Tokuzoğuz hanları yaşadığı, Kârahanîlerin dayandıkları en büyük aşiretlerden Yağmaların Tokuzoğuzlardan olduğu (Gardizî, 84), bunların «bughra khan» la-
7
Manihaist Uygurlar Doğu Türkistanda daha önce budistliği kabul, eden ırkdaşlarıyla birleşerek evvelce kendi şehzadeleri tarafından idare:
kabım taşıyan (bk. Mücmel iit-Tavârikh, ve I-Qisas’dan parça, Barthold, Tur~ kestan, I, 20) hanları Tokuzoğuz hanları neslinden olduğu (Hudûd ül-‘Âlem, 17a, satır 21) zikredilir (Qudâme, 206 ve Muqaddesî, 341 de bunlara ait olmak üzere* «Uygur hükümdarı «Bughra Khaqan» dan bahsederler). Bunun gibi Karahan hanlarınca kullanılan «tlik Khan» lâkabı da «Yağma ve Tatar hanları» nın lâkabı olarak zikrediliyor (Divân-i Abu-’l-Faradj Rûnî, Tahran tabı, 13); fakat bu men- balarda Karahanîlerin en ziyade Tokuzoğuzlara ilişikli, hattâ onlardan türemiş bir sülâle gibi gösterilmiş olmaları bu hanedanın da eski Göktürk ve Tokuzoğuz hanları ile ayni Asena neslinden gelmiş olmasından ve Türkistanm tekmil eski hükümdarlarını bazan Tokuzoğuzdan saymaktan (kş. Hudûd Ül-'Âlem, vr. 16b, satır 22) ve Yağmalar da asıllarırida Tokuzoğuz (Oğuz nâme’ye -Reşided- din Paris, nüshası suppl. pers. No. 1364 vr. 161a- göre = Biaburlu, Bayürlu) sa-. yıldıklarından ileri gelse gerektir, yoksa «Te.-meng-le» vazıhan «Türk» (Tu-kiu) lardan sayıldığı gibi, Yağmalar da diğer Tokuzoğuzlardan ayrılarak Çin hududundan Türgişler memleketine geldikten sonra «Türk Hakanı», yahut «Türgiş Hakanı» (Gardizî, 84, satır 16 Jr*-* sözü aLsry okunmalı) na tâbi
oldukları tasrih edilmektedir.
İslâm menbalarında «Kaşgar Dihkanı», «Türk padişahı Tarkhan» (775-735 senelerinde, bk. Ya’qûbî, Târikh. II, 479), Nemengan yanındaki Kâşân’da yaşamış oian «Fergane padişahı» (aynı eser. II, 478), Halife Mû’tasim zamanında Bağdada gelen Akhşid «Tugüç»un babaları (İbn Hallikân, I, 53-54: ^ OtSoh Cr. j\iU. jr ,v. . Ya’qûbî,Târikh, II, 465-6: \js\ & ^t^). keza 739Ha
zikredilen Fergane hükümdarı «Arslan Tarkhan» (Cha vaıineş, Documentsr A-si-lan ta-kan; 721 hâdisesinde Tabarî’de, II, 1440 . ûV-i yerine hataen: jlUı) , keza 893 te Samânîlere mağlûp olan «Türk hükümdarı Tafkas», (Masû'du'Murûc, VIII, 144, 420: crXil* ) yani «Tavgaç» hepsi Karahanîlerin cedleridir. Zikri geçeri Fergane hükümdarı jiisJt , yani Arslan’m Biladha ( bvu..) nam oğlu Esfere valisi olduğu ve onun da islâmlarca mâruf bir şahsiyet gibi zikredilen Anucur un babası* olduğu söyleniyor (Tabarî, II. 1440). Şu «Anuçur» Cemal Qarşrde Karahanîlerin ceddi sıfatıyla zikrettiği «Bilga Nuçur» (Barthold, Turkcstan, I, 130 : , kelimenin aslı «Bilga Anuç çur» olacak) olacağı anlaşılıyor; Taş
kent ile Isfîcâb da buna tâbi idi; Samânî Nuh 840 ta cndan İsfîcâbı aldı (Sem’ânî, Ensâbi ed. Margoliouth, vr.. 286b). Karahanîler başlıca Yağma ile Çigil uruklarına dayanarak Türkistanm idaresini tekrar kendi ellerinde birleştirebilen harçlardır. Bunlar 842 yılında Uygur-Tokuzöğuz Devleti bozulmasından istifade ederek:
olunmuş olan «Koçu» da ve «Beş Balık» ta yeniden hükümet kurdular. Karahanlılardan «Bilgençur Kağan» 840 ta ve «Tafgaç Kağan» (öteki adı galiba «Oğulçak» idi) 893 te Samanlılarla harbetti10). Fakat isi amutla olan bu türlü ciddî temasları neticesinde islâmiyeti kabul ettiler, Doğudan Kıtay ve Tatarlar tarafından tazyik edilen Moğolistan urukları onuncu asrın ortasında Orta Tiyanşana gelip yerleştiler. Milâttan önceki çağlarda Turan kavimleri boyundurukları altında bulundukları Aryanîlerden (Akhemenidlerden ve Greko-Baktralardan) onların medeniyetini öğrendikten sonra, kendilerine kıyam etmişlerdi. Bunun gibi A raplar ve İranlılardan islâmiyeti, medeniyetini ve halifelik ülkelerinde inkişaf eden tekniği öğrenen Karahanlılar da, doğudan Orta Tiyanşana sığınan yeni kuvvetlerden istifade ederek, 940 yılında «Çu» havzasını (eskiden Göktürklerin merkezi olan Suyab’ı ve Balasagunu) ve 999 da Mâverâünnehri Samanlılardan aldılar. Karahanlılarm islâmiyete giriş: Edil boyundaki «Bulgar» larla bir zamanda, 920 yıllarında vâki olmuştur-0). Abdülkadir-i Bağdâdî’nin beyanına göre, İran mecusîleri, bin yıldan sonra dünyaya Zerdüştîlerin hâkim olacakları hakkında Zerdütş 81 82
tarafından yapılan va’din milâdî 929 senesine tesadüf etmesi dolayısıyla o yıl için bütün İranda umumî millî isyan hazırlıkları görüyorlardı. Fakat bu aralık Türkistan Türklerinin islâmiyeti kabul etmesi ve nihayet Balasagunun Müslümanlar (yani Karahanlılar) eline geçmesi, diğer Türklerin İslâmiyet adına Hindistan hududundaki faaliyeti, İranlIların bütün pilânlarını bozmuş, yani Karahanlılarm islâmiyete girişi, İslâm dünyasını büyük bir buhrandan kurtarmıştır ”J).
Milâdî onuncu asrın ilk yarısında Türk uruklarının doğudan batıya doğru olan hareketlerine başlıca «Oğuz» 1ar iştirak ettiler. Bunların bir bölümü (Selçuklular) on birinci asırda İran üzerine, diğer bölümü de «Peçenek» ve başkalarını takip ederek Doğu Avrupanın cenubuna doğru yayıldılar. Çin kaynaklarının, Kıtay’larm baskısı. neticesi olarak gösterdikleri bu göçü, İslâm kaynakları İktisadî âmillerin, ahalinin çoğalıp otlakların azalmasının neticesi olarak gösteriyorlar. Her halde, milâdî sekizinci ve dokuzuncu asırlarda Moğolistanda yaşıyan 15 Töles uruğu ile Tokuz Oğuz adını alan dokuz uruk yerine, çin kaynakları Karakhıtaylar çağında tamamen başka adlar taşıyan 18 uruk zikrediyorlar J*).
Moğolistan uruklarının batıya, bilhassa Orta Tiyanşana hareketleri bundan sonra da devam etti. On birinci asrın ilk yarısında Kıtay- ların kendileri de Orta Tiyanşana gelip yerleştiler. Karahanlılar çağında Zerefşan ve Sır Derya havzalarında Taciklerin oturduğu yerlere, Tacikleri tazyik etmeksizin, birçok Türk unsuru (Çigil, Karluk, Yağma urukları) yerleşti. Türkçede uygur yazısıyla İslâm esasında dinî edebiyatın ilerlemesi için çalıştılar. 1914 yılında «Karşı» (eski • Nesef) da bulunan bir türkçe tefsir, Kaşgarlı Mahmudun eserin'de münderiç edebî parçalar, Kutadgu - Bilig, Ahmed Yesevî ve halifelerine ait tasavvuf eserleri, hep o zamana aittir. Türkçe, o zamanda resmî devlet dili oldu. İslâm ülkelerine hâkim olan türk sülâleleri (Karahanlılar, Selçuklular) birbirleriyle ve Çin'le ' olan mektuplaşmalarını uygur yazısıyla türkçe idare eder oldular -3) .
Do'stlaringiz bilan baham: |