Çok önemli bu söylediğiniz, kesinlikle.
Çok teşekkür ederiz...
(16 Mayıs 2018)
Zafer Akay, Mimar
DAZ Sergi, Berlin, 2009
(World Architecture
Community).
mimar•ist 2018/2
21
ELEŞTİRİ - KURAM
Yitik Anlamın Peşinde:
Peter Zumthor Mimarlığı
Haluk Uluşan
imarlık bir kurmacadır.
1
Çeşitli olayların/
eylemlerin gerçekleşebilmesi için yaratı-
lan mekânlar, erekleri sadece temsil olduğunda
bile, çok boyutlu gerçeklikler üreterek deneyi-
me sunarlar. Yapay çevrenin bir anlam sorunsalı
çerçevesinde değerlendirilişi çok eskilere uzansa
da, bilhassa XX. yüzyıl ortalarından bu yana bu
alanda önemli dönüşümler ve darboğazlar yaşa-
dığı göze çarpar. 1960’lı yılların savaş karşıtı
ruhu politikada olduğu kadar düşünce dünya-
sında da başkalaşımlar doğururken (Mallgrave
ve Goodman, 2011: 23), yapısalcılık, gösterge-
bilim gibi ekollerin giderek artan etkisi mimar-
lıkta işlevin ve anlamın yeniden tanımlanmasını
zorunlu kılmışsa da (Nessbit, 1996: 32-33) bu
indirgemeci yaklaşımlar geçerliliğini hızla yitir-
miştir.
Mimarlık, –bilinçsiz bir biçimde ya da örtbas
etmeye çalışarak– kurmaca değilmiş gibi yaparsa,
ortaya bazı sorun belirtileri çıktığı görülür.
Anlam, mimarlığın modeller aracılığıyla türet-
meye gayret ettiği bir erek haline gelmeye başla-
dığında, tıpkı biçimcilikte olduğu gibi (Miessen,
2013) ortaya bir tür benzeşim (simülasyon)
2
çıkar ve bu sanallık içerisinde yön bulmak gide-
rek zorlaşır. Oysa bazı yapılar herhangi bir söz
söyleme iddiasında olmadan, orada oluşlarıyla
farklı bir deneyim sunarlar. İnsanın deneyimini
iletme yetisine sınırlı bir biçimde sahip oluşu
(Agamben, 2010) onun mekânın verili ya da
üretilmiş zamansallığı ve boyutları ile tümleşen
bir ilişki kurmasını şart koşarken, bu ilişki üze-
rinden tanımlayabildiği mimarlığın da bir ‘fark’
3
üretme becerisini ortaya koyacaktır. Bu, herhan-
gi bir üslup, dil ya da indirgeme ile sağlanabile-
cek türden bir nitelik değildir. Yapının anlam
bütünlüğü cisim ile ahenk içinde tezahür etti-
ğinde karşımıza kendi içyapısı ve ontolojik
konumu ile eşzamanlı bir mimarlık çıkar. Peter
Zumthor böyle bir mimarlığın temsilcisidir.
Anlamın yitimi ile yeniden keşfi bu eşzamanlılık-
ta yatar. Bu mimarlık da kurmacadır, ancak kur-
maca olduğunu örtbas etmeye çalışmaz. Bu bağ-
lamdaki kurmaca olumsuz bir niteleme olarak
değerlendirilmemeli, eşzamanlılık çoğulculuğun
karşısına çıkarılan bir tekillik olarak anlaşılmama-
lıdır. Eklemlenme, dönüşüm ve büyüme, bu tür
bir mimarlığın en önemli bileşenleri olmayı sür-
dürür. Deneyim düzleminde bunları eşzamanlı,
nesneyi ise tekil kılan, anlamın sözü geçen dolay-
sızlığı ve yapının tektonik bütünlüğüdür.
1
Son yıllarda tasarım, temsil ve inşaat biçimlerine
benzer şekilde araştırmacıların gözlemleme ve
değerlendirme ölçütlerinin de –yıkıcı denilebi-
lecek türden– dönüşümlerden geçtiği görülür.
4
Bu konu ile uygulama, kuram ya da bu düzlem-
lerin her ikisinde birden karşı karşıya gelen ve
bu karşılaşmadan, merkezine ‘mimari mekânı’
yerleştiren bir teori üretebilenlerin sayısı nere-
deyse yok denecek azdır (Sola-Morales, 1997:
14). Mimarlık kuramının giderek zayıflayan ide-
olojik ve felsefi temellerden ötürü azalan öne-
minin altını çizen Linda Groat, bu durumu bir
çıkmaz sokak olarak nitelendirir. Modern hare-
ketin tüm olumsuzluklarına karşın sahip olduğu
bütünselliğinden ve görev bilincinden yoksun
kalan mimarlık (Groat, 1992), kendisini bir
antagonizmalar örüntüsü içerisinde bulan
kuramcı, mimar ve hatta okuyucu, sadece görsel
yanları ile cisimleşmeye başlayan,
5
ikameci ve
üst okumaya geçit vermeyen bir ‘resim mimarlı-
ğı’ ile yüzleşmek durumunda kalmış olur. Fran-
sız yapısalcılığının postmodern mimarlık içeri-
sinde giderek yer edinmesi, anlamı mimarın
değişmez bir rutinine dönüştürmüş; onu bu
anlamın nasıl üretildiğinden ziyade ‘anlam
yayan’ binalar üretmek ödevi ile görevlendir-
miştir (Ghirardo, 1996: 32). Bu durumda yaşa-
nan her yüzleşmede mimari nesnenin bir kısmı
kuramcı için gizil kalmayı sürdürür, eşzamanlı
bir konumlandırmadan ziyade artzamanlı bir
okuma tarihyazımını ele geçirir, mimarlık tekto-
nik bir
bütün
olarak kavranmaz, bir bölümü
mahfuz kalır.
Ancak esas sorun, bu türden nesnelerin
mimarlık kuramı içerisinde büründürüldüğü
aşkınlıkta yatar. Bir nesnenin sadece nesne ola-
rak varlığı üzerinden ‘anlamını’ irdelemek, girift
M
M
22
mimar•ist 2018/2
Do'stlaringiz bilan baham: |