Şeyh Mirza adına kaleme almıştır. Bu durum onun XIV. yüzyılın ikinci yarısıyla
XV. yüzyılın ilk yarısında yaşadığını göstermektedir.
Müfteilün/müfteilün/fâ-
ilün
vezniyle yazılmış olan eser on bölümden oluşmaktadır. Her bölümün so-
nunda konuyla ilgili bir hikâye yer alır. Mesnevisinin Türkiye ve dünya kitaplık-
larında birçok yazma nüshası vardır.
46
Yusuf Emirî
,
Farsça ve Türkçe şiirler yazmıştır. Şiirlerinde
Emîr
ve
Emîrî
mahlaslarını kullanmıştır. Farsçayı Türkçeden daha başarılı bir biçimde kulla-
nan Yusuf Emîrî, dönemindeki Türk edebî dilindeki gelişmeye ve Çağatayca ile
klâsik bir edebiyat yaratma geleneğine kayıtsız kalmamıştır. Yusuf Emîrî, XIV.
yüzyılın ikinci yarısı ile XV. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan ve Şahruh’un oğlu
olan Baysungur’un nedimlerindendir. Nevâyî’nin verdiği bilgiye göre, güzel
Türkçe şiirleri bulunmasına rağmen hakettiği şöhreti kazanamamıştır. Yusuf
Emîrî’nin
Divân
’ı,
Dehnâme
adlı mesnevisi ve
Beng ü Çagır
adlı bir münazara-
sı bulunmaktadır.
Divan’
nda Türkçe şiirlerinin yanı sıra yer alan Farsça şiirle-
rindeki başarısı onun bu dili iyi bildiğini ve iyi kullandığını göstermektedir.
Farsça şiirlerinde devrin önde gelen mutasavvıflarından Şeyh Kemal Hocen-
dî’yi taklit ettiği düşünülmektedir. Fuad Köprülü bu etkinin Türkçe şiirlerinde
de görüldüğünü ve bunun doğal olduğunu belirtir. Hocendî’nin etkisini ise
şöyle açıklar: “O sırada Mâverâünnehir’de büyük şöhret kazanmış olan Hoca
İsmet Allah Buharî ve öğrencilerinin şiirlerine karşılık, Horasan ve Irak’ta Ke-
mâl Hocendi taraftarlarının daha kuvvetli oldukları bilinmektedir. İşte Emîrî de
bunlardandır.”
47
Divan
’ının bir yazma nüshası, İstanbul Üniversitesi kütüpha-
nesindedir (TY, nr. 2850, varak 163b-284b).
Yusuf Emirî, Baysungur Mirza’ya ithaf ettiği
Dehnâme
’yi 1429 yılında ta-
mamlamıştır. Fars Edebiyatında adeta bir moda haline gelen ve kimi şairler ta-
rafından ele alınan bu konu Emirî’nin de ilgisini çekmiştir. On mektuptan olu-
şan eserinin başında, münâcât, na’t, devrin padişahına övgü ve telif sebebi bö-
lümleri yer alır. 906 beyitten oluşan
Dehnâme, mefâîlün/mefâîlün/feûlün
vez-
niyle yazılmıştır. Farsçayı daha iyi bildiği halde, eserini Türkçe yazması yukarı-
da da belirttiğimiz gibi Türk diliyle (Çağatayca) klâsik bir edebiyat meydana ge-
tirme geleneğine uymasındandır. Eserin tek yazma nüshası Londra British Mu-
seum (Add., nr. 7914, varak 228b-272a)’da bulunmaktadır.
48
Dehnâme
üzerine
bir mezuniyet tezi ile Reşit Rahmeti Arat’ın bir makale çalışması bulunmakta-
dır.
49
Arat’ın bu çalışmasında
Dehnâme
’nin 23 beytinin Uygurca tıpkıbasımı,
yazıçevrimi ve Türkiye Türkçesine çevirisi yer alır.
Do'stlaringiz bilan baham: