Türküler, halkın hayatından kaynaklanır. Halk hayatında cereyan eden olumlu veya
olumsuz her türlü sosyal olay, duygu, düşünce, sevinç, üzüntü, kin, nefret, umut, yeis,
eleştiri, protesto bir şekilde türkülerde yansır. Bu bağlamda türkülerin en önemli özelliği,
İnsanlar, içinde bulunduğu durum ve yaşadığı olaylara bağlı olarak ortaya çıkan
sevinçlerini, hüzünlerini, ümitlerini, yeislerini, kabullerini, protestolarını, acziyetini, iç
çatışmalarını çeşitli şekillerde dışa vururlar. Ağlamak, bağırıp çağırmak, bayılmak, bir
şeyleri kırıp dökmek, üstünü başını yırtmak, susmak gibi davranışlar, insanların ruhsal veya
sosyal bakımdan yaşadığı duygusal çöküntü veya coşku patlaması sırasında sergiledikleri
davranışlardan bazılarıdır. Bu dışa vurum vasıta ve şekillerinden biri de türkülerdir.
İnsanın her olay ve durum karşısındaki tepkisi aynı değildir. Birçok olay ve durumun
niteliği insanların tepkisinin niceliğini ve niteliğini de belirlemektedir. Bu durum aynı
zamanda türkülerin de niteliğini ve niceliğini, yani ezgisini ve muhtevasını
şekillendirmektedir. Bu bağlamda, türküler aynı zamanda bir iletişim vasıtası ve biçimidir.
Türkü söyleyen kişiler, iç dünyalarında belli bir dinginlik yaşarken aynı zamanda psiko
sosyal durumlarıyla ilgili olarak çevreleriyle iletişim kurarlar. “Derdini söylemeyen derman
bulamaz”, “Küpün içinde ne varsa dışına o sızar”, “Dervişin zikri neyse fikri odur” ve
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
227
“Demiri nem insanı gam çürütür” ata sözlerinde belirtildiği üzere, türküler vasıtasıyla
sıkıntısını dile getiren kişi, bir taraftan rahatlarken aynı zamanda içinde bulunduğu durumu
da çevresine bildirmiş olur.
Türküler sadece halkın duygu ve düşüncelerini değil, aynı zamanda halkın günlük
hayatına ve yaşadığı coğrafyaya ait unsurları da yansıtır. Halkın günlük hayatında yaptığı
işler, kullandığı eşyalar, sosyal ve ekonomik faaliyetleri, yaşadığı yerler türkülerde yer bulur.
Bu bağlamda, türküler, Halkbilimi yanında, Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Sosyoloji, Psikoloji,
Antropoloji, Müzik, Tıp gibi insanı merkeze alan bütün sosyal ve beşerî bilimlerin inceleme
alanına girerler. Tuncel, Halk türkülerinde doğa tasvirlerine sıkça rastlandığını, ayrıca
Türkiye’nin fiziki coğrafyası yanında, beşerî ve iktisadi coğrafyasına ait, kır ve şehir
yerleşmeleriyle, gurbetçilikle, ekonomik coğrafyayla ilgili unsurların dikkat çektiğini belirtir
(2015: 299-300). Bu durum bugüne kadar böyle olduğu gibi, bundan sonra da kuvvetle
muhtemel böyle olacaktır. Bu yüzden bir bölgenin türkülerine veya bir halkın türkülerine
bakarak o coğrafyada yaşayan insanların kültürel dokularını deşifre etmek mümkündür.
Yaylacılık,
geçmişte tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu dönemde olduğu gibi,
bugün de ülkemizde devam eden bir olgudur. Hayvancılıkla uğraşan insanlarımız temelde
hayvanlarına daha iyi besin alanları bulmak için yaylalara çıkarken, şehir merkezlerinde,
özellikle Akdeniz coğrafyasının sahil kesiminde, yaşayanlar yaz günlerinin aşırı sıcak ve
nemli ortamından kurtulmak ve daha sağlıklı yaşamak için yaylalara çıkmaktadırlar. Köyde
evi, yeri, yurdu olmakla birlikte, daha konforlu bir hayat veya çocuklarını okutmak için kışı
şehirde, yazı köyünde geçirenler de bir şekilde yaylacıdır. Kısacası yaylacılık, Türk içtimai
hayatının bir geleneğidir. Bu bağlamda, yer adlarından bitki adlarına, yaylalarda yapılan
çeşitli iş ve faaliyetlere kadar birçok unsur türkülerimizde yer almıştır. Bu durum, çevreyle
insan arasındaki ilişkiyi göstermesi bakımından da manidardır.
Bu bildiride, TRT Türk Halk Müziği Nota Arşivi’nde kayıtlı bulunan türküler içinde
yer alan yayla türküleri ve bu türkülerdeki muhteva unsurları: türkülerde adı geçen yaylalar,
eşyalar, özel adlar, yiyecek ve içecek adları, giyecekler, yapılan işler, hayvan ve bitki adları
ve konular tespit edilecektir. Nitel bir çalışma olan bu bildirideki veriler literatür tarama ve
doküman analizi yöntemiyle elde edilmiştir. Çalışmanın amacı, yayla türkülerinde dile
getirilen unsurları ve yaylaların türkülere konu oluş biçimlerini ve bu vesile ile yaylaların
insanlar üzerindeki etkilerini göstermektir.
Do'stlaringiz bilan baham: