Küreselleşen dünyada teknolojinin ilerlemesine bağlı olarak bilgiye ulaşmanın
kolaylaştığı günümüzde işletmeler arası rekabetin arttığı, tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarının
değiştiği görülmektedir. Turizm piyasasında da gerek destinasyon yöneticileri gerekse
turizm pazarlamacıları, tüketici olarak nitelendirilen turistlerin değişen istek ve ihtiyaçlarına
cevap verebilmek için çaba göstermektedir. Turistler genel olarak, dinlenme, eğlenme, spor
vb. amaçlarla sürekli bulundukları yerin dışına ziyaret eden ve gittikleri yerde konaklama
ihtiyaçlarını karşılayan kişiler oldukları için hem destinasyonlar hem de destinasyonlarda
var olan işletmeler açısından önem arz eder. Bu açıdan bakıldığında, turizm piyasasında
özellikle gideceği yerle ilgili kesin karar vermeyen potansiyel ziyaretçilerin önemi büyüktür.
Çünkü potansiyel ziyaretçiler seyahatlerinde belli bir destinasyonu seçme kararı verme
aşamasında olan kişiler olduğundan, destinasyon yöneticileri insanların zihninde
konumlanmak ve bu kişileri destinasyona çekmek amacıyla reklam, tanıtım, pazarlama,
684
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
halkla ilişkiler ve iletişim gibi birçok faaliyetlerden yararlanmaktadır (Güçlü, 2017, s. 61).
Turistler kendilerini cezbedecek ve ilgilerini çekecek motivasyon kaynaklarını düşünerek
kendileri için en iyi olan tatil tercihlerini gerçekleştirmektedir. Burada seyahat kadar kişileri
seyahate yönelten motivasyon unsurları da önem arz etmektedir. Motivasyon kavramı, ‘’bir
veya birden çok insanı, belirli bir yöne (gaye ve amaca) doğru devamlı şekilde harekete
geçirmek için yapılan çabaların toplamı’’ olarak tanımlanmıştır (Ergül, 2005, s. 69).
Motivasyon birçok disiplin tarafından işlenen bir konu olduğundan çok boyutlu olarak kabul
edilebilir. Motivasyon unsurları bu açıdan düşünüldüğünde, turizm piyasasında da turistleri
gittikleri destinasyonda cezbeden unsurlar olarak değerlendirilmektedir. Turistler genellikle
gittikleri destinasyonlarda aynı anda birçok farklı ihtiyacı karşılamak, verdikleri paranın
karşılığını görmek ve onları destinasyona çeken seyahat motivasyon unsurlarını bir arada
istemektedir (Baloğlu & Uysal, 1996, s. 33). Seyahat motivasyonu, ‘’bireyleri belirli bir
seyahat/tatil deneyimi yaşamaya yönelten nedenler’’ olarak tanımlanmaktadır (Harman,
2014, s. 110). Seyahat motivasyonları temel olarak bir kişinin evinden ayrılıp onu seyahat
etmeye iten faktörler ve bireyin belirli bir destinasyonu tercih etmesinde onu çeken faktörler
olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır (İbiş & Atman, 2018, s. 463). Hem itme hem de
çekme faktörleri kişinin tatile gidip gitmeyeceğinin veya tatil yapmaya karar veren kişinin
hangi destinasyonu seçeceğinin belirlenmesinde etkili olmaktadır (Klenosky, 2002, s. 385).
Son yıllarda yapılan araştırmalar, kişilerin şehir yaşamının gürültüsünden, trafik
yoğunluğundan, çalışma hayatının stresinden ve kalabalıktan kaçarak, doğayla, çevreyle ve
tabiatla baş başa kalabilecekleri bir ortam aradıklarını göstermektedir. Yayla turizmi
kişilerin bu ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olan alternatif turizm türlerinin başında
gelmektedir. Bununla birlikte, kişiler yaylalara giderek bir yandan doğayla baş başa
kalmanın tadını çıkarmakta hatta gittikleri bölgenin konumuna göre, buralardan konut ve
devre mülk edinmek amacıyla yatırımlar yapmaktadır. Bu durum yaylaların gözde tatil
mekanları olarak görülmeye başlandığını göstermektedir (Tekin, 2016, s. 1093).
Yayla kavramı, kırsal kesimlerde yaşayan yerel halkın yaz dönemlerinde eğlenmek,
dinlenmek, sağlık bulmak, ekonomik ihtiyaçlarını gidermek ve hayvanlarını beslemek
amacıyla çıktıkları, orman üst sınırı veya orman üst sınırı üzerindeki vadilere kurulmuş kırsal
alanlar olarak tanımlanmıştır (Haberal, 2011, s. 43). Tanımdan da anlaşılacağı üzere,
yaylalar genellikle yerel halkın bir yaşam kültürü olarak görülmektedir. Çünkü bölgede
yaşayan yerel halk ihtiyaç duyduğu her şeyi yayladan elde ettiği için yaylacılık faaliyetleri
de önem arz etmiştir. Yaylacılık faaliyetleri, bir bölgeyi kırsal ekonomik faaliyetler bütünü
olarak etkilerken bununla birlikte çevresel ve sosyo-kültürel olarak da bölgeye faydalar
sağlamaktadır. Yaylacılık faaliyetlerinin bölgede meydana getirdiği faydalar değişiklik
göstermektedir. Yakın zamana kadar kişilerin sıcak havalarda sahip olduğu hayvanlarını
otlatmaya dayalı ekonomik fayda sunan yaylalar, istihdam eksikliğine bağlı olarak köyden
şehre olan göçlerin artması ile birlikte eski önemini yitirmeye ve hayvancılığın azalmasına
neden olmuştur (Özdemir & Çelikoğlu, 2014, s. 82). Fakat, Doğu Karadeniz’de çok eski
zamanlara dayanan ve gelenekselleşen yaylacılık faaliyetleri, günümüzde sosyal, kültürel,
ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak belli başlı değişikliklere uğramış ve
turizmin de etkisiyle bölge dışındaki insanların dikkatini çekmiştir. Doğu Karadeniz
insanının bugün de vazgeçilmez bir tutkusu ve değeri olarak yaşatılmaya devam eden
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
685
yaylacılık faaliyetlerinin (Şişman, 2010) eski önemini kazanması ve yaylacılığın gelişimine
katkı sağlamak amacıyla son zamanlarda seyahat acentelerinin tur programlamalarına
yaylaları dahil etmesi, yaylalarda belirli gün ve zamanlarda yapılan şenlikler ve insanların
doğaya kaçış olarak yaylaları tatil planlarının arasına alması alternatif bir turizm çeşidi olan
yayla turizminin ortaya çıkmasına neden olmuştur (Erdoğan, 2003).
Bu çalışmada turizm alanında lisans eğitimi gören üniversite öğrencilerinin Kümbet
yaylasına ait çekici seyahat motivasyonlarını belirlemek için bir araştırma yapılmıştır.
Araştırmaya konu olan Kümbet yaylası, Giresun iline yaklaşık 60 km uzaklığında olup,
1750-1950 m yükseltiye sahip olmakla birlikte, Dereli ilçesi sınırları arasında yer almaktadır.
Kümbet yaylası; temiz havası, flora ve fauna çeşitleri, seyirlik manzaraları, soğuk suları,
geniş otlak alanları ve sahip olduğu sivil mimarisi ile Giresun sınırları içerisinde yaylacılık
alanında önemli cazibe merkezlerinden biridir. Son yıllarda, Kümbet yaylası ile ilgili turizm
konusundaki çalışmalarda giderek daha fazla rekreasyonel ve boş zamana yönelik
yaylacılıkla ilgili konular çalışılsa da, bölge halkın geçimini önemli ölçüde etkileyen
hayvancılık amaçlı yaylacılık faaliyetleri de bölgede önemini korumaktadır (Zaman, Şahin
& Bayram, 2007, s. 33).
Yöntem
Araştırmanın yöntemi kısmında, araştırmanın amacı ve önemi, evreni ve örneklemi,
veri toplama aracı ve ölçeğin güvenirlilik analizi sonuçları hakkında bilgiler verilmiştir.
Do'stlaringiz bilan baham: