Giriş – Gelişme - Sonuç
B
ir ilişki kompozisyona benzer ve iyi bir kompozisyon için iyi bir giriş
gerekir. Girişler yalansız olmalıdır. İçinde güven olmayan bir ilişki ne kadar
gelişebilir ki?
Gelişme bölümü ise uçsuz bucaksız olmalı ve her zaman yaşanacak bir şeyler
bırakılmalı… Ne kadar çok şey yaşarsan, o kadar mutsuzlaşırsın çünkü ilişki
sıradanlaşır.
Sonuç bölümünden bahsetmeye gerek yok. Bir ilişkinin sonunu görmeye de
gerek yok. Bize lazım olan yalansız girişler ve uçsuz bucaksız sevişler… Sonuç
hep aynı bildiğin tükenişler.
Mandalina
E
ski sevgililerimi özlemiyorum ama üniversitede bana mandalina getiren
kızı özlüyorum. Muhabbet esnasında mandalina yediğini söylemişti. Bana ge-
tirsene dedim, ertesi gün baktım çantasında mandalina, kampüste beni arıyor. O
gün
yedim
o
mandalinayı...
Şimdi
bu
kızın
özlenebilitesi
var.
‘’ÖZLENEBİLİTE’’ çok önemli bir şey.
İnsan hatırlamak istemediğinde ya da hatırlamak için hiçbir şey yapmadığında
hatırlayabiliyor. Alt beyin sürekli çalışan bir şey ve sen hep içindesin onun. Çok
okuyarak iyi şeyler yazılabilir mi bilmiyorum. En son değil ama okuduğum kita-
plardan birinde bir işi 10 bin saat yaptığınızda o işte profesyonelleşirsiniz diyordu.
Çok okumak belki de sadece çok iyi bir okuyucu olmamızı sağlar. Okumak ve
yazmak çok farklı şeyler, ben yazmaya başlarken ilk cümlemi asla silmem. İlk
cümleyi sildiğinde tüm güvenini yitiriyorsun ve güvenmeden yazamazsın.
Aslında insan güvenmeden hiçbir şey yapamaz.
Güçlü olmak çok başka bir şey, yavşak olmak başka...
Başkalıklar yaratmalı insan, başkalaşmalı...
Sevdiğin cümleler olmalı, birini bulmalısın okurken mutlu olduğun, kusana
kadar okuyabileceğin ve ulaşamayacağın biri olmalı. Uzaktan sana ait ama hiç
yakınlaşamadığın, ne kadar aptalca ve ne kadar çekici...
Hayat cevaplayamadığın bir yığın sorudan ibaret, düşünmek ve yaşamak aynı
anda yapılacak şeyler değil. Sen bir kalbin ve yormadığın bir beynin var. Zaten
insanlar kalbi kadar beynini yorsaydı, memenin çok da çekici bir şey olmadığını
keşfedebilirdi.
Mutluluk tam olarak nerede saklı ve hiçbir şey yokken içimize çöken mutsu-
zluğun sebebi ne? Özetle sonunda özetle yazan yazıları sevmem. Madem özeti
vardı, bize niye okutuyorsun iki saattir diye sorarlar adama.
221/272
Do'stlaringiz bilan baham: |