GİRİŞ konu ve seçİM


Hz. İsa İle İlgili Hadislerin Metinlerinin Değerlendirilmesi



Download 483,5 Kb.
bet5/13
Sana28.06.2017
Hajmi483,5 Kb.
#18741
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13

1.3. Hz. İsa İle İlgili Hadislerin Metinlerinin Değerlendirilmesi


Hadis metinlerinden anlaşıldığına göre Hz. İsa semada bulunmaktadır. Rasulullah semada onunla karşılaşmıştır.20 Ancak ne zaman nazil olacağı bilinmemektedir, bu konuda hadislerde açık ifadeler yoktur. İsa’nın “İmam”, Mehdi” ve “Adaletli Hakim” lakaplarıyla anıldığı bir rivayette nüzulün yakınlığından bahsedilir: ”Sizden yaşayanların bir kısmı, imam Mehdi ve adaletli hakim olan Meryem oğlu İsa ile karşılaşması yakındır.”21Ebu Hureyre’ nin bir rivayetinde; ”Şayet ömrüm uzun olursa, İsa b. Meryem’e yetişeceğimi ümit ederim. Eğer ölüm erken gelir ona yetişemezsem, sizden ona yetişeniniz olursa, benden ona selam söylesin22. Huzeyfe’nin hadisinden anlaşıldığına göre Hz. İsa Deccal’in ortaya çıkışından sonra nazil olacaktır. Nüzul-i İsa’dan sonra kıyametin yakınlığına işaret edilir. Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği diğer bir hadise göre Hz. İsa İstanbul’un fethinden sonra nazil olacaktır.Bu rivayette Deccal’in Hz. İsa’yı görmesi ile eriyeceği, Hz. İsa’nın kılıcıyla öldürüleceği, İsa(a.s)’nın kılıcının ucunda kalan Deccal’in kanını mü’minlere göstereceği hususunda bazı detaylarda anlatılmaktadır.23 Burada görülen farklı bir husus Hz. İsa’nın mü’minlere imamlık edeceği hususudur.

İbn Hanbel’in kaydettiği bir hadiste, İsa’nın bir barış döneminde nazil olacağı ifade edilmektedir: ”İsa b. Meryem nazil oluncaya kadar savaş kesilmeyecektir. Müslümanlar kılıçlarını sattıkları zamanda, O nazil olacaktır.24 Nüzul zamanından çok, nüzulün günün hangi saatinde vuku bulacağı hakkında da bir hadis nakledilmektedir. Buna göre gündüz altı saat geçtikten sonra nazil olacaktır. Ancak söz konusu hadis zayıf görülmüştür.25

Görüldüğü gibi rivayetler arasında nüzul vaktini kesin olarak tayin eden bir hadis yoktur, genel ifadeler kullanılmıştır. Yukarıda zikrettiğimiz gibi rivayetler arasında nüzul vaktini tayin konusunda en müşahhas sayılabilecek hadis İstanbul’un fethinden sonra, Hz. İsa’nın geleceğine dair olan bir rivayettir. Hadisler arasında farklılıklar da göze çarpmaktadır. Bir rivayette “barış” döneminden bahsedilirken, diğer bir rivayette Müslümanların Deccal tarafından muhasara altına alındıkları bir zamanda nazil olacağı bildirilmektedir. Eğer Hz. İsa’nın bizzat şahsiyetinin bir kere nüzulünü kabul edersek, bu iki rivayeti bağdaştırmamız mümkün değildir.26

Nazil olacağı yer konusunda da bu farklılıkları görmek mümkündür. Hadis kaynakları Hz. İsa’nın Şam’a nazil olacağını belirtir, Şam’ında belli bir yeri tarif edilmiştir: ”Ümeyye Camiinin doğusundaki beyaz minarenin tepesine inecek.”27 Şarihler genellikle söz konusu hadislerin zahiri manalarına bağlı kalmışlardır. Gerçekten de Hz. İsa’nın bir minarenin tepesine ineceği görüşü kabul görmüştür, ama şu anda orada bu vasıfta bir minare yoktur.28

Ebu Umame El –Bahili’nin hadisine dayanılarak Hz..İsa’nın nüzul yerinin Şam’da beyaz minarenin yanında olduğu söylenir. Beyaz minareye inişini tahlil eden Acluni, nüzul konusunda sabit hadislerin varlığından bahseder, ancak beyaz minare hakkında bir yorum yapmaz.29

Bazı rivayetlerde O’nun dünyanın batısında geleceği anlatılır; ”İsa batı tarafından gelir, Hz. Muhammed’i tasdik eder, Deccal’i öldürür,ondan sonra kıyamet kopar.”30 Diğer rivayetlerden iki açıdan farklı olan ve Semure b. Cündeb tarafından rivayet edilen bu hadiste, İsa’nın nüzulünden değil, gelmesinden bahsedilmesi ilgi çekicidir. Bu hadise göre Hz. İsa gökten inmeyecek, batıdan gelecektir.

Nüzulün ahir zamanda gerçekleşmesinin hikmetlerine temas eden Kurtubi birkaç açıdan yorum yapmaktadır: a) Yahudileri tekzip için, çünkü Yahudiler onu çarmıha gerip öldürdüklerini iddia etmişlerdi. b) Ecelinin yaklaşmasından dolayı, zira Allah onun ruhunu yeryüzünde kabzedecektir. c) O, İncil’de Rasulullah’ın ümmetinin vasıflarını görmüş ve onlardan olmak için Allah’a dua etmiş, Allah’ta onun bu duasını kabul etmiştir.31

Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği hadiste Hz. İsa’nın haçı kıracağı, domuzu öldüreceği, cizyeyi kaldıracağı ifade edilmektedir.32 El Askalani’ye göre, Hz. İsa’nın cizyeyi kaldırması, Rasulullah’ın bu hususla ilgili şeriatını neshedip geçersiz sayma anlamında değildir, zira bunu Rasulullah’ın emri ile yapacaktır.33 Hadisin yorumunda Ali El –Kari’de cizyeyi kaldırmasının iki sebebi olabileceğini anlatır: a) Gayri Müslimler İslamiyet’i kabul edecekleri için b) Müslümanların cizye alma ihtiyaçları kalmayacağı için.34 O’nun haçı kırması ile ilgili olarak şöyle denmektedir: ”Hıristiyanlar onun çarmıha gerildiğini söylemekle, kendisine zulmettikleri için Hz. İsa nazil olduğunda haçı kıracaktır. Diğer bir yoruma göre ise; ”haçı kırmak ve domuzu öldürmek, “Hıristiyanlığın ayrı bir din olarak varlığını sürdüremeyeceği anlamına gelir.35

Bir rivayette Hz. İsa’nın yeryüzünde kalış süresi kırk sene , başka bir rivayette de yedi sene olarak geçmektedir.36 Bazı rivayetlerde de kırk beş sene kalacağı belirtilir. Bu farklılıkları gören yorumcular rivayetleri bağdaştırmaya çalışmışlardır. Suyuti İsa’nın nüzulünden sonra yedi sene kalacağını belirtmektedir. Ahmed b. Hanbel ve Beyhaki ise, onın kırk sene kalacağı hakkındaki delilleri doyurucu bulmuşlardır. Bazıları da Hz. İsa’nın Deccal’i öldürdükten sonra kırk yıl kalacağını söylemişlerdir. Burada kır sene tabiri ravilerin zannettikleri gibi kırk takvim yılı anlamında olmamalıdır. Kırk tabiri kesreti ifade etmektedir. Hadislerin sıhhatini kabul ettiğimizde, bu rivayetlerin, Hz. İsa’nın yeryüzünde uzun bir süre kalacağına işaret ettiğini söylemek mümkündür. Kırk sayısı eski dinlerde de varolan bir rakamdır. Hz. İsa’nın yeryüzünde kırk sene kalacağını anlatan Velid b. Müslim, bunu Daniel’in kitabından aldığını açıkça ifade ederek: ”Daniel’de böyle okudum” der.37

Rivayetlerde Hz. İsa’nın tabilerinden söz edilir ve onlara methiyeler yapılır. Abdurrahman b. Semure’nin rivayet ettiği hadiste, İsa’nın tabileri için; ”Bu ümmetin havarileri” ifadesi kullanılmaktadır: ”Beni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, İbn Meryem kendisine ümmetimden bazı havariler bulacaktır.38 Onun tabileri ilahi koruma altındadır: ”Allah ümmetimden iki grubu korur; Hindistan’a kadar gidip savaşan grup ve Hz. İsa ile beraber olan cemaat.”39

Tabiileri hayırlı insanlardır; ”Ona öyle insanlar tabi olacaktır ki sizin gibi belki sizden daha hayırlı kimselerdir. ”Aynı hadisin devamında Hz. İsa’ya tabi olacakların sayıları verilmektedir: ”İsa çıktığında sekiz yüz erkek, dört yüz kadın ona tabi olacaktır. Onlar o gün yeryüzünün en salih insanlarıdır.”40 Bazı müelliflere göre tabileri yetmiş kişidir. Hz. İsa ile birlikte hac yapacaklardır. Rasulullah’ın gaybi bir meselede böylesine açık bir rakam vermesi de hadis literatüründe alışılmış bir ifade değildir. Bazı ravilerin insanları kötülüklere karşı korumak için nasihatlerinde böylesi ifadeler kullanılmış olmaları ihtimal dahilindedir. Acaba beş milyar insanın rehberi konumunda olacak bir peygamberin sadece yetmiş veya sekiz yüz kişiyi kurtarmak için dünyaya dönmesi uygun mu dur.41

Rivayetlere göre Hz. İsa döneminde insanlar barış ve sükunet içerinde yaşayacaktır.Aslan ile develer, kutlar ile kuzular,kaplanlar ile inekler beraber bulunacak ve birbirlerine zara vermeyeceklerdir.42 İbn Hanbel’e nisbet edilen bir yoruma göre refah seviyesi o kadar yükselecek ki İsa b. Meryem şayet dereye: ”bal akıt” dese bal akıtacak, yedi sene kimse kimseye düşmanlık etmeyecektir.43 Evrensel barış özlemini terennüm eden bu rivayetlerin sübutu kesin değildir. Dünya barışı, huzur içinde yaşama arzusu hemen hemen bütün toplulukların ortak özlemidir, çoğu zaman bu özlem abartılarak tasvir edilmektedir. Halbuki kötülüğün tamamen kaldırıldığı bir dünya ilahi hikmet açısından mümkün olmadığı gibi, imtihan ve mükellefiyet ilkesine de ters olur. Tamamen dindar bir toplumda bile şer ve kötülük kökten kaldırılamaz. Ancak oranı düşük olabilir. Hz. Peygamber döneminde bile kötülük tamamen yok edilememişti.

Şarihlerin bir kısmı hadisleri mütevatir görürken, bazı yorumcular da Hıristiyan kültürünün etkisi ile İslam’a girmiş rivayetler olarak görmektedir. Müfessir ve muhaddis Taberi(922), Begavi(1117) ve Ali El –Kari gibi Şarihler ve Kettani gibi zatlar, Hz. İsa’nın nüzulü hakkında gelen rivayetlere mütevatir nazarıyla bakmaktadırlar. Aynı görüşü savunan Kevseri; Kurtubi, İbn Kesir ve İbn Hacer gibi bir çok hadis ve tefsir alimlerinden örnekler vermektedir.44

Reşit Rıza konu ile ilgili hadisleri ahad kabul eder; bu konuda mütevatir hadis yoktur,45der. Ona göre hadisler mana itibariyle rivayet edilmiştir dolayısıyla hadisleri zahiri mana üzerine kabul etmek mümkün değildir.46

Bazı alimler konu ile ilgili rivayetlerin arasının te’vil edilemeyeceğini söyleyerek şu gerekçeyi ileri sürmüşlerdir: ”Gabya iman, hislerle idrak edilemeyen bir meseledir. Bunu kabul ettiğimize göre, te’vile başvurmaksızın iman etmeliyiz. Aksi takdirde herkes duyularının idrak edemeyeceği şeyleri te’vile kalkışacaktır, bu durumda iman edilmesi gereken pek çok şey zayi olacaktır. Şu hususun dikkatten kaçmaması gerekir: Bir rivayetin zahiri teklif sırrına , imtihan prensibine, beşeriyet aleminde geçerli olan ilahi kanunlara ters ise ve o rivayette sahih ise te’vil edilmelidir. Dolayısıyla Hz. İsa’nın nüzulü ile ilgili hadislerde bu nevidendir. Mantık sınırlarını zorlayan ve oldukça detay ifade eden bazı hadisler ravilerin sözleri karışmıştır.

Hadislerin bir kısmı ise müteşabihtir. Lafzın zahirine göre mana verilmesi durumunda yanlışlık yapılmış olunur. Diğer taraftan sahabe döneminde Ehli kitap alimlerinden çoğu Müslüman olmuşlardır, eski malumatları da onlarla beraber Müslüman oldu, gerçeğe uymayan eski bilgileri İslamiyet’e mal edildi.

Arap toplumu hurafeleri kabul etmeye,müsait bir toplumdu. Mesela, Hz. Ali’ye ilk biat eden eli felçli olan Hz. Talha olunca “İlk beyat, eden eli felçli biri oldu bu iş tamamlanmaz “demişlerdi, böylesi hurafelere müsait olan bir cemiyette, sünnette hakikati olan Hz. İsa’nın nüzulü meselesinin de mitolojik bir suret kazanmış olması düşünülebilir.47


Download 483,5 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish