Fizikî Özellikleri
Arşun Oğlu Direk Tekür, gerek kendi adı, gerekse babasının adıyla uyumlu biçimde bir tek fizikî özelliğiyle anılmaktadır. Bu özelliği de “ol kâfirin altmış arşun kâmeti var-idi”(Ergin 1998: 199) ifadesidir1. Burada dikkati çeken “altmış” sayısı ayrıca gürzünün ağırlığı için de kullanılmaktadır. Arşun Oğlu Direk Tekür’ün gürzünün ağırlığı da altmış batmandır2 (Ergin 1998: 199, 203).
Altmış sayısının Dede Korkut Kitabı’nda kalıp bir sayı olarak kullanıldığı dikkati çekmektedir. Özellikle gönder ve cıda sözleriyle ifade edilen mızrak boyu için altmış sayısı, tutam ölçü biriminin sıfatı olarak kullanılmaktadır (Ergin 1998: 98, 112, 203, 250). Orhan Şaik Gökyay, cıda, gürz ve gönder için sayı sıfatı olarak kullanılan altmış sayısının abartılı olduğu düşüncesindedir (Gökyay 1973: CCCLXII-CCCLXIII). Ayrıca altmış sayısı Tepegöz’ün yemek için istediği günlük adam sayısı (Ergin 1998: 209) ve Segrek hikâyesinde Tekür’ün Segrek’i yakalamak için gönderdiği kişi sayısıdır (Ergin 1998: 230).
Burada bir de Aruz Koca’dan bahsetmek yerinde olacaktır. Aruz Koca’nın tasviri şöyledir: “Altmış ögeç derisinden kürk eylese topuklarını örtmeyen, altı ögeç derisinden külah itse kulaklarını örtmeyen, kolı budı harança, uzun baldırları ince, Kazan Bigün dayısı, at ağızlu Uruz Koca çapar yetdi.” (Ergin 1998: 113). Gökyay’a göre Aruz Koca “eski destan geleneğindeki dev kahramanlara özgü bir dış görünüştedir”. Gökyay’ın “mübalağalı tasvirler” olarak tanımladığı bu tür anlatım tarzı “Orta-Asya Türklerinin kahramanlık destanlarındaki en eski anlatım yolu” olup “Özbeklerin Alpamış’ında ve Kırgızların Manas destanında daha çok düşman kahramanlarının, korkunç devlerin tasvirinde rastlanmaktadır.”(Gökyay 1973: CXLII).
Bu tür olağanüstülükler ve abartılı ifadeler Dede Korkut’un kendisi için de söz konusu edilmektedir. Her ne kadar Dede Korkut Kitabı’nda yer verilmemiş olsa da özellikle hakkında analtılan rivayet ve efsanelere göre Dede Korkut, “aydın, berrak gözlü dev kızından dünyaya gelmiştir. Boyu altmış arşın imiş, yani azman imiş. Gençliğinde bile bile yorganı altından ayağını bacısı Ak Tomak’ın ayağına değdirdiği için, ölümünden sonra, bu uzun ayak mezarından hep dışarı çıkarmış.” ifadeleriyle tasvir edilmekte, hatta üzerindeki kerpiçten yapılmış ve yarıyarıya yıkılmış olan türbesi yeteri kadar geniş olmadığından ayaklarının dışarıda kaldığı şeklinde değerlendirilmektedir (Gökyay 1973: CXX).
Yukarıda kısaca özetlediğimiz ve diğer destanî anlatmalardan bolca örnekler bulunabilecek olan bu tür sayısal nitelemeler sadece anlatılmak istenen varlığın “dev”liği konusunda zihinlerde bir imaj üretme işlevine yöneliktir. Bu çerçevede bakarsak Arşun Oğlu Direk Tekür, altmış arşın boyu ile ve altmış batman ağırlığındaki gürzüyle dev bir düşman tiplemesidir.
Do'stlaringiz bilan baham: |