TASARIM / UYGULAMA
binalardan yönetim, kuluçka ve Ar-Ge bloklarının
inşaatı 2017 yılı sonunda tamamlanmış, sosyal tesis
yapısının inşaatında son aşamaya gelinmiştir.
Yarışmaya konu olan tasarım projesindeki
temel yaklaşım, proje raporunda da belirtildiği
üzere, başta tanımlanan üçüncü nesil teknopark-
ların “insan odaklı” olma özelliğini güçlendire-
cek açık ve kapalı mekânsal düzenlemeleri içer-
mesidir. Yeni nesil teknoparkların insan odaklı
yaklaşımı, ileri teknoloji alanındaki uzmanlıklar
kadar, fiziksel ve sosyal çevrenin de buluşçu ve
yenilikçi düşüncelerin doğmasında önemli etkisi
olduğunu kabul etmektedir. Bu tespit çerçeve-
sinde, mevcut üst plan ilkelerine bağlı kalınarak,
oluşturulan fiziksel çevrenin farklı kullanım ola-
nakları yaratması hedeflenmiştir.
Toplumsal rolleri ve sahip oldukları düşünce
üretme ve buluşçuluk (inovasyon) potansiyeli,
teknoloji geliştirme bölgelerinin pasif ve içe
dönük kurumlar olmaktan çok, öncü, atılımcı,
topluma yol gösteren düşünce ve üretim ortam-
ları olmalarını gerektirir. Bu yaklaşım çerçeve-
sinde İstanbul Teknopark, inovatif çalışmaların
yapıldığı, bunların üretim olanaklarının araştırıl-
dığı, bu yolla bilimselliğin ötesinde ekonomik
anlamda da kente ve ülkeye katkı sağlayacak bir
çalışma ve üretim ortamı olarak öngörülmüştür.
Bu bağlamda, yarışma projesi aşamasında ortaya
konan genel çerçevede ön plana çıkan kabuller:
• İç mekânların konfor koşullarının sağlanması
yanında, ortak kullanılan açık kamusal alanlar
ve geçiş mekânlarının da rastlantısal buluşma-
lara ortam sağlamasına, esnek kullanımlara izin
vermesine, kullanıcılar
arasında etkileşim/ileti-
şimin gelişmesini desteklemesine, iletişim ve sos-
yal bağlantıları arttıracak nitelikte
olmasıdır.
• Teknoloji yoğun yapılaşmış çevrenin alterna-
tifi olarak doğal alanların güçlü doğal kim-
likler ile tasarlanması, sadece görsel bir pey-
zaj ögesi, manzara olmaktan öte içinde dola-
şılan, vakit geçirilen, dinlenilen ve hatta iste-
nildiğinde çalışılabilen alanlar olarak ele
alınması alternatif kullanımların desteklen-
mesi adına bir gereklilik olarak ele alınmıştır.
Doğal alanlar ‘topraklanmak’
için benzersiz
ortamlardır. Çalışma ve dinlenme alanları
arasında
sınırlayıcı olmayan davetkâr geçişle-
rin
tasarlanması, çalışanların açık alanları
daha fazla kullanmasını sağlayacaktır.
• Aktif olarak kullanılan açık kamusal alanların
farklı konularda çalışan kişileri bir araya geti-
rerek birbirlerinden beslenmelerini sağlama-
sı ve yeni girişimlerin oluşmasına olanak
tanıyacağı kabul edilmiştir (
Şekil 2
).
Yönetim yaklaşımında kullanılan “iletişim”
kavramı, mekânsal ölçekte
bağlantılar
olarak
karşılık bulmaktadır. Bölgeler arası sirkülasyo-
nun desteklenmesi, ana yaya akslarının yanı sıra,
bu aksları birbirine ve yeşil alanlara bağlayan
yolların oluşturulması teknopark birimleri ara-
sındaki bağlantıyı güçlendireceği gibi firmalar,
kişiler arası hareketliliği geliştirecek, açık/kapalı
alanların kullanımını artıracaktır. Dolayısı ile ile-
tişimin gerçekleşebileceği alanlar doğacak, farklı
kullanıcıları bu iletişim ortamlarına yönlendire-
cektir. Farklı ölçeklerde, ana buluşma meydanı
ve alt toplanma alanlarının tanımlanarak nitelik-
li bir
açık alan kullanım sisteminin
yaratılması,
bu açık alanların peyzaj ve gölet gibi doğal alan-
lar ile bağlanması açık alanların kullanımını
özendirebilir. Yüksek düzeyde dolaşım olanak-
ları ve farklı tipte açık alan eylemleri kullanıcıları
dış mekânlara çekmekte önemli rol oynar.
110
mimar•ist 2018/2
Şekil 6. Yönetim binası,
doğal havalandırma ve
aydınlatma olanağı
sağlayan iç boşluk
(Fotoğraf: Cemal Emden).
Şekil 4. Yönetim ve Ar-Ge
yapısı (Fotoğraf: Cemal
Emden).
Şekil 5. Yönetim binası,
kiralanabilir Ar-Ge ve ofis
alanları için alternatif
bölünme şemaları ve kat
planlarından örnekler.
Do'stlaringiz bilan baham: |