verme gücü, şans eseri veya kaza eseri kendini içinde bulmuş gibi göründüğü her
durumun belirleyicisidir.
4
Tanrı’nın yaratmış olduğu haliyle, dışında hiçbir şey olmayan
evrende bir kaza veya şans olması imkânsızdır.
5
Acı çektiğinde hedefinin günah
olduğuna karar vermişsindir.
6
Mutlu olduğunda, karar verme gücünü, senin için Tanrı
adına karar vermesi gereken O’na vermişsindir.
7
Kutsal Ruh’a sunduğun küçük hediye
budur ve bunu bile O, kendine vermen için sana verir.
8
Çünkü bu hediyeyle sana
kurtarıcını özgür bırakma gücü verilir ki o da sana kurtuluşu verebilsin.
4. O zaman, bu küçük hediyeyi çok görme.
2
Onu esirgediğinde dünyayı şu anda
gördüğün haliyle korursun.
3
Onu verdiğinde gördüğün her şey onunla birlikte gider.
4
Bu
kadar aza karşılık hiçbir zaman bu kadar çok verilmemiştir.
5
Bu değiş tokuş, kutsal anda
yapılır ve devam ettirilir.
6
İstemediğin dünya, burada, istediğin dünyaya götürülür.
7
Ve
istediğin dünya, onu istediğin için sana burada verilir.
8
Ancak bunun için önce,
isteyişinin gücünün farkına varılmalıdır.
9
Onun gücünü kabul etmelisin, zayıflığını değil.
10
Bir dünya yapacak kadar güçlü olanın, yanılmış olduğunu görmeye istekli ise, onu
bırakabileceğini ve düzeltişi kabul edebileceğini de algılamalısın.
5. Gördüğün dünya, haklı olduğunun boş tanığıdır.
2
Bu tanık delidir.
3
Sen onu
tanıklığı için eğittin ve o, onu sana geri verdikçe sen dinledin ve onun görmüş olduğunun
gerçek olduğuna kendini ikna ettin.
4
Bunu kendine yapan sensin.
5
Sırf bunu gördüğünde
“görme şeklinin” dayandığı mantığın nasıl da dairesel bir mantık olduğunu da göreceksin.
6
Bu sana verilmedi.
7
Bu, senin kendine ve kardeşine olan hediyeydi.
8
O zaman, bunun
ondan alınmasına ve yerine gerçeğin konulmasına istekli ol.
9
Ve ondaki değişimi
gördükçe bunu kendinde görmek de sana verilecektir.
6. Belki de sen, bu küçük hediyeyi neden vermen gerektiğini görmüyorsun.
2
O zaman,
onun ne olduğuna daha yakından bak.
3
Ve onun içinde, doğrudan, kurutuluşa karşılık
ayrılığı verişin tamamını gör.
4
Egonun olduğu şey, Tanrı’nın Evladının iradesi olmadan
ve böylece, İradesi onunkinden ayrı olamayan Yaratıcısının İradesi olmadan onun başına
bir şeyler gelmesinin mümkün olduğuna dair bir fikirden ibarettir.
5
Bu, Tanrı’nın
Evladının kendi iradesi yerine koyduğu şey, sonsuza kadar olmak zorunda olana karşı
akıl dışı bir başkaldırıdır.
6
Bu, Tanrı’yı güçsüz kılma gücüne sahip olduğunun ve bu
sayede onu kendisinin aldığının ve kendisini Tanrı’nın onun için istemiş olduğu şeyden
mahrum bıraktığının ifadesidir.
7
Bu, kendi sunaklarının üzerinde kutsal olarak kabul
ettiğin ve taptığın deli fikirdir.
8
Ve bunu tehdit eden herhangi bir şey senin inancına
saldırıyor gibi görünür çünkü ona burada yatırım yapılmıştır.
9
İnançsız olduğunu
düşünme çünkü senin buna olan inancın ve güvenin gerçekten de güçlüdür.
7. Kutsal Ruh, sana, kutsallığa olan inancı ve onu yeterince kolay görmen için gerçek
görüşü verebilir.
2
Ama sen bu hediyelerin ait olduğu sunağı açık ve boş bırakmadın.
3
Onların olması gereken yere sen başka bir şeyin putlarını yerleştirdin.
4
Ne olması
gerektiğini sana söylüyor gibi görünen bu diğer “iradeye” sen gerçeklik veriyorsun.
5
Ve
bu yüzden de sana başka türlüsünü gösterecek olan şey gerçek dışı olarak görülmek
zorunda kalıyor.
6
Senden istenen tek şey gerçeğe yer açmandır.
7
Senden anlayışının
ötesinde yatan şeyi yapman istenmemektedir.
8
Senden yapman istenen tek şey
Do'stlaringiz bilan baham: