S h a n t a r a m



Download 7,58 Mb.
Pdf ko'rish
bet185/190
Sana22.07.2022
Hajmi7,58 Mb.
#838043
1   ...   182   183   184   185   186   187   188   189   190
Bog'liq
Dağ gölgesi

Let the Day Begin i.
Michael Been rock and roll’un ilahı gi­
bidir. Dinlemek ister misin? Tekrar çalayım mı?”
“Görüşürüz Oleg,” dedim.
“Gelsene,” dedi Karla.
Oleg bir ona, bir bana baktı. “Cidden mi?”
“Dongri’ye gidiyoruz. Seni eve bırakırız,” dedi Karla.
Oleg, Karla’mn arkasına bindi. Karla bacaklarını belime doladı. Sırtını da 
Oleg’e yasladı.
Bir kavşakta birkaç kuş avlamak için bekleyen bir grup trafik polisine rast­
ladık.
“Vicaru naka,
"dedim Marathi dilinde. 
Soru sormayın.


SEKSEN DOKUZUNCU
BÖLÜM
icarla, Khaderbhai’nin evindeki yangından sonra Dongri’deki parfüm paza­
rına ya da o bölgedeki başka bir yere uğramamıştı. Ama uzun zamandır kendi 
parfümünü kendi yaptığı için bazı özel kokulara ihtiyacı vardı.
Nihayet okumadan çevirdiği sayfayla yüzleşmeye hazır olduğunda, 
Mohammed Ali Yolundaki en sevdiği dükkâna gitmek için yoğun bir trafiğe 
girdik.
Ailede üç tane Ali olduğu için herkesçe Büyük Ali (diğerleri Üzgün Ali’yle 
Nazik Ali’ydi) diye çağrılan dükkân sahibi bizi güler yüzle karşıladı ve minder­
lere buyur etti.
“Size çay ikram edelim,” dedi Nazik Ali.
“Ne zamandır uğramıyorsunuz. Gözümüz yollarda kaldı,” dedi Üzgün Ali.
“Özel siparişiniz hazır, Bayan Karla,” dedi Büyük Ali.
Karla siparişlerini gözden geçirip dünyanın kuş uçmaz, kervan geçmez bir 
köşesinden getirilen nadide bir parfümün hikâyesini dinlerken çaylarımızı 
içtik.
Tam dükkândan çıkıyorduk ki, tepeden tırnağa beyazlar içindeki, yaşlı, şiş­
man tüccar, Karla’dan parfümünü koklamak için izin istedi. Karla narin bileği­
ni uzattı ve avucu yağmurdaki bir yaprak gibi düştü.
Üç Ali de Karla’nın bileğini kokladı ve kuşkuyla başlarını salladılar.
“Bir gün karışımınızın sırrını çözeceğiz,” dedi Büyük Ali.
Karla gülümsedi. “Çıkmadık candan umut kesilmez.”
Motora doğru yürürken Karla’nın siyah kadife çantasına koyduğu minik 
kokulu yağ şişeleri usulca şıngırdıyordu. Birkaç adım sonra Khaderbhai Şirketi 
günlerinden tanıdığımız iki adamı gördük. Biraz ilerimizdeki patikadan geçi­
yorlardı.


Salarla Azim, Şirket’in ayak işlerine bakan sokak serserilerindendi. Gözdeler 
birer birer ölünce, yeni Khaled Şirketi’nde adım adım yükselmişlerdi.
Üzerlerinde yeni kıyafetler vardı. Boyunlarını ve bileklerini altın zincirler 
süslüyordu. Ne yapıp edip yine kendilerine bir tasma takmayı becermeleri ne 
tuhaftı.
Karla’yı benim Şirketteki zamanlarımdan tanır ve severlerdi. Ona hem kor­
kunç hem komik bir gangster hikâyesi anlattılar. Karla’nın bundan hoşlanaca­
ğını biliyorlardı.
Karla da onlara komik-korkunç bir kötü kız hikâyesi anlattı. Başlarını 
arkaya atarak güldüklerinde altın zincirleri akşam güneşini yakalayarak 
parladı.
“Görüşürüz, çocuklar,” dedim. “Allah’a emanet olun.”
“Nereye gidiyorsunuz?” diye sordu Salar.
“Motor Mohammed Ali Yolunda.”
“Biz de sizinle yürüyelim. Kestirme bir yol biliyoruz. Oradan gideriz.”
“Sağ olun ama biz bu yoldan devam edelim. Daha alacaklarımız var,” de­
dim. “Hoşça kalın.”
“Selametle gidin,” dedi Azim el sallayarak.
Khaled Şirketi’nin adamlarıyla görülmek istememiştim. Aynı şekilde, başka 
hiçbir Şirket’in adamlarıyla görülmek istemiyordum. Aslına bakarsanız, o gün­
leri hatırlamak bile istemiyordum.
Belki yüz bininci kez Karla’yı alıp bu şehirden gitmeyi düşündüm. Uzak, 
sessiz sakin bir kumsala yerleşsek fena mı olurdu? Burada yaşamaya devam 
ettiğimiz sürece o veya bu şirketin adamlarından kaçamayacaktık. Bombay’ın 
kendisi koca bir şirketti zaten. Bir şirketten ancak ortada sahip olunacak hiçbir 
şey olmayan bir yerde yaşarsanız kurtulabilirsiniz.
Sokak kalabalık değildi. Tam bir yan sokağın kaldırım taşlı girişinin önün­
den geçerken sessizliği keskin çığlıklar bozdu. Sokağın girişinden bize doğru 
koşan insanlar gördüm.
Karla’ya baktım ve o an başka bir yerde olmayı diledim. İkimiz de Salar’la 
Azim’in bir olaya karıştığını biliyor ya da tahmin ediyorduk. Onları yıllardır 
tanıyorduk ama Şirket’in sokak savaşları artık beni ırgalamıyordu. Yürüyüp 
gitmeye hazırlandım.
Gelgeldim, Karla olay mahallinden uzaklaşmaya gönüllü değildi. Başını 
uzatmış, neler olduğunu görmeye çalışıyordu.
Sokaktan fırlayan bir adam kaldırım taşlarından birine takılıp tökezledi 
ve bana çarptı. Salardı. Üstü başı kan içindeydi. Göğsünden ve karnından


defalarca bıçaklanmıştı. Üzerime yığıldı. Onu kollarımda tutarken etrafıma 
bakındım.
Azim dar sokakta yüzükoyun yere serilmişti. Ya ölmüştü ya da son nefesini 
veriyordu.
“Taksi çağırayım,” dedi Karla kaldırımın önüne doğru koşarak.
Salar güç bela elini kaldırıp boynundaki altın zinciri koparana kadar çekti.
“Kız kardeşime ver,” dedi onu elime tutuştururken.
Zinciri cebime koyup onu belinden tuttum.
“Özür dilerim ama seni yere yatıramam, kardeşim,” dedim. “Keşke yapabil- 
seydim ama bir daha tek parça hâlinde kalkabileceğin şüpheli. Karla bir taksi 
çevirecek. Dayan.”
“Boşuna uğraşma. İşim bitti, Lin.”
“Bunu nasıl becerdiler bilmiyorum ama ciğerlerini ıskalamışlar, dostum. 
Dayan. Başaracaksın.”
Karla iki dakika sonra bize seslendi ve çevirdiği taksinin kapısını açtı. 
Salarda ben arkaya bindik. Karla, şoföre talimatları verdi.
Taksiciye ne kadar ödemişti bilmiyordum ama adam koltuğunun kan için­
de kalmasına aldırmadan bizi jet hızıyla hastaneye yetiştirdi.
Hastanenin girişinde hademelerle hemşireler, Salar’ı bir sedyeye yatırıp içeri 
götürdü. Ben de peşlerinden gidecektim ki, Karla engel oldu.
“Dur. Bu hâlde giremezsin.”
Yeleğimle içine giydiğim gömlek ve tişört kan içindeydi. Yeleği çıkardım 
ama gömleğe yayılan kan lekesi daha da dikkat çekici bir hâle geldi.
“Boş versene,” diye homurdandım. “Şirket’in adamları gelene kadar Salar’la 
kalacağım. Bu işi her kim yaptıysa yine gelebilir. Polisi de çağıramayacağımıza 
göre.”
“Bekle,” dedi Karla.
Beyaz yakalı mahkeme cüppesi ve koltuğunun altında müvekkillerinin dos­
yalarıyla bize doğru yürüyen bir avukatı durdurdu.
“Cüppene on bin rupi veririm,” dedi çantasından bir tomar para çıkararak.
Avukat gözlerini kırpıştırarak paralara baktı ve on bin rupilik cübbesinin 
ceplerini boşaltmaya koyuldu. Karla cüppeyi bana giydirip yakasını iyice kal­
dırdı. Parmağını emip suratımdaki kan lekelerini sildi.
“Şimdi gel bakalım, Salar ne âlemde.”
Ameliyathanenin koridorunda beklemeye başladık. Kare harici bir desen 
için yalvaran siyah beyaz damalı fayanslar ve yorgun hademelerin su lekeleri 
bırakarak sildiği gri-yeşil duvarlar insanı âdeta hipnotize ediyordu. İşlevsellik


ya efendidir ya da uşak ve onun hâkim olduğu hemen her yerde belirgin bir 
kasvet havası vardır.
“İyi misin, ufaklık?” diye sordum.
Gülümsedi. “Evet. Sen?”
“Eh, işte.”
O sırada koridora dört genç Khaled Şirketi gangsteri girdi. Liderleri Faaz- 
Shah zaten delifişeğin tekiydi. Nedense beni görünce hepten delirdi.
“Sen ne bok yemeye buradasın?” diye böğürdü.
Ayağa kalkıp Karlanın önüne geçtim ve elimi bıçağıma attım. Karla, 
Şirket’in kıdemli gangsterlerinin çoğunu tanırdı ama bunları bilmiyordu.

Download 7,58 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   182   183   184   185   186   187   188   189   190




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish