33
VII
-İşi almasına aldık da başımız derde girmese
bari. Mal değerli, bey ise aksinin teki. Hata yapma
-
mamız lazım. Haydi bakalım, senin gözlerin daha
keskin ve ellerin de benimkilerden çok ustalaştı.
Ölçüyü sen al. Deriyi kes, ben de burunlarını dikip
bitiririm, dedi Semyon Mihayla’ya.
Mihayla kendisine söyleneni yaptı, beyin deri
-
sini aldı, masanın üstüne yaydı, ikiye katladı ve bir
bıçakla kesmeye başladı.
Matryona, Mihayla’nın yanına gelip deriyi nasıl
kestiğine baktı ve Mihayla’nın yaptığını görünce şaş
-
tı kaldı. Matryona da çizme işine aşinaydı, Mihayla
deriyi çizme için kesmiyor, yuvarlak kesiyordu.
Matryona bir şey demek istedi ama içinden,
“Herhâlde beyin çizmesinin nasıl dikileceğini ben
anlamadım; Mihayla’nın bir bildiği vardır belki, işine
karışmayayım.” dedi.
Mihayla diğer deriyi de kesti, ipliği aldı ve çizme
diker gibi çift kat iple değil, terlik diker gibi tek kat
iplikle dikmeye başladı.
Matryona buna da şaşırdı, ama yine karışmadı.
Mihayla dikmeye devam ediyordu. Öğle yemeği vakti
gelince Semyon kalktı ve Mihayla’nın, beyin getirdiği
deriden terlik dikmiş olduğunu gördü.
-Eyvah! dedi Semyon. “Tam bir senedir benimle
birlikte çalışıp hiç hata yapmayan Mihayla nasıl olur
Lev Nikolayeviç Tolstoy
34
da şimdi böyle feci bir hata yapar? Bey geniş konçlu
şeritli çizme sipariş etmişti, ama o tabansız terlik
dikmiş, deriyi heba etmiş. Ben şimdi beye ne derim?
Bunun gibi bir malı da bulamam.” diye düşündü.
-Sen ne yaptın böyle, dostum? Sen beni mahvet
-
tin! Bey çizme ısmarlamıştı, ama bak sen ne dikmiş
-
sin!
Tam Mihayla’yı azarlamaya başlamıştı ki kapı
-
nın önünde gümbürtüler duyuldu, birisi kapıya vur
-
du. Pencereden baktılar: Bir adam gelmiş, atını bağ
-
lıyordu. Kapıyı açtıklarında daha önce beyin yanında
gelen uşak içeri girdi.
-Merhaba!
-Merhaba. Buyur?
-Hanımım beni çizmeler için gönderdi.
-Nasıl yani çizmeler için?
-Beyimin sipariş ettiği çizmeler için! Artık onla
-
ra ihtiyacı kalmadı. Kendisi sizlere ömür.
-Ne diyorsun!
-Buradan ayrıldıktan sonra eve kadar bile gide
-
medi, arabada ölmüş. Eve vardığımızda kapıyı açtık,
beyim büyükçe bir çuval gibi yıkılıverdi. Donmuştu
da, arabadan güç bela çıkardık. Hanımım beni bu
-
raya gönderdi ve “Beyinizin deri bırakıp çizme sipa
-
riş ettiği kunduracıya, çizmelere gerek kalmadığını,
elindeki deriden beye acilen cenaze terliği dikmesini
söyle. Terlikler hazır oluncaya dek de bekle ve al ge
-
tir.” dedi. İşte buraya bunun için geldim.
İnsan Neyle Yaşar?
35
Mihayla deriden artakalanları masadan aldı ve
dürdü, yaptığı terlikleri de alıp birbirine vurduktan
sonra önlüğüne sildi ve uşağa verdi. Terlikleri alan
uşak:
-Hoşça kalın, efendiler! Rastgele! deyip gitti.
Lev Nikolayeviç Tolstoy
Do'stlaringiz bilan baham: |