şeyi sen alacaksın.
4. Sana huzuru sunan onun değerini nasıl tahmin edebilirsin ki?
2
Onun sunduğundan
başka ne isteyebilirsin ki?
3
Onun değeri Babası tarafından belirlenmiştir ve sen,
Babasının hediyesini onun aracılığıyla aldıkça bunun farkına varacaksın.
4
Onun içinde
olan, senin minnet dolu görüşünle öylesine parlak bir şekilde parlayacak ki sen sadece
onu sevecek ve memnun olacaksın.
5
Onu yargılamayı düşünmeyeceksin çünkü kim
Mesih’in yüzünü görüp yargının yine de anlamı olduğu konusunda ısrar edebilir ki?
6
Çünkü bu ısrar, görmeyenlerden gelir.
7
Yaptığın seçim gerçek görüşle yargı arasındadır,
hiçbir zaman ikisi birden değil.
5. Nasıl ki kardeşinin bedeninin onun için faydası azsa senin için de azdır.
2
Sadece
Kutsal Ruh’un öğrettiği şekilde kullanıldığında hiçbir işlevi yoktur.
3
Çünkü zihinlerin
iletişim kurmaları için bedenlere ihtiyaçları yoktur.
4
Bedeni gören bakışın kutsal bir
ilişkinin amacına hizmet edecek bir kullanım yeri yoktur.
5
Ve sen kardeşine bu şekilde
bakarken araç ve amaç birbiriyle uyumlu halde değildir.
6
Bunun gerçekleşmesi için bir
tanesi işe yarayacakken neden pek çok kutsal ana gerek olsun?
7
Sadece tek bir an vardır.
8
Zamanın içinde altın bir ışık gibi ilerleyen ebediyetin bu küçük nefesi hep aynıdır;
ondan önce hiçbir şey, ondan sonra hiçbir şey yoktur.
6. Her bir kutsal anı zamanda farklı bir nokta olarak görüyorsun.
2
O, hiçbir zaman
değişmez.
3
Onun elinde tutmuş olduğu veya tutacağı tek şey şimdi ve buradadır.
4
Geçmiş ondan hiçbir şey eksiltmez ve gelecek de ona bir şey katmayacaktır.
5
O zaman,
her şey buradadır.
6
İlişkinizin güzelliği, kusursuz uyum içindeki araç ve amaçla
buradadır.
7
Bir gün kardeşine sunacağın kusursuz inanç sana burada sunulur ve ona
vereceğin sınırsız affediş sana burada verilir, göreceğin Mesih’in yüzü burada görülür.
7. Böylesi hediye veren birine değer biçebilir misin?
2
Bu hediyeyi bir başkasıyla
değiştirmek ister misin?
3
Bu hediye, sana, Tanrı’nın kurallarını hatırlatır.
4
Ve bunlar
hatırlandığında seni acıya ve ölüme esir etmiş olan kurallar unutulmak zorundadır.
5
Bu,
sana, kardeşinin bedeninin sunduğu bir hediye değildir.
6
Hediyeyi gizleyen örtü onu da
gizler.
7
Hediye kendisidir ve o, bunu, henüz bilmez.
8
Senin de bilmediğin gibi.
9
Ama
yine de, sendeki ve kardeşindeki hediyeyi gören O’nun her ikiniz adına onu sunacağına
ve alacağına inan.
10
Ve O’nun görüşüyle sen onu görecek ve O’nun anlayışıyla onu
tanıyacak ve kendinin olarak seveceksin.
8. Avun ve Kutsal Ruh’un gördüğü şeyde seni sevgi ve kusursuz güvenle gözlediğini
hisset.
2
O, Tanrı’nın Evladını bilir ve onun nazik ellerinde evrenin güven ve huzurla
tuttuğu Babasının kesinliğini paylaşır.
3
Şimdi, Babasının ona olan güvenini paylaşmak
için onun neyi öğrenmesi gerektiğini düşünelim.
4
O nedir de, evrenin Yaratıcısı bu
güveni ona sunar ve bunun güven içinde olduğunu bilir?
5
O, kendisini, Babasının onu
bildiği gibi görmez.
6
Ama Tanrı’nın güveninin yanlış yere yönlenmiş olması
imkânsızdır.
Do'stlaringiz bilan baham: