hakkında çok şey öğrenilecek, 
ve bu da bilerek enerji ve Işık tohumları ekmeye götürecek­
tir. 
Sevgi Hasatçıları, Tohum Yetiştiriciler ile enerjisel ola­
rak birlikte çalışırlar, ancak onların rolleri çok farklıdır. Bu 
yumuşak varlıklar Yerküre'nin doğal enerjisini hasat edecek 
olanlardır. Zamanınızda hiç el değmeden duran birçok doğal 
enerji kaynağı vardır. Enerji ve Işık tohumlarını ekerek, bu 
varlıklar Yerküre'nin bu ürünlerini hasat etmenin yollarını 
bulacaklardır. 
Bilimciler ve Simyacılar 
Geleceğin Bilimcileri ve Simyacıları fiziksel ve metafi­
ziksel bilimleri birleştirebilecekler. Bu biyoloji üzerinde çalı­
şan Üstat Şifacılar için birçok kapı açacaktır. Fiziksel beden­
ler değişmeyi sürdürüp daha fazla ışık taşıyacak hale gelir­
ken, bu daha da yüksek bir gerçeğin araştırılmasını teşvik 
edecektir. Bu bilimciler bu alandaki enerji ipliklerini birleş-
331 


:J-fatırfa 
tirecekler. Enerjinin birleştirilmesi ve incelenmesi henüz ha­
yal edilmemiş kapıları açacaktır. Çok küçüğün ve çok büyü­
ğün incelenmesi kaosun bile düzene sahip olduğu keşfine gö­
türecektir. Bu gerçekler sizi kendi gücünüzü ve Evrendeki 
gerçek yerinizi hatırlamaya götürecektir. 
Size burada tarif etmiş olduğumuz şey tipik B Planı 
kontratlarının enerjisidir. Bu liste kesinlikle tamam değildir, 
bu yüzden sizden eğer kalbinizin çalışmasının nitelikleri bu­
rada yer almıyorsa sabırlı olmanızı istiyoruz. Bu liste sadece 
size daha yüksek varoluşunuzun bir parçası olabilecek rolleri 
önermek için sunulmuştur. Bunların bazıları henüz gezegen­
de desteklenmemektedir, ve bu birçok kişi.nin sanki ilerleme 
kaydedemiyormuş gibi hissetmesinin bir nedenidir. Bu du­
rumda, insanlığın ortak titreşimi henüz sizin yapacağınız işi 
desteklememektedir. Böyle durumlarda sizden sizi bu çalış­
maya çağıran niteliklere odaklanmanızı, ve bu nitelikleri 
gü!llük yaşamınızın di
g
er alanlarında kullanmanın yollarını 
bulmanızı istiyoruz. Bu size atadığınız mutluluğu ve Yuva' 
nın titreşimlerini getirecektir. 
Size bu bilgiyi sunmak bize büyük bir zevk verdi. Size 
duyduğumuz Sevgi bize anlayışınızın ötesinde bir tamamlan­
ma getiriyor. Biz de Tanrı'nın bütününün ayrılmaz bir parça­
sıyız ve, bu anlamda gerçek aileyiz. Bu mesaj bize büyük bir 
sevinç vermiştir. Bu bilgiyi bu şekilde sunarak biz de Büyük 
Saklambaç Oyununu sizin gözünüzden görme fırsatı bulduk. 
Bunun için gerçekten minnettarız. Sizinle bağımız çok derin­
ler bir bağdır. Yakın bir zaman önce bu bağ daha da güçlen­
miştir. Bunun nedeni bizim size yaklaşmamız değildir. İn­
sanlığın ortak titreşimi perdenin o tarafında Yuva'yı oluştur­
ma sürecinde olduğundan, bu gelişim birçok kapı açmıştır. 
Size duyduğumuz derin saygıyla, sizden birbirinize saygıyla 
davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi 
ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz ..

Grup. 
332 


'13ölUm 1 7
Bu celsenin biraz farklı "çeşnisini" fark etmiş olabilirsiniz. 
Çoğu zaman Grup kolayca tanınabilen ortak bir sesle konu­
şur. Bu celsede onlar aynı tanıdık sesle başladılar, ama bir­
kaç paragraf sonra, tam iş tariflerine geçmeden önce, enerji 
biraz değişti. Onlar bana konuşan varlığın Grup'un Mimarı 
diyebileceğimiz biri olduğunu söylediler. Ayrıca, bu varlığın 
bu mesaj boyunca zamandan biraz farklı bir biçimde söz eder 
görünmesi ilginçti. 
Ben Grup'tan gelen bilgiye dayanarak seminerler ver­
meye ilk başladığımda, onlar bana bizim boyutumuzda kul­
lanılacak üç alet verileceğini söylediler. Kılıç çoktan veril­
mişti. Asa ise ben çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra 
verildi. Üçüncü alet ise iki yıl boyunca bir gizem olarak kal­
dı. Geçenlerde, bir gece saat üçte uyandığımda bana üçüncü 
aleti gösterdiler. Barbara ve ben sık sık gecenin bir yarısın­
da uyanırız ve buna oldukça alışığızdır, genelde bunun üze­
rinde durmayız. Ancak bu kez farklıydı. Barbara beni karan­
lıkta görmemesine rağınen, vuku bulan şeyin önemini hisset­
ti ve yüksek sesle, "O nedir?" diye sordu. Ben, Grup beni her 
nereye götürmüşse, oradan henüz dönüyordum, bu yüzden 
önce yanıt vermek istemedim. O bu kez daha güçlü bir bi­
çimde sordu: "Ne?" Ben, "Az önce bana üçüncü aleti verdiler" 
dedim ve sustum. O anda bu konuşmanın nereye gittiğini 
fark etmiş ve sabaha karşı üçte üç saatlik bir konuşmaya 
girmek istememiştim. Ama Barbara yine "O neydi?" diye sor­
du. Ben "Bir Tüy-Kalemdi" diye karşılık verdim. "İyi" dedi o, 
sonra sırtını dönüp rüyalar alemine geri döndü. Yirmi daki­
ka sonra yine uykudan uyandım. Barbara bir süredir uyanık 
olduğunu gösteren bir sesle, "Tüy-Kalem de nedir?" diye sor­
du. İşittiğim kahkaha benden mi, yoksa Grup'tan mı geldi, 
bilmiyorum. 
Hatırlama Tüy-Kalemi enerjiyi köklendirmek için kul­
lanılır. Biz onu bundan sonraki kontratlarımızı yazmak ve 
333 


Jfatırfa 
yazarken niyetimizi oluşturarak onları başlatmak için kulla­
nırız. 
Bu zamana dek enerji üçüncü aletin kullanılması için 
uygun değildi. Şimdi, kaydettiğimiz ilerlemeden dolayı, bu­
nun zamanı gelmiştir. Bu celseyi yazdıktan iki gün sonra ilk 
Tüy-Kalem seminerini programlamamız da bir rastlantı de­
ğildir. Ben bu semineri Grup'un o gece yatakta gösterdiği şe­
ye dayanarak yazmıştım. Bu celsedeki bilgiyi aldıktan sonra, 
geriye dönüp iki-günlük semineri tekrar yazdım. Sudbury, 
Ontario'da ilk Hatırlama Tüy-Kalemi seminerini yaptık, ora­
da gerçekten Ölüm Hayaletinden geçtik, onu bıraktık, enerji­
mizi temizledik, ve sonra B Planı için yeni metinlerimizi yaz­
dık. Bu gerçekten gezegende yeni bir Işığın ışımaya başlama­
sı, yeni bir şafağın sökmesidir. Bu yeni güçle birlikte Tüy­
Kalemi alıp geleceğimizi gerçekten yazma sorumluluğu da 
gelir. Şimdi bu desteklenmektedir. Öyle görünüyor ki o an'a 
dek Zamanlama Üstadı parmağını havada tutmakta, zama­
nın bu bilginin verilmesi için uygun olmadığını işaret etmek­
teydi. Bir kez daha, bu Büyük Zaman Üstadı parmağını in­
dirdi. 
334 


18 
!Mer{ia 'nın 'Dönüşü 
335 


Af.erfia 
'nın 'Dönüşü 
Şu anda havada harika bir sessizlik var. Dinleyin, Yerküre' 
nin kalp atışını duyacaksınız. Beklenti büyüktür. Alem bo­
yunca sihirli enerjinin Dünya'yı tekrar ziyaret etmek üzere 
olduğu fark ediliyor. Bu enerji daha önce -çok önemli ve kri­
tik kesişme noktalarında yardım etmek için- Dünya'yı başka 
formlarda ziyaret etmişti. Biz bu gerçeği birçok isimle biliyo­
ruz. Dünya'ya herhangi bir ziyaret yapılmadan önce gözlem­
lenmesi gereken bir kural vardır: Bizlerin, Oyun-Alanındaki 
oyuncuların bunu bilinçli olarak istememiz gerekir. 
Oyun-Alanında, geçmişte birçok kez bu enerjinin bizi zi­
yaret etmesini istedik. Çoğu durumda, onun sunduğu bilgiyi 
kabul etmeye hazır değildik. Çoğu kez onun gerçeğini kabul­
lenmeyi reddettik. O yine de istediğimiz her seferinde geldi. 
Bu enerji, çoğunlukla, ancak kuşaklar sonra biçilebilecek 
gerçek tohumlarını ekmek için seve seve geldi. O buraya her 
dönüşünde büyük bir koşulsuz sevgi ve şefkat sundu. Bu 
enerji çoğu kez bir öğretmen olarak tezahür etti, çünkü Dün­
ya gezegeninin daha düşük titreşimlerinde bizim anlama yo­
lumuz buydu. Şimdi, ilk kez o Dünya'ya bizimle yan yana yü­
rüyecek eşit bir enerji olarak dönmeye hazırlanıyor. İnsanlar 
kendi güçlerini daha çok taşımaya başlarken, şimdi bu ener­
jiyle yan yana yürümenin bizi perdenin bu yanında Yuva'yı 
yaratmaya hızla götüreceğini görebiliriz. 
Ben birkaç kez bu konuda yazmaya çalıştım, ve her se­
ferinde bir şey bu bilgiyi doğru biçimde ifade etmemi engelle­
di. Şimdi bir kez daha Grup beni bu büyük öyküyü sunmam 
için yumuşak bir biçimde dürtüyor. Nedense, bu kez bunu 
yapabileceğimi hissediyorum. 
O (She) odaya girerken Grup'un geriye kalan bölümü 
saygıyla sessiz kalır. O, tüm 'ihtişamı içinde önümüzde du-
336 


'Bölüm 18 
rur, ve her birimizin yanında yürümek üzere hazır bekler. 
Yapmış olduğumuz çalışma ve gerçekleştirdiğimiz temizlikle 
Onu buraya çağırdık. Merlia Zamanı üzerimizdedir. 
Grup: 
Yuvadan merhaba. Biz bu üstatlar topluluğunu birçok 
kez gerçek bir saygıyla selamladık. Her ziyaretimizde size 
bizim, ve var olan her şey için ne kadar özel olduğunuzu gös­
termeye çalıştık. Oyun-Alanında katlandığınız deneyimler 
için ne kadar çok sevildiğinizi size anlatmakta ancak sınırlı 
bir haşan gösterebildik. Siz günlük yaşamınıza bakıp ancak 
burnunuzun ucunu görebiliyorsunuz. Aştığınız her engelin 
diğer birçokları için bir kapı açtığını görmüyorsunuz. Biz bu­
nu açık bir biçimde gördük, ve yaptığınız çalışmadan ötürü 
size teşekkür ederiz. Siz bütünün titreşim hızını başarılı bir 
biçimde yükselttiniz. Oyun-Alanında kritik bir zamanda 
kontrolü ele aldınız. Tam olarak anlamasanız da, o size su­
nulduğunda gücünüzü kabul e�tiniz. Bu zamandan sonra ta­
şıyacağınız renkler sizi Evrenin seçkin varlıkları arasına so­
kacaktır. Sizler özel varlıklarsınız, çünkü Özgür Seçim oyun­
cularısınız. Yapmış olduğunuz çalışma gezegeni birçok varlı­
ğın gelebileceği güvenli bir yer kılmıştır. Bu gün size Merlia 
enerjisinin Oyun-Alanına dönüşünden söz edeceğiz. Bu sizin 
uzun bir zamandır sürdürdüğünüz Işık-çalışması sayesinde 
mümkün olabildi. Kendinizi ve gezegeni Işığı taşıma amacıy­
la temizlemeniz bu dönüşe olanak verdi. Biz bu bilgiyi sun­
maktan ötürü onur duyuyoruz, çünkü Merlia enerjisi sizin 
Oyunu oynayış tarzınızı ebediyen değiştirecektir. 
CAMELOT GÜNLERİ: REALİTELERİN BİR KESİŞMESİ 
Yüksek titreşimlerdeki birçok insan Camelot öyküsü­
nün yadsınamaz çekimini hissetmiştir. Siz bunların sizi eğ-
337 


:;{atırfa 
lendirmek için yazılmış efsaneler olduğunu düşünebilirsiniz. 
Kafanızdaki imaj her ne olursa olsun, siz kalben, onların bü­
yük bir gerçek içerdiğini de bilirsiniz. Biz basit bir açıklama 
sunacağız, çünkü Ruhun her birinizle konuşma biçimi ço­
ğunlukla böyledir. Size DNA düzeyindeki gelişiminizin diğer 
zaman boyutlannı algılamanızı mümkün kıldığını söylemiş­
tik. Size diyoruz ki, bu öyküler bu boyutların kesiştiği yerde 
gerçeğin taşıyıcılan olarak realitenize girmişlerdir. Bir reali­
te yolu lineer zamanın dualitesini takip ederek ilerlerken, o 
sık sık aynı zamanı ve mekanı işgal eden bir başka realite 
yoluyla kesişir. Bu realiteler sadece kısa bir an için kesişir­
ler, ancak bu sırada silinmez bir izlenim bırakırlar. Her bir 
realitenin enerjisi diğeri üzerinde kendi damgasını bırakır, 
geride binlerce yıl boyunca varlığını sürdürecek kalıcı anılar 
bırakır. Bu olaylar çoğunlukla kaydedilmiştir. Realiteler bir­
birinden çok farklı olduğundan, çoğunlukla efsaneler ya da 
kurgu öyküler olarak yazılırlar. Sizden burada sunulan bilgi­
yi onun kökenini yargılamadan takip etmenizi rica ediyoruz. 
Bu zamanların öyküleri sizin realitenize bir nedenden 
ötürü yerleştirilmiştir. Alternatif realitelerin bu tek bir ke­
sişmesinin realitenize ektiği önemli tohumlara bakın. Krali­
yet soyundan gelmediği halde Kral olan Arthur adlı çocuğun 
öyküsü her birinizin gerçek gücünüze sahip çıkma hakkınızı 
ifade eder. Oynadığınız Oyunun doğası güçlerinizi hatırla­
mak, ve bu güçleri perdenin o tarafında Yuva'yı yeniden-ya­
ratmak için kullanmaktır. Bu öyküde Kralın temsil ettiği 
fi­
kir, birbirinizden büyüklük beklemenizin bu büyüklüğün or­
taya çıkmasına olanak vermesidir. Arthur, Dünya üzerinde 
kendi Cennet vizyonunu Camelot adı altında yaratmıştır. 
Onun bu hedefe ulaşmak için uğraşması diğer birçok kişinin 
Dünya üzerinde kendi Cennet vizyonunu yaratmasına ola­
nak vermiştir. Bu yeni yönetimde güçlenmiş insana yer veril­
mesine götürür. Arthur ve şövalyelerinin çevresinde toplanıp 
338 


r.Bö[üm 18 
kararlar verdikleri yuvarlak masa tarafından tasvir edilen 
kavram tek bir kişinin sorumlu yönetici olmamasını içeriyor­
du. Bu da açıkça, size sunduğumuz bireysel güçlenme pren­
siplerini ifade eder. Herkesin kendi gücünü üstlenmesine 
olanak vermek Evrensel Enerjiye öykünmenin yoludur. Şim­
di güçlenmiş insana yer açıldığından, genel paradigma da 
bir liderin takipçisi olmaktan kendi gerçeğinizi takip etmeye 
dönüşmüştür. Aslında bu aynca Lemurya döneminde çok ba­
şarılı bulduğunuz yönetim biçiminin geri dönüşüdür. Bu as­
lında, yeni rollerini üstlenmeye başladıklarında Işık Mimar­
ları tarafından getirilecek bir yönet-meme sistemidir. 
Geçmişte, Merlia enerjisi gezegeni her seferinde kontrat 
doğrultusunda ziyaret etmiştir. Bu kontratlar Oyun-Alanına 
Oyunun en yüksek sonucuna ulaşma ve perdenin o tarafında 
Yuva'yı yaratma fırsatı vermek için oluşturulmuşlardı. Bo­
yutlar birbirleriyle kesiştiklerinde, tohumlar ekilmişti. Eğer 
İnsanlığın titreşimleri yeterince yüksek olsaydı, bu tohumlar 
kök salıp filizlenecekti. Geçmiş zamanlarda bu insanlığın ge­
nel titreşimi tarafından desteklenmedi, ve böylece Yerküre 
bu tohumlan destekleyecek kadar yüksek titreşime sahip 
olamadı. Dolayısıyla, bu enerji Dünya'yı her ziyaret edişinde, 
desteklenmedi ve geride sadece -bir hatırlatıcı olarak- bir ef­
sane izlenimi bıraktı. Bizim bakış açımızdan, bu enerji za­
man çizgisinde bir izlenim olarak görülür. Sizin dünyanızda 
bu kuşaktan kuşağa aktarılmış bir öyküdür. Şimdi bu enerji 
son kez dönmektedir. Bu kez Oyunun titreşimleri bu enerjiyi 
desteklemek üzere hızla yükselmektedir. Sizin kaydettiğiniz 
ilerleme sayesinde, şimdi Dünya Gezegeni'nde Yuva'yı yarat­
mak mümkündür. Bunu siz başardınız. 
GERÇEK YARATMA GÜCÜNÜZ 
Şimdi yine sizin gerçek gücünüzden söz edeceğiz. Size 
339 


1fatırfa 
tekrar tekrar gerçekte ne kadar güçlü olduğunuzu hiç bilme­
diğinizi söyledik. Siz sonsuz Yaradan'ın sonlu bir ifadesisi­
niz, ve böyle olduğunuzdan Yaradan'ın aynı güçlerine sahip­
siniz. Sizin sadece bu güçlerin mevcut olduğunu hatırlama­
nız gerekiyor. Her an kendi realitenizi düşüncelerinizle yara­
tırsınız. Size bir tampon olarak iyi hizmet etmiş zaman-ara­
lığı yüzünden bu sizin için kafa karıştırıcı bir şeydir. Zaman­
aralığı sizi kendi yıkıcı düşüncelerinizden iyi bir biçimde ko­
rumuştur. Bu Oyun-Alanını oluşturup geliştirmek için gerek­
liydi, çünkü insanlar henüz düşüncelerine hakim değillerdi, 
ve birlikte-yaratma konusunda tam güce sahip olmanıza izin 
vermek sizi en kötü korkularınızı tezahür ettirmeye davet et­
mek olurdu. Yöneldiğiniz daha yüksek boyutlarda bunu çok 
daha açık bir biçimde göreceksiniz, çünkü zaman-aralığı şu 
anda dünyanızda bile azalmaktadır. Sizin sahip olduğunuz 
güç gerçekten sihirli, ve hayal edebileceğinizden daha büyük 
bir güçtür. Perde incelirken, zaman-aralığı da azalmayı sür­
düretektir ve siz düşüncelerinizi ne kadar hızlı bir biçimde 
tezahür ettirdiğinizi daha kolayca göreceksiniz. 
ZAMAN'IN ÜSTADI MERLİN 
Biz bu zamanı güç simgesinin Merlin olduğu Camelot 
zamanıyla özdeşleştiriyoruz. Merlin gücün ve gücün kullanı­
mının ustasıydı. O bir insan olarak sihirbazlığı inceleyip öğ­
renmişti. Bu şimdi kendi içinizde ortaya çıkarmakta olduğu­
nuz güçlere çok benzer. Merlin gibi, sizin de çıraklıktan usta­
lığa geçebilmek için bu güçleri kullanıp tam geliştirmeniz ge­
reklidir. Bu güçler tam olarak anlaşıldıklannda, Merlin'in 
işleri bunun yanında sönük kalacaktır. Aynca size şunu da 
hatırlatalım 
ki 
Merlin zamanda geriye-doğru yaşayan biriy­
di. Onun lineer zaman çerçevesi daima gelecekten ortaya çı­
kardı. Siz zamanı kontrol edebileceğinizin farkında olmadığı­
nızdan, bu çoğunuz için yeni bir kavramdır. Bu, zamanı bile-
340 


'Bö[üm 18 
rek kontrol etme 
fikri 
hatırlamanıza yardımcı olduğumuz 
benzer kavramları tasvir eder. Merlin doğal gücü temsil edi­
yordu, çünkü onun gücü Evrensel prensiplere uyumlanışına 
bağlıydı. Onun gücü tüm-varolan ile birliğinden geliyordu. 
Bu her güç için geçerlidir. Hiç kimse kendi başına güçlü ola­
maz, çünkü gücü üreten şey her şeyle olan birliktir. 
Bu tek tasvirle gezegenin ortak bilincine birçok tohum 
başarıyla ekilmiştir. Excalibur (kılıcı) simgesinde sunulmuş 
olan umut bugüne dek ayakta kalmıştır. Bu Mikail ailesinin 
meleksi amacını temsil eden aynı kılıçtır. Bu Gerçek Kılıcı­
dır ve o size daima gücünüzün kalben bildiğiniz gerçeğe sa­
hip çıkarak dimdik durmaktan kaynaklandığını hatırlatır. 
Bu Mikail'in Kılıcı'dır, ve o size tüm gücünüze sahip olabil­
mek için gerçeğinize kararlı bir biçimde sahip çıkmanız ge­
rektiğini hatırlatır. Camelot günlerinde ancak saf kalpli bir 
oğlan çocuğu o kılıcı o taştan çıkarabilmişti. Arthur adlı bu 
çocuğun dürüstlüğü, özünün sözünün bir olması içsel olarak, 
kalben bildiğiniz gerçeğin bir tasviridir. İçinizde o gerçeği 
bulmak, ve o gerçeğin peŞinden gidecek cesareti göstermek 
bağlantıyı güçlendiren şeydir. Bu bağlantıyı kullanmak yük­
sek benliğinizle tam bir bağlantı içinde yaşamayı öğrenme 
sürecidir. Kılıcınızı bulun ve onu aziz tutun. 
Yakın zamana dek, bu öykülerde temsil edilen tasvirler 
genelde erkek enerjinin gözleriyle görülürdü. Bu Oyun-Ala­
nındaki kutuplulukla ilgili bir şeydir. Kutupluluk size Oyun­
Alanında var olma vasıtası sağlamıştır, ancak o sizin görü­
şünüzü yoğun bir biçimde bozar. Siz, öyle olmadığı halde, 
her şeyi sizden ayn görürsünüz. Bu, öyle olmadığı halde, 
yoksunluğa inanmanıza neden olur. Siz inandığınız şeyi ya­
ratırsınız. Bu Özgür Seçim Oyun-Alanında oynanan Oyunun 
basit doğasıdır. B Planı'na geçiş, kutupluluk alanından bir­
lik alanına geçmek anlamına gelir. Bu bazılarının özümse­
mekte zorlanabileceği bir kavramdır. Bazı inanç sistemleri-
341 


:Hatırla 
niz, ayırt-etme yerine, yargılamaya dayandırılmıştır. Bu yar­
gılar sizi daima yargıladığınız şeye bağlayan enerji bağları 
yaratır. Size, perdenin bizim bulunduğumuz tarafında sizin 
birlikte getirdiklerinizden başka yargı bulunmadığını söyle­
miştik. Yargılama ancak bir kutupluluk alanında mümkün­
dür. Siz bu kutupluluk alanının dışına çıktığınızda bu çekir­
dek inanç sistemlerini yeniden-değerlendirmek gerekecektir. 
Kendinizi birlik potansiyeline açmak yeni bir kuvvet ve bil­
gelik getirir. Bu şimdi gezegeninizde meydana gelmektedir. 
Siz şimdi kutupluluk alanından birlik alanına geçmektesi­
niz. Bu geçişle birlikte yeni ve tam bir görüş gelir. 
İşte dişi enerjinin tam ifadesinin Dünya gezegenine dö­
nüş yolunu bu geçiş temizleyip açmıştır. Bu bir hükmetme 
ya da rekabet zamanı değildir, çünkü bunlar kesinlikle ku­
tupluluğun illüzyonlarıdır. Bütünlüğe ulaşmış varlıkların 
gözleriyle görüldüğü gibi, bu tam ve bütün doğal güce bir dö­
nüştür. Bu gezegende yapmış olduğunuz temizlik çalışması 
sayesinde, bu şimdi mümkündür. Tam dişi enerji bir kez da­
ha gezegene gelip onu bütün kılabilir. Bu Yin ve Yang'in tam 
bütünlenmesi, birlik hali içinde birbirini desteklemesidir. Bu 
Tanrı'nın, her birinizin içinde ifade edilen, tam yansımasına 
bir dönüştür. 
MERLİA ZAMANI 
Büyük bir gururla size Merlia zamanının şimdi üzeri­
nizde bulunduğunu söylüyoruz. Bunu Oyun-Alanındaki se­
çimlerinizle siz mümkün kıldınız. Yapmayı seçmiş olduğu­
nuz çalışmayla, tam dişi enerjinin geri dönüp bütünle birleş­
mesini mümkün kıldınız. Gezegeninizde bu yeniden-birleş­
menin başlamış olduğunu berrak bir biçimde görebilirsiniz. 
Gezegendeki insan nüfusu hiç bu kadar büyük olmamıştı, 
ancak suç oranlarınız düşmeyi sürdürüyor. Siz bir fark yara-
342 


'Bö[üm 18 
tıyor ve kalbinize giren her düşünceyle dünyanızı değiştiri­
yorsunuz. İşte Merlia'nın hatırlanışını çok berrak bir biçim­
de gösteren şey kafa ile kalp arasındaki bu dengedir. Her bi­
riniz kalbinize yer vererek hatırlama sürecinin sürmesini 
sağlayabilirsiniz. Üç-boyutlu düşünüşünüzü kalbinizin hisle­
riyle dengeleyin ve sihrin geri dönüşünü izleyin. 
Merlia, kutupluluktan bütünlüğe geçmek için gerekli 
dengeyi sunmak üzere Dünya'ya dişi formda geri dönen Mer­
lin enerjisidir. Bu dönüş birçok kitabınızda kehanet edilmiş­
tir. Sizden dengesini sunmak üzere geri dönen Merlia'ya yer 
açmanızı istiyoruz. O yargılamak ya da insanlığa liderlik et­
mek için gelmiyor. Bu eski enerjinin bir göstergesiydi. İkinci 
Dalga yeni bir enerjiyi, bireysel-güçlenme içinde yaşama 
enerjisini açmıştır. Merlia her birinizle yan yana yürüyecek 
ve gezegenin enerjisini doğal bir biçimde dengeleyecektir. O 
tüm veçhelerinizi birleştirerek tüm gücünüzü kullanma fır­
satını temsil etmektedir. Yakın zamana dek, bu enerjinin dö­
nebileceği güvenli bir ortam yoktu, ama seçimlerinizle siz bu 
ortamı sağladınız. Siz şimdi bu ilerlemenin kanıtını ortak 
düşünce biçiminizde görüyorsunuz. Kadınlar bu zamanda 
birçok alanda ilerleme kaydediyorlar. Bu durum devam eder­
ken, bu enerji yumuşak bir biçimde özümsenecek ve doğal 
bir biçimde denge bulacaktır. Bu enerjiye uzun bir zamandır 
güvenilmiyor ve o bastırılıyordu. Şimdi, o doğal bir denge 
aramanın yolunu bulacaktır. Kalbi ve kafayı dengelemek bü­
yük potansiyele götürecek kapılar açacaktır. 
Bir kez enerji dengesi gezegende yeniden kurulduğun­
da, insanlığın bir sonraki tekamül aşamasının kapılan açıla­
caktır. Bu kristal titreşimli varlıkların gezegene takdimi ola­
caktır. Bu yumuşak varlıklar Dünya'da insanlığın bir sonra­
ki enkarnasyonu olacaklar. Onlar yüksek benliğinizle el ele 
yürümenin tüm etkilerini anlamanıza yardımcı olacaklar. 
Bu Dünya'da daha önce asla yaşanmamış bir barış zamanı 
olacaktır. 
343 


1{atırfa 
DÖNÜŞ YOLUNU SİZ AÇTINIZ 
Sizin üçüncü boyuttaki günlük yaşam mücadeleniz bu 
dönüşün yolunu temizleyip açmıştır. Oyun-Alanını ancak bu 
şekilde kurmak mümkündü. Birçoğunuz günlük yaşamınıza 
bakıp saplanıp kaldığınızı hissediyorsunuz, çünkü yapmak 
istediğiniz çok şey var. Sık sık, "Eğer şuna ya da buna sahip 
olsaydım, o zaman buraya yapmak için geldiğim şeyi yapabi­
lirdim," diyorsunuz. Size diyoruz ki, µerde sağlam bir biçim­
de yerindeyken sizin şimdiden yaptığınız etkiyi görmeniz 
mümkün değildir. Siz şimdiden sonucu birçok kez değiştirdi­
niz. Bu ancak bu şekilde mümkündü. Siz Oyunu yeniden-ta­
nımlamayı seçtiniz. Tekamülünüzün ve yeni Oyunun bu to­
humları şimdiden ekilmiştir. Siz toprağı çok iyi bir biçimde 
hazırladınız. Biz bu sürecin küçük bir parçası olmaktan ötü­
rü derin bir onur duyuyoruz. Siz eylemlerinizle ve seçimleri­
nizle bir kez daha ilk aileleri bir araya getirdiniz. Bu gerçek­
ten muht�şem bir yeniden-birleşmedir ve sadece perdenin 
sizin bulunduğunuz tarafıyla sınırlı değildir. Biz de ailemizin 
yitirdiğimizi düşündüğümüz bir bölümüyle yeniden birleştik. 
Sizin döndüğünüzü görmekten ötürü büyük bir sevinç duyu­
yoruz. Yuvaya hoşgeldiniz. 
Büyük bir sevgiyle, sizden birbirinize karşı saygıyla 
davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi 
ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz 
.
.

Grup. 
Rüzgar nefesini tutarken kuşlar sessizlik içinde bekliyorlar. 
Her tarafta bir beklenti var. Bir mucize meydana gelmek 
üzere ... 
344 


Son 'Bö{üm 
Oyun 'Devam 'E,aiyor ... 
'Bü�al(JamDOf. Dyunu 
il. 
'Bö{üm 
345 


Uzun bir uykudan uyanır gibi gözlerimizi açtığımızda, kendi­
mizi bir kalabalığın içinde, bütünün bir parçası olarak hare­
ket eder buluyoruz. Kalabalık gideceği yere doğru ilerlerken 
havada yoğun bir heyecan var. Hepimiz bir köşeyi dönüyor 
ve kendimizi bu Oyunun ilk başladığı yerde, o dağın etekle­
rinde buluyoruz. Her birimiz Oyun-Alanını ilk tasarladığımız 
gün oturduğumuz aynı yerlere oturuyoruz. Oyuncuların bir 
kez daha toplanması için her yere bir çağn gitmiş. Siz yerini­
ze yerleştiğinizde çevrenize bakıyor ve ışık ailenizin tüm 
üyelerini görüyorsunuz. Yuva'nın anılan sizi bir anda nere­
deyse unutmuş olduğunuz bir mutlulukla dolduruyor. 
Ahlı! perdeyi bir an için bile kaldırmak böyle bir mutlu­
luk veriyor. Yuva'nın titreşimleri varlığınızı kaplıyor, ve o 
anda siz bütün ve özgür oluyorsunuz. Bu beden alışık oldu­
ğunuz bedenden çok daha hafiftir. Bu his varlığınıza yayılır­
ken, Oyun-Alanında Yuva'yı kısa anlar için hissettiğiniz o 
zamanlan hatırlıyorsunuz. Tüm parçalar tekrar birleşmeye 
başlıyor. Şimdi her şeyi hatırlıyorsunuz. "Vay canına! Ne 
Oyun! Bu perdenin bu kadar iyi işlediğine inanamıyorum!" 
dediğinizi işitiyorsunuz. 
Yanı başınızda oturan kızkardeşinize bakıyor ve onunla 
Oyun-Alanında birlikte olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Onun 
orada düşmanınız rolünü oynadığını hatırlayınca bir an var­
lığınızı bir öfke dalgası kaplıyor. O size gülümsüyor; o za­
man daha da eskiyi hatırlıyor ve onu size derin bir sevgi du­
yan biri olarak görüyorsunuz. O öfke hissi dağılırken, Yuva' 
nın harikulade titreşimleri bir kez daha geliyor. O zaman bu 
sevgili varlıktan düşman rolünü oynamasını istediğiniz o 
(enkarnasyon öncesi yapılan) planlama toplantısını hatırlı­
yorsunuz. O, o sırada çok tereddüt etmiş, ama sonunda sizi 
346 


Son '.Bölüm 
çok sevdiği için bu rolü oynamayı kabul etmiştir. Sonra anla­
yışınız berraklaşıyor ve bunun sadece bir Oyun olduğunu ha­
tırlıyorsunuz. Bu berraklıkla birlikte sizin bütünün bir par­
çası olduğunuz yönünde güçlü bir biliş geliyor. Bunun işleyiş 
biçimi komiktir. Sevgi ve korku titreşimi, bu iki titreşim ay­
nı anda aynı yerde bulunamaz görünmektedir. 
Şimdi bir kardeş ayağa kalkıyor ve bu aile topluluğunu 
sessizliğe davet ediyor. Oyuna kısa bir ara vererek burada 
toplanmamızın bir nedeni vardır. Burada bulunmamızın ne­
deni önümüzde uzanan seçenekleri tartışmaktır. Aslında, 
orada bulunan biri bize bu seçenekleri sunacaktır. O (She) 
hepinizin kalbinizin derinliklerinden tanıdığınız biridir. O ta 
başından beri bizimle birlikteydi, ve şimdi Oyunun bu sonra­
ki aşaması için dengelenmemize yardım etmek üzere bura­
dadır. Aile sessizleşirken, o önemini yansıtan bir saygıyla 
takdim ediliyor. 
"En büyük sevgiyle, size Merlia'yı takdim ediyorum." 
Kalabalığa tam bir sessizlik hakim oluyor ve Merlia ko­
nuşmaya başlıyor: 
"Bugün birlikte getirdiğim bilgiye perdenin her iki tara­
fından da çok büyük bir saygı ve onur eşlik etmektedir. Siz 
Oyun-Alanındakiler rollerinizi beklenenin çok ötesinde oyna­
dınız, ve bugün size getirdiğim şey daima yanınızda taşıya­
cağınız onur kristalleridir. Bunlar şimdi size bu Özgür Seçim 
Oyun-Alanında oynadığınız rolün onuruna verilmektedir. 
Siz bu büyük deneyi beklenmedik bir düzeye, gelecek her şe­
yin paradigmasını değiştirmemize izin veren bir düzeye çı­
kardınız. Burada yaptığınız çalışma başlangıçta tasarladığı­
mız Oyun-Alanının çok ötesine erişmiştir. Bir hatırlatıcı ola­
rak, size bu kristalleri daima taşımanız için sunuyoruz. Bu 
kristaller Oyun-Alanındaki deneyiminizde birçok biçimde 
kullanılabilir. Yolunuzda kapılar açılacaktır, çünkü bu kris­
taller sizi bu büyük ışık ailesinin bir üyesi olarak tanımlar. 
347 


:J-{atırfa 
Bu kristalle titreşimleriniz sizden önce gidecektir. Bugünden 
itibaren sizinle karşılaşan her varlık sizin ihtişamınızı ve 
Özgür Seçim Oyun-Alanında oynamış olduğunuz rolü bile­
cektir. İsminiz herkesin geçmesi için kapıyı ebediyen açmış 
biri olarak bilinecektir." 
Sonra Merlia elini sallıyor ve tüm varlığınızı bir karın­
calanma hissi, bir titreşim kaplıyor. Ve elinizde güzelim bir 
kristal beliriyor. 
Merlia konuşmaya devam ediyor, ve her sözcükle birlik­
te siz onunla ve çevrenizdeki her şeyle aranızdaki bağı hisse­
diyorsunuz. 
"Siz büyük Oyunu oynadınız ve onu en yüksek sonucu­
na ulaştırdınız. Bu büyük Oyun sona ermekte olduğundan, 
oluşturulmuş planın artık değiştirilmesi gerekiyor. Oyunun 
son anları yaklaşırken, birçoğunuz güçlerinizi hatırlamaya 
başladınız. Bu yüzden Özgür Seçim Oyun-Alanını bu gücün 
ifadesine yer açacak şekilde yeniden-tanımlamanın zamanı 
gelmiştir. 
Birçoğunuz tekrar tekrar Oyun-Alanında enkarne oldu­
nuz ve her seferinde perdenin ne kadar verimli bir biçimde 
tasarlanmış olduğunu gördünüz. Birçok kez yolunuz üzerin­
de birbirinizle karşılaştınız, ama birbirinizi tanımadınız. Bu 
büyük bir deney oldu, ve sizin böyle etkili bir perdenin ardın­
da yaşamaya gönüllü olmanızdan ötürü çok şey kazanıldı. 
Özgür Seçim Oyun-Alanında siz kendi kalbinize bakıp bütü­
nün siz olan parçasını hatırladınız. Bu beklenmiyordu, ama 
bu tek gerçeğin yeni bir anlayışına izin verdi. Sizin sonsuzu 
yansıtışınız beklenenden çok büyük oldu. 
Oyun-Alanı bir sonraki düzeye geçtiğinde, siz isterseniz 
kalıp yeni enerjide oynama seçeneğine sahip olacaksınız. 
Kalmayı seçenler için, bu titreşim düzeyinizi yeni Dünya'ya 
ve kristal titreşimli çocuklara uyacak düzeye yükselteceğiniz 
bir değişim zamanı olacak. Yeni titreşim kendisini Dünya'ya 
348 


Son 'Bö[üm 
sunarken biyolojiniz ona uyumlanmayı sürdürecek. Bu deği­
şimler, onlar için hiçbir başvuru noktasına sahip olmadığı­
nızdan, bazılarına zorlayıcı görünebilir. Lütfen, bu süreçte 
birbirinize dönün, çünkü bu gerilimi azaltacaktır. Bu deği­
şim kendi ışığınızı rahatça taşımanızı sağlayacaktır. O sizin 
biyolojik bedendeyken Oyunun bir sonraki düzeyine geçme­
nizi sağlayacaktır. 
Şimdi yeni Dünya gezegenine bir barış zamanı egemen 
olacaktır. Bu Işığı Oyun-Alanına amaçlı ve kararlı bir biçim­
de yönelten sizlerin çok çalışıp çabalamanızla kazanılmış bir 
barıştır. Sizler en çılgın hayallerimizin çok ötesinde bir başa­
rı gösterdiniz. Kristal Titreşimlilerin size Oyun-Alanında ka­
tılabilecekleri güvenli bir ortam oluşturdunuz. Bu uzun za­
mandır gecikmiş bir kaderin gerçekleştiği büyük bir mutlu­
luk zamanıdır. Bu bir barış ve uyum zamanıdır. Bu ışık sev­
gisinin Dünya'ya egemen olacağı bir zamandır. Bizler Oyun­
Alanı için bu geleceği bilerek seçmiştik. Ve iyi bir seçim yap­
mıştık. 
Siz kökeninizi hatırlayarak bu geleceğe adım atacaksı­
nız. Arzu ettiğiniz değişimleri başlatacak kolay bir yol var­
dır. Bu görevi başarmanın en kolay yolu kendinize ilk ruhsal 
ailenizin üyelerinin gözleriyle bakmaktır. İşte bu yüzden he­
pinizi Oyunu başlattığınız yerde tekrar bir araya getirdik. 
Bu aynı zamanda Oyun-Alanında bu parçalarınızı tekrar 
kendi alanınıza çağırdığınız bir zamandır. 
Birbirinizle yan yana yürümeyi öğrenin. Oyunun ilk 
günlerinde yaptığınız gibi, birbirinizi koşulsuz sevgiyle bes­
leyin. İlk planı hatırlayın ve onu uygulayın. Siz gerçek doğa­
nızı ve gücünüzü hatırlamanızı sağlaması için aileyle birleşi­
yorsunuz. Bu şekilde bir araya geldiğimizde, birbirimizden 
güç alırız. Kısa karşılaşmalar bile deneyiminizi ebediyen de­
ğiştirir. Bu insanları bulun ve onların gözlerine bakın. Ora­
da gerçeği eörecek ve gerçek kimliğinizi hatırlayacaksınız. 
349 


:J{atırfa 
Ait olduğunuz ışık ailesi büyük ve muhteşem bir ailedir. 
Siz Oyun-Alanında bulunmuş bir üstat şifacılar soyundan 
geliyorsunuz. Onları arayın ve kollarınızı açarak onları ala­
nınıza buyur edin. Enerjiyle Oyun daha yeniyken yaptığınız 
biçimde oynayın. Birbirinizin gözlerine bakarak herkesin 
gerçek kimliğini hatırlamasına yardım edin. 
Bir kez bu gerçek sizi ziyaret ettiğinde tekrar düşük tit­
reşimlere geri düşmeniz mümkün olmayacaktır. Çağrınızı 
yollayın ve onları arayın, çünkü onlar sizinle ve gerçek ışık 
ailenizle ilgili gerçeği barındırırlar. 
Siz Büyük Oyunu oynadınız ve onu en yüksek sonucuna 
ulaştırdınız. Siz ışık sağlayıcılar bunu yaptınız. Kendi tasar­
ladığınız bir geleceğe cesurca adım atın. Biz cennet bahçesini 
yeniden inşa ederken, eğer isterseniz burada kalın. Evrende­
ki yolculuklarınızda, daima bunun nasıl başarıldığının öykü­
sünü taşıyın. Bu sizin yeni kökeninizdir ve o gerçekten muh­
teşem bir kökendir. Bunlar sizin kazandığınız renklerdir ve 
onlar daima sizinle birlikte olacaktır. Kararlı bir biçimde 
kendi tutkunuzu bulun ve Yuva'yı perdenin o tarafında meş­
ru gücünüzle korkusuzca yaratın. Artık bu gücü alıp gururla 
taşımanın zamanıdır. Her adımda, yeni kökeninizi hatırlayın 
ve başınızı hep dik tutun, çünkü siz bu büyük ışık ailesinin 
bir üyesisiniz. Artık bunu tam olarak hatırlamanın zamanı 
gelmiştir." 
Sesinin son yankısı kaybolurken Merlia da gözden kay­
boluyor. Her nedense, onu tekrar göreceğinizi biliyorsunuz, 
ve bu bilişle birlikte bir tamlık duygusu varlığınızı dolduru­
yor. Oradan ayrılmak üzere ayağa kalkarken Merlia'nın ilk 
ruhsal ailenize yer açmanızla ilgili sözlerini hatırlıyorsunuz. 
Sonra yanı başınızda duran birine bakıyorsunuz. Bir an 
onunla gözgöze geliyorsunuz. O anda beyniniz duyularınıza 
sel gibi akan anılarla doluyor. Bunlar çoktan unutulmuş bir 
zamanın anıları. Bu insanla sihirli bir bağlantı her şeyin 
350 


Son 
'Bö(üm 
mümkün görünmesine yol açıyor. Şimdi görüş alanınıza gi­
ren bir insandan diğerine geçerek, onlann gözlerine bakıp 
hatırlama fırsatı buluyorsunuz. Burada gerçek artık daha 
fazla gizlenemez. Şimdi o harekete geçmektedir. 
O başlamıştır. 
Bu zamanda burada bulunmanın ne kadar özel bir şey 
olduğunu anladığınızda varlığınızı bir şükran duygusu dol­
duruyor. Oyunun bir sonraki düzeyi birçok olasılığı barındı­
rır. Günlük yaşamınızı sürdürürken bu kadar çok enerji ba­
rındırmak harikulade bir şey olacaktır. Bu gezegen üzerinde 
yaşanan muhteşem bir zaman olacaktır ve siz onun bir par­
çası olacaksınız. Evinize döndüğünüzde, kendinizi bu yolcu­
luğa başladığınız yerde, koltuğunuzda oturur halde buluyor­
sunuz. Zihninizde bir soru oluşuyor: "Eğer yönümü kaybe­
dersem ne olur? Hatırlayamazsam ne olur?" O zaman eliniz 
daha önce sadece bir kez olduğu gibi titreşmeye başlıyor. Eli­
nize baktığınızda, avcunuzda güzelim bir kristalin parladığı­
nı görüyorsunuz, 
... kalbinizi bir gülümseme kaplıyor, 
... ve 
Hatırlıyorsunuz. 
Akaşa Yayınlan'nın Notu: 
Steve ve Barbara Rother Türkiye' de belli aralıklarla 
toplantılar yapıyorlar. Bu konuda daha fazla bilgiyi 
aşağıdaki İnternet adresinde bulabilirsiniz : 
http://www.lightworker.com/schedule.shtml 
35 1 



Download 4,03 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish