Mitolojik unsurlarla paralellik gösteren, ancak mitlerdeki inandırıcılığını zamanla yitiren bazı motiflerin masallarda yaşamaya devam edişi çerçevesinde değerlendirirsek Arşun Oğlu Direk Tekür’le ilgili kimi unsurları masal unsuru olarak da değerlendirebiliriz. Nitekim bazı araştırmacılar bu motif ve unsurlara masal unsuru olarak bakmışlardır. Arşun Oğlu Direk Tekür’ün özellikle boyu ve kullandığı gürzü masalların vaz geçilmez tipleri devlere mahsus nitelikler taşımaktadır. Bu çerçevede Arşun Oğlu Direk Tekür’le masallara mahsus bir unsur olan “dev” tiplemesi arasında yakınlık kurulmuş ve böylece abartılı boy başta olmak üzere olağandışı nitelik taşıyan varlık ve nesneler masal unsuru sayılmıştır. Aynı biçimde Dede Korkut Kitabı’nda Deli Dumrul’un Azrail’le ve Basat’ın Tepegöz’le mücadelesi de masal unsurları olarak kabul edilmeye meyyal görülmektedir. Hikâyenin asıl kahramanı boyutunda olmasa da Dede Korkut Kitabı’nda başkaca kahramanlara da masal motiflerine benzer atıflar yapılmıştır. Meselâ Karacuk Çoban'ın sapanının ayasının üç yaşar dana derisinden olup on iki batman taş atması (Gökyay 1973: 77; Ergin 1998: 199), Aruz Koca gibi bazı kahramanların dev gibi boylu poslu insanlar olarak tasavvur edilmesi (Gökyay 1973: 23, Ergin 1989: 113) ile Arşun oğlu direk Tekür’ün abartılı tasvirleri birbirine benzer nitelikler taşımaktadır. Demir-Dev yani Temir-Yelbegen masalında “Yestey Möngkö, Demir Çokmarlı Demir Dev’in demirden bir dağ gibi" durduğu anlatılmaktadır (Ögel 1995: 435). Bu çerçevede Arşun oğlu Direk Tekür’ün boyunun altmış arşın olması ve altmış batmanlık topuz veya gürz kullanması masal unsuru olarak değerlendirilebilir.
Bir başka masal unsuru ise devi öldürmeye giden masal kahramanı genç motifidir. Devi öldürmeye giden masal kahramanı ile Arşun Oğlu Direk Tekür’ü öldürmeye giden Yigenek benzeşmektedir. Ayrıca Yigenek’in Arşun Oğlu Direk Tekür’ü yenmesiyle Altay masal kahramanının devi yenmesinde yardımcı olan Tanrı kutu motifi de benzerdir. Masal ile mit arasında bir tür olarak değerlendirebileceğimiz Altay anlatılarında kahraman, babasının atını çalan “yedi başlı” dev olarak tasvir edilen Yelbegen veya Celbegen ile vuruşmaya gitmektedir. Savaşın başlangıcında çocuk, devle vuruşurken zor durumlara düşer ve zaman zaman kuvveti tükenir. Devin ağır bastığı ve çocuğun ümidini kaybettiği bir sırada sıcak bir rüzgâr eser. Bu rüzgâr çocuğun iliklerine kadar işler. Dolayısı ile çocuk gittikçe güçlenir ve devi yener. Bu sıcak rüzgâr, Tanrı’nın gönderdiği bir kut ve güçten başka bir şey değildir. (Ögel 1993: 317)