Sıra ve
Rep. No
Türkü
Yöresi
Yayla adı
Eşya
adı
Özel ve kişi
için adlar
Yiyecek
içecek
Giyecek
Yapılan iş
Hayvan/
bitki
Konu/Tema
28- 1812
Yayla Güzelini
Gördüm Bezeli
Artvin
Yayla
Yayla
güzeli,
melek,
Leyla
Yayladan
dönmek/Yaz
sonu göçünü
yükleyip
yayladan
inmek
Dağlar
maralı
Yayladan
dönmek
29- 1924
Yayla Yaylaya
Bakar
(Hatipoğlu)
Ordu
Yayla
Bacı, Allah
Eniştenin
kayınına
kendini
vurmaması
isteği ve
bedduası
Meşelik
Kayının
enişteyi
vurması
30- 1946
Yaylalar İçinde
Erzurum Yayla
Kırıkkale
Erzurum
yayla
Aslan
Giyinmek
kuşanma
k
Aslanın
vurulması
Aslanın
vurulması
31- 1960
Çekin Mayaları
Burdan Gidelim
Dirmil
Yayalasına Göçe
Gidelim
Burdur
Dirmil
Yaylası
Dirmil
yaylasına
göçmek
Maya,
mor deve
Dirmil
yaylasına
göçmek
32- 1981
Tokat Yaylasında
Yaylayamadım
Orta
Anadolu
Tokat
Yaylası
Hamdi
Karanlık
gecede
vurulmak/
Ölmeden
kabire
koymak
Cinayet
33- 1996
Oğul Yarim
Yaylalardan Aş
da Gel
Tokat
Yayla
Saz
Yaylalardan
aşıp gelmek,
naz etmek
Yaylaya çağrı
34- 2072
Yayladan Gelir
Koyun
Rize
Yayla
Sevgiliye soru
sorma
Koyun,
selvi
35- 2217
Yayla Da
Yollarında Göç
Kater Kater
Tokat
Yayla
yolları
Katar katar
yaylaya
göçmek
Katar,
Bülbül,
menevşe
Yaylaya göç
36- 2266
Çıktım Yaylaları
Gezdim
Amasya
Yayla
obası
Yaylada
sevdalanmak
Gül, lâle
Sevdalanmak
37- 2328
Oy benum
sevduceğum
Trabzon
Of
Sürmene
Yaylası
On beş
doktora bedel
Yayla
38- 2334
Çukur Yaylasının
Yolu Düz Gider
Ordu
Çukur
Yaylası
Kuş, gül
Çukur yaylası
39- 2346
Şu Yaylanın
Çamları
Denizli
Yayla
Çavdır/
Ayşe
Sevdiği için
vurulma
Çam,
keklik
Cinayet
40- 2356
Yaylada Gördüm
Seni
Rumeli
Yayla
Yaylada
gördüğü
güzeli sevmek
Yaylada güzel
görmek
41- 2357
Yaylanın Gülü
Hoş Olur
Muğla
Yayla
Yaşmak
Yayla beline
kar yağar
Yayla
gülü, kuş
Yaylanın
özellikleri
42- 2358
Yayla da
Yollarında Göç
Kater Kater
Mersin
htt
p://ww
w.trtno
taarsivi
.com/t
hm_git
.php?s
ecenek
=yore
°e
r=TO
KAT
Yayla
yolları
Kafes
Katar katar
yaylaya
göçmek
Katar,
palaz,
Gül
Yaylaya göç
43- 2423
Meşesi Meşesi
Yayla Meşesi
Denizli
Yayla
Sakız
Yedi benli
Ayşe ve
Hörü
Yayla
meşesinin ve
Ayşe’nin
özelliği
Yayla
dorusu,
orman,
çam,
öküz
Yayla meşesi
44- 2570
Güzeller De
Dönmüş Yaylaya
Gider
Erzincan
Yayla
Güzeller
yaylaya gider
Gül
Güzeller
yaylaya
gitmesi
45- 2665
Dirmilcik’ten
Gider Yaylanın
Yolu
Burdur
Dirmilcik
yaylası
Kırkpınar
Yaz gelmeden
yaylaya
çıkmak
Yayla
gülü
Yaylaya
çıkmak/göç
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
235
Sıra ve
Rep. No
Türkü
Yöresi
Yayla adı
Eşya
adı
Özel ve kişi
için adlar
Yiyecek
içecek
Giyecek
Yapılan iş
Hayvan/
bitki
Konu/Tema
46- 2681
Dumanlı Yayla
Başı
Diyarbakır
Dumanlı
yayla
Maşrab
a
Sevgiliye
kavuşma
47- 2737
O Yaylalar
Yaylalar
Erzurum
Yayla
Askere gitmek
Çimen,
gürgen
Askere gitmek
48- 3111
Yayladan Ki
Yürüdüm
Rize
Yayla
Yayladan
ayrılırken
ağlamak
Kuş, selvi
Sevdiğinden
ayrılmak
49- 3258
Gara Yaylanın
Çamları
Denizli
Gara
yayla
Ümmet
Çavış
Ümmet
Çavuşu
vurmak,
beddua
Çam
Cinayet
50- 3394
Yayla Yaylaya
Bakar
Ordu
Yayla
Enişteyi
vurmak
Yayladan
gelmek dua
Koyun
Cinayet ve
yayladan
dönmek
51- 3410
Hani Yaylam
Hani Senin
Ezelin
Erzurum
Yayla
Yayladan
güzel
beklemek
Yazın
yaylaların
otlanması,
malların
beslenmesi
Bağ,
gazel,
Arap at,
koyun,
kuzu, ot
Yaylayla
söyleşme
52- 3438
Bir Yayla İsterim
Yörük Gonmadık
Denizli
Yayla
Fadik, Omar
Çavuş,
Yörük
Yörük
konmadık
yayla isteme
Menevşe
İstekler
53- 3440
Yaylaların
Ayranı
Muğla
Yayla
Yaylaların
ayranı
Kuzu
Yayla ayranı
54- 3475
Yayla Suyu Yan
Gider
Erzurum
Dumanlı
dağlar
yaylalar
Dumanlı
dağlar yaylalar
55- 3506
Yaylalarda
Gezersin
Denizli
Yayla,
yayla
yolu
Yörük
Yaylaların
ayranı
Al basma
giymek
Yaylalarda
gezmek
Keklik,
kekik
Yaylalarda
gezme
56- 3535
Bizim Yayla Düz
Gibi
Trabzon
Yayla
Çembe
r
Kar yağma
57- 3606
Sarıkamış
Yaylaları
Kars
Sarıkamış
yaylaları
Halı
Koyun
otlatmak
Koyun,
meşe
Yaylada
koyun otlatma
58- 3647
Berçelan
Yaylaları
Hakkari
Berçelan
Yaylaları
Gülzar,
Reşko,
Sümbül
Berçelan
yaylaları
59- 3783
Hemşin’in
Yaylaları
Rize
Hemşin
Yaylaları
Elevit
yaylası
Ayşe
Yayla
şenlikleri
Çoban olmak
istemek
Sevgiliye
kavuşmak
istemek
Çam
Hemşin
Yaylaları
60- 3904
Sen Bu Yaylaları
Yayliyamazsın
Trabzon
Yayla
Terazi
Yayla
yaylamak
Derin gölleri
boylamak
Domuz
Yayla
yaylamak
61- 3983
Karşıki Yayla Ne
Güzel Yayla
Antalya
Yayla
Yayladan şaha
gitmek
istemek
Bostan,
turna
Yayladan şaha
gitmek
62- 4006
Yüksek
Yaylalarda
Kaldım Halilim
Rumeli
Yüksek
yaylalard
a
Halil
Koyun
kuzlama
Yaylada
kalmak
63- 4254
Yaylanın
Çimeninde Gelir
Oturur
Trabzon
Yayla
Aynalı
tüfek
Kızlar
yaylanın
çimenine
oturur
Katır yükleyip
yaylaya
gitmek
Çimen,
katır
Kızıl
ağaç
Yaylada
yapılanlar
64- 4260
Seni Gördüm
Yayla Yolunda
Kars
Yayla
yolu
Senem’in
güzelliğini
anlatmak
Kar
Bedua,
Senem’in
güzelliği
65- 4294
Sen Bu Yaylaları
Yaylıyamazsun
Trabzon
Yayla
Terazi
Yayla
yaylamak
Domuz
Yayla
yaylamak
Yayla türkülerinde bazı yaylaların doğrudan adları anılırken, yer adı olarak genel
manada “yayla” adının öne çıktığını görüyoruz. Erzurum (3), Dirmil -Burdur (3), Civilli
Pınar-Uşak, Topçam, Tokat, Erende -Antalya, Kırkpınar-Burdur, Gara yayla-Denizli,
236
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
Sarıkamış-Kars, Berçelan-Hakkari, Hemşin, Elevit -Rize, Dumanlı yayla-Diyarbakır,
Çukur-Ordu adı türkülerde geçen yaylalardır. Bunların dışında yayla (29), yayla yolu (5),
yayla yolları (3), yaylalar (2), yaylanın düzü (2), Yörük yaylası, çimenli yayla, yayla obası,
yaylalar gibi genel manada yer adları daha sık geçmektedir.
Yayla türkülerine konu olan veya yayla türkülerinde adı geçen eylemler bir hayli
çeşitlidir. Bunlar arasında en dikkat çeken ve türkülere en çok konu olan eylem ise bir şekilde
adam vurmak (12) cinayet eylemidir. 65 yayla türküsünden 12’sine adam vurmanın konu
olması oldukça manidar bir durumdur. Yaylalarda bu denli cinayet işlenmesinin başında
geçmişteki yayla davalarının ve yaylaların şehir merkezlerine ve köylere göre daha ıssız
olması hasebiyle hasımları birbirlerine daha açık hedef haline getirmesinin etkili olduğunu
söyleyebiliriz.
Cinayet dışında kız kaçırmak, yayladan gelmek, üç günlük gelinken selam yollama,
doktorun yara sarması, kuzu yaymak, dağa çıkmak, gül nergis toplamak, ata binmek, et, süt,
bal yemek, yalnız kalmak, yaylaya gitmek, beylerin kadın oynatması, yayla yolunda Ayşe,
Fatma, Gülsün diye ünlemek, oda döşemek, göç etmek, yayla davası görmek, yayla yolunda
oğlanın kızı beğenmesi, Yörük yaylasında yaylamak istemek, yayladan inerken ağlamak,
sevenleri ayırmak, inek sağmak, dana bağlamak, nargile içmek, yaylanın taşlarını saymak,
çadır kurmak, gönül eğlemek, çimene oturmak, sevda çekmek, Sarı kızı alıp yaylaya çıkmak,
Dirmil yaylasına gitmek, yari elinden aldırmak, yayladan dönmek, Erende yaylasında
yaylayamamak, yaz sonu yayladan inmek, beddua etmek, Dirmil yaylasına göçmek, Katar
katar yaylaya göçmek, yaylada sevdalanmak, yaylada gördüğü güzeli sevmek, Sürmene
yaylasının on beş doktordan üstünlüğü, yaz gelmeden yaylaya gitmek, güzellerin yaylaya
gitmesi, askere gitmek, yayladan gelmek, yaylada güzel beklemek, Yörük konmadık yayla
istemek, yaylalarda gezmek, koyun otlatmak, yayla şenliklerine katılmak, çoban olmak
istemek, sevdiğine kavuşmak istemek, kızların yayla çimeninde oturması, katırı yükleyip
yaylaya gitmek, Senem’in güzelliğini anlatmak, yayla yaylamak, yaylalarda yapılan diğer
eylemler veya işlerdir.
Yayla türkülerinde geçen kişi adları içinde en sık geçen Ayşe’dir. Tek başına dört
defa geçen Ayşe adı iki defa da Gelin Ayşe, Yedi Benli Ayşe şeklinde geçmektedir. Diğer
adlar ise Fatma, Gülsün, Tevfik, Leyla, Hörü, Gülzar, Sümbül, Nazif, Ümmet Çavuş, Fadik,
Ömer Çavuş, Reşko, Halil, Şurutlu, Kel Anır, Eşmede, Sülü Zeybek, Aslan, Hamdi’dir.
Yaylalardaki kızların adları yerine ise “yaylanın kızları”, “komşu kızı”, “suna
boylu”, “yayla kızı”, “ince belli kız”, “yayla güzeli”, “sarı kız”, “ak kız”, “Çeçen kızı”,
“Türkmen kızı” terkipleri kullanılmıştır.
Yayla türkülerinde fazla bir eşya ismi geçmemekle birlikte, türkülerdeki eşya adları
üç grupta toplanabilir. Bunlar günlük işlerde kullanılan eşya adları, silahlarla ve müzikle
ilgili eşya adlarıdır. Geçen eşya isimleri arasında delici, kesici ve ateşli silahlarla ilgili eşya
isimleri dikkat çekicidir. Günlük işlerde kullanılan, şimşir kaşık, kafes, maşraba, sakız,
terazi, bakır (kazan), nalça, bohça, sekiz eşya adı geçerken, silahlarla ilgili olarak kama,
martin, tüfek, kurşun, aynalı martin, domdom kurşunu, aynalı tüfek şeklinde yedi ad
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
237
geçmektedir. Silahlarla ilgili adların diğer eşya adlarına göre daha yoğun olması, türkülerde
işlenen temalarla doğru orantılı bir durumdur. 65 türküden 12’sinin adam vurmak veya
cinayetle ilgili olduğunu hatırlarsak, bu durum çok da şaşırtıcı değildir. Diğer adlar ise saz,
zil, davul, zurna olup hepsi müzikle ilgilidir.
Yayla türkülerinde geçen yiyecek içecek adları oldukça sınırlıdır. Yaylalardaki
beslenme imkanlarının sınırlılığını düşündüğümüzde bu durum normal gibi görünse de
yaylalarda oldukça bol olan süt, yoğurt, ayran, yağ gibi özellikle yaylaların temel besin
maddelerinin bile türkülerde yoğun olarak geçmemesi dikkat çekmektedir. Türkülerde geçen
yiyecek adları, meyve olarak, elma, erik, üzüm, ayva, nar; hayvansal gıda olarak et, süt (2),
yoğurt, bal (3); içecek olarak, yaylanın soğuk suyu ve yayla ayranı(2)dır. Bunların dışında
kalan tek besin maddesi ise şekerdir. Yiyecek olarak hiçbir yemek adının ve otun adının
geçmemesi ilginç bir durumdur.
Yiyecek içecek adları gibi sayıca az olan bir diğer ad grubu da giyim kuşamla ilgili
adlardır. Hatta en az ad grubunun giyim kuşamla ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Yayla
türkülerinde adı geçen giyim kuşam adları, yaşmak, çember, telli poşu, etekçek, dökmeli
don, allı şalvardır. Bunların yanında, karalar giymek, karalar bağlamak, giyinmek
kuşanmak, al bağlamak, al ve kırmızı giymek …
Beslenme ve giyimle ilgili adlara göre hayvan adları daha zengin bir gruptur. Her ne
kadar keçi olmasa ve geçme yoğunlukları az olsa da bir yaylada karşılaşabileceğimiz bütün
hayvanların yayla türkülerinde geçtiğini söyleyebiliriz. Etinden ve sütünden faydalanılan
hayvanlardan koyun (5), kuzu (5), körpe, maral, inek, öküz; yük hayvanlarından at, katır,
arap atı, kır at, maya, mor deve; kanatlı hayvanlardan kuş, turna, bülbül (2), keklik (3),
palaz; hayvan topluluğu katar(2), sürü, mal; haşere türünden ise sinek adı geçmektedir.
Yiyecek grubu içine de aldığımız elma, ayva, narı bir tarafa bırakacak olursak, yayla
türkülerinde adı geçen bitkilerin neredeyse tamamen yaylaya özgü olduğunu söyleyebiliriz.
Yayla türkülerinde adı geçen ardıç, meşe (2), menek/vşe (3), çimen (2), kızıl ağaç, nane,
yayla otu (3), yayla çiçeği (3), gül (4), gürgen(2), yayla çimeni, bağ, orman, lale, çam (5),
yayla gülü (2), yayla dorusu, selvi (2), çiçek, ot, bostan odunsu veya otsu bitkilerin hepsi
yaylalarda görülebilen bitkilerdir.
Yayla türkülerinde dile getirilen hususlara ve işlenen unsurlara baktığımızda, bu
türkülerin yaylaya çıkan insanların günlük hayatını yansıttığını, yakın tarihlerde
kaybettiğimiz Haluk Dursun hocamızın çizdiği yayla profiline
1
uyduklarını söyleyebiliriz.
Bu türküleri ve muhtevalarını bugüne göre değil, bundan en az 30-40, bazıları için belki 80-
100 yıl hatta daha öncesini düşünerek yorumlamak gerekir. Yayla türkülerinde en dikkat
çeken hususlardan biri, anlatılan eylemler ve işlerle ilgili her şey, bir rutinin icrasından ve
1
Merhum A. Haluk Dursun hocamız bir yazısında, “Sisli, yağmurlu, sarı çiçekli, kekik kokulu, buz gibi soğuk
pınarlı, taş oluklu, yaz geceleri bile yorgansız yatılmayan ve de mutlaka kara çadırlı Yörük konmuş has yayla
arıyorum. Kır atların koşturduğu, develerin böğürdüğü, koyunların melediği, kepenekli çobanların kaval
çaldığı, bozlakların çınladığı yaylalar…” arıyordu.
(http://www.ahmethalukdursun.com/index.php?lang=tr&page=10&anIIcat_2=12&anIIitm_2=299
17.09.2019).
238
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
günlük hayatın gereğinden çok daha başka bir heyecan yüklüdür. Bu durumu, yaylanın her
şeye verdiği dinginliğin, dinçliğin, yenilenmenin türkülere yansıması olarak
yorumlayabiliriz.
Sonuç
İnsan eli, dili ve düşüncesiyle üretilen her ürünün bir alıcısı, toplumda bir tüketicisi
vardır. Bu bağlamda türkülerin de bir tüketicisi vardır. Ancak birçok üründen farklı olarak
türkülerin her devirde dinleyicisi vardır. Şöyle de diyebiliriz: Türküler tükenmeyen tüketim
mamulüdür. Türküler sevince benzer. Nasıl sevinçler paylaşıldıkça çoğalırsa, türküler de
tüketildikçe çoğalmakta, ömrü uzamaktadır.
Doğu Karadeniz türküleriyle diğer yayla türküleri arasında ciddi farklar
bulunmaktadır. Doğu Karadeniz türküleri mâni şeklinde teşekkül ettiğinden birinci dörtlükte
yayladan bahsedilse de diğer dörtlüklerde genellikle başka konular işlenmektedir. Yani
türkülerin yapısına bağlı olarak konu bütünlüğü olmamaktadır. Diğer yörelerin türkülerinde
ise konu bütünlüğü görülmektedir.
Yayla türkülerinde yer alan muhteva unsurlarıyla diğer türküler arasında bazı
hususiyetler açısından pek bir fark olmadığı kanaatindeyiz. Örneğin giyim kuşam, yiyecek
içecek, hayvan ve bitki adlarındaki yoğunluk bakımından pek fazla bir değişkenliğin olacağı
düşünmüyoruz. Ancak yayla türkülerindeki ağaç türleriyle diğer türkülerdeki ağaçlar
arasında nispi bir farklılık olabilir. Türkülerin muhtevasındaki bu benzerlik aslında bir yerde
gayet normal bir durumdur. Zira türkülerin ilk yakıcıları halktan insanlar olmaları ve
bunların kahir ekseriyetinin özellikle yakın geçmişe kadar kırsalda/köylerde yaşıyor
olmaları hasebiyle benzer hayat şartlarına sahiplerdir.
Yayla türkülerinin muhteva yönünden çok zengin olduğunu söylemek zordur. Yayla
türkülerdeki eylem yoğunluğuna mukabil, yiyecek içecek adları, giyim kuşam unsurları,
hayvan adlarının azlığı dikkat çekicidir. İnsanların yaylaya çıkış sebeplerinin temelinde
hayvanlar olduğunu düşündüğümüzde bu durum tezat gibi görünmektedir. Ancak yaylaya
çıktıktan sonra hayvanlara bakımın kolaylaştığı, hayvanların meralarda kendi başına otladığı
ve insanların meşguliyet bakımından rahatladığı dikkate alındığında bu durum normaldir.
Yayla türküleri yayla hayatını nispeten yansıtmaktadır. Niçin nispeten diyoruz,
çünkü geleneksel yayla hayatının en vazgeçilmez uğraşlarından ve bir yerde yaylaya çıkışın
sebebi olan hayvancılıkla ilgili faaliyetler yayla türkülerinde kendilerine çok az yer
bulmuştur. Bu durumun sebebi kuvvetle muhtemel, bu tür işlerin ve eylemlerin yaylanın
rutin işleri olmasındandır. Bu işler rutin işler olduğu için türkülerin ilk söyleyicisi bunları
kayda değer bir öge olarak görmemiştir. Bununla birlikte yayla türkülerinde heyecanlı bir
söyleyiş hakimdir.
Yayla hayatının görüldüğü bütün bölgelerin türkülerinde yayla hayatının yansıdığı
söylenemez. Ülkemize yaylaya en çok ihtiyaç duyulan ve çıkılan iki bölgemiz, Çukurova ve
Güneydoğu Doğu Anadolu bölgesi yayla türkülerine yeterince yansımamıştır.
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
239
Günümüzde ya yayladan ya da paradan vazgeçeceğiz. “Paranın yüzü sıcaktır” diye
bir atasözümüz var. Kapitalizm gittikçe iliklerimize kadar işliyor. Gittikçe daha çok
menfaatçi olduğumuz bir gerçek. Yaylaları korumak için rahatı, konforu, parayı, zenginliği
bırakıp tekrar eskiye sığırlı, sıpalı, atlı, eşekli katırlı günlere, çadıra, dama dönmemiz
gerekiyor. Daha sağlıklı bir çevre için elbette söylenilenler doğrudur. Ancak bal bal demekle
ağız tatlanmıyor. Hayatın gerçeklerini bir tarafa atamazsınız. Hiç kimse kusura bakmasın,
kimse bugün konforunu rahatını temizliğini bırakıp eskinin tozuna toprağına rezilliğine geri
dönmez. Bunu savunanlar da bu hayatı yaşayamaz. Hem yeşil yol projesi yapıp hem de
yaylaların doğal dokusunu koruyamazsınız. Asfaltın düştüğü yere kapitalizm gelmiş
demektir. Bir yere kapitalizm gelmişse, artık her şey onun dümen suyuna göre ayarlanmaya
başlar. Yeni nesillere her gün bir yenisi biçilen emeksiz, kısa yoldan köşe dönme rolleri,
sunacağımız her reçeteyi baştan geçersiz kılmaktadır.
KAYNAKÇA
Açıkgöz, N. (2009-2010). Türkülerin merkez üssü: semai kahveleri. Bizim külliye, Aralık-
Ocak-Şubat, S.42, s.10-12.
Akbaş, A. V. (2009-2010). Türkülerdeki ruh. Bizim külliye, Aralık- Ocak-Şubat, S.42,
s.15-17.
Bulut, S. (2009-2010). Türkü: hayatı türküleştiren milletin müziği, Bizim külliye, Aralık-
Ocak-Şubat, S.42, 20-22
Çelik, A. (2015). Türk kültüründe yaylak kışlak geleneği ve bunun doğu Karadeniz
bölgesindeki yansımaları. H. Tunçel (Ed.), Yayla kültürü ve yaylacılık sempozyumu
(6-7 Kasım 2014 -Bilecik), Bilecik. s.57-76.
Gemuğluoğlu, F. (2015). Dostluk üzerine, Fethi Gemuğluoğlu kitabı, İstanbul. İz
yayıncılık.
http://www.ahmethalukdursun.com/index.php?lang=tr&page=10&anIIcat_2=12&anIIit
m_2=299 17.09.2019
http://www.trtnotaarsivi.com/thm.php17.09.2019
Kızıltuğ, F. (2009-2010). Halk türkülerinin türk edebiyatına etkileri. Bizim külliye,
Aralık- Ocak-Şubat 2009-2010, S.42, s.13-14.
Mirzaoğlu, F. G. (2015). Halk türküleri, konu-icra-yapı-anlam-işlev. Ankara. Akçağ
yayınları.
Özbek, M. (2009), Türkülerin dili, İstanbul. Ötüken yayınları.
Tanpınar, A. H. (1988), Beş şehir, İstanbul. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı
Yayınları.
Tuncel, H. (2015). Yaylacılık ve halk türkülerimize etkileri. H. Tunçel (Ed.), Yayla
kültürü ve yaylacılık Sempozyumu (6-7 Kasım 2014 -Bilecik), Bilecik. s.297-302.
Yakıcı A. (2013). Halk şiirinde türkü, Ankara. Akçağ yayınları.
240
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
Do'stlaringiz bilan baham: |