BÖLÜM 3. DEYIMLERIN YAPISI
Türkçede deyimler ya tümce durumunda ya da tümce olmayan sözcük öbeği durumundadırlar. Sözcük öbeği şeklinde olanlar sınıflandırılamayacak kadar çok değişik biçimlerde oluşmuşlardır. İki sözcüklü olanlar yapı yönünden bazı kümelere ayrılabilir.
İki eylemden oluşanlar: Aldı yürüdü • Girdisi çıktısı • Oldu olacak • Bilir bilmez • Gel gelelim • İnan olsun • Oldu bitti gibi.
Bir adlaşmış önad ile bir önaddan oluşanlar: Moru mor • Alı al • İnceden inceye • Uzaktan uzağa • Yarı yarıya • Üst üste gibi.
Ekli ya da eksiz iki addan (ya da adıldan) oluşanlar: Devede kulak • Günden güne • Sözüm ona • Kendi kendine • Kim kime • Karşı karşıya • Art arda • El ele • Eline sağlık • Çantada keklik gibi.
Ekli ya da eksiz ad + önad (ya da ortaç) yapısında olanlar: Örümcek kafalı • Ayağına çabuk • Anadan doğma • Arada bir • Kafadan sakat • Cana yakın • Kendi gelen • Çöp atlamaz • Gün görmüş • Et kafalı • Ağzına layık gibi.
Ekli ya da eksiz, belirtili ya da belirtisiz ad tamlaması biçiminde olanlar: Günün birinde • Şunun şurasında • Ayağının tozuyla • Kıl payı • Ayak bağı • Kaçın kurası • Anasının gözü • Laf ebesi • Kör dövüşü • Aslan payı • Katır inadı • Hayal âlemi gibi.
Ekli ya da eksiz sıfat tamlaması biçiminde olanlar: Başlı başına • Çöpten çelebi • Fena halde • Tez elden • Tek başına • Bir ağızdan • Boş yere • Bir ara • Orta hâlli • Dik başlı • İki büklüm • Danışıklı dövüş • Bezden bebek • Körpe dimağlar • Mutlu yarınlar • Çelik iradeli • Senli benli gibi.
Tamlanan + ekli ya da eksiz ad yapısında olanlar: Eli kulağında • Yanı başında • Günü gününe • Ucu ucuna • Ardı sıra • Kanı pahasına gibi.
Tamlanan + önad (ya da ortaç) yapısında olanlar: Yüzü gülmez • Gözü kapalı • Canı tez • Alnı açık • Sütü bozuk • Kulağı delik • Çenesi düşük • Sofrası açık • Eli bol gibi.
Çeşitler
Deyimler çok çeşitli niteliklere sahip olduğu için, birbirinden tamamen ayrık kümelere ayrılması olanaksızdır. Genellikle asıl nitelikleri (düşünüş, zevk, yaşayış, kültür, ulusal değer, dünya görüşü, gelenek, inanç vb.) değil de; yan nitelikleri (dil bakımından kuruluşları ve anlamları) düşünüldüğünde kümelere ayırmak daha olasıdır. Türk dil bilimci Ömer Asım Aksoy, bu doğrultuda kümelemeyi denemiş ve belirli bazı kümelere ayırabilmiştir.
Mecaz yoluyla anlatım güzelliği ve özgünlük kazanmış olanlar: En kalabalık ve önemli kümedir. Ağzı bozuk • Alacağına şahin, vereceğine karga • Altı kaval, üstü şeşhane • Başını kaşıyacak vakti olmamak • Bir pire için yorgan yakmak • Buluttan nem kapmak • Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? • Çorbada tuzu bulunmak (olmak) • Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı. • Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi.
İki yargılı ve uyaklı olanlar: Çoğunlukla şiirsel bir anlatım güzelliği taşırlar. Bu kümedeki deyimlerin bir bölümünde yargılardan bir tanesi, anlamca gerekli olmayıp; yalnızca uyak yaratmak için kullanılmıştır. Allah'tan sıska, ne yapsın muska. • Anca beraber, kanca beraber. • Ayranı yok içmeye, atla (tahtırevanla) gider sıçmaya. • Ayvaz kasap, hep bir hesap • Besledik büyüttük danayı, tanımaz oldu anayı. • Bizim gelin bizden kaçar, tutar ele kıçın açar. • Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı. gibi.
Öykücük ya da konuşma biçiminde olanlar
Bir öyküye ya da olaya dayananlar
Adetleri inanışları ve gelenekleri bildirenler
Bir sözcük ve özel bir eylemlikle kurulanlar: Sonlarında bulunan eylimlikten başka bir eylemlikle kullanılmaları mümkün değildir. Çünkü deyime özgü o anlam kaybedilir. Baştaki sözcük yalın ya da çekim ekli olabilir.
Anlatım güzelliği düşünülmeden, bir kavramı belirtmek için kurulanlar
Belirli dil bilgisi kurallarıyla kurulmayanlar
Eksiltili anlatım biçiminde olanlar: Bir ya da birkaç sözcüğü söylenmemiştir.
İkileme şeklinde olanlar: Yalnız bir sözcüğün yinelenmesiyle oluşan ikilemeler deyim kabul edilmez.
Kümelerin çoğundaki deyimlere deyim demekte duraksanmasa da, bazı kümelerdekilerin deyim olmadığı ileri sürülebilir. Bunun için Türkçede "deyim" sözcüğünün kapsamı esnektir.
SONUÇ
Deyim örnekleri;
- Kusurun artırılacak olan hareketlerde bulunmak için üstüne tuz biber ekmek deyimi kullanılır.
- Fırsatın kaçırıldığını anlatmak adına atı alan Üsküdar'ı geçti deyimi kullanılır.
- Sıkıntıların anlatılması için derdini dökmek deyimi kullanılır.
- Herhangi bir işte başka birini alt etmek için suya götürüp, susuz getirmek deyimi kullanılır.
- Yapılan bir işin en mühim kısmının tamamlandığını ifade etmek için çoğu gitti azı kaldı deyimi kullanılır.
- Küplere binmek deyimi, çok sinirlendiğini anlatmak adına kullanılır.
- Burun kıvırmak; beğenmemek için kullanılır.
- Biri hakkında bir kanaate varmak, bireyin huylarını çözmek için notunu vermek deyimi kullanılır.
- Yılan hikayesi deyimi, çözümü olmayan karışık işleri tanımlar.
- Zengin olmamak, varlıklı olmayan kişiler adına beş parasız deyimi kullanılır.
- Sözü geçen kişiler için, borusu ötmek deyimi kullanılır.
- Biçilmiş kaftan deyimi; herhangi bir durumun en ideali için kullanılır.
- Yüzünü gören cennetlik deyimi, uzun zamandır ortalıkta görünmeyen bir kişi için kullanılır.
- Yağlı müşteri deyimi; çok alışveriş yapan birisi için kullanılır.
KAYNAKLAR
Aksoy, Ömer Asım. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü. 1.cilt: Atasözleri Sözlüğü s.38-52, İstanbul: İnkılâp (1998).
Aksoy, Ömer Asım. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü. 2.cilt: Deyimler Sözlüğü s.497-521, İstanbul: İnkılâp (1998).
Ercilasun, Ahmet Bican; Leyla Karahan. Türk Dili IV. s.30-32, MEB Lise Ders Kitapları.
Do'stlaringiz bilan baham: |