değildir ve bir kardeşinin bütün talepleri senin içindir.
4
Onu inkâr etmekte neden ısrar
edesin ki?
5
Çünkü böyle davranmak kendini inkâr etmek ve her ikinizi de
yoksullaştırmaktır.
6
O da senin gibi kurtuluşu ister.
7
Yoksulluk egodandır, hiçbir zaman
Tanrı’dan değildir.
8
Neyin değerli olduğunun farkında olan ve başka hiçbir şeyi kabul
etmek istemeyen birisi tarafından “ölçüsüz” bir talepte bulunulamaz.
5. Kurtuluş zihin içindir ve huzur aracılığıyla elde edilir.
2
Kurtarılabilecek tek şey ve
kurtarmanın tek yolu budur.
3
Sevgiden başka verilen her tür karşılık, kurtuluşun “neyin”
ve “nasılı” hakkındaki kafa karışıklığından ortaya çıkar ve tek cevap budur.
4
Bunu hiçbir
zaman gözden kaçırma ve bir anlığına dahi başka bir cevap olduğuna
inanmana izin
verme.
5
Yoksa kesinlikle kendini, bolluk içinde yaşadığını ve kurtuluşun geldiğini
anlamayan yoksullar arasına koyacaksın.
6. Egoyla özdeşleşmek kendine saldırmak ve kendini yoksullaştırmaktır.
2
Kendisini
egoyla özdeşleştiren herkes bu yüzden kendisini mahrum hisseder.
3
Bu durumda tecrübe
edilen şey bunalım veya öfkedir çünkü yapılmış olan şey,
kendisini kendisinden
korkutarak Benlik sevgisi yerine benlik nefretini koymuş olmaktır.
4
O, bunun farkında
değildir.
5
Kaygının tamamen farkında olsa bile kaynağının kendini egoyla
özdeşleştirmesi olduğunu algılamaz ve dünyaya hep bir tür akıl dışı “düzenleme” yaparak
bunu idare etmeye çalışır.
6
Bu dünyayı hep kendisinin dışındaymış gibi algılar çünkü
kendini ona göre ayarlaması açısından bu çok önemlidir.
7
O, bu dünyayı yaptığını çünkü
kendisi dışında bir dünya olmadığını fark etmez.
7. Dünyanın gerçeği sadece Tanrı’nın Evladının sevgi dolu düşünceleriyse eğer, gerçek
dünya onun zihninde olmalıdır.
2
Akıl dışı düşünceleri de zihninde olmalıdır ama o,
böylesi büyüklükteki bir iç çatışmaya tahammül edemez.
3
Bölünmüş
bir zihin tehlike
altındadır ve tamamen birbirine zıt düşünceleri kendi içinde barındırabileceğine dair
farkındalık tahammül edilemezdir.
4
Bu yüzden zihin bölünmeyi yansıtır, gerçeği değil.
5
Dışarıda olarak algıladığın her şey, egoyla özdeşleşmeni kalıcı kılma çabasından başka
bir şey değildir çünkü herkes özdeşleşmenin kurtuluş olduğuna inanır.
6
Ama ne olduğuna
bir bak çünkü düşüncelerin düşünen için sonuçları vardır.
7
Sen, algıladığın haliyle
dünyayla kavgalı hale geldin çünkü onun sana düşman olduğunu sanıyorsun.
8
Bu,
yapmış olduğun şeyin olması gereken sonucudur.
9
Sen, içindekine düşman olanı dışarı
yansıttın ve bu yüzden de onu böyle algılamak zorundasın.
10
Bu yüzden, nefretinden
kurtulmak için önce onun zihninde olduğunu ve dışarıda olmadığını fark etmelisin ve bu
yüzden, dünyayı olduğu gibi algılayabilmek için önce ondan kurtulmalısın.
8. Daha önce, Tanrı dünyayı o kadar çok
sevdi ki onu, sebebiyet verdiği tek Evladına
verdi demiştim.
2
Tanrı gerçek dünyayı sever ve onun gerçekliğini algılayanlar ölüm
dünyasını göremez.
3
Çünkü ölüm, oradaki her şeyin ebediyeti yansıttığı gerçek dünyadan
değildir.
4
Bölünmüş zihninle yapmış olduğun ve ölümün sembolü olan dünyaya karşılık
Tanrı sana gerçek dünyayı vermiştir.
5
Çünkü kendini gerçekten Tanrı’nın Zihninden
ayırabilseydin eğer, ölürdün.
9. Algıladığın dünya bir ayrılık dünyasıdır.
2
Belki sen Babanı inkâr etmek için ölümü
dahi kabul etmeye isteklisin.
3
Ancak O, bunun böyle olmasını istemez ve o yüzden de
böyle değildir.
4
Hâlâ daha O’nun aleyhine bir şey isteyemezsin ve bu yüzden de yapmış
olduğun dünya üzerinde hiçbir kontrolün yoktur.
5
Bu, bir irade dünyası değildir çünkü
******ebook converter DEMO Watermarks*******
Tanrı gibi olmama arzusuyla yönetilmektedir ve bu arzu irade değildir.
6
Bu yüzden
yapmış olduğun dünya
tamamen kaotiktir, plansız ve anlamsız “kurallar” tarafından
yönetilmektedir ve herhangi bir anlamı yoktur.
7
Çünkü o, ondan korktuğun için
zihninden yansıtılmış olarak senin istemediğin şeyden yapılmıştır.
8
Yine de bu dünya,
gerçek kurtuluşu ile birlikte sadece onu yapmış olan zihindedir.
9
Onun senin dışında
olduğuna inanma çünkü sırf onun nerede olduğunun farkında olarak onun üzerinde
kontrol sahibi olacaksın.
10
Kendi zihnin üzerinde kontrolün var çünkü zihin, karar
mekanizmasıdır.
10. Algıladığın saldırının tamamen kendi zihninde olduğunun ve başka hiçbir yerde
olmadığının farkına varırsan eğer, sonunda onun kaynağını belirlemiş olursun ve o,
başladığı yerde bitmek durumundadır.
2
Çünkü bu aynı yerde kurtuluş da vardır.
3
Mesih’in yaşadığı Tanrı’nın sunağı oradadır.
4
Sen sunağı kirlettin, dünyayı değil.
5
Ve
Mesih senin için Kefareti sunağın üzerine yerleştirdi.
6
Dünyayla ilgili algılarını bu
sunağa getir çünkü o, gerçeğin sunağıdır.
7
Orada görüşünün değiştiğini göreceksin ve
orada gerçekten görmeyi öğreneceksin.
8
Tanrı’nın ve Evladının huzurla oturduğu ve
senin memnuniyetle karşılandığın bu sunaktan sen huzurla dışa doğru bakacak ve
dünyayı gerçekten göreceksin.
9
Ama bu yeri bulmak için dünyaya yansıttığın haliyle ona
olan yatırımından vazgeçerek Kutsal Ruh’un gerçek dünyayı Tanrı’nın sunağından sana
doğru genişletmesine izin vermelisin.
Do'stlaringiz bilan baham: