Çolpan’in köŞe yazilari (İnceleme-metiN)

2.2.1.4.
 
Sovyet Hükümeti ve Güzel Sanatlar (1920) 
Sovyet Hükümeti ve Güzel Sanatlar, 1920 yılında “Iştiråkiyün” gazetesinde 
yayımlanmıştır. 
Çolpan bu yazısını Sovyet düzeninin ortaya çıkışının üçüncü yılında kaleme 
almıştır. Sovyetler ile birlikte halk arasında güzel sanatların yaygınlaşmasından bahseder. 
Halk daha önceleri drama ile komediyi birbirinden ayıramazken şimdi güzel sanatların 
tam olarak ne olduğunu çok iyi anlamaktadır ve bunu da Sovyet düzenine borçlulardır. 
Güzel sanatlar, eski zamanlarda beyler, padişahlar döneminde de vardı. Bütün ömrünü 
çalışmadan boş geçiren zenginler, zengin çocukları, han ve hanzadeler, işsizlikten 
sıkılmamak için kendilerini güzel sanatlara verirlerdi. Enstrüman çalarlar, dans ederler, 
aşk şiirleri yazarlar ve okurlardı. Kısacası güzel sanatlar eski zamanda bir kısım haklın 
zevki, keyif ve eğlencesi için çalışan bir şeydi. Çolpan güzel sanatların Sovyet döneminde 
de önemli bir yere sahip olduğunu fakat geçmişteki gibi zengin çocuklarının ve 
asilzadelerin keyfi, sefası için değil; bütün halk ve eğlenmek isteyenler için olduğunu dile 
getirir. İyi bir tiyatro grubu olmayan eski Taşkent, Sovyetlerle birlikte oldukça güzel iki 
tiyatro grubuna sahip olmuştur. Çolpan yazısını “Sovyetler güzel sanatlar ile Doğu’yu 

---

66 
köle değil özgür kılacaktır. Doğu güzel sanatları gelecekte, Batı’nınki ile aynı seviyeye 
gelecek kendi işçi çocuklarını eğlendirecek, ruhlarını yükseltecektir” diye bitirir. 
2.2.1.5.
 
Gerçek İnkılap (1922) 
Çolpan’ın Gerçek İnkılap adlı köşe yazısı ilk olarak 1922 yılında “Türkistån” 
[Türkistan] gazetesinde “A. Sulaymon” (Ä. Süläymån) imzası ile basılmıştır. Daha sonra 
ise Çolpan’ın “Äsärlär” [Eserler]inin 4. cildinde yeniden yayımlanmıştır. 
Çolpan Ekim Devriminden bu yana çeşitli inkılapların hayata geçirilmeye 
çalışıldığından bahseder. Ancak bu inkılapların beyinlerde ve hayatın derin köşelerinde 
etkili olmadığını sadece giyimde, sahnede, yürüyüş ve duruşta yapılan değişimlerden 
ibaret olduğunu dile getirir. Lakin Ekim Devriminden bu yana geçen beş yıllık bir süreden 
sonra Türkistanlıların gerçeğin farkına vardığını dile getirir. Güzel sanatlarda Batının 
etkisi ile değil kendi değerleri ile ıslahatlar yapmaları gerektiği düşüncesi gazetelerde 
yazılmaya başlar. Okullarda da şekilden ve görünüşten ziyade eğitimin kalitesine ve 
içeriğine daha çok dikkat edilmesi gerektiğinin farkına varılmıştır. Çıkarılan gazetelerde 
de Türkistan halkının hayati meselelerine daha çok yer verilmeye başlandığı 
bilinmektedir. Batı müziği altında yavaş yavaş yok olan, gömülüp giden çalgıların 
öğretildiği ve bunun için okullar açılmıştır. Çolpan bu gelişmelerin çok önemli olduğunu 
ve bu gelişmelerle birlikte Türkistan halkının biraz olsun uyanmaya başladığını söyler. 
Çolpan ayrıca halk arasında yaygın olan çeşitli hurafelerin de ortadan kaldırılması için 
çalışmalar yapıldığından bahseder ve bunu desteklediğini dile getirir.