Namazın Adabı Merhum İmam Humeyni (r a)



Download 387,95 Kb.
bet47/126
Sana21.01.2017
Hajmi387,95 Kb.
#772
TuriYazı
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   126

İkinci Bölüm


Tüm ibadetlerin en önemli ilkelerinden olan ve kapsamlı tümel emirlerden biri sayılan niyetin en önemli adabından biri de “ihlas” tır. İhlasın hakikati ise ameli Allah’tan gayrisi şüphesinden tasfiye etmek ve tüm dışsal, içsel, zahiri ve batini amellerde, batını Hak’tan gayrisini görmekten saf kılmaktır. Bunun kemali de Allah’tan gayrisini mutlak bir şekilde terk etmek, benlik ve bencillik ile gayri ve gayriyeti tümüyle ayaklar altına almaktır. Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: “Dikkat edin, halis din Allah’ındır.” 1 Eğer dinde nefsani ve şeytani çizgilerden bir çizgi olursa, halis olmaz ve halis olmayan bir şeyi de Allah-u Teala irade etmemiştir. Gayriyet ve nefsaniyet kuşkusunu taşıyan bir şey, hak dinin sınırları dışındadır. Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: “Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah’a has kılarak O’na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur.”2

Hakeza şöyle buyurulmuştur: “Ahiret kazancını isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; ama ahirette bir payı bulunmaz.”3

Resulullah’dan (s.a.a) nakledildiği üzere şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz herkese niyet ettiği şey vardır. O halde her kim Allah’a ve Resulüne hicret ederse, hicreti Allah’a ve Resulüne olur. Her kimin de hicreti elde edeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadın için olursa, onun hicreti de kendisine doğru hicret ettiği şeyedir.”4

Nitekim Allah-u Teala da şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda hicret eden kişi, yeryüzünde çok bereketli yer ve genişlik bulur. Evinden, Allah’a ve Peygamber’ine hicret ederek çıkan kimseye ölüm gelirse, onun ecrini vermek Allah’a düşer. Allah bağışlayıcı ve merhamet edicidir.” 5

Bu ayet-i şerifenin, ihlasın tüm mertebelerini kapsamış olması da muhtemeldir. Birincisi, beden ile gerçekleşen şekli/zahiri hicrettir. Eğer bu hicret Allah ve Resul için halis olmazsa, nefsani lezzetler için olursa, bu hicret Allah ve Resulüne yapılmış bir hicret değildir ve ihlasın bu mertebesi, zahiri fıkhi bir mertebedir.

Bir diğeri ise, başlangıcı nefsin karanlık evi olan manevi hicret ve batınî yolculuktur. Nihayeti ise Allah ve sonuç olarak yine Hakk’a dönen Resulü’dür. Zira Resul bile salt resul olduğu hasebiyle bir bağımsızlığa sahip değildir. Aksine bir ayet, ayna ve temsilcidir. O halde Resul’e hicret de gerçekte Allah’a hicrettir. “Allah’ın has kullarını sevmek de Allah’ı sevmektir.”1

O halde ayet-i şerifenin anlamından bu ihtimal üzere ortaya çıkan sonuç, nefis evinden ve enaniyet menzilinden manevi hicrete ve irfani/kalbi yolculuğa çıkan ve kendini, nefsaniyetini ve haysiyetini görmeden Allah’a doğru hicret eden bir kimsenin mükafatının, Allah-u Teala’ya ait olduğudur. Eğer sülûk eden kimse Allah’a doğru yaptığı seyirde nefsani lezzetlerden birini talep ederse, bu her ne kadar makamlara erişmek, hatta kendinin Hakk’a yakınlaşması için, Hakk’a yakınlığa erme dileği bile olsa, bu sülûk, Allah’a doğru gerçekleştirilen bir sülûk değildir. Aksine sülûk eden kimse henüz evden çıkmamış, bir köşeden diğer köşeye, bir zaviyeden başka bir zaviyeye doğru evin tam ortasında yolculuk halindedir.

O halde, eğer yolculuk, nefsin mertebelerinde ve nefsani kemaller elde etmek için olursa, bu Allah’a doğru sülûk etmek değildir. Aksine nefisten nefise yolculuktur bu! Ama Allah’a doğru seyr-u sülûk eden bir kimseye bu sefer kaçınılmazdır. Kemal sahibi evliya kullar dışında hiç kimse, nefsani seyrin olmadığı rabbani bir seyir gerçekleştiremez. Bu sadece kemal sahibi evliya kullar için geçerlidir. Belki de “O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir”2 ayet-i şerifesi de, tabiatın karanlık gecesinde seyrin tüm mertebelerinde varolan bu şeytani ve nefsani tasarruftan esenliğe işarettir. Zira kemale ermiş bu evliya kullar için, kıyamet gününe dek, şafak sökünceye kadar kadir gecesidir. Ve kıyamet günü de Allah’ın bu kemale ermiş evliya kulları için ebediyet cemalini görme zamanıdır. Ama bunlardan başkaları seyrin tüm aşamalarında esenlik içinde değildir. Hatta işin başında hiçbir sülûk ehli şeytani tasarruflardan müstesna değildir. O halde anlaşıldığı üzere ihlasın bu mertebesi –Allah’a doğru seyrin ilk mertebesinden, hakiki ölümün husulü olan son aşamasına dek, hatta “mahv” makamı akabindeki “sahv” makamından ibaret olan ikinci hakkani hayattan sonrasına kadar- sülûk ehli, marifet ve riyazet öğrencisi kimseler için hasıl olmaz. Bu tür bir hulusun alameti ise şeytanın hilesinin onlarda olmaması ve şeytanın tümüyle onlardan ümidini kesmesidir. Nitekim ayet-i şerifede şeytanın dilinden şöyle nakledilmiştir: “İblis: “Senin kudretine And olsun ki, onlardan, sana içten bağlı olan kulların bir yana, hepsini azdıracağım” dedi.”1

Burada ihlas bizzat kula isnat edilmiştir; kulun fiillerine değil. Bu da amelde ihlastan daha yüce bir makamdır. Dolayısıyla belki de “Allah için kırk gece ihlas üzere sabahlayan kimsenin, kalbinden diline hikmet çeşmeleri cari olur”2 diye buyuran meşhur nebevi hadisi, ihlasın tüm mertebesini kastetmektedir. Yani zatî, sıfatî ve amelî ihlas! Belki de zatî ihlası kastetmektedir ki diğer ihlas mertebeleri de onun gereklerindendir.

Bu hadisi şerifi açıklamak, “hikmet çeşmeleri”nden maksadın ne olduğunu beyan etmek, hikmet çeşmelerinin kalpten dile akmasının niteliğini ve hulusun bu cereyandaki etkinliğini ifade etmek ve “kırk gece sabahlama” hususiyetini izah etmek, bu kitapta beyan edilmesi mümkün olmayan konulardır. Apayrı bir çalışmayı gerektirir. Nitekim arifbillah merhum Bahr’ul Ulum’a isnad edilen “Tuhfet’ul Müluk fi’s Seyr-i ve’s Sülûk” kitabının asıl görüşü de bu hadis-i şerifi açıklamaktır. Bazı münakaşalardan uzak olmasa da latif ve incelikli bir çalışmadır. Münakaşadan beri olmadığı hasebiyle de bazıları bu kitabın o değerli insana (Bahr’ul Ulum) ait olmadığını ifade etmişlerdir ve bu uzak bir ihtimal de değildir.




Download 387,95 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   126




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish