Combat Rock\
çaldığımda koşup gitarını aldı.
“Death is a Starı
aç. Onu çalmayı biliyorum. Hatta gel, beraber çalalım.”
Arka fonda Clash’le bir Rus-Avustralya-Hint doğaçlaması yaptık. Zamanı
tam ayarlamak için aynı bölümleri defalarca tekrarladık ve başardığımızda ço
cuklar gibi kıkırdadık. Ama sonra teller Concannon’la dövüşürken kesilen el
lerimi kanattı.
Az sonra, gitar çalamayacak kadar sarhoş olmuştuk zaten. Birden odadaki
adamı fark ettim. Siyah bir kurye tulumu giymişti. Elinde bir kâğıt vardı.
“Sen de nereden çıktın?” dedim gözlerimi kısarak.
“Kapıdan girdim, efendim.”
“Ha iyi o zaman. Ne istiyorsun?”
“Size bir mesajım var.”
“Ben mesajları sevmem.”
“Ama işim bu, efendim.”
“Sen de haklısın. Kaç para istiyorsun?”
Adama parasını verip elimdeki kâğıda baktım. Mesajı okumak istemiyor
dum. Ingilizlerin bir lafı vardır. Hiçbir haber yoksa haberler iyi, derler. Almanlar
ise, hiçbir haber yoksa haberler iyi de olabilir, kötü de der. Ben Almanlara katı
lıyorum. İçimden bir ses, beni koruyan mı, yoksa lanetleyen mi bilinmez ama
bütün mesajları okumadan yırtıp atmamı söyler. Bazen dinlerim onu. Ama bu
sefer mesajı okumak zorundaydım, zira Karla’yla ilgili olabilirdi. Değildi ama.
Notu İkizler George yazmıştı.
Sevgili dostum, Lin. Akrep’le ormana gidiyoruz. Laneti kaldırması için şu
guruyu bulmaya. Naveen sağ olsun yardım etti bize. Yarın Karnataka ka
nallarından başlayacağız. Bize şans dile. Seni seviyorum, dostum.
Bunun mutlu ve umut dolu bir mektup olduğunu sanarak sevindim. Bir yar
dım çığlığı olduğunu anlayamadım. Mektubu sehpaya bırakıp kötü ses siste
mimde iyi bir reggae müziği açmaya gittim. Oleg’le dans ettik. Rus ahbabım
bunu eğlencesine yapıyormuş gibi görünse de, belki onun da kurtlarını dök
meye ihtiyacı vardı. Ben Concannon’la dövüşümüzü düşünüyordum. Zaferimi
unutmak için dans ediyordum, zira bir düşmanı yensem de bundan utanç du
yuyordum.
Yalnız kız kardeşimiz, ay, gün ışığının bütün ızdıraplarını ve kötülüklerini
bir süzgeçten geçirip bize yakmadan, güvenle yansıtır. O gece Oleg’le balkon
da, ay ışığında dans edip şarkı söyledik. Bağırdık, çağırdık ve güldük. Hayatta
yaptıklarımıza ve kaybettiklerimize karşı katılaştırdık yüreklerimizi. Ve ay bu
kayıp günde, biz iki kayıp ahmağı gökyüzündeki taş aynasından yansıttığı gün
ışığıyla kutsadı.
Do'stlaringiz bilan baham: |