Patrona Halil
” isyanına zemin hazırlamışlar ve bu isyanla Lale
Devri son bulmuştur.
139
XVIII. yüzyılda özellikle savaşlar sırasında İstanbul’da halk yiyecek ve içecek sıkıntısı
yaşarken çıkarcılar ellerindeki malları fazla fiyatlarla dışarı satarak halkı daha da zor
135
İlgürel, “Celali İsyanları”, s.256
136
Özkaya, XVII. Yüzyılda Osmanlı Kurumları Ve Yaşantısı, s.245
137
Abdülkadir Özcan, “Lale Devri”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, (Ankara: TDV Yayınları,
2003), 27:82
138
Özcan, “Lale Devri”, s.83
139
https://toplumsaltarih.wordpress.com/2012/11/04/lale-devrinin-sonu-patrona-halil-isyani/ 29.10.2017;
Özcan, “Lale Devri”, 82; Ahmed Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, Osmanlı
Vakfı Yayınları, c.XI, s.35-36
30
duruma sokmuşlardır.
140
Osmanlı’da XVI. yüzyıldan itibaren meydana gelen siyasi problemler, kadılar arasında
rüşvetin yaygınlaşması, zengin çocuklarına ücretle ilmi rütbeler verilmesi gibi yasal
olmayan uygulamalar
141
yöneticilerin göz yumdukları haksızlıklar, adaletsizlikler ilmiye
sınıfı tarafından tepki almıştır. Bu tepki ilerleyen zamanlarda padişah üzerinde etki
oluşturabilecek hareketin oluşmasına zemin hazırlamıştır. İmam Birgivi bu alimlerden
biridir. Rahatsızlığını dile getirerek siyasetin bu gidişatı hakkında çözüm önerileri
sunmuştur. Ayrıca halkı Kur'an ve Sünnet'e tabi olmaya çağırmış, döneminde kabirlerde
mum yakılması, buralara türbe inşa edilmesi, ücret karşılığında Kur'an okunması gibi
bid'atlara ve asılsız itikatlara karşı da mücadele etmiştir. Döneminde para vakfetmenin
caiz olmadığı görüşünü savunmasından dolayı büyük tepki alan Birgivi, Şeyhülislam
Ebussuud Efendi'nin İmam Muhammed’in görüşüne ve örfe dayanarak vakıfların
cevazına fetva vermesini eleştirerek onunla aynı görüşte olan Kadı Bilalzade'ye de
reddiye yazmıştır.
142
Ancak bu yaklaşımı ilmi tartışmalara canlılık getirse de uygulama
alanında etkili olmamıştır. Para vakfetmenin cevazı doktrinde muteber bir görüş olarak
kabul edilmiştir.
143
Birgivi’nin bu duruşu XVII. yüzyılda Kadızadeliler adı altında bir hareketin ortaya
çıkışına zemin hazırlamıştır. Bazı konularda da padişah ve devlet adamları üzerinde etkili
olmuşlardır. Nitekim Kadızade Mehmet Efendi yazdığı risalelerde ve verdiği fetvalarla
bidat ve hurafelere karşı sert uyarılarda bulunmuş ve IV. Murad üzerinde etkili olarak
İstanbul'da çıkan büyük yangının akabinde bütün kahvehaneleri yıktırmış, tütün yasağına
uymayan birçok kişiyi ölümle cezalandırmıştır. Ayrıca IV. Murad, siyasi düzeni
bozmamaları şartıyla sûfilerin faaliyetlerine müsaade etmiş ve Kadızadeliler ile sivasî
karşıtları arasında bir denge politikası izlemiştir.
144
140
Özkaya, XVII. Yüzyılda Osmanlı Kurumları Ve Yaşantısı, s.244
141
Emrullah Yüksel, “Birgivi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, (Ankara: TDV Yayınları,
1992), 6:192
142
Yüksel, Birgivi, 6:192 :
143
Kaşif Hamdi Okur, Balıkesirli Bir İslam Alimi Birgivi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür
Yayınları, 2019, c.I, s.60
144
Semiramis Çavuşoğlu, “Kadızâdeliler”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, (Ankara: TDV
Yayınları, 2001), 21:101; Naima, Zuhuri Danışman Yayınevi,1969, İstanbul c.III, s.1219, Mehmet
Özkan, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, Sayı:27, 2016, s.560
31
Do'stlaringiz bilan baham: |