küçüklüğünden arındırarak Tanrı’nın büyüklüğüne geri kazandıracaktır.
8. Senin değer verdiğin bütün gösterişin altında gerçek yardım çağrın vardır.
2
Çünkü
Baban seni Kendisine çağırdıkça sen de Babana sevgi çağrısında bulunursun.
3
Gizlemiş
olduğun bu yerde sadece, sevgi dolu hatırlayışla Tanrı’yla birleşmek istersin.
4
Bu
gerçeklik yerini, onu kardeşlerinde gördükçe bulacaksın çünkü onlar kendilerini
kandırıyor olsalar da onlar da senin gibi içlerindeki büyüklüğün özlemini çeker.
5
Ve onu
algılayarak onu kabul edeceksin ve o, senin olacak.
6
Çünkü büyüklük Tanrı’nın
Evladının hakkıdır ve hiçbir illüzyon onu tatmin edemez veya olduğu şeyden onu
kurtaramaz.
7
Gerçek olan sadece onun sevgisidir ve o sadece kendi gerçeğiyle tatmin
olacaktır.
9. Onu illüzyonlarından kurtar ki Babanın büyüklüğünü huzur ve neşe içinde kabul
edebilesin.
2
Ama kimseyi sevginden muaf tutma, yoksa zihninde Kutsal Ruh’un hoş
karşılanmadığı karanlık bir yer saklıyor olursun.
3
Ve böylece kendini O’nun şifa
gücünden muaf tutarsın çünkü tam sevgiyi sunmadığında tam şifa bulmayacaksın.
4
Şifa
korku kadar tam olmak zorundadır çünkü sevgi, hoş karşılanmasını bozacak tek bir korku
lekesinin olduğu yere giremez.
10. Ayrılığı, aklı yerindeliğe tercih eden sen, onu doğru zihninle elde edemezsin.
2
Bir
iltimas isteyene kadar sen huzur içindeydin.
3
Ve Tanrı onu vermedi çünkü bu talep O’na
yabancıydı ve Evladını gerçekten sevmiş olan bir Baba’dan bunu isteyemezsin.
4
Bu
yüzden de O’ndan sadece sevmeyen bir babanın verebileceği şeyi isteyerek O’nu
sevmeyen bir baba yaptın.
5
Ve Tanrı’nın Evladının huzuru bozuldu çünkü artık o,
Babasını anlamıyordu.
6
Yapmış olduğu şeyden korktu ama daha çok da, O’nunla olan
muhteşem eşitliğine saldırmış olduğundan gerçek Babasından korktu.
11. Huzurluyken onun hiçbir şeye ihtiyacı yoktu ve hiçbir şey istemedi.
2
Savaştayken
her şeyi istedi ve hiçbir şey bulamadı.
3
Çünkü sevginin yumuşaklığı onun taleplerine,
huzurla ayrılıp Tanrı’ya geri dönmekten başka nasıl karşılık verebilirdi ki?
4
Evlat huzur
içinde kalmak istemediğinde hiç huzuru kalamazdı.
5
Çünkü karanlık bir zihin ışıkta
yaşayamaz ve olmadığı yerde olduğuna inanabileceği karanlık bir yer aramak zorundadır.
6
Tanrı bunun olmasına izin vermedi.
7
Ama sen olmasını talep ettin ve bu yüzden de öyle
olduğuna inandın.
12. “Tek başına bırakmak,” “yalnız bırakmaktır” ve böylece yalnızlaştırmaktır.
2
Tanrı
sana bunu yapmadı.
3
O, senin huzurunun O’nun Tekliğinde olduğunu bilirken seni ayrı
tutabilir mi?
4
O sadece seni kendi acı isteğinden mahrum bıraktı çünkü ızdırap O’nun
yaratımı değildir.
5
Sana yaratımı verdiğinden onu senden alamazdı.
6
Akıl dışı talebine,
akıl dışılığında seninle kalacak olan aklı yerinde bir cevapla karşılık vermekten başka bir
şey yapamazdı.
7
Ve O, bunu yaptı.
8
O’nun cevabını duyan hiç kimse yoktur ki delilikten
vazgeçmesin.
9
Çünkü O’nun cevabı, oradan geri dönüp baktığında illüzyonları akıl dışı
olarak göreceğin, onların ötesindeki bir referans noktasıdır.
10
Sadece bu yeri aradığında
bulacaksın çünkü Sevgi senin içindedir ve seni oraya götürecektir.
Do'stlaringiz bilan baham: