T
özbekler
emür ve oğulları tarafından yaşatılan siyasî ve medenî hayatın parlaklığı ve büyüklüğü Deşt-i Kıpçakta yaşıyan ananeci Çingizlileri Mâverâünnehir tarafına celbetti. Bunlara tâbi uruklar yavaş yavaş Temür ve oğullan hizmetine giriyor ve Mâverâünnehirde, Zerefşan ve Âmu Derya kıyılarında, Ferganede ve Sır Derya havzasında yerleşiyorlardı. Temür oğullarının tuttuğu medenileştirmek işi hanlar yani Çingiz oğulları için de bir ülkü oldu. Nihayet Sır Derya kıyılarında ve Kazak bozkırlarında fırsat bekliyen Özbek sultanları, uygun şartları ve zamanını bulup, on altıncı asrın başında (1500 yılı) Zerefşan havzalarını ele geçirdiler. Bütün bozkır urukları Mâverâünnehre,. eski Baktriyaya, Tokharistana, Khorezme doldu. Milâdî 1 000 yıllarında Türklerin, Mâverâünnehre yayılmasıyla baş- lıyan bu devir, Temürlülerle birinci özbeklerin bu ülkeleri tamamen tiirkleştirmeleri ve bozkırlardaki en kalabalık siyasî göçebe unsurları 93 94 95 96 97
medenî hayata bağlıyarak ve ozamanın medeniyetine kat'î surette iltihak ederek temelli bir türk-islâm medeniyeti yaratmalarıyla tamam olmuştu. Özbekler «Şaybak Han» m, yine eski Türk fatihleri gibi İran, Siyistan ve Hindistan taraflarına fütuhatla yürümesine kat*iyen razı olmadılar. Zaten eski tarihî eserletde ve eski İran rivayetlerinde 98 99 100 101 102 103) Horasanda eski Türk sınırı olarak gösterilen «Allahu Ekber» — «Merz-i Turan» (şimdi Meşhed ile Sirakhs arasında «Mezdûrân») dağlarına kadar uzanan bütün ülkeler Türklerle dolmuş, tacik şehirleri yerine türk şehirleri vücuda gelmişti. Türk hükümeti Batı Türkistanda da yalnız «Göçebe Türk» lere değil, aym zamanda «Şehirli Türk» lere dayanır olmuştu.
Türkistan Tarihinde İktisadî Âmiller
O
Türkistan İktisadî
Tarihinde
Esası Amiller
rta Asya tarihine ait incelemelerde bulunan bilginler, buradaki inkişafları, yalnız göçebe kavim- lerin otlak (mer*â) mücadeleleri ve oymak hayatı şartlarıyla izah ederler. Bu fikrin yanlış olduğunu ilk defa olarak tarihçi müsteşrik Barthold. 189.6 ."da. Çingiz devletinin teşekkülü meselesini izah ederken 37), franşızca olarak Pariste ve rusça olarak da Petresburgda türk tarihine ait aynı eski bakışları belirterek yazılan iki mühim eseri tenkit ederken38) anlatmıştır. Ona göre Türk kavimi erinin tarihi de medenî Avrupa milletlerinin tarihi gibi mûdil İçtimaî ve İktisadî şartlar altında inkişaf etmştir. Filhakika Türkistan tarihinin devirlere bölünmesi, ülkenin İktisadî hayatındaki inkılâplara tamamiyle uygun gelmektedir. Irmaklar üzerinde inkişaf eden «ziraat» medeniyeti ile Uzakdoğu-Önasya yolları üzerinde «ticaret» in inkişafı bu ülkede nöbetleşe olmuştur. Ülkenin en büyük bölümünü teşkil eden bozkırlar, çöller ve dağlarda «göçebe usulünde hayvan besleme» elbette bütün çağlarda kendi yoluyla devam etmiştir. Bu göçebe usulünde hayvan besleme tarzı, kendisinde zaman zaman görülen buhranlar
n
Do'stlaringiz bilan baham: |