Sultanmurat Yaylası, yakın zamana kadar “yayla” olarak anılmamaktaydı. Bunun
nedeni ise, Sultanmurat bölgesinin, geleneksel anlamda bir yayla olmaması, diğer yaylaların
geçiş yolları üzerinde olan bir merkez olması idi. Burada çevre köylülerin pazarının da
kurulduğu bir hanın olması nedeniyle “Sultanmurat Hanı” olarak anılırdı. Harita Genel
Müdürlüğünün 1945 tarihli Trabzon haritasında da, bu bölge yayla ismiyle değil,
Sultanmurat Hanı ismiyle geçmektedir (Albayrak :18). Sultanmurat Yaylası’na 1 km.
uzaklıkta olan Eğrisu Yaylası’nın, Aşağı Eğrisu obası bölümünde Çaykara’nın Akdoğan ve
Soğanlı köylüleri; yukarı Eğrisu obası bölümünde ise Köknar köylüleri yaylacılık
Sultanmurat ve Eğrisu yaylalarının bulunduğu Çaykara ve yöresinde yaylacılık,
Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi, geleneksel Orta Asya’dan miras olan Türk
kültürünün ve ekonomik yaşam tarzının bir devamı olarak sürdürülmüştür. Yakın geçmişte
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
265
yaşanan hızlı dönüşüm öncesindeki yörede yapılan yaylacılık faaliyetlerine ilişkin
görüştüğümüz, halen Sultanmurat yayla yolunda küçük bir işletme sahibi olan yazı işleri
müdürlüğünden emekli Mustafa Yavuz Yıldırım, o dönemin yaylacılık faaliyetleriyle ilgili
şu değerlendirmelerde bulundu:
Bu yörede, geçmişte yaylacılık faaliyetlerinde ekonomik gelir elde etme düşüncesi
ve amacı ön planda idi. Yaylalara çıkma ve yaylada inme ona göre belirleniyordu.
Yaylaya çıkış, kademeli olarak yapılmakta idi. İlk olarak kom /mezire denilen yayla ile
köy arasındaki ilk durağa çıkılırdı. Burada hayvanlar bir süre otlatılır, aynı zamanda
da yaylacıların bu yükseltinin havasına alışması sağlanırdı. Bundan sonra bazı
yaylacılar, biraz daha yüksek mevkide bulunan ve otu yeni yetişen ikinci durak
komlara çıkar, aynı şekilde bir süre burada kalındıktan sonra asıl yaylalara çıkılırdı.
Bu süre içinde hayvanların dinlenmesi, otlaklardan azami derecede faydalanması ve
yaylacıların bünyesinin de kademeli olarak yayla havasına alışması sağlanırdı.
Günümüzde ise ekonomik kaygı olmadığı için artık hayvan besleme ve ot temin etme
gibi ihtiyaçlar ortadan kalktı. Onunla birlikte kom gibi ara mekânlar ve buralardaki
çayırlıklar âtıl kaldı. Geçtiğimiz yıllarda, daha önce beraber çalıştığımız bir arkadaşa
bizim komun etrafındaki çayırları herhangi bir bedel ödemeden kesip almasını
söylemiştim, birkaç yıl aldı, daha sonra “Müdürüm, hazır çayır daha ekonomik ve
zahmetsiz oluyor, ben artık sizin çayırları kesemeyeceğim”. Demişti. Yani imkânlar
arttıkça yaylacılığın geleneksel işleri ve mekânları da ortadan kalmış oldu (M.Y.
Yıldırım, kişisel iletişim, 28 Ağustos 2019).
Sultanmurat ve Eğrisu yöresinin yaylacılık kültürünün geçmişine ve bu gününe dair
görüştüğümüz emekli eğitimci olan ve halen yerel gazetecilikle uğraşan Fahri Düzenli, bize
şu bilgileri aktardı:
Do'stlaringiz bilan baham: